Aralık 14, 2018 16:42 Europe/Istanbul

Bugünkü sohbetimizde İngiliz Fred Holiday’in İran İslam İnkılabı hakkında düşüncelerini ve bu inkılaptan nasıl etkilendiğini gözden geçirmek istiyoruz.

Londra ekonomi koleji uluslararası ilişkiler hocası Fred Holiday, İrlanda’nın başkenti Dublin’de dünyaya geldi. Holiday eğitimine Oxford üniversitesi ve Londra’da Afrika ve Doğu etüt kolejinde devam etti ve doktora derecesini de Londre ekonomi kolejinden aldı.

Holiday bir dil bilimcisiydi ve latince yunanca, Farsça, Fransızca, almanca, ispanyolca, rusça, portekizce ve arapça biliyordu.

Fred Holiday

 

Fred Holiday, İran meseleleri ile İslam inkılabı öncesi ve sonrasında yakından aşina olan teorisyenlerden biriydi. Holiday’in İran meselelerini bilmesi, İran hakkında ilk kitabını 1978 yılında, yani İslam inkılabı zafere kavuşmadan bir yıl önce “İran: diktatörlük ve kalkınma” adı ile yazmasına vesile oldu. Öte yandan İran’da İslam inkılabının vuku bulması, Fred Holiday’i yazdığı eseri yeni olaylara uyarlaması ve “İran inkılabına bir önsöz” başlığı altında yeniden yazmaya yöneltti. Bu kitap bir kaç dile de çevrildi.

Fred Holiday İslam inkılabından sonra da bir kaç kez İran’a seyahat etti. Bu seyahatler İrlanda asıllı teorisyenin İran İslam İnkılabı ile daha fazla tanışması ve İran olaylarını irdelemesine yardımcı oldu. Buna göre Fred Holiday İran İslam İnkılabı ile Fransa, Rusya, Çin ve Kübe devrimlerini karşılaştırdı ve bu dört devrimin İran İslam İnkılabı ile benzerliklerini ve farklılıklarını irdeledi.

Fred Holiday, İran’a İslam inkılabından sonra yaptığı seyahatlerinin yardımı ile elde ettiği tanım ve deneyimlere dayanarak inkılaplarla ilgili tezini gözden geçirdi, öyle ki Holiday İran inkılabını tarihin en modern inkılabı niteledi ve bu görüşü için de bazı gerekçeleri gündeme getirdi. Holiday’ın gündeme getirdiği gerekçelerden birine göre İmam Humeyni -ks- dini konuşmaları ile hem dindar kesimi ve hem ulusalcıları aynı saflarda Pehlevi rejimine karşı seferber etmeyi başardı. Fred Holiday’e göre bir başka gerekçi, İran milletinin başta İmam Humeyni’yi -ks- karşılama töreni olmak üzere inkılapçı eylemlerinde beşeri tarihin en büyük eylemlerini düzenlemeleriydi. Holiday’e göre bir başka gerekçi, İran’da inkılaptan sonra dünyanın hiç bir inkılabından sonra olmadığı gibi ifade ve inanç özgürlüğünün var olmasıydı.

Holiday “İran inkılabı; uyumsuz kalkınma ve dini halkçılık” başlığı altında yazdığı bir makalesinde, İran’da inkılabın gerçekleşmesinin esas nedenini, kapitalizmin gelişmesi ile halkın değişim sürecine karşı direnişinde yaşanan tezat ve çelişki şeklinde ifade etti. Holiday İran inkılabını alt kesimlerden otoriter yenilikçi bir iktidara karşı bir inkılap niteledi.

Holiday, İran halkının şah rejimine karşı geniş çaplı protesto eylemlerini de beşeri tarihin en büyük gayri resmi protesto eylemleri niteledi.

 

Fred Holiday’in İran İslam İnkılabı hakkındaki görüşlerinde dikkat çeken önemli nokta, Holiday’in bu inkılabın başarısını İmam Humeyni’nin -ks- siyasi önderliği ve kendisi ile işbirliği yapan din adamlarında görmesiydi. Holiday bu konuda şöyle diyor: Onlar sadece inkılabın teşkilat çerçevesini hazırlamada, aynı zamanda tüm güçleri seferber etmekte kullandıkları bir ideolojiyi de yaygınlaştırdı.

Fred Holiday şöyle devam ediyor: Bu ideolojinin üç ilkesi vardı ki en çok İmam Humeyni’nin -s- konuşmalarında tekrarlanıyordu. İlk ilke, İslam dininden yeni bir algılama olan iman ve inançtı ki ona göre çağdaş dünyada ve İslam Peygamberi’nin -s- soyundan olan bir imamın gaybeti döneminde İslamî bir hükümeti kurmayı mümkün oluyordu. Böyle bir hükümetin kuruluşu fakihin rolü üzerinden mümkün oluyor. İmam Humeyni -ks- ise hayatı boyunca bu konumdan yararlanmıştı. Bu ideolojinin bir başka temel ilkesi dünyayı mazlumlar veya mustazaflarla zalimler veya müstekbirler olmak üzere ikiye bölmekti. İmam Humeyni inkılapçı bir ülkü ile toplumun yoksul ve mahrum kesimlerine yöneldi.

Fred Holiday bu ilkeleri anlatmaya şöyle devam ediyor: üçüncü ilke, üçüncü dünyanın ulusalcı simgelerinden birine İslamî bir boyut kazandırmaktı, yani, ta eski zamanlardan bu yana İran’a zulmeden iki Doğu ve Batı şeytanları ile mücadeleye. İmam Humeyni -ks- Müslümanlardan dünya halkının tümünün dinini İslam dinine değiştirmelerini istemiyordu. İmam Müslümanlardan İslam dünyasını ecnebilerin işgaline ve fesadına karşı korumalarını istiyordu. Bu inkılap İslam adı ile ve din adamlarının önderliğinde sonuca ulaştı ve İslam dünyası üzerinde derin etkileri oldu.

 

Fred Holiday, İran İslam İnkılabı zafere ulaştıktan yaklaşık 20 yıl sonra İmam Humeyni’nin -ks- kişisel özellikleri ve İran İslam İnkılabı üzerindeki tesirleri hakkında önemli noktalara temas ederek şöyle diyor: İmam Humeyni -ks- insanları cezbeden büyüleyici ve efsanevi bir cazibesi vardı. Bugün İran inkılabı üzerinden 20 yıl geçiyor ve dünyanın bir çok Müslümanı İmam Humeyni’yi -ks- sadık bir insan olarak takdir ediyor. ben hastaneden 83 yaşındayken taburcu olduğunda kendisine nasılsınız, diye sordum. İmam başka liderlerin söylemediği bir şeyi söyledi: Ben iyiyim ve beni merak eden halka da teşekkür ederim, ama ilk kez yatakta yattığımı söylemeliyim. İmam genellikler yerde yatar uyurdu. Bence İmam sadelik ve teklifsizlik ve ahlak simgesiydi ki halk da bunu seviyordu.

Fred Holiday İmam Humeyni -ks- ile ilgili bir başka yazısında da imamın cenaze törenine işaret ederek, İmam Humeyni’nin -ks- vefatı ve insan selinin cenaze törenine katılması İslam inkılabı ve özellikle İmam Humeyni’nin -ks- halk arasındaki saygın yerini ortaya koyduğunu vurguluyor.

Fred Holiday’in İran hakkında en önemli araştırma eksenlerinden biri, inkılaptan sonraki İran’dı. Gerçekte Holiday, inkılaptan sonra İran’ın iç gelişmelerine özel ilgi duyan teorisyenlerden biriydi. Holiday bir ropörtajında İran İslam İnkılabının meşruiyeti hakkında şöyle diyor: bu inkılabın meşruiyeti, bağısız bir İran kurmaktı. Bu ülke hiç bir zaman ciddi bir sömürge olmadı, sadece yarı sömürge olarak kalmıştı ve şah döneminde ecnebilerin sultası altındaydı. İmam Humeyni -ks- İran’a onurunu geri getirdi. İmam ber keresinde istikbarın burnunu yere süreceğiz, demişti.

Fred Holiday şöyle devam ediyor:

İslam dünyasında İran’a yönelik husumete rağmen ve İran Irak savaşını sebebiyet veren meselelere karşın din adamları halka onur duygusu kazandırdı ve onları kendi kültürlerini savunabilecekleri inancını verdi. Onlar Müslüman kalmak istiyor ve eski İran ve edebiyatı e efsaneleri ile bağlantılı olmakla beraber, modern dünyanın bir parçası olmayı arzu ediyordu.

Fred Holiday bir başka yazısında  İran’da etnik çeşitlilik meselesine işaretle İran İslam Cumhuriyeti nizamının en büyük başarılarından birini de etnik gruplara karşı uygun davranışı şeklinde ifade ediyor ve dünyanın her yerinde etnik çeşitlilik bir tehdit oluştururken, İran’da böyle olmadığını kaydediyor.

Fred Holiday’a göre İran İslam İnkılabının en önemli getirilerinden biri olan getiri, sadece mutlak despot bir rejimi yıkmakla kalmaması ve yerin dünyada ilk kez demokrasi ilkelerine uymak ve halkın kendi kaderini kendi elleriyle belirleyen ve aynı zamanda dini ilkelerden şaşmayan bir nizamın temelini atmasıydı ve böylece cumhuriyet ve islamiyeti hiç biri ötekine zarar vermeden birleştirmesiydi.

Fred Holiday İran İslam İnkılabının bu özelliğini 23 Şubat 2009 tarihinde Londra ekonomi kolejinde 400 öğrenciye hitaben ve İran inkılabının dünyanın dört büyük inkılabı ile karşılaştırması sırasında beyan etti. Holiday o günkü konuşmasını şu cümle ile bitirdi:

Dünya henüz İran İslam Cumhuriyeti ve bu büyük milletin sözünü duymamıştır.