Mayıs 10, 2019 14:24 Europe/Istanbul

Geçen bölümde zaman yönetimi ile ilgili konuştuk.Bu bölümde de aynı başlığı ele alıp sizlerin daha iyi yaşamanız için daha fazla bilgi sunmak istiyoruz.

Zaman yönetimi bizim becerilerimizi ve kabiliyetlerimizi geliştirmemize yardımcı olup doludizgin hayatımızdaki fırsatlardan en iyi şekilde yararlanmamıza uygun bir ortam hazırlar. Zaman yönetimi işlerin ivedilik ve acele ile yapılması değil bir maharettir. Daha iyi yaşamak için bu maharete ihtiyacımız vardır.

Zaman yönetimi konusunda birçok kitap yayımlanmış olmasının yanı sıra birçok sitede de bu alanda bilgiler verilmiştir. Bu bilgiler sayesinde zamanımızın değerini anlarsak hayat tarzımızı en iyi sonuçlara varacak şekilde değiştirme imkanımız olacaktır.

İmam Ali as fırsatların önemi ile ilgili şöyle buyurmaktadırlar:" Fırsatlar bulut gibi geçiyor. İyi fırsatları kaçırmamaya çalış."

Değerli dinleyiciler geçen bölümde zaman yönetimi yolundaki engelleri ve sorunları konuşmuştuk. Afaki ve gerçek dışı hayaller, karar verme korkusu, işlerin ve etkinliklerin önceliklendirilmesindeki sorunlar, "hayır deme" konusundaki zafiyet bu engellerin birkaçı idi.

Zaman yönetiminin arz ettiği önemden dolayı zaman yönetimi yolundaki diğer sorunlar ve engelleri de ele almak istiyoruz.

Engellerin ve eksikliklerin tanınması bize zamanımızı iyi değerlendirip yönetmemize yardımcı olup hayatta fırsatlar yakalamamıza ve bunlardan yararlanmamıza yol açar.  

Psikologlar ve zaman yönetimi uzmanlarının bakış açısından " kişisel disiplinsizlik" zaman yönetimini en çok baltalayan nedendir. Dağınık bir iş masası, dağınık oda vb. insanın içinde kötü bir hissin doğmasına neden olup onun işleri üzerindeki odaklanmasını da dağıtır. Böyle bir durumda kişinin özgüveni ve izzetinefsi de sarsılır ve onu içten güçsüz bir insan olmaya yöneltir.

Zaman yönetimi uzmanlarının görüşlerine özellikle de Brian Tracy'nin dediğine göre kişisel disiplin ve düzen, kişinin hayatında mucizeye benzer çok büyük değişikliklere yol açabilir.

İşlerinize odaklanıp her şeyi kontrolünüzde bulundurduğunuz zaman kendinizi daha güçlü hissedip böylece özsaygınız da artmış olacaktır. Kişisel disiplin ve düzenin korunması sizin kendinize karşı saygılı olduğunuzu gösterir. Bu özsaygı sayesinde kendinizi daha değerli hissedip bu hissinizi geliştirme imkanına sahip olursunuz.

Alemin çok ince ayarlı bir düzen üzerinde kurulu olmasından ve bu düzenin de Allahu Teala tarafından yaratılmasından dolayı, insanların da belli bir düzen ve disiplin içerisinde olmaları şarttır. Allah'ın gönderdiği son elçi Peygamber Efendimiz de işlerinde ve davranışlarında özel bir düzen içerisinde yaşıyorlardı. Sanki Peygamber Efendimizin hayatında ilahi ve ince ayarlı bir düzen vardı.

Peygamber Efendimizin kişisel, toplumsal, siyasal ve ekonomik hayatı tam bir disiplin ve düzen abidesinin örneğidir. Bu da Allah Resulünün karizmatik şahsiyetini daha da belirgin bir hale getirmiştir.

Kişisel disiplin ve iç düzen, ani bir karar ile beklenmedik bir zamanda sağlanacak bir olay değildir. İç düzen belli bir sürecin sonunda elde edilip doğru ve yaşam tarzının değiştiği bir dönemde sağlanabilir. Biz de seçimlerimiz, davranışlarımız ve kararlarımız ile iç düzene dayalı bir hayat tarzına geçebiliriz.

Nehculbelaga'da Hz. Ali as'ın melun İbni Mülcem tarafından kılıç darbesini aldıktan sonra çocukları Hasan ve Hüseyin'e -s- şöyle bir tavsiyede bulunduğuna dair güzel bir rivayet anlatılmaktadır. Bu tavsiye şu şekilde yapılmıştır:" Siz, bütün çocuklarım, akrabalarım ve bu yazıyı okuyan herkesi ilahi takvaya ve işlerinde düzenli olmaya çağırıyorum. "

İmam Ali as şehadetinin yakın olduğu zaman, kılıcın mübarek başına indirildikten hemen sonra takvalı olma, günahlardan uzak kalma ve işlerde düzenli olma tavsiyesinde bulunması, kişinin düzenli ve disiplinli olmasının onun saadeti ve başarısında ne denli önemli olduğunu gözler önüne seriyor.

Zaman yönetimi çerçevesinde ele alınabilecek bir başka engel de plansızlıktır. Düşünülerek yapılan bir planlama hayatınızda düzenin sağlanmasına yardımcı olacaktır.

Muhtemelen kendine belli hedefler edinen insanlar bu hedeflere nasıl ulaşacaklarını da biliyorlar. Ancak planlama alanındaki maharetsizliklerinden dolayı nereden başlamaları ve başarı için hangi yolu seçmeleri gerektiği konusunda bir fikirleri yoktur.

Planlama özellikle de bulunduğumuz öğrenme çağında herkesin sahip olması gereken zaruri becerilerden biridir. Daha iyi bir yaşam ve daha başarılı bir yaşam isteyenler kesinlikle planlama becerisine sahip olmalılar. Tabii planlama yapabilmek için işlerin de önceliklendirilmesi çok ama çok önemli bir yer tutar.

Düzenli ve tertipli olmaya önemli bir yer ayıran İslam dininde de insanlar, hayatlarında planlı olmaya  çağrılmıştır. İmam Kazım as bu konu ile ilgili dikkate alınması gereken bir tavsiyede bulunmuşlardır:" Gününüzü dörde ayırmaya çalışın: Bir bölüm Allah ile baş başa kalmak için, bir bölümü geçiminizi sağlamak için, bir bölümü sizi canı gönülden sevip sayan, size kusurlarınız ve hatalarınızı düzeltmeniz için tavsiyelerde bulunan kardeşler ve güvenilir dostlar ile görüşmeye ve bir bölümünü de haram olmayan nimetlerden yararlanmaya."

İnsanın güzel bir planlama sayesinde hayatında dengeyi sağlayabilmesi ne kadar da güzel bir gelişme. Böyle bir  insan hem çalışıp geçimini sağlayacak hem de başka insanlar ile vakit geçirebilecek. Gün boyunca Allahu Teala ile yakın irtibata geçmek sureti ile huzura kavuşup ardından helal rızıklardan yararlanabilecektir.

Zaman yönetimi yolundaki bir başka engel ise ihmalkarlıktır. İhmalkarlık demek zaruri işleri erteleyip öncelikle daha az zaruri olan işlere yönelmek demektir. Aslında İhmal kelimesinin Arapça bir kelime olup ilgisizlik, dikkatsizlik, umursamazlık ve kolay zannetme anlamına gelen " HEMELE" kökünden gelmektedir.

Başka bir deyiş ile daha keyif veren daha az çile çekmemize yol açan işleri planlamalarımızda öne çıkarmamız ihmalkarlık anlamını taşıyor desek yerinde olacaktır.

Bu yüzden kimi zamanlar bizim asıl sorunumuz zaman darlığı ve zaman yönetimi değil işlerin ertelenmesi ve ihmalkarlıktır.

İhmalkarlık dediğimiz olay kişinin planlama yapması halinde gerçekleşir. Böyle bir kişi ne yapacağını bile bile belli işleri erteleyip o işlerden kaçmaya çalışır. Örneğin Muhammed arkadaşları ile ders çalışma görüşmesi vardır. Ancak bunu hep ertelemeyi ve bu görüşmeden kaçmayı tercih ediyor.

İhmalkarlığın köklerinden biri de ünlü Psikolog Freud'un dediği "haz ilkesi"dir.

İnsanların, kendi kararları ve davranışlarının uzun vadeli etkilerini düşünmek yerine tamamen içgüdüsel olarak haz verici ve zevk verici işlere yönelip zahmetli işlerden sakınması bu ilkede anlatılmaktadır.

İhmalkarlığın birçok olumsuz etkisi vardır. Stres, ızdırap, günahkar olma hissi, krizin oluşması veya krizin oluştuğu düşüncesi, sağlığın gerilemesi ve ayrıca verimlilik ve yararlılık hissinin azalması bu etkilerin bir kaçıdır.

İhmalkarlığı önlemek ve ona karşı galip gelmek için çabalamak ve ciddi olmak lazım. Kişi belirlediği her işi zamanında yapıp böylece işlerin birikmesini önlemelidir. Her işi plan dahilinde zamanında başlatıp uzun süreli ve gereksiz molalar ve dinlenmelerden kaçınılmalıdır. Her gün için belirlenen işleri o günde yapması gerekmektedir. İşte " akşamın işini sabaha bırakma" sözü de bunu en güzel şekilde ifade eden sözdür.

Zaman yönetimi yolunda önemli engellerden sayılan ihmalkârlığı önlemek için  her kişi kendini fizyolojik ve psikolojik açıdan en enerjik hissettiği zamanı belirleyip en önemli işlerini o saatlerde yapması gerekiyor. İşte böylece zaman yönetimi yaparak daha iyi bir yaşam sürdürmeye hak kazanabilirsiniz.