Nisan 06, 2018 12:00 Europe/Istanbul

Bugünkü sohbetimizde İran’ın deri sektörü ve pazarını ele almak istiyoruz.

Deri sanayii dünyanın en eski sanayi alanlarından biridir. Tarihi bulgulara göre ilkel insanlar soğuk ve sıcaklara karşı vücudunu korumak için hayvanların postunu kullanıyordu. İnsanlar zamanla bir dizi fiziksel ve kimyasal müdahalelerle postu deriye dönüştürmek ve kullanmayı öğrendi. Eski çağlara ait heykeller, eski resimler ve kabarık nakışlar, İran gibi eski medeniyetlerde post ve derinin insanların yaşamında geniş yeri olduğunu ortaya koymuştur.

İran’ın üç bin yıllık mazisi olan post ve deri sanayii, İranlı zanaatkarların deriden ayakkabı, binek hayvanların dizgini ve hatta kap kacak yapımında yararlandıklarını gösteriyor. Angelbert Kampfer ve Jan Sharden gibi Safeviler döneminde İran’a seyahat eden ünlü seyyahlar seyahatnamelerinde İran’da deri pazarı çok işlek bir Pazar olduğunu ve içinde ciddi faaliyet yürütüldüğünü yazdılar. Fransız Sharden İran milletini deri sanayiinde başka milletlerden daha usta bir millet olarak tanımlıyor. Sharden seyahatnamesinde o dönemde İran’dan Hindistan ve yakındoğu bölgesine ihracatı yapılan Sageri deri ürünleri hakkında detaylı bir şekilde söz etmiştir.

Sageri deri, Safeviler döneminde Tebriz kentinde üretilen bir nevi deriydi. Bu deri daha çok çizme ve ayakkabı yapımında kullanır ve müşterileri de Safevi döneminin zengin insanları ve siyasi şahsiyetleriydi.

Deri İran’ın el sanatlarında da geniş çapta kullanılan bir ham maddedir. Cilt yapımı, deri muarrakı, deri üzerinde resim vesaire ürünler deri ile üretilen bazı el sanatları ürünleridir.

Tarih boyunca İran’da post ve deri sanayiinde Tebriz, Şiraz ve Hemedan gibi bazı kentler bu sanayiinin merkezi olarak bilinmiştir. Nitekim Gacarlar döneminde İran medeniyeti ve tarihi ve bu diyarın medeniyet ve tarih başkenti sayılan Hemedan kenti Hemedani derisi adı verilen önemli bir çeşit derinin üretildiği merkez olarak ün yapmıştı. Bu deri koyun postundan yapılıyordu.

Gacarlar döneminde İran’ın İsfahan, Tebriz ve Hemedan gibi bir çok kenti ürettiği postu ve deriyi Rusya, Osmanlı ve Hindistan’a ihraç ediyordu.

Deri genel olarak hafif, yarı ağır ve ağır olmak üzere üç kategoriye ayrılır. Hafif deri, koyun, oğlak ve keçi gibi hayvanlardan elde edilen deri çeşididir. Bu deri oldukça ince ve zariftir ve bu yüzden eldiven ve elbise ve daha kalitesiz onları da ayakkabı ve elbise astarı olarak kullanılır. Yarı ağır deri ise timsah gibi hayvanlardan elde edilir ve az bulunan ve pahalı olan bu deri genellikle lüks ve süs eşyaların yapımında kullanılır. Ağır deri ise inek, manda, dana ve deve gibi hayvanlardan elde edilir. Bu deri çeşidi dayanıklı oldukları için ayakkabı, çanta ve sanayi makinelerinin tasmasının üretiminde kullanılır.

Çeşitli hayvanların postu arasında ineğin postu manda gibi hayvanlara nazaran daha yumuşak olması ve koyun postundan daha kalın olması yüzünden deri sanayiinde daha çok kullanılır. Gerçi deri sanayiinin mazisi dokumacılık ve tekstil sanayiinden daha eskilere dayanır, ama deri işleme yöntemleri bundan iki yüz öncesine kadar pek değişmediği anlaşılıyor. Bu sektörün ustaları çeşitli aşamalarda çeşitli hayvanların postunu kimyasal maddelerin yardımı ile ilkel şeklinden çıkararak sabit ve bozulmaz bir madde olan deri şekline dönüştürüyordu.

Debbağlık adı verilen postun deriye dönüştürülmesi yönteminde ilkin post normal haline geri dönmesi için üç ila altı gün suda yatırılır ve böylece emdiği tuz posttan çıkar ve kuraklık durumu de giderilir. 

Derilerin temizlenip hazırlanmasına “sepicilik” (tabaklık), bu işi yapana da “sepici” (tabak) denir. Sepilenecek deri ister taze, ister kurutulmuş, ister tuzlanmış olsun, bu derinin üst taraftaki pöstekisinden, iç taraftaki küçük et parçacıklarından ayrılmış olması gerekir. Bu et parçacıkları ihmal edilirse deri çok çabuk bozulup çürür. Bunun için de çok kere itmemiş kireç gibi kimyasal maddelere başvurulur. Böylece, kılların deriyle olan bağlantıları ortadan kaldırılmış olur.

 

Bundan sonra deri kimyasal maddelerin bulunduğu havuzlarda bırakılır. Deri böylece yumuşar, kolayca işlenebilecek hale gelir. Yuvarlak gövdeli bir tahtanın üzerine geçirilen deriler aynı yuvarlaklıkta ağzı olan bir bıçakla kazınır.

Bütün bu işler eskiden elle yapılırdı, onun için çok uzun sürerdi. Bugün bunların birçoğu kimyasal maddelerle, modern makinelerle yapılmaktadır.

Derinin sepilenmesi ona hem sağlamlık, hem de dayanıklılık verir. Sepilenecek deriler içinde tanenli su bulunan büyük havuzlara yatırılır, aylarca orada bırakılır. Ara sıra sulanarak kurumasının önüne geçilir. Deriler bu tanenli suyu iyice emerler, böylece artık çürümeyecek hale gelmiş olurlar. Derilerin bu havzalarda kalması birkaç ay sürer. Manda, boğa, öküz gibi hayvanların derilerinin havuzlarda kalması iki yıla kadar uzatılabilir. Keçi, koyun derileri ise daha az tutulur. Buradan çıkarılan deriler, fırçalanır, havadar yerlerde kurutulur. Sert deriler üzerlerine vurularak hem yumuşatılır, hem sağlamlaştırılır. Tanen meşe, çay gibi ilerde bulunan, buruk bir maddedir. Daha çok meşe palamutlarından çıkarılır. Halk arasında buna «mazı tozu» da denir.

İyi işlenmiş bir deri kolay kolay yanmaz ve yandığı takdirde yanan saçın kokusunu verir. İyi işlenmiş deri ıslandığı takdirde kötü kokmaz, kabuklaşmaz, bedenin kokusunu kendisine çekmez, özel bir bakım gerektirmez ve yıllarca kullanılabilir.

Geleneksel deri üretiminde postun deriye dönüşmesi yaklaşık üç ay sürerken günümüzde deri sanayiinde kullanılan makineler hem bu işlemin süresini kısaltmış ve hem ürünün kalitesini yükseltmişti.

İran’da 20. Yüzyılın başlarında Tebriz ve Hemedan kentlerinde ilk deri fabrikaları açılarak İran’ın geleneksel deri üretiminden mekanize deri üretimine geçmesine vesile oldu. Zamanla İran’daki deri fabrikalarını sayısı artmaya başladı, öyle ki günümüzde Tahran, Tebriz, Meşhed, Hemedan ve İsfahan gibi eskiden deri üretilem merkezlerde deri sanayii siteleri kuruldu ve şimdi ürettikleri deri ürünlerini iç ve dış piyasalara kendi kentlerinin adı ile ihraç ediyor, Tebriz derisi, Meşhed derisi gibi.

İran’da onlarca deri ihracatçı firmanın faaliyete geçmesi yüzünden şimdi her yıl yaklaşık iki milyon yaprak ağır deri üretilmesine vesile oldu. Bu derinlerin tümü giyim, çanta, ayakkabı, koltuk takımı gibi ürünlerin üretiminde kullanılıyor.

İran ayrıca dünyada koyun ve keçi derisi üreten ülkelerin arasında ilk üç sırada yer alıyor. Gerçekte İran’da yetişen koyun ve keçilerin genetik bakımından postları yüksek kaliteli olduğundan İran’da üretilen deri de dünyanın en kaliteli hafif derisi olarak bilinmektedir. Buna göre de İran dünya deri sanayiinde en kaliteli hafif deri ihtiyacını karşılayan ülke sayılır.

Her yıl İran’da hafif deri çeşidinden yaklaşık 22 milyon yaprak üretilir ki bunun %80’i yurt dışına ihraç edilir. Gerçi İran hafif deri ihracatında dünyada en üst sıralarda yer alıyor, fakat bu sanayi sektöründe çalışanlar üretim zincirini tamamlayarak asıl nihai ürünleri dünya pazarlarına sunmak istiyor, ki bu da deri işleme sanayiinde üretilen derinin çeşitli merhalelerini tamamladıktan sonra nihai ürünü ihraç etmelerini gerektiriyor. Bu merhalelerin her biri ise bir önceki merhaleye nazaran iki üç kat katma değeri beraberinde getirdiği ifade ediliyor.

Biz de bu sektörde çalışanlar için başarılar diliyoruz.