Ağustos 28, 2018 10:59 Europe/Istanbul

İran çeşitli bitkilerin ve özellikle ilaç niteliği olan bitkilerin bakımından dünyanın zengin ülkelerinden biridir.

Biraz önce de belirtildiği üzere bugünkü sohbetimizde engerek, zanbak ve öğrek otu olmak üzere İran’da üç önemli bitkiden ve pazarından söz edeceğiz.

 

İran’da ta eski zamanlardan beri baharatçı mesleği çok önemli mesleklerden biridir. Baharatçılar çiçeklerin esansları ve ıtrı ile aşina olan ve bir çok bitkinin ve çiçeğin ilaç özelliklerini bilen ve toplum tarafından saygı gören insanlardı.

Baharatçılar hekimlerin ve tabiplerin hastalarına önerdikleri ilaçları onlara sunuyor ve bazen de babalarından ve ustalarından elde ettikleri bilim ve deneyimlerle bizzat bazı hastaları bitkisel ilaçlarla tedavi etmeye çalışıyordu.

 

Bitkilerle hastaları tedavi etme yöntemi, asırlar boyunca İranlı hekimlerin ve tabiplerin hastalarını tedavi etmek için kullandıkları yöntemlerden biriydi. Bitkisel ilaçların yapımı için gerekli olan bitkileri ise bir kazanç elde etmek için dağlara ve ovalara çıkan ve ilaç özelliği bulunan bitkileri toplayan ve topladıkları bitkileri baharatçılara ve hekimlere satan insanlardı. Günümüzde de kimyasal ilaçların yaygın olmasına karşın bitkisel ilaçlara yönelik eğilim her geçen gün biraz daha artıyor, nitekim dünya ticaretinde bitkisel ilaçların ticareti önemli bir yeri bulunduğu anlaşılıyor.

 

Dünya sağlık örgütünün verilerine göre dünya nüfusunun %80 kadarı özellikle gelişmekte olan ülkelerde ve yoksul bölgelerde tedavilerini ilaç niteliği bulunan bitkileri kullanarak sürdürüyor. Bu arada bitkisel ilaçların dünya halkı arasında geniş çapta kullanılmaya başlamasını göz önünde bulunduran uzmanlar 21. Yüzyılın bir nevi bitkisel ilaçların insanların sağlığının hizmetine geri dönüş yüzyılı olacağını belirtiyor.

 

Bitkisel ilaçlarla tedavi yöntemi geleneksel tıp alanında kullanılan ve ondan tamamlayıcı ve alternatif tıp olarak söz edilen tedavi yöntemlerinden biridir. Dünya sağlık örgütünün tanımına göre, geleneksel tıp genel bir kavramdır ve Çin’de geleneksel tıptan Hindistan ve Yunanistan ve Arap dünyasında geleneksel tıp bilimini ve bir çok yerli şekillerini kapsayan bir tıp dalıdır. Dünya sağlık örgütü geleneksel tıp bilimini, çeşitli kültürlerin yerel tezleri, inançları ve deneyimlerine dayanan bir dizi maharet ve davranıştan ibaret olduğunu ve insanların cismi ve ruhi hastalıklarının teşhisini ve tedavisini amaçlayan ve sağlığını gözetleyen bir tıp bilimi şeklinde tanımlıyor.

 

Dünya sağlık örgütünün tanımına göre geleneksel tıp biliminin tedavileri bazı bitkileri, hayvan organlarını, madenlerini kapsayan ilaçla tedaviyi veya iğne, masaj ve ruhsal tedavi yöntemlerini kapsayan iki grup tedavi yöntemlerini içeriyor. Tıbbi hizmetleri modern tıp bilimine dayalı olan ve herhangi bir özel tedavi kültürleri bulunmayan ülkelerde ise geleneksel tıp terimi yerine genellikle tamamlayıcı ve alternatif tıp tabiri kullanılıyor.

 

Günümüzde dünya halkı arasında tamamlayıcı ve alternatif tıptan tedavi amaçlı yararlanmanın göz kamaştıran boyutta artmaya başladığı gözleniyor. Bu arada tamamlayıcı ve alternatif tıp biliminin bir çok dalı bulunduğu, bu dallara bitki ile tedavi, masajla tedavi, iğne ile tedavi, yoga, ... gibi dalları örnek vermek mümkün. Bu tedavi yöntemleri genellikle milletlerin yerel ve tarihi kültürlerinden kaynaklanıyor.

 

Eski zamanlarda Çin, Mısır, Yunan ve İran ibi eski medeniyetler tıp bilimi ve çeşitli tedavi yöntemlerinin çıkış noktalarıydı. İran’da geleneksel tıp biliminin bin yıllık mazisi ve Cürcani, Razi, Biruni ve İbni Sina gibi ünlü hekimlerin adı, İran’ın geleneksel tıp bilimine ayrı bir zenginlik kazandıran büyük hekimlerdir. Masajla tedavi, hacamat, sülükle tedavi, damarı kesmek, bitkilerle tedavi etmek, İran’ın geleneksel tıp biliminde kullanılan bazı tedavi yöntemleridir. Bu arada İran’da binlerce ilaç nitelikli bitkinin yetiştiği ve bunlardan yüzlercesi sadece İran’a özel bitkiler olduğu belirtilmelidir.

