Temmuz 11, 2023 13:52 Europe/Istanbul
  • Cenin operasyonunun hedefleri ve sonuçları

Geçen Pazartesi sabahı erken saatlerde Siyonist rejim ordusu, Batı Şeria'nın kuzeyindeki Cenin şehri ve oradaki mülteci kampına büyük ve kapsamlı bir kara ve hava saldırısı başlattı.

Cenin'e yönelik bu saldırgan operasyon Salı akşamına kadar devam etti. Siyonist ordusu ise yaptığı açıklamada, Cenin şehri ve kampına yönelik 44 saatlik askeri operasyonunun sona erdiğini duyurdu. Burada temel soru şu ki Cenin'e yönelik operasyonda Siyonist rejimin hedefleri nelerdi?

Cenin kampı, bugünlerde ve haftalarda Siyonist rejim için bir kabusa dönüşen Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Cenin şehrinin batısında bulunuyor. Cenin, bir silahlı direniş merkezi ve Batı Şeria'nın kuzeyinde başka bir Gazze haline geldiği bilinmektedir. Batı Şeria'da Cenin gibi Siyonistlere karşı silahlı askeri operasyonlara daha yatkın bir yerin bulunmayacağı söylenebilir. Kudüs'ü işgal eden rejimin Cenin'e yönelik kapsamlı kara ve hava operasyonlarından  güdülen en önemli hedef bu şehirdeki direniş altyapısını yok etmekti. Filistin İslami Cihad bilgilendirme ofisi başkanı Davud Şahab, İran medyasına verdiği röportajda  Cenin kampına yapılan saldırının Ürdün Nehri'nin Batı Şeria'sındaki Filistin silahlı direniş merkezlerini hedef almak amacıyla planlandığını söyledi. Ancak Cenin'in  Filistinlilerin onur ve vatanseverlik merkezi olduğu Siyonistlerin yenilgiye mahkum olduğunu vurguladı. 

Bir diğer hedef ise geçtiğimiz yılın başından beri Siyonist rejime dayatılan yenilgileri telafi etmekti. Rejim geçen yıl Dalgaları Kıran Harekatı'nı başlattı, ancak başarılı olamamakla kalmadı, Cenin gençliği direnmek için daha kararlı ve donanımlı hale geldi. Son saldırıdan önce Siyonist rejim, 1000 askerle Cenin kentine girerek direnişin altyapısına saldırmaya çalıştı ancak başarılı olamadı ve Cenin taburu tarafından kuşatıldı. Cenin'den ayrılan Siyonist askeri birlikler Filistinliler tarafından 10 saat boyunca kuşatıldı ve Siyonist rejim 20 yıl sonra bu bölgede askeri helikopter ve hava gücü kullanmak zorunda kaldı. Bu yenilgi Netanyahu'nun kabinesi için o kadar ağırdı ki, ardından gelen iki hafta boyunca yenilgiyi telafi etmek için Cenin'e karşı bir operasyon daha gerçekleştirdi. Siyonist kanal 12'de Arap meseleleri ve gelişmeleri üzerine analist olan "Ehud Yaari", çatışmaların yeniden başlamasının nedeni olarak Siyonist ordunun Cenin'de ve Filistin direniş grupları karşısında önceki askeri operasyonlarının başarısızlığını göstermişti. Tel Aviv tarafından ise yeni bir operasyonun geçmişteki başarısızlıkları silmek için gerekli olduğunu belirtti. Bu İsrailli analist analizinin devamında şöyle belirtti: "Dalgaları kırma operasyonu, Cenin'de askeri sanayinin gelişmesini engelleyemedi; Ancak bu operasyon gerçekten başarılı olsaydı, mevcut operasyon için hiçbir gerekçe olmazdı."

Cenin'e yönelik harekatın bir diğer önemli amacı da işgal altındaki topraklardaki iç krizin üstünü örtmekti. İşgal altındaki topraklarda Netanyahu'nun kabinesine karşı kitlesel gösterilerin yapıldığı ve yüzbinlerce insanın kabinenin devrilmesini talep ettiği protestolar 27. haftasına girdi.  Bu protestolara son vermek için Netanyahu, Filistinlilere karşı bir savaş stratejisi benimseyerek kamuoyunu başka yöne çekmeye ve hatta dış tehditlerle yüzleştirmeye çalıştı. Buna göre, son 20 yılın en büyük operasyonu olarak nitelendirilen Cenin kenti ve kampında Siyonist rejim ordusunun iki günlük askeri operasyonu gerçekleştirildi. Ancak Netanyahu'nun bu hedefi gerçekleşmedi çünkü Cenin'den çekileceğini açıkladıktan hemen sonra binlerce kişi Tel Aviv'de gösteri yaptı ve protestocular Netanyahu kabinesine karşı en büyük gösteriyi yapacaklarını duyurdular.

Bir diğer soru da Cenin'e yönelik 44 saatlik operasyonun sonuçları ne oldu? sorusudur. Bu soruyu cevaplamak için Filistinliler ve Siyonistler için sonuçları ayrı olarak ele almalıyız. Siyonistler için iki günlük Cenin harekatının en önemli ve temel sonucu, belirlenen hedeflere ulaşılamaması oldu. İşgal altındaki bölgelerdeki askeri kaynaklar, bu operasyonun asıl amacının silahlara el koymak, patlayıcı ve bombaların yapıldığı yerleri ortaya çıkarmak, direnişçileri ve onların füze platformlarını hedef almak olduğunu söyledi. Bu askeri kaynaklar, bu operasyonda Siyonist ordunun direnişin herhangi bir füze platformunu keşfedemediğini veya imha edemediğini belirtti. Siyonist rejim ordusunun Cenin'e karşı iki günlük savaşı, Tel Aviv'deki neredeyse tüm medya çevrelerinin ve güvenlik düşünce kuruluşlarının Filistin direniş kapasitesinin büyümesiyle ilgili endişelerini bildirdiği bir durumda başladı. Siyonistler Cenin kampını ana tehlike ve güvensizlik kaynağı olarak belirleyip Batı Şeria'nın diğer bölgelerinden farklı olduğunu hep belirtmişlerdir. Öyle ki Siyonist haber sitesi "Walla" İsrail ordusunun saldırısından bir gün önce kısa bir haberde şöyle yazdı: "Cenin şehri 'terörizmin' başkentidir, burada gerilim ve operasyon uyarıları artmıştır. Bu bölge, çatışmanın tırmanması için alarm durumuna geçmiştir."

Ancak kısa sürede Siyonist ordunun bu harekatta başarılı olamayacağı anlaşıldı. Cenin'e yapılan saldırının ikinci gününde, "Haaretz" gazetesi, Tel Aviv'in çatışmalardaki hedeflerinin başarısızlığını kabul ederken, şöyle yazdı: "Bu tür operasyonlar, Filistin direnişinin ana direklerinin bir kampta var olduğu gibi tehlikeli bir yanılsama yaratıyor. Bu direklerin bir şehirde bulunması tehlikelidir."  İbranice yayın yapan Haaretz gazetesi , İsrail ordusunun Batı Şeria'daki Cenin kenti ve kampına düzenlediği saldırının hedeflerine ulaşamadığını duyurdu. Bu gazete, Cenin operasyonunun Siyonistlere barış getirmeyeceğini ve Batı Şeria'daki mevcut durumu değiştirmeyeceğini vurguladı. Dolayısıyla Cenin harekâtı bu şehirdeki direnişi hiç de zayıflatamamış direncini kırdıramamıştır. Aksine Siyonist rejimin caydırıcılık gücünün zayıfladığını da göstermiş ve bu rejimin uzun vadeli savaşlara muktedir olmadığını, kısa vadeli saldırılara karşı bile savunmasız olduğunu ispatlamıştır. Birkaç günlük savaşlarda bile ne denli kırılgan olduğunu gözler önüne sermiştir.  Bu savunmasızlığın işaretlerinden biri, 23 yaşındaki genç bir adam olan "Hüseyin Halayele"nin şehadet operasyonudur. Haberlere göre Tel Aviv'de gerçekleşen bu operasyonda 3 Siyonist öldürüldü ve çok sayıda işgalci yaralandı.

Cenin'e yönelik iki günlük operasyon, Siyonist rejimin zulmünü bir kez daha gösterdi ve bu rejimin ağırlıklı olarak sivilleri hedef aldığını kanıtladı. 13 Filistinli şehitten 4'ü çocuk. Siyonist askerlerin Cenin kampına yönelik kuşatma ve saldırısında da 10'u ağır olmak üzere 80 kişi yaralandı. İki gün süren çatışmalarda işgalci rejim askerleri hastaneleri, kurtarma ekiplerini ve ambulansları hedef alarak hareket etmelerini engelledi. Ayrıca kampta yaklaşık 13 bin  kişi kuşatıldı ve yaklaşık 4 bin kişi yerinden edildi. Raporlar, Siyonist askerlerin insanlara, evlerinden çıkarken göz yaşartıcı gazla saldırdığını gösterdi. Bu nedenle, insan kayıpları ve maddi zararlar, Cenin operasyonunun Filistinliler için yarattığı somut sonuçlardır.

Bir diğer önemli sonuç ise, Cenin harekatının bu şehirdeki direnişin eskisinin daha da güçlendiğine yol açması ve Cenin'in başka bir Gazze'ye dönüştüğünü göstermesidir. Filistin direnişi, arabulucular aracılığıyla Siyonist rejime, bu rejimin Cenin şehrine ve kampına yönelik saldırganlığının devam etmesi halinde direnişin çatışma çemberini genişletmeye hazır olduğu mesajını gönderdi. Aslında Siyonist rejimin yenilgisi, Cenin merkezli sadece birkaç direniş grubunun Siyonistlere karşı savaştığı ve diğer bazı grupların savaşa girmediği sırada gerçekleşti. Bu gruplar ise yeni bir savaşta muhakkak yardıma koşacaklardır. Bu önemli konu, Filistin direnişinin caydırıcı gücünü güçlendirdiğini gösterdi. İslami direniş hareketi Hamas'ın siyasi daire başkanı İsmail Haniye yaptığı açıklamalarda, Tel Aviv'deki kahramanca şehadet operasyonunun ve Batı Şeria'da tanık olunanların Filistin toplumunun tüm bölgelerde Cenin'i bu kahramanca savaşta ve direnişte desteklediğini gösterdiğini belirtti ve düşmanın cinayetlerine karşılık vermek ve işgalcileri Filistin topraklarından sürmenin de nihai hedef olduğunu vurguladı. Ayrıca Filistin İslami Cihat Hareketi medya sözcüsü Tarık Salmi, işgalcilerin Cenin'den çekilmesine cevaben, Cenin savaşının ardından direniş güçleri ve Kudüs Taburlarının Siyonist düşmana yeni bir denklem dayattığını belirtti.