Hollywood’da Siyahiler - 23
Bugünkü sohbetimizi Amerika’nın siyahi Başkanı Obama döneminde Hollywood sinemasının eğilimlerine ayırdık.
Bilindiği üzere Barack Obama Amerikan tarihinin ilk siyahi Başkanı oldu. Obama 2009 ila 2017 yılları arasında iki dönem ABD başkanlığını yürüttü. Şimdi biz de iki bölümde Obama döneminde Hollywood sinemasının bazı eserlerini gözden geçirmek istiyoruz.
Aslında 2009 ila 2017 yılları arasında Amerika’da bir siyahi Başkan olduğu dönemde Hollywood sinemasının eserlerinde siyahilerle beyazların ilişkilerinde bazı değişikliklerin yapılması bekleniyordu. Şimdi biz de acaba Obama döneminde Hollywood sineması siyahilerin sosyal, siyasi ve iktisadi kaygılarına yer verip vermediğini ve acaba siyahilere ve beyazlara eşit bir şekilde davranıp davranılmadığını veya siyahiler eskisi gibi beyazların düşmanı olarak mı tanıtıldığını irdelemeye çalışacağız.
Eğer Hollywood sinemasının 2009 ila 2017 yılları arasında ekranlara sürdüğü ve siyahileri konu aldığı filmleri seyrettiyseniz, muhtemelen bizim yapacağımız şu sınıflandırmayı da kabul edebilirsiniz. Biz sohbetimiz boyunca Obama dönemine ait 5 eseri daha önceki bölümlerde gözden geçirmiştik. Bu eserler 2009 yapını kör nokta, 2013 yapımı 12 yıllık esaret, 2013 yapımı başkanların hizmektarı, 2013 yapımı Frotvile istasyonu ve 2015 yapımı eight hatefull adlı eserlerden ibaretti.
Aslında bu filmlere ve Hollywood sinemasının siyahilerin hakkında yaptığı diğer eserlere baktığımızda bu eserlerin tarihin yeniden okunması ve sosyal gerçekçilik eksenleri olmak üzere iki eksende yer aldığını anlayabiliriz. Tarihin yeniden okunması ekseninde yer alan eserlerde biri insaflı ve diğer intikam mahiyetinde iki farklı rivayete tanık oluyoruz. Sosyal gerçekçilik eksenindeki eserlerde ise siyahilerin çağdaş Amerikan toplumunda yaşam zorlukları ve siyahilerin beyazlarla yan yana normal bir yaşam sürdürme çabaları gibi iki farklı konu işleniyor.
Obama döneminde ekranlara giren ve tarihi yeniden okumaya çalışan filmlerde genellikle biyografi şeklinde Amerikan tarihinde siyahilerin yaşamı anlatılıyor. Güya Obama’nın başkanlık döneminde Hollywood sineması altın bir fırsat ele geçirmiş ve siyahilere reva görülen zulümleri yeniden anlatma fırsatı bulmuş ve büyük bir sabırla marjinal hale getirilen olayların ve gelişmelerin üzerine gitmiştir.
Bu eksende rivayet biçimi iki şekildedir. Birinci şekilde eserlerin çoğu siyahilerin tarihinden insaflı bir rivayet sunarken ikinci şekilde siyahilerle beyazların arasındaki ilişkilerden intikam alıcı bir rivayet tarzı dikkat çekiyor.
Örnekleri 12 yıllık esaret ve başkanların hizmetkarı olan insaflı rivayetlerde siyahilerin beyazların karşısında mazlumiyetine şahit oluyoruz, fakat bu eserlerde beyazların karakterleri sırf olumlu veya sırf olumsuz görünmüyor. Yani bu eserlerde iyi beyaz karakterlerle kötü beyaz karakterler yan yana duruyor. Yine siyahilerin tanıtımında da onların olumlu özellikleri olumsuz özellikleri ile yan yana gösteriliyor. Gerçi siyahilerin olumlu özellikleri ön plana çıkarılıyor, fakat olumsuz özellikleri pek belirgin hale getirilmiyor. Bu durum, ırkçılık düzeninin adaletsizliğini göstermek içindir. Yani Hollywood sineması, siyahilerin yetenekli ve akıllı insanlar olduklarını ve şartlar uygun olursa çeşitli alanlarda gelişebileceğini, fakat sırf derilerinin rengi yüzünden toplumdan dışlandıklarını ve toplumda ırkçılık anlayışı hakim olduğunu söylemek istiyor.
12 yıllık esaret adlı filmin ana temasında siyahiler kölelik düzeninin kurbanı olarak tanıtılıyor. Bazı beyaz patronlar siyahilere karşı aşırı şiddet uygulayarak onların kaderini değiştiriyor, gerçi tüm beyazlar da böyle tanıtılmıyor ve filmde iyi beyaz, kötü beyaz ve kımsen iyi beyazla bir arada gösteriliyor. Öte yandan olumsuz beyaz karakterlerin şiddet içerikli davranmalarına paralel olarak olumlu ve dengeli beyaz karakterler de gösteriliyor. Bu eserdi siyahiler kalıplaşmış şekilde tanıtılmıyor. Bunlardan bazıları mevcut düzenden kurtulmak ve yollarında bulunan engelleri kaldırmak isterken bazıları da mevcut şartların karşısında teslim oluyor ve değişime ihtiyaç duymuyor.
12 yıllık esaret adlı eser siyahileri ve beyazları sınıflandırmaya ve onların birbiriyle yüzleşmelerini ve teamüllerini adil olarak göstermeye çalışıyor. Bu eser tümüyle olumsuz veya tümüyle olumlu karakterleri işlemekten kaçınarak kölelik düzeninden insaflı bir rivayet sunmayı başarıyor.
Öte yandan başkanların hizmetkarı adlı eserin ana teması siyahilerin eşitlik mücadelelerini anlatıyor. Bu eser, siyahilerin haklarını alabilmekte çeşitli şahsiyetlerin ve akımların etkili olduğunu belirtiyor. Eserde siyahilerin eski kuşağı çalışkanlığı ve yumuşak mücadeleleri ve yeni kuşak da eğitim seviyesini geliştirmek, parti kurmak ve sokak eylemleri düzenlemekle her biri bir nevi siyahilerin yolundaki engellerin kaldırılmasında etkili oluyor. Bu filmde hatta siyahilerin yoğun hak talepleri ile karşılaşan ve siyahilerle beyazların eşit olması için yasal düzenlemeye gitmeye çalışan beyaz Başkan John F. Kenedey suikaste uğruyor.
12 yıllık esaret ve başkanların hizmetkarı adlı eserler gibi tarihi insaflı bir bakışla yeniden gözden geçiren eserler, siyahilerin beyazlarla eşit medeni haklara kavuşması zaman gerektirdiğini ve kuşakların ve düşüncelerin değişmesi ve sürekli mücadele edilmesi gerektiğini gösteriyor. Bu eserlerde siyahilerin ve beyazların olumlu olumsuz kalıplaşmış karakterlerini de görüyoruz, fakat önemli olan nokta, yönetmenin ırkların arasındaki ilişkilerden insaflı bir rivayet sunmaya çalışmasıdır. Bu eserler siyahilerin beyazların sultasına karşı direniş sürecini gösteriyor.
Bu eserlerde beyazların üstünlük taslamaları gösterilmek istenildiğinde bu kesimin uyguladığı şiddetin üzerinde duruluyor ve ne zaman beyazların iyiliği söz konusu ise filmin akışı yön değiştiriyor ve beyazların siyahileri kölelikten çektikleri acılardan kurtarma çabaları gündeme geliyor.
Gerçekte bu eserler mantıklı bir yaklaşımla Amerika’da ırkların eşitsizliğinin sistematik özelliklerini özellikle siyahiler medeni haklarına kavuşmadan önceki dönemde masaya yatırmaya çalışıyor ve bu süreçte siyahilerin kimlik arayışını Amerikalı sıradan vatandaşların hakkı gibi gösteriyor. Bu süreç aynı zamanda beyazların üstünlük taslama sınırlarında gerileme yaşandığını ve buna paralel olarak da siyahilerin bilinç ve talepleri arttığını ortaya koyuyor.
Başkanların hizmetkarı adlı eserin Amerika’da siyahilerin medeni hareketi ile ilgili diğer eserlerden farkı, eserin çok boyutlu bir rivayet tarzından yararlanmalıdır. Bu eser siyahilerin mücadele sürecini sosyal, iktisadi ve siyasi açılardan ele alıyor.
1967 yapımı Tahmin et kim akşam yemeğine geliyor, adlı eser siyahilerle beyazların evlenmeleri gibi ufak bir mesele üzerinde odaklanmıştı, oysa başkanların hizmetkarı siyahilerin mücadele sürecinde daha geniş bir konuyu işliyor. Yine Tahmin et kim akşam yemeğine geliyor, adlı eserden başka siyahilerin medeni haklarını aradıkları yıllarda başka ünlü eserler de yine ufak konuların üzerinde duruyordu. Oysa başkanların hizmetkarı adlı eseri daha uzun bir zaman diliminde siyahilerin itirazlarını ve mücadelelerini anlatıyor.
Amerika’nın siyahi Başkanı Obama döneminde ekranlara giren ve yine siyahilerin mücadele tarihinde insaflı bir yaklaşım sergileyen eserlere 2011 yapımı hizmetçiler, 2012 yapımı Lincoln ve 2014 yapımı Selma adlı eserleri örnek vermek mümkün. Bu eserlerin ortak yönü biraz önce de belirtildiği gibi siyahi karakterlerin ve ırkçılık karşıtı mücadelelerin tarihini mümkün mertebe insaflı ve sabırlı bir şekilde rivayet etmeleridir.
Gerçekte tarihi yeniden okuma eksenindeki insaflı rivayetler siyahilerin tarih boyunca çektikleri acıları ve elde ettikleri fırsatları bir arada sunmaya çalışıyor. Bu eserler siyahilerin haktalep hareketini ve beyazların zorbalıklarına karşı direnmelerini gerçekçi detaylarla ve barışçıl protesto eylemlerine odaklanarak görüntülemeye çalışıyor. Bu eserlerde yer alan siyahi karakterler toplumu ve hakimiyeti onlara karşı beyazlar gibi birinci sınıf vatandaş muamelesi yapmaları konusunda ikna etmeye çalışıyor. Bu eserlerin karakterleri genellikle siyahilerin kimlik sınırlarının ihlaline karşı beyazların karşısında temkinli bir şekilde direniyor ve taleplerini yavaş yavaş ilerletiyor.
İnsaflı rivayet tarzı aslında sadece Obama döneminde ekranlara giren eserlerle sınır değildir ve Obama’dan önce de bazı filmlerde bu tarz göze çarpmaktadır. Fakat bu tür eserlerin Obama döneminde büyük oranda artış kaydettiği söylenebilir.