 

İran topraklarına özel olan ve ilaç niteliği taşıyan bitkilerden biri, latince adı arago echium olan engerek otudur. Tedavi özelliği çok çeşitli olan bu bitki yeryüzünde İran’ın Alborz sıradağlarının eteğinde başka hiç bir yerde yetişmez. Aslında Avrupalı hekimler ve eczacılar İran’ın engerek otu ile Avrupalı örneği aynı bitki olduğunu zannediyordu, fakat gerçekte bu iki bitki sadece görünüşleri itibarı ile birbirine benzediği ve tedavi özellikleri çok farklı olduğu daha sonraları ortaya çıktı.

 

İran’da engerek otu sadece Alborz sıradağlarının eteğinde ve yaban ortamda yetişir. Bitkinin hemen hemen tüm bölümleri ilaç özelliği vardır. Bitkinin çiçeği, yaprağı, dalı ve kökü ilaç ve gıda sanayiinde kullanılan jel üretiminde kullanılır. Bu çiçek şimdilerde tarlada ve doğal ortamda yetiştirilir, ancak doğal ortamda yetişen türü doğal olduğu için daha kaliteli olduğu ifade edilir.

 

Bu bitki sakinleştirici, sinir sistemi ve böbrekleri takviye edici, kanı arıtma, nezle ve öksürük tedavisi, bronşit ve kızamık gibi hastalıkların tedavisi, boğazda şişkinliği ve ağrıyı kesici ve ızdırabı giderici etkileri vardır. Bitkinin bu denli geniş tesirleri yüzünden İran içinde ve yurt dışındaki piyasalarda talibi çoktur. Her yıl bu bitkiden yaklaşık 50 ton Amerika, Avrupa ve Fars körfezi ülkelerine ihraç edilir.

 

İran’da yetişen bir başka bitki zanbak çiçeğidir. Zanbak çiçeğinin familyası oldukça geniştir ve onlarca türü vardır. Soğanı ile çoğaltılan zanbak çiçeği, beyaz, turuncu, sarı, kırmızı, mor ve menekşe renkleri vardır. Zanbak çiçeği yeryüzünün çeşitli bölgelerinde ve özellikle Güney Afrika ve Amerika’nın ekvador bölgelerinde yetişir. Zanbak çiçeğini koklamak, başağrısını hafifletir ve kışın nezleyi giderir. Zanbak soğanının tozu yaraların üzerine serpildiğinde yarayı kurutur ve dezenfekte eder.

Zenbak çiçeği yüzde oluşan lekeleri gidermekte de etkilidir.

 

Zanbak çiçeğinin nadide türlerinden biri bilimsel adı Lilium Ledebouril olan bir türdür. Bu çiçek türü İran’ın kuzeyinde Gilan eyaletinde ve Erdebil ve Mazandaran eyaletlerinin bazı bölgelerinde yetişir. Bu çiçek İran’ın milli eserler listesinde kayda alınan ilk çiçektir. İran dışında da bu çiçek bir tek Azerbaycan cumhuriyetinin Lenkeran yöresinde görülmüştür. Bu çiçeğin yetiştiği yörelerin insanları çiçeğin geceleri kendinden nur saçtığını belirtiyor. Aslında bu çiçek florosent madde içeriyor ve bu madde ışığı yansıtma özelliğine sahiptir. Bu çiçeğin soyu tükenme riski ile karşı karşıya bulunduğundan ihracatı yasaklanmıştır.

 

İran’ın bir başka eşsiz bitkilerinden biri bilimsel adı heradeum persicum olan öğrek otudur. Bu bitki bir tek İran topraklarında yetişir ve bu yüzden bu bilimsel adla ün yapmıştır. Aslında persicum adını ek olarak taşıyan tüm bitkiler İran adına kayda geçen bitkilerdir. Bu bitki ilkbahar mevsiminde yaban ortamda yeşerir. Öğrek otu maydanozgillerdendir ve çiçeği şemsiyeyi andırır. Eylül ve Ekim ayları ise öğret otunun tohumunu toplama mevsimidir. Bu tohumlar keskin kokudur ve yemeklere tat vermenin yanında anti bakteriyel özelliği bulunmaktadır. Anti oksidan özelliği bulunan öğrek otu karında şişkinlik yapan yemeklerle birlikte tüketilir, ayrıca mide kaslarını takviye eder. Baharat olarak kullanılan öğrek otundan ayrıca yemekleri korumak için de yararlanmak mümkün. Öğret otu üretimi iç ihtiyaçları ancak karşıladığı için yurt dışına ihraç edilmez.

 

İran’da soyu tükenme riski ile karşı karşıya bulunan bir çok bitki çeşidinin yurt dışına ihracatı yasaklanmıştır. İran’ın genetik ve biyolojik hazineler milli merkezi bu tür nadide bitkilerin korunması alanında faaliyet yürüten merkezlerden biridir. Bu merkezin görevi yurt genelinde nadide türleri tespit etmek, toplamak, çoğaltmak ve korumaktır.