Nisan 13, 2016 06:41 Europe/Istanbul

Lübnan’ın El Ahbar gazetesi, Batılı gazetelerin Arabistan’ın Yemen’e yönelik bir yıldır süren saldırısına bakışını irdeleyerek, bu saldırının sonucunu Riyad’ın amaçlarına ulaşmakta hezimeti ve Yemen milleti için de facia niteledi.

El Ahbar yazarlarından Cevi Selim yayımladığı makalesinde şöyle yazdı:

Bir çok Batılı gazete Arabistan’ın Yemen’e saldırısının birinci yılını değerlendirirken, Suud savunma Bakanı Muhammed bin Salman’ın savaş çığırtanlığını ve küstahlığını, Yemen için beşeri facia ve güvenlik kaosunun sebebi ve radikal örgütlerin gelişmesinin vesilesi niteledi. Batılı gazeteler ayrıca Suud askeri gücünün Yemen milletinin beklenmedik direnişi karşısında acizliğini vurguladı. Bir çok Batılı gazete ta baştan Arabistan’ın Yemen’a dayattığı savaşa temkinli yaklaşırken, Riyad’ın Yemen’e askeri müdahalesinin gerçek amaçlarını sorguladı.

Arabistan’ın Yemen’e dayattığı savaşın üzerinden bir yıl geçtiği bir sırada Batı medyası bu savaşın sonuçlarını özet olarak Arabistan’ın hezimeti ve Yemen milleti için beşeri facia şeklinde ifade ediyor. Batı medyası Batı’nın Arabistan’ın başını çektiği ittifaka desteği ve bu savaşın Arabistan’ı destekleyen ülkeler için sonuçları ve özelikle Yemen’de tekfirci radikal örgütlerin güç kazanması, soru işaretlerini beraberinde getirdiğini belirtiyor.

Fransa’nın Lomond gazetesi Arabistan’ın Yemen topraklarına saldırısının birinci yıldönümünde “Suud ordusu Yemen bataklığında kuşatıldı” başlığı altında yayımladığı raporunda, Riyad komutasında düzenlenen binlerce hava akını, bu savaşın amaçlarının çok küçük bir bölümünü gerçekleştirdiğini, bu savaş Arabistan hava kuvvetlerinin düşman karşısında acizliğini ve yenilgisini ortaya koyduğunu yazdı.

Lomond gazetesi, Arabistanlı pilotların gerektiği gibi eğitilmediğini belirterek Batılı bir diplomattan naklen, Arabistan’ı fakirleştiren Yemen savaşı tamamen beyhude bir savaş olduğunu belirtti.

İngiliz Daily mail gazetesi de Suud rejimi Yemen savaşında çok az hedeflerine ulaştığını belirterek, Riyad yönetimi, Yemen’de dünya camiasının desteklediği hükümete karşı direnen Ensarullah hareketini yenemeyeceklerini yazdı.

İngiliz Independent gazetesi ise Yemen savaşının sahasını Suriye savaşına benzetti ve bu durumdan Arabistan savunma Bakanı ve veliaht prensi Muhammed bin Salman sorumlu olduğunu belirtti. Gazete, Suud hanedanının Yemen’de hedeflerine ulaştıkları iddialarını anlamak çok zor olduğunu, çünkü Husi hareketi hala başkent Sana ve ülkenin Kuzey kesimlerine musallat olduğunu vurguladı.

Amerika’nın Newyork Times gazetesi de beyaz sarayın Arabistan’ın Yemen’e dayattığı savaşta Riyad’ı desteklediğini belirterek, Amerika İran ile nükleer anlaşmaya varana kadar Suud hanedanının gönlünü ve rızasını kazanmaya ihtiyaç duyuyordu ve bu konu, Obama yönetimini Arabistan’ın Yemen’e dayattığı savaşın uzun süreli kanlı ve sonuçsuz bir savaş olacağı gerçeğini göz ardı etmesine neden oldu.

İngiltere’de yayımlanan The Guardian gazetesi de “Bir yıl utançlı yaşam” başlığı altında yayımladığı raporunda, Amerika, İngiltere ve Fransa’nın Arabistan’a silah ihracatı politikasını sürdürmeleri ve Suud rejiminin Yemen’e yönelik saldırılarını göz ardı etmeleri bu ülkeleri Yemen’de işlenen cinayetlerin bir bölümüne ortak ettiğini yazdı.

Öte yandan Yemenli ve diğer bazı Arap uzmanlar çeşitli röportajlarında Yemen milletinin mütecaviz Arap ittifakı karşısında bir yıl direnişine dikkat çekerek, üç bin yıl mazisi olan bu milletin ayakta kalmaya devam edeceğini belirtiyor.

Arabistan’ın Yemen’e saldırısının birinci yıldönümünde İran’ın Tesnim haber ajansına konuşan söz konusu Yemenli ve Arap uzmanlar, Yemen milleti hiç bir zaman Arabistan ve müttefikleri karşısında boyun eğmeyeceğini ve direnişe devam edeceğini vurguladı.

Yemen’in ensarullah hareketi yetkililerinden Muhammed Sani Tesnim’e yaptığı açıklamada, Arabistan’ın Yemen’e dayattığı bir yıllık savaşa işaretle şu ifadelere yer verdi:

Arabistan’ın başını çektiği ve Amerika’nın lojistik ve istihbarat desteği ile desteklediği ittifak güçleri Yemen’e saldırdı ve her şeyi hedef aldı. Kendilerini haremeyn-i şerifeyn’in hademesi ilan eden Suud hanedanı ne komşuluk hakkına uydu ne de dini haklara saygı gösterdi. Onlar gelişmiş savaş uçakları, İHA’ları, tankları, topları, füzeleri, savaş gemileri ve hatta misket bombaları gibi yasak silahları ile Yemen milletini hedef aldı. Yemen milleti Suud rejimi onlarca yıldan beri siyasi ve iktisadi alanlarda bu milletle mücadele ettiğini ve yaşadıkları tüm musibetlerin kaynağı Suud rejimi olduğunu çok iyi biliyor. Son bir yıllık savaş sadece Suud rejiminin bir kaç on yıldır Yemen milletine dayattığı soğuk savaşın dışa vurmasıdır.

Yemen’in Tecavüzle mücadele kültürel cephesi Başkanı Ebtesam Mütevekkil de Tesnim haber ajansına şöyle konuştu:

Yemen’de gelişmeleri takip edenler, Yemen milleti bu tecavüze karşı zafer kazandığını çok iyi bilir. Yemen milleti düşmana karşı yeni bir direniş modeli sergiledi, öyle ki düşman asla hiç bir yeni silahı bulunmayan Yemen milletinin bu savaşta zafer kazanacağını aklına bile getiremiyordu. Üstelik bazı Yemenli yetkililer Suud rejiminin kucağına kaçtı ve Yemen milletine karşı komplolar kurmaya başladı, ama yaşam Yemen’de hala devam ediyor, okullar açık ve üniversiteler de faaliyetini sürdürüyor ve halk işinin başına gidiyor.

Mısırlı uzman Muhammed Hicazi de şu açıklamayı yaptı:

Yemen’in içişlerine müdahaleyi tüm aşiretler tüm anlaşmazlıklarına karşın reddediyor. Nitekim Mısır’ın eski cumhurbaşkanlarından Cemal Abdulnasır da askeri saldırısı ile Yemen’in içişlerine müdahale edemedi. Bu yüzden Arabistan da bu savaşta hezimete uğrayacaktır ve Yemen’le savaş Suud rejimini yıpratır, nitekim Abdulnasır’ı ve diğer işgalcileri yıprattı. Yemen milleti ve halk güçleri bugün ister Arabistan ister başka saldırgan taraf olsun her zamankinden daha çok yapılanmıştır ve tarih Yemen’e tecavüz edenlerin sonunda yenilgiye mahkum olduğunu göstermektedir.

Lübnan’ın Arap ve uluslararası etüt merkezi Başkanı Galip Kandil ise şu değerlendirmede bulundu:

Yemen ordusunun Arabistan topraklarına girmesi, Amerikalıların yaptıkları değerlendirmelerden kaygı duymalarına yol açtı. Bugün Amerikalı uzmanlar Yemen toprakları Arabistan’ın Vietnam’ı olduğu sonucuna vardı ve Amerikan medyası da defalarca Suud rejiminin Vietnam’da tuzağa düştüğü ifadesini tekrarladı, ki bu da Yemen milletinin mütecaviz güçlere karşı direniş hamasetinin işaretidir. Bu direniş bir çok uluslararası kurum ve kuruluşu, Arabistan’ın saldırısını kınamaya zorladı. Bu bağlamda Amerika’dan Arabistan ile silah satışı anlaşmalarını iptal etmesi istendi ki en sonuncusu bir milyar dolar değerinde füze alımı ile ilgilidir. Uluslararası af örgütü ve insan hakları gözetleme örgütü Amerika’dan bu anlaşmayı askıya almasını ve böylece Arabistan’ın Yemen’de soykırım ve cinayetlerinin ortağı sayılmasının önlenmesini istedi. Ancak biz şimdi Yemen milletinin hamasetvari bir direnişi ile karşı karşıyayız, öyle ki bu direniş bir çok şeyi değiştirecektir.

Yemen Hak partisi genel sekreteri Hasan Zeyd de şu değerlendirmede bulundu:

Biz Yemen’de kendimize karşı uluslararası bir ittifakla karşı karşıya kaldık. Amerika, İngiltere ve Fransa bu ittifakta yer almıştı ve hatta bir an bile İsrail’in de Yemen’e karşı saldırılara ortaklık ettiğinden tereddüt etmedik ve bir çok Arap rejimi de Arabistan’a eşlik ettik. Ancak buna karşın Yemen’e karşı kurulan ittifak hiç bir zaman hedeflerine ulaşamadı. Eğer Arabistan saldırıları başlatmasaydı, siyasi süreç sonuca ulaşacaktı. Arabistan’ın saldırısı müzakerelerin askıya alınmasına yol açtı ve siyasi tarafların müzakerelere katılmasını engelledi. Bence şimdi Suud – siyonist eksenin hiç bir hedefine ulaşamaması ve Arabistan’ın ahlaki, askeri ve güvenlik açıdan hezimete uğramasının ardından Suud hanedanı Yemen’de tekfirci terör örgütlerini takviye etmeye yönelecektir. Gerçekte Arabistan rejimi IŞİD ve El-kaide’de tecelli eden teröristlerle ittifak kurmuştur.

Yemenli siyaset meseleleri uzmanı Seyyid Sadık Şerefi ise işgalcilerin esas amacı Yemen milletinden intikam almak olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

Suud rejimi son bir yılda aslında yetmiş yıl boyunca Yemen topraklarına ve milletine yönelik dolaylı dolaysız müdahalelerinin ardından Yemen’e saldırdı. Suud rejimi bundan önce Yemen içinde işbirlikçileri aracılığı ile ve ülkenin siyasi akımları, güç odakları, ekonomi alanı, dış politikası gibi alanlarına nüfuz ederek Yemen milletine yönelik müdahaleci uygulamalarını yürütüyordu.

Yemen inkılabı yüksek komitesi Başkanvekili Naif Ahmet Kanes de şu açıklamayı yaptı:

Yemen milletinin Suud rejimi ve başta ABD olmak üzere müttefikleri karşısında direnişi bir kaç eksende olmuştur. İlk direniş düşman saldırılarına karşı ordu birlikleri ve halk güçleri tarafından sergilendi. İkinci direniş ekseni ise hava akınları ve ister insan ister hayvan ister bitki, her şeyi hedef alan kör saldırılara karşı Yemen milletinin direnişi ve dayanışmasıydı. Üçüncü direniş ekseni Yemen milletinin iktisadi kuşatmaya karşı direnişiydi. Yemen milleti tüm zorluklara karşın diz çökmedi ve saldırılara rağmen normal yaşamını sürdürdü ve okullar açık tutuldu ve sınavlar zamanında yapıldı ve yeni eğitim yılı da başladı ve üniversiteler de derslerine devam etti. Yemenli vatandaşlar saldırıların sürekli yapılmasına rağmen günlük yaşamından el çekmedi.

Yemen’in işgalcilerin cinayetlerini tescil etme ve yardım çabalarını koordine etme milli komitesi üyesi Dr. Yusuf Hazeri de işgalcilerin Yemen’de güttükleri hedeflerine ulaşmaktan aciz olduğunu belirterek şöyle konuştu:

Arabistan’ın başını çektiği ve geçen yıl Yemen topraklarına saldırılarını başlatan ve Arap ittifakı adıyla anılan işgalci güçler açık gizli herkesin bildiği hedeflerine ulaşamadı. Onlar hatta Mansur Hadi ve hükümetini iktidarın başına geri getiremedi. İşgalcilerin Yemen’de açık gizli hedeflerine gelince, onlar Yemen’in kaynaklarına, zenginliklerine ve ayrıca önemli güzergahlarına musallat olmak istiyor, ama görüyoruz ki onların ele geçirdiği güneydeki eyaletlerde halk şimdi işgalcilere karşı kıyam etmiş ve yer yer Suud ve BAE ve diğer işgalci güçlerle çatışıyorlar. 015