Ocak 18, 2019 11:49 Europe/Istanbul

Geçen bölümde, Yemen savaşındaki medyatik savaş meselesini ele almıştık. Bugünkü bölümde ise Suudilerin Yemen Sağlık Merkezlerine Saldırması ve Uluslararası İnsan Haklarını İhlal Etmesi meselesini konu edineceğiz.

Uluslararası insan hakları ve İslam'daki insan haklarının ortak ve en önemli ilkelerinden biri de silahlı çatışmalarda sivil ve askeri hedefler arasında ayrım yapılması ilkesidir. Uluslararası insan hakları, sivil insanlar ve özellikle de yaralılar, hastalar ve sıhhiyecileri silahlı çatışmalarda özel bir şekilde koruma altına almıştır.

12 Ağustos 1949'da onaylanan kuralları örfi olan Cenevre'nin dördüncü Konvansiyonundaki kurallar bütün ülkeler için bağlayıcıdır. Bu konvansiyonda özellikle sıhhiyecilerin savaşlarda ve silahlı çatışmalarda korunmasına dair belli başlı kurallar belirlenmiştir. Savaşta sivillerin korunması ve desteklenmesine ayrılan Cenevre'nin dördüncü konvansiyonunun 18'inci maddesinde yaralılar, hastalar, engelliler ve hamile kadınlara bakmak için kurulan hastanelere saldırı yapılmamasına vurgu yapılmıştır. Bu maddeye göre saldıran devletler bile bu sivilleri desteklemekle mükelleftirler. Cenevre dördüncü konvansiyonunun 17'inci maddesinde de saldıran tarafların yaralıları, engelliler, tutsaklar ve hamileleri kuşatılmış bölgelerden tahliye etmeleri gerektiği ve tıbbi malzemeleri bile bölgeden çıkartmak konusunda diğer taraflarla anlaşma sağlamaları gerektiği konusuna vurgu yapılmıştır.

Cenevre'nin dördüncü konvansiyonunun 19'uncu maddesinde de hastanelere yapılan desteklerin kesilmemesine vurgu yapılmıştır. Hastanelerin düşmana karşı bir üs olarak kullanılıp artık insani yardımların yapıldığı bir mekân olmaktan yoksun olduğu halde bu mekânlara yardımlar kesilebilir. Buna rağmen yine de hastanelere yapılan destekler son bir ültimatomun belirlenmesi ve bu ültimatoma aldırılmaması halinde kesilebilir. Cenevre'nin dördüncü konvansiyonunun 21'inci ve 22'inci maddesi yaralılara ve hastalara çatışmalar sırasında ve havadan, karadan ve sudan taşınması sırasında eşlik eden sıhhiyecilerin korunmasına dair detaylara yer vermiştir. Savaş sırasındaki hastalar, yaralılar ve sıhhiyeciler ve doktorların korunmasına dair var olan birçok uluslararası kurallara ve yasalara baktığımızda bu konunun ehemmiyeti hem insancıl bakımdan hem de uluslararası insan hakları bakımından daha da göze çarpmaktadır. Ancak bütün bunlara rağmen Suudi Rejimi Yemen savaşında uluslararası insan hakları kuralları ve hukukunun bu kısmını da açık bir şekilde kasten ihlal etmektedir.

Medyalar 12 Haziran 2018'de Suudi Rejimi savaş uçaklarının Yemen'in Kuzeybatısındaki sınır eyaleti Hacce'nin Abbes sahil kentindeki Sınır Tanımayan Doktorlar'a ait bir merkezi vurduğu haberini yayınladılar.

Bu bombardımanın ardından Sınır Tanımayan Doktorlar Kurumu, Suudi ele başlığındaki Koalisyonu savaş uçaklarının Abbes şehrinde koleraya yakalanan insanların tedavisi için yeni kurulan ve boş olan  sağlık merkezini bombalamasını onayladı. Bu saldırının zayiata neden olmamasına rağmen Suudi Arabistan'ın hastaları ve doktorları koruyan uluslararası hukuku bile umursamadığını açık bir şekilde ortaya koydu. İşte bu yüzden Suudilerin bu saldırısı Sınır Tanımayan Doktorlar'ın Abbes'teki faaliyetlerini tamamen durdurdu. Suudilerin bu tür saldırılardan güttükleri hedef kolera ve diğer bulaşıcı hastalıkların yayılmasına zemin hazırlayarak Yemen halkını katliam edip soykırım yapmasıdır.

Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü'nün Yemen Temsilciler Heyeti Başkanı Joao Martinez, Suudi ve BAE savaş uçaklarının Abbes'deki kolera tedavi merkezine yaptığı saldırılara tepki olarak şöyle bir açıklama yaptı:" Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü bu saldırıdan sonra Abbes kentindeki faaliyetlerini geçici olarak durdurmak zorunda kaldı. İster kasten ister yanlışlıkla yapılan bu saldırılar için hiçbir bahane kabul edilemez. Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü kendi memurları ve elemanlarının can sağlığı ve güvenliği konusunda ilk önce emin olması gerekiyor. "

Daha önce de Yemen'in sağlık merkezleri ve hastaneleri ve ayrıca sağlık araçları ve taşıtları da Suudi Rejimi tarafından defalarca bombalanmıştır.  16 Ağustos 2016'da Abbes şehrinin en büyük hastanesine yapılan saldırıda yaklaşık 20 kişi hayatını kaybetmişti.

29 Kasım 2015'te Suudi Koalisyonunun savaş uçakları Yemen'in Taiz eyaletindeki El Hoban bölgesinde bulunan Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü'nün merkezine saldırdı. Yemen'deki Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü dönemin Görev Timi Başkanı Jerome Allan   bu saldırı ile ilgili şöyle bir açıklamada bulundu: " Suudi Koalisyonu Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütünün Yemen'deki bütün faaliyetlerini bildiği halde hatta örgüt üyelerinin 29 Kasım Pazar günü El Hoban bölgesindeki merkeze uğrayacağını bildiği halde bu saldırıyı gerçekleştirmiştir. Onların bundan habersiz olması imkânsızdı. Özellikle de Haydan bölgesinde Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü tarafından himaye edilen başka bir hastanenin 2015 Ekim ayında Suudi güçler tarafından hedef alınması ve tahrip edilmesi dikkat çekici bir gerçektir.

Suudiler Yemen'deki sağlık merkezlerini ve sağlık çalışanlarını doğrudan hedef almasına karşın başka bir yöntemler ile de Yemen'deki doktorların ve sıhhiyecilerin faaliyetlerini kısıtlamak peşindedir. Bu doğrultuda Uluslararası Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü 19 Kasım 2017'de şöyle bir açıklama yaptı: Suudiler üç gündür bu örgüte ait uçakların Yemen'e girişini engelliyor. "

Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü dönemin Görev Timi Başkanı Justin Armstrong şöyle bir açıklama yaptı:" Suudilerin bu saldırısı, binlerce sivil Yemenli özellikle de çocukları ve kadınları tehlikeye sürüklemiştir. "

Uluslararası kurumlar ve yetkililer ise Suudi Arabistan'ın bu cinayetleri karşısında pasif bir tutum sergilemiştir. Bazı medya organları ise Suudilerin uluslararası hukuka karşı kayıtsızlığını ve bu kurallara bağlı kalmadığını sert bir şekilde eleştirdi.

Birleşmiş Milletler Teşkilatı'nın eski Genel Sekreteri Ban Ki Moon Suudi savaş uçaklarının Yemen'in Sa'de eyaletindeki Razih bölgesinde bulunan Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü'ne ait hastaneye saldırısını nadir bir şekilde eleştirmişti.

Re'y-el Yevm gazetesi de 20 Ağustos 2016'da yayımladığı makalede Suudi Rejiminin Yemen sağlık merkezlerine yaptığı saldırıların bilerek yapıldığını yazdı.

Re'y-el Yevm gazetesi  Suudi ve ortaklarının Yemen'deki sağlık merkezlerine saldırılarının Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Ban Ki-Moon için utanç verici olduğuna değinerek şöyle yazdı: " Sınır Tanımayan Doktoralar Örgütü'nün Suudi savaş uçaklarının Abbes'deki hastaneye 16 Ağustons 2016'da yaptığı saldırılara itiraz olarak Yemen'de faaliyetlerini durdurarak çalışanlarını Yemen'den boşaltması Ban Ki-Moon'un da utanmasına neden olmuştur. Çünkü zaten birkaç hafta önce Ban Ki-Moon Suudi Arabistan baskılarından dolayı Suudi Koalisyonunu insan hakları ihlalcileri karar listesinden çıkararak Suudileri Yemen çocuklarını katletmek suçu meselesinde aklamıştı. "

Uluslararası bir sağlık örgütü olan Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütünün Yemen'den itiraz edercesine çıkmasının hassasiyetini ve doğuracak muhtemel sonuçlarının farkına varan Suudi Koalisyonu ele başları hemen bir bildiri yayımlayarak üzüntü duyduklarını bildirerek bu örgütün sorumluları ile acil bir toplantı yapılacağını bildirdiler. Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü'nün sorumluları ise Suudi Arabistan'ın gerçek niyetlerinden haberdar olmalarından dolayı bu görüşme teklifini reddettiler. Bu örgütün sorumluları daha önce defalarca Suudi Arabistan yetkilileri ile görüşüp Yemen'deki altı hastanenin koordinatlarını ve coğrafi konumunu paylaştıklarını ancak bu altı hastaneden 4'ünün Suudi Koalisyonu tarafından bilerek vurulduğunu açıkladılar.

Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütü bakış açısından Yemen'deki bu örgüte bağlı hastanelerin bombalanması Suudi Arabistan'ın sorumsuzluğunu ve uluslararası hukuka karşı kayıtsızlığını gösteriyor. Görünen o ki Suudi Rejimi Sınır Tanımayan Doktorlar Örgütünün hazırladığı koordinatları ve coğrafi konum belirlemelerini suiistimal ederek belirlenen sağlık merkezlerini kasten çok isabetli bir şekilde hedef alıyor.

Suudi Arabistan ayrıca sağlık hizmetlerini en aza indirerek Yemen halkını bu vesile ile de büyük baskılar altında tutmak istiyor. Nitekim Amerika, İngiltere ve Fransa gibi güçlerin Suudi Arabistan'ın Yemen'deki cinayetlerini desteklemesi ve bu rejime silah satışına devam etmesinden dolayı Suudi savaş uçakları en son cinayetinde 2 Ağustos 2018'de  Yemen'in El Hudeyde şehrinde bulunan El- Savra Hastanesini hedef alarak 52 sivilin ölmesine ve 100'u aşkın kişinin yaralanmasına neden oldu.