Nisan 14, 2016 10:45 Europe/Istanbul

Bugün kadınların eşlerine yönelik iyi muaşereti üzerinde durmak istiyoruz.

Geçen bölümde kocanın eşine karşı iyi muaşeretinden söz ettik. Kuşkusuz iyi muaşeret karşılıklı olduğu takdirde daha iyi sonuçlar elde edilir. buna göre bugün kadın eşine karşı iyi muaşeretini irdelemek istiyoruz.

Aile sosyal bir kurumdur. Her sosyal kurumda ise işler işbirliği ve yardımlaşma ile ilerler ve bazı üyeler işbirliği yapmadığı takdirde o kurumun işleri aksar ve düzeni bozulur.

İslam dininde evin genel yönetimi erkeğin ve evin içindeki durumun yönetimi ve bu sevgi odağının sorumlu gözetimi kadınların üzerine düşen bir görevdir. Gerçekte kadının bu alanda seçkin konumu ve rolü onu ailenin temeli ve ekseni haline getirmiştir.

İslam Peygamberi’nin –s– pak ehli beytinden İmam Ali –s– bu konuda şöyle buyurur: Kadın evinden ve eşinden sorumludur ve onları gözetler.

Kadın evde doğru gözetimi ile daha samimi ve daha hoş bir ortam yaratarak sağlıklı ve neşeli ve başarılı bir yaşam zemini oluşturabilir, çünkü gerçekte kadının sevgi ve şefkati ile aile üyeleri huzura kavuşur ve kemale ermeleri mümkün olur.

İslam dini açısından ev işleri, kadının esas görevleri arasında yer almaz ve kadın evine hizmet etmekle yükümlü değildir ve ancak kendi istek ve iradesi ile bunu yapabilir ve eğer kocası onu bu işlere zorlamaya çalışırsa, kadın yaptığı işin bedelini talep edebilir.

Kuşkusuz ev işleri kadın tarafından yapılması evin dahaiyi yönetilmesine ve çocukların yetiştirilmesine ve evin koca tarafından yönetilmesine katkısı olur, nitekim kadının bu konuda işbirliği yapmaması aileyi bazı sorunlarla karşı karşıya bırakabilir.

Ev işleri ve çocukların yetiştirilmesi büyük sabır ve çaba gerektiren bir iştir. Gerçekte analık görevi kadınların en güzel ve en kutsal görevidir ve ancak fedakar anneler bu görevi en iyi şekilde yerine getirebilir.

Kuşkusuz evin erkeğinin ev işlerine eşine yardımcı olması aile içinde sevgi ve samimiyet atmosferini geliştirmekte etkili olur. Bu çerçevede İmam Ali –s– şöyle buyurur: Bir gün Allah Resulü –s– evimize geldi. O sırada Hz. Fatıma –s– yemek yapıyordu ve ben de ona yardım etmek için mercimekleri ayıklıyordum. Resulullah –s– şöyle buyurdu: Rabbimin emri üzerine şimdi söylediklerimi duymuş ol. Ev işlerinde eşine yardım eden erkeğin sevabı bedenindeki saç tellerinin sayısı kadar ve tüm oruçlarını tuttuu ve tüm gecelerini ibadetle geçirdiği bir yıl ibadet kadardır.

Her insan kendine özgü ahlaki özellikleri ve huyları vardır. Başarılı ve samimi bir yaşam için insan her türlü otoriter davranışlardan ve olur olmazlardan kaçınmak ve bireysel ve kültürel ve ailevi farklılıklara saygı göstermek gerekir. Erkekler eşlerinin onlara güvenmelerine ihtiyacı vardır. Kocanın eşi tarafından kabul edilmesi, erkekte özgüven duygusunu geliştirir ve bu da aile fertlerinin gelişmesine ve ilerlemesine zemin oluşturur. Sırdaşlık ve vefakarlık, eşin benimsenme sırlarından biridir ve eğer kadın bu ilkelere uymazsa, kocasının ona güvenmemesine sebebiyet verir ve bu da karı koca arasındaki sevgiyi olumsuz etkiler.

Kur'an'ı Kerim Bakara suresinin 187. Ayetinde şöyle buyurur:

Onlar sizin için birer elbise, siz de onlar için birer elbisesiniz.

Bu ayette yüce Allah karı kocanın birbirinin ziyneti olduğunu, birbirinin kusurlarını örttüğünü, birbirini koruduğunu ve günahlardan sakındırdığını buyurur. Dolaysıyla bu güzel tabir eşlerin birbirine ne denli yakın olduğunu gösterir ve ikisinin eşit olduğunu benzer tabirler kullanarak ortaya koyar.

Kadının aile ocağında en önemli sorumluluklarından biri, sadakat, ve eşine karşı dürüst olmaktır. Sadakat ve dürüstlük, aile temelini güçlendiren en önemli etkendir ve karşılıklı güven duygusunu geliştirir ve karı kocanın birbirine karşı sevgilerini arttırır.

Kuşkusuz çoğu evliliklerde karı koca iki farklı aileden gelir ve genellikler kültürleri ve adetleri birbirinden farklıdır. Bu iki inan arasında uzlaşı sağlamak, çaba ve fedakarlık gerektirir. Bu konuda kadın aile içinde dayanışmayı sağlama açısından daha önemli rol ifa eder. Belki bu yüzdendir ki evliyalarımız kadının kocasına karşı iyi davranmasını veya bir başka tabirle eşine iyi bakmasını cihat ibadeti ile bir tutmuştur. Yani gerçekte eşine kaşı iyi davranan kadın, Allah yolunda cihat eden bir mücahit gibidir. İmam Ali –s– bu konuda şöyle buyurur: kadının cihadı, kocasına iyi bakmaktır.

Kadının kocasına karşı iyi muaşeretin bir başka mısdakı, sevgidir. Gerçekte aile ocağı kalpten, dilden ve amelden kaynaklanan sevgi ile şekillenir. Kuşkusuz aile ocağının ayakta kalması da sevginin devam etmesine ve sürekliliğine bağlıdır. Aşk ve sevgi temeli üzerinde inşa edilen bir yaşam, kalıcı olur. İmam Seccad –s– insanın eşine yönelik sevgi zaruretini şöyle beyan eder: Eşinin hakkı, Allah tealanın onu senin huzur kaynağın ve yoldaşın yaptığını bilmendir ve onun Allah tealanın sana verdiği bir nimet olduğunu bilmelisin. O zaman ona saygı göster ve onunla iyi davran ve gerçi senin onun üzerinde hakkın fazladır, ama onun senin üzerindeki hakkı, ona sevgi ile davranmandır. 015