Hidayet hadisi - 23
İnsanın en büyük makamı, ona Hak tealaya kulluk etme tevfikini nasip eden kulluk makamıdır ve ibadetin en güzel merhalesi ise dua etmek ve yüce Allah ile irtibat kurmaktır.
Bu irtibat gecenin karanlığında, maddi yaşamın gürültüsü yatıştığı ve insan ruhu ve cismi huzura kavuştuğu anlarda ayrı bir renk kazanır.
Kur'an'ı Kerim ve masum imamların vahiyden kaynaklanan kelamında geceleri uyanık kalmanın ve sabah erken uyanmanın maddi ve manevi tesirleri hakkında bir çok vurgu yapılmıştır. Nitekim İslam peygamberi (sav) şöyle buyurur: Gece namazı Allah’ın hoşnut olması ve meleklerin dostluğunun vesilesidir. Gece namazı peygamberlerin yolu, marifet nuru ve duaların icabet edilmesi ve amellerin kabul edilmesi ve bereketin artmasının vesilesidir.
Bugünkü sohbetimizde gece namazı ve tesirleri hakkında konuşmak istiyoruz.
Gece vakti, yüce Allah’ın bir mahluku olarak özel fayda ve tesirleri söz konusudur. Gecenin tüm anları ve saatleri bir birine benzer değildir. Gecenin ilk yarısı istirahat etmek ve uyumak için en uygun zaman ve ikinci yarısı ise uyanmak ve Allah’a ibadet etmek içindir. Enbiya, mümin ve salih insanların gözünde şafakın sökmesi ile sonuçlanan bu saatler Allah’a ibadet ve kulluk etmek için en bereketli anlardır. Dolaysıyla bu anlardan yararlanmak için uykumuzu ve dinlenme saatimizi gecenin ikinci yarısında uyanıp gece namazı kılmak ve dua etmek üzere ayarlamalıyız.
İmam Sadık’tan (sa) şöyle buyurduğu rivayet edilir: Her gecede öyle bir an vardır ki eğer müslüman kul o anda namaz kılar ve dua ederse, Allah teala onun namazını ve duasını mutlaka kabul eder.
Teheccüd, insanın gece vakti, güncel yaşamınden kurtulduğu anlarda yerine getirdiği ibadettir. Geceleri uyanık kalmanın önemi hakkında eğer bir örnek vermek gerekirse, İslam peygamberine (sav) gece namazının vacip olduğunu söyleyebiliriz. O hazret insanları sürekli geceleri uyanık kalmaya ve ibadet etmeye davet eder ve şöyle buyururdu: gece namazı kılın, çünkü gece namazı sizden önceki şayeste insanların yoluydu ve geceleri uyanık kalmak insanı Allah katına yaklaştırır ve günahlardan sakındırır ve günahları örter ve insan vücudundan hastalıkları söküp atar.
Kur'an'ı Kerim’ın Al-i İmran suresinin 17. Ayetinde seher vakti istiğfar etmek, müminlerin özelliği şeklinde beyan edilmiştir. Gerçek bu ayette seher vakti istiğfar etmenin şartı gece namazı kılmak değildir, ancak bazı rivayetlere göre bunun en belirgin mısdakı gece namazı kılan insanlardır.
Mağfiret talebi, kalpten ve yüce Allah’ın katına umut bağlamakla beraber olunca daha etkili olur. Kