İran pazarı 14
Bugünkü sohbetimizde değerli taşların pazarını ele almak istiyoruz.
İran, mücevher uzmanlarının gizli cenneti olarak adlandırılıyor. İran topraklarında, jeolojik yapısı itibarı ile herhangi bin noktasında değerli bir taşa rastlamak mümkün.
Bu yüzden şimdi İran’ın değerli taşlar madenlerinin kapasitesini ve bu taşların piyasasını gözden geçirmek istiyoruz.
Değerli taşlar, madenlerde bulunan taşlardır. Değerli taşların insan yaşamına girmesinin mazisi altı yedi bin yıl öncesine dayanır. Mücevher sözcüğü veya değerli taş terimi genellikle sahip oldukları bazı özellikleri ile madenlerden farklılık arz eden taşlara verilen addır. Değerli taşlar kategorisinde yer alan inci ve mercanın dışında değerli taşların büyük bir bölümü madenlerden çıkarılır.
İlkel insanların süs ve bezeme eşyaları yaşadıkları doğal ortamda bulunan ve kültürleri ile uyumlu olan sedef, kemik parçaları, fildişi veya avladıkları hayvanların dişi veya tüyü gibi eşyalardan oluşuyordu.
Aslında ilkel insanlar bu tür eşyalarla kendilerini doğaüstü güçlere karşı koruyabileceklerine veya türlü afetleri veya hastalıkları kendilerinden uzak tutabileceklerine veya fiziksel olarak güçlerine güç katabileceklerine inanırdı. Ancak zamanla ve bu tür eşyaların büyük ve sihir ve tedavi gibi özelliklerine yönelik inançtan başka bu eşyaların kullanılması kişilik açısından veya ailevi nişan veya sosyal mevki ve servet işareti gibi bakımlardan da önem arz etmeye başladı, öyle ki bu tür süs eşyalarını ve nişanlarını kullanmayan insanlar başkalarının gözünde alçak ve önemsiz kişiler olarak değerlendirilmeye başladı.
Tarihi nişanlar, değerli taşların ilk kullanım alanı süs eşyalarında olduğunu gösteriyor. Bu tür taşlar az çok, tüm milletlerin ve kavimlerin arasında bulunan şeylerdi. İran milleti de doğadaki mevcut madenleri çıkarmak ve onların üzerinde işleyerek şekillendirmekle süs eşyaları yapan milletlerden biriydi. İran milleti bu alanda asırlar boyunca elde ettikleri deneyim ve bilgilerin sayesinde mücevher biliminin temelini atanların arasında yer aldı. Tarihi belgelerde de belirtildiği üzere, İran milleti değerli taşlar ve bu taşların madenleri hakkında bilgi sahibiydi. İran’ın Ebu Reyhan Biruni, Cabir bin Hayyan, Muhammed bin Zekeriyya Razi ve İbni Sina gibi bir çok bilgini bundan asırlar önce madenleri ve özellikleri hakkında araştırma yapan ve birbirinden farklı olduklarını keşfeden insanlardı.
Eski çağlarda İran’da maden arama, haccarlık sanatı ve mücevher ticareti ve biliminin eğitimi oldukça yaygın olan mesleklerdi ve oldukça da geniş pazarı vardı.
Değerli taşlar 19. Yüzyılın ortalarından itibaren değerli ve yarı değerli olmak üzere iki kategoriye ayrıldı. Günümüzde değerli taşlar tabiri elmas, yakut çeşitleri ve zümrüt gibi taşlar için kullanılır. Bu tür taşlar güzellikleri, dayanıklılığı ve az bulunması yüzünden büyük değer taşımaktadır. Elmas karbonun kristalize olmuş en sert madendir. Yine kırmızı ve mor yakut da Krondom adında bir başka çok sert bir madenin farklı şekilleridir.
Zümrüt ise Bril madeninin bir çeşididir, fakat krondum kadar sert değil, ama kuartztan daha serttir.
Yarı değerli taşlar ise daha çok Kuartz cinsindendir. Atik, Firuze, Amtist, Akuamarin, Yemeni taş, Sitrin ve diğer bazı taşlar yarı değerli taşlar kategorisinde yer alan taşlardır.
Her taşın değeri güzelliği, dayanıklılığı, yüksek direnci, parlaklığı, büyüklüğü, bolluğu ve halk arasında gördüğü ilgi gibi etkenlere göre belirlenir. Malakit ve lacivert gibi bazı yarı değerli taşların güzelliği, bu taşlara bazen yüksek fiyat ödenmesine yol açıyor. Bu yüzden değerli taşların ticaretinde artık değerli veya yarı değerli taşlar tabirleri yavaş yavaş ortadan kalkıyor.
Son onyıllarda değerli taşlar ticareti mücevher bilimi ve mücevher işleme sanatında yaşanan gelişmelere ve yine değerli taşların çıkarılması ve işlenmesi ve kullanılması alanlarında kaydedilen ilerlemelere paralel olarak büyük oranda gelişme kaydetmiştir. Öyle ki bugün bazı ülkelerin ekonomisi doğrudan bu ticaretten etkilenmektedir. Gözlemciler her yıl dünyada değerli taşlar piyasasında yüz milyarlarca dolarlık para dolaştığını belirtiyor.
Değerli taşlar süs eşyalarının yanı sıra sahip oldukları bazı özellikleri yüzünden dünyanın en önemli ve en stratejik sanayilerinde de kullanılıyor. Bu taşlar bazı süs eşyalarının yapımından başka bazı hassas ve nano teknoloji sanayii, nükleer projeler, tıbbi malzeme yapımı ve uzay teleskopları gibi cihazların yapımında geniş çapta kullanılıyor.
Öte yandan değerli taşlardan ve sahip oldukları bazı özelliklerinden tedavi amaçlı da yararlanılıyor ve günümüzde bu tedaviden Gemtrapi adı ile söz ediliyor. Bu tedavi yöntemi tamamlayıcı tıp dallarından biri olarak biliniyor ve kökleri geleneksel tıp bilimine dayanıyor.
İran’da madenlerin üzerinde araştırma yapmak ve maden aramak ve madenlerle ilgili temel bilgi edinmek gibi çalışmalar İran jeoloji ve maden arama kurumunun görevidir. Bu kurumun 50 yıllık mazisi söz konusudur ve kurumda çalışan seçkin uzmanları sayesinde dünyanın ilk sekiz jeoloji kurumu arasında yer almaktadır. Bu kurum şimdiye kadar Ortadoğu bölgesinin jeoloji haritasını ve ayrıca dünyanın sismoteknik haritasını hazırlamıştır.
Öte yandan İran jeolojik ve maden arama kurumunun değerli taşlar madenleri ile ilgili faaliyetleri çerçevesinde şimdiye kadar en az 40 kadar değerli taşlar madeni keşfedilmiştir. Bu madenler genellikle Kum, Horasan, Kirman, Hemedan, İsfahan, Semnan ve Kürdistan eyaletlerinde yer almaktadır.
İran’ın şimdiye kadar keşfedilen değerli taşlar madenleri arasında Kum’un Atik madeni ve Nişabur’un Firuze madeni dünyaca ün yapan madenlerdir. Gerçekte Atik ve Firuze taşları İslamî kültürde de manevi değer taşıyan taşlardır. Nitekim bir çok rivayette dinin önde gelen büyükleri Müslümanları bu taşları kullanmaya teşvik ettiği bilinmektedir. Örneğin İmam Cafer Sadık –s– şöyle buyurmuştur: Atik yüzük takın, zira mübarektir ve umulur ki sahinin sonu hayırlı olur.
Kum yöresindeki Atik madenleri İran’ın en değerli madenlerinden sayılır. Uzmanlar Kum’un derinliklerinde yer alan Atik madenlerinde en az beş bin ton Atik taşı bulunduğunu tahmin ediyor. Şimdiye kadar Atik taşları arasında koyu kırmızı, açık kırmızı, mavi, gri, kahverengi, lacivert, siyah ve yeşil renklerinin da aralarında bulunduğu 80 çeşit Atik taşı tespit etmiş bulunuyor.
İran diyarının bir başka değerli taşı, Firuze taşıdır. Firuze, çok değerli ve ender bulunan madenlerden biridir ve açık maviden koyu yeşile kadar değişen firuze tonlarını kapsar.
Bu değerli taş İran’ın Rezevi Horasan, Güney Horasan, Kirman, Yezd ve Semnan’ın da aralarında bulunduğu bazı eyaletlerde bulunur. İran’ın en ünlü firuze taşı, Rezevi Horasan eyaletinde yer alan Nişabur yöresinin firuze taşıdır. Bu taş dünyaca ün yapmış bir taştır. Günümüzde dünyada firuze taşlarını değerlendirmek için İran kalitesi tabiri ile anılan bir kriterden yararlanılmaktadır ve bu kriter Nişabur’un firuze taşı ile ilgilidir. Yani dünyada bulunan herhangi bir firuze taşının kalitesi Nişabur firuzesine göre belirlenir.
Nişubar’un firuze madeni dünyanın en eski firuze madenlerinden biridir. bu madenden binlerce yıldır firuze taşı çıkarılır. Nişabur’un firuze taşından yapılan en eski eser ise, mazisi yedi bin yıla dayanan bir bozağının heykelidir. Bu eser hali hazırda eski İran müzesinde sergilenmektedir.
Bundan başka Rezevi Horasan eyaletinin diğer değerli taşları da dünyaca ün yapan taşlardır. Bu durum Rezevi Horasan eyaletinin merkezi kutsal Meşhed kentinin dünya el sanatları konseyi tarafından dünya değerli taşlar kenti olarak ilan edilmesine vesile olmuştur.
Günümüzde dünyanın bir çok ülkesinden turistlerin İran’ı ziyaret etmelerinin bir sebebi, İran milli mücevherler müzesini yakından görmektir. Bu müze başkent Tahran’dadır ve dünyanın en enfes mücevherlerinden bir hazineyi içinde barındırmaktadır. Bu mücevherlerin arasında 182 kırat pembe renginde Derya-yi Nur elması, zümrüt ve yakut ve elmaslarla süsle Tahti Hurşid veya Tahti Tavus, ve 34 kg saf altından ve 51 bin adet zümrüt, elmas, açık ve koyu renkli yakuttan yapılan ve yerküre coğrafyasını ve üzerindeki denizleri ve kara parçaları ve kıtaları ve coğrafi sınırları gösteren mücevher küre gibi muhteşem eserler yer alıyor. Bu müzede ayrıca bir çok taç, taht, mücevher kasası, altın kuşak, zümrütten vitrin, kral kılıcı ve yüzlerce güzel mücevher parçası de yer alıyor ve İranlı sanatçıların zevk ve yaratıcı gücünü yansıtıyor.