Hidayet hadisi - 16
Yüce Allah Ankebut suresinin 45. Ayetinde şöyle buyurur:
(Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab'ı oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah'ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.
Bu ayette yüce Allah genel çizgileri belirlemek üzere İslam peygamberine (sav) şöyle emrediyor: Sana vahyedilen kitabı, yani Kur'an'ı Kerim’i oku. Çünkü Kur'an'ı Kerim’de insan için bu dünyada ve ahireti için gerekli olan her şey beyan edilmiştir. O zaman onu oku ve tealimini yaşamında uygula ki dünya ahiret saadetin güvence altına alınsın.
Gerçekte talim amaçlı olan bu emrin ardından yüce Allah ikinci emre yani terbiye amacına geçiyor ve namaz kıl, şeklinde buyuruyor.
Namazın en önemli tesirlerinden biri günahları silmesidir. Namaz günahları silmenin ve ilahi mağfiret ve aftan yararlanma vesilesidir.
Bir gün İslam peygamberi (sav) sahabeden sorar: eğer evinizin yanı başında içinde duru ve temiz bir su akan bir nehir varsa ve siz de günde beş kez onda yıkanıyorsanız, acaba bedeninizde kir ve pislik diye bir şey kalır mı? Sahabe hayır diye cevap verdi. Allah resulü (sav) şöyle buyurdu: Namaz da işte bu akan nehir gibidir. İnsan ne zaman namaz kılarsa, iki namaz arasında işlediği günahları silmiş olur.
Bu sözlerden anlaşıldığı üzere günah yüzünden insan ruhu ve kalbinde ortaya çıkan yaralar namazla şifa bulur ve kalplerin pası silinir.
Namazın talim ve terbiye bakımından bir önemli özelliği, insanı gelecekte günah işlemekten alıkoymasıdır. Çünkü namaz insanın iman ruhunu güçlendirir ve gölünde takva fidanını eker ve geliştirir.
İman ve takva ise günaha karşı en güçlü engellerdir ve bu da Ankebut suresinin 45. ayetinde anlatılan namazın günahtan ve münkirlerden uzak durma üzerindeki etkisidir.
Üstelik namaz gafleti de engeller. Gerçekte hak yolunu izleyenlerin en büyük sorunu yaratılış gayesini unutmaları ve maddi ve geçici lezzetlerin içine batıp gitmeleridir. Ancak namaz her gün beş vakit ve kısa aralıklarla kılındığı için sürekli insanı gaflete kapılmaması konusunda uyarıyor ve neden yaratıldığını hatırlatıyor. Bu ise büyük bir nimettir ki insan günde bir kaç kez uyarılacak bir aracı bulunuyor.
Namaz ayrıca bencillik ve kibiri de yok eder, çünkü günde beş vakit namaz kılan ve defalarca yüce Allah huzurunda başını secdeye koyan ve kendini O’nun azameti karşısında küçücük bir zerre gibi gören insan kibir ve bencellik perdelerini aralar ve gerçekte içindeki her türlü kibir ve üstünlük taslama duygusunu yok eder.
İşte bu yüzden İmam Ali (sa) İslami ibadetlerin felsefesi yer alan ünlü bir hadiste imandan sonra aynı hedefi beyan eden ilk ibadetin namaz olduğunu belirterek şöyle diyor:
Yüce Allah imanı insanları şirkten arındırmak için vacip kıldı ve namazı da kibirden.
Namaz insanın manevi açıdan kemale ermesi ve ahlaki faziletlerini geliştirmesinin aracıdır, çünkü insanı maddi sınırlı dünyadan ve tabiat aleminin dört duvarı arasında göklerin melekutuna götürüyor ve meleklerle aynı seviyeye getiriyor ve insan hiç bir aracıya ihtiyaç duymaksızın Rabbinin karşısında duruyor ve O’nunla konuşuyor.
Bu amelin her gün tekrarlanması, üstelik Allah’ın azamet, rahmaniyet, rahimiyetine vurgu yapılması ve O’ndan yardım talep edilmesi, insanın ahlaki faziletlerinin gelişmesi üzerinde önemli etkisi söz konusudur.
İmam Ali (sa) bir hadiste namaz muttaki insanların Allah katına yakınlaşma aracı olduğunu beyan etmiştir.
Namaz insanın diğer amellerine değer ve ruh kazandırır, çünkü namaz insanda ihlas ruhunu canlandırır. Namaz has niyet, pak sözler ve ihlaslı amellerden oluşan bir ibadettir. Bu ibadetin günde beş vakit tekrarlanması insanda diğer iyi amelleri yerine getirme ruhunu da canlandırır ve ihlas ruhunu güçlendirir.
İmam Rıza (sa) namaz felsefesinin sorulduğu bir mektuba verdiği cevapta şöyle buyurmuştur:
Namazın teşri sebebi, yüce Allah’ın rabbaniyetini ikrar etmek ve şirk ve putperestlikle mücadele ve Allah huzurunda huşu içinde kıyam etme ve geçmişteki günahları itiraf etme ve af talebinde bulunmadan ve ayrıca her gün Allah’a saygı göstermek için her gün alnını yere koymaktan ibarettir. Yine amaç insanı sürekli uyarmaktır ki gaflet tozu kalbine oturmasın, kibire kapılması, huşu içinde olsun, dini ve dünyasının muhibetlerinin artmasını talep etsin. Bundan başka namaz sayesindegerçekleşen gece gündüz Allah’ı zikretmek insanın kendi mevlasını, onu yaratanı unutmamasına vesile olur ve ayrıca asi ruhun ona galip olmasını engeller. Allah’a yönelik bu ilgi ve O’nun huzurunda kıyam etmek, insanı günah işlemekten alıkoyar ve türlü fesatları engeller. 015