Hollywood’da Siyahiler - 22
Bugünkü sohbetimizde Hollywood sinemasında siyahilerden sunulan kalıplarda yaşanan değişimlerden ve değişikliklerden söz etmek istiyoruz.
Hatırlanacağı üzere geçen bölümlerde Hollywood sinemasının siyahilerle ilgili on kadar ünlü eserini ele aldık. Bugünkü sohbetimizde ve önümüzdeki dört bölümde bu eserlerin üzerine yaptığımız yorumların bir değerlendirmesini ve bazı yeni noktaları sizlerle paylaşacağız.
Bugünkü sohbetimizin başında ilkin, Batı medyasında siyahilerin tanıtımı ile ilgili yapılan bazı muteber araştırmaların sonuçlarını gözden geçirmek istiyoruz.
“Televizyon, küreselleştirme ve kimlik” adlı kitabın yazarı Chris Barker şöyle diyor: Batı medyasında siyahiler, doğru düşünemeyen ve doğru amel edemeyen, kaderlerini gözetleyemeyen insanlar olarak tanıtılıyor ve bu yüzden kişilikleri başta beyazlar olmak üzere başkaları tarafından şekillendiği ileri sürülüyor. Beyazlara göre siyahiler yabancı insanlar ve toplum için birer sorun şeklinde algılanıyor.
Donald Bogle de 1973 yılında kaleme aldığı “Tomlar, Kuenler, Malatuesler, Mamiler ve Bokslar: Amerikan filmlerinde siyahilerin tefsiri tarihi” adlı eserinde Hollywood sinemasında siyahilerden beş farklı ve yaygın kalıplaşmış karakter sunulduğunu belirtiyor. Kölelik ve çiftliklerde kökü bulunan ve Amerikan filmlerinde yaygın olan bu beş kalıplaşmış karakter ise şöyle: itaatkar siyahi, palyaço siyahi, güzel ve cazip melez kadınlar, hizmetçi kadınlar, asi ve acımasız erkekler.
Sinema araştırmacısı Donald Bogle’in sıraladığı beş kalıplaşmış karakterden daha çok geleneksel kalıplar şeklinde söz ediliyor. Bu geleneksel kalıpların yanında bir de modern kalıplar yer alıyor. Bu kalıplar siyahilerin medeni haklarından sonra yavaş yavaş geleneksel kalıpların yerini almaya başladı. Irka dayalı yeni modern kalıplarda ise siyahiler ve özellikle siyahi gençlerin suç ve cinayet ve sosyal sorunlarla bağlantılı insanlar olarak tanıtılmaya çalışılıyor.
Batı medyasında siyahiler genellikle suç, şiddet, uyuşturucu madde ve suç çeteleri ile bağlantıları yüzünden ergenlik çağından itibaren toplumun bilinen yaygın ahlaki kriterlerini aşıyor ve topluma yönelik bir tehdit olarak tanıtılıyor. Biz de yirmi program boyunca irdelediğimiz Hollywood sinemasının siyahilerle ilgili on eserde siyahilerden farklı karakterlerle tanıştık.
Gerçek şu ki Hollywood sinemasının siyahilere yönelik eğilim üniter bir eğilim değildir ve Hollywood sinemasının siyahilerden sunduğu kalıplar zamanla ve Amerikan toplumunun sosyal ve siyasi gelişmelerine uygun olarak değişmiştir. Hollywood sinemasında siyahilerden sunulan görüntülerde bazı kalıplar eskisi gibi yerinde duruyor ve bazı yeni kalıpların eskilerine eklendiği ve bazı eski kalıplar revize edildiği gözleniyor.
Sohbetimizin bu bölümünde bundan önce ele aldığımız siyahilerle ilgili on filmde yer alan esas karakterleri bir kez daha gözden geçirmek istiyoruz.
Hollywood sinemasının 1915 yılında eseri olan bir milletin doğuşu adlı filmde yer alan siyahi karakterler daha çok siyahi palyaço ve asi ve vahşi erkekler karakterinden oluşuyor. 1927 yılının eseri olan Tom amcanın kulübesinde ise esas siyahi karakter itaatkar siyahi karakterini temsil ediyor, gerçi biraz mücadeleci ruhu da gözlerden kaçmıyor. Bu filmde siyahi hizmetçi kadın gibi kararkterlere de şahit oluyoruz.
1947 yapımı Pinky adlı eserin esas siyahi karakteri ise trajik melez kadın karakteri cinsindendir, fakat bu kadın cinsiyet zulmü ve ırkçı ayrımcılığa karşı direniş sergiliyor.
1967 yapımı olan tahmin et kim akşam yemeğine geliyor adlı filmin esas siyasi karakteri, Bogle’in beş kalıplaşmış karakterlerinin hiç birine benzemiyor. Bu filmin siyahi doktoru iri yapılı bir siyahi, ama aynı zamanda eğitimli bir karakterdir.
1998 yılının yapımı olan Amerika’nın meçhul tarihi adlı filmde ise modern karakterlerle karşılaşıyoruz. Bu filmde hırsızlık ve uyuşturucu bağımlılığı gibi modern kalıpların yanında kalıpların kırılmasına da şahit oluyoruz. Bu filmde siyahi öğretmenin karakteri, tahmin et kim akşam yemeğine geliyor adlı filmdeki doktor karakteri ve Pinky adlı filmde hemşire karakteri gibi siyahilerin basit insan karakterine karşı çıkılıyor.
2009 yılının eseri olan kör nokta adlı filmde başta siyahi gençlerin arasında suçlu karakteri olmak üzere yeni karakterler göze çarpıyor, fakat esas siyahi karakter konusunda kalıplaşmış karaktere karşı hareket ediliyor. Bu eserde esas karakter güçlü ve azman, ama aynı zamanda sevimli ve şefkatli ve yardımsever bir karakterdir. Gerçi bazı medya eleştirmenleri spor alanında yetenekli siyahilerden olumlu bir imaj sunmanın bir nevi muğlaklık içerdiğini belirtiyor, zira bir yandan bu ilgi bir nevi siyahilerin başarılı insanlar olabileceklerini kabul etmek sayılır ve öbür yandan da siyahilerin başarılı olmalarını sadece spor alanı ile sınırlandırma politikası sayılır. Bir başka ifade ile burada siyahiler akıl ve düşünce bakımından değil de sadece fiziksel açıdan başarılı olabilen insanlar şeklinde tanıtılıyor.
2013 yılının eseri olan 12 yıllık esaret adlı film ise bir yandan itaatkar siyahi ve trajik melez kadın karakterini ele alırken, bu karakterleri bir ölçüde revize ederek biraz dengelemeye çalışıyor. Bu filmin esas siyahi karakteri gerçi itaatkar bir siyahidir, ama aynı zamanda bağımsız bir bakışa da sahiptir. Bu karakter 19. Yüzyılın ortalarında yaşayan bir çalgıcıdır, fakat palyaço siyahi kalıbına sığmayan kişilikli ve asil bir sanatçıdır. Yine bu filmde yer alan iki trajik melez kadından biri itaatkar ve öteki sulta karşıtı olan onurlu bir kadındır.
2013 yılının eseri olan başkanların hizmetkarı adlı eser siyahilerin mücadele tarihini içermekle beraber siyahilerden çeşitli kalıplaşmış karakterleri de sergiliyor. Bu filmde siyahi karakterler kadınlardan ziyade erkek karakterlerdir. Yine bu filmde asi erkek karakterinin yerine iyi siyahi karakterlerine şahit oluyoruz. Bunlar şehvet düşkünü ve sert insanlar değil, bilakis mücadeleci ve haktalep ve adalet arayışında olan insanlardır ve bilek gücünü ve düşünce gücünü gerçek özgürlüklerine kavuşma uğruna harcamaktadır. Gerçi bu filmin esas siyasi karakteri itaatkar siyahi erkek gibi klasik karaktere yakındır, fakat yaşanan sosyal gelişmelere ve ayrıca kendisinde yaşadığı gelişmelere paralel olarak ırk açısından bir nevi özbilince kavuşur.
Son durak adlı 2013 yapımı eserin esas siyahi karakteri gerçi kötü erkek karakterinin özelliklerini taşıyor, fakat uyuşturucu madde satışından el çekerek yasal bir iş bulmaya çalışıyor. Bu karakter sokaklarda çatışmaktan kaçmaya çalışıyor. Bu eserde asi erkek karakteri beyaz polislere uygulanıyor.
2015 yapımı Eight Hatefull adlı eserde ise filmin esas siyahi karakteri asi erkek ama aynı zamanda akıllı erkek karakteridir ve akılcılığı, fiziksel yetenekleri ve savaşma maharetleri onu bir kahraman gibi gösteriyor. Bu filmde hizmetçi kadın karakteri de yer alıyor, fakat eser boyunca varlığı çok sınırlı ve kısıtlı tutuluyor.
Aslında Hollywood sinemasında siyahilerden bireysel ve sosyal boyutlarda sergilenen özellikler çeşitli dönemlerde yapımı gerçekleşen filmlerde önemli değişikliklere uğradığı gözleniyor. Bireysel boyutta siyahilerin özellikleri ve sıfatları, daha çok beyazların özellikleri ve sıfatlarına yaklaşıyor, fakat bu durum sosyal boyutta daha az göze çarpıyor.
Hollywood sinemasının ilk onyıllarında bir milletin doğuşu, Tom amcanın kulübesi ve bir ölçüde Pinky adlı filmlerde genellikle siyahilerden sert, pasaklı, düzensiz, mantıksız, az zeki, cahil ve geri kalmış bir imaj sergileniyor.
Ancak yirminci yüzyılın ortalarından ve özellikle aynı yüzyılın son onyıllarından yirmi birinci yüzyılın ilk onyıllarına kadar çekilen filmlerde siyahilerin menfi özellikleri büyük oranda azalıyor ve müspet özellikleri artmaya başlıyor. Bu filmlerde siyahileri sosyal özellikleri açısından sevimli, düzenli, mantıklı, akıllı, yetenekli, saygın ve necip insanlar kalıbında görüyoruz.
Ancak siyahilerin sosyal özellikleri ve sıfatlarında yaşanan değişikliğin eğimi, bireysel sıfatlarının beyazlara yakınlaşma eğiminden daha az olduğu gözleniyor. bir milletin doğuşu, Tom amcanın kulübesi ve bir ölçüde Pinky adlı filmlerde genellikle bedevilik, yasa karşıtlığı, katılımcılıktan uzak, yıkıcı, güvenlik karşıtlığı ve beceriksizlik gibi sıfatlar siyahileri sosyal açıdan tanıtırken kullanılan sıfatlar oluyor.
Amerika’da siyahilerin medeni hareketlerinin başlamasıyla birlikte Hollywood sinemasında siyahilerin tanıtımında kalıplar daha da komplike hale geliyor. Bu önemli sosyal hareketin sonucunda siyahilerin sosyal yönleri tanıtılırken olumsuz özellikleri git gide azalıyor ve müspet özellikleri artmaya başlıyor. Tahmin et kim akşam yemeğine geliyor, Amerika’nın meçhul tarihi, kör nokta, 12 yıllık esaret ve başkanların hizmetkarı adlı filmlerde siyahiler beyazlar gibi birinci sınıf vatandaşlar ve uygar, yasalara uyan, katılımcı, yapıcı, güven yaratıcı, medeni ve becerikli insanlar olarak tanıtılıyor.
Her halükarda geçen bölümlerde irdelediğimiz eserlerin gidişatından da anlaşıldığı üzere Hollywood sinemasında siyahileri tanıtma biçimi zamanla değişime uğradığı anlaşılıyor. Yine bireysel özelliklerde siyahilerin beyazlara yakınlaşması sosyal boyutlarına nazaran daha güçlü bir şekilde gerçekleşiyor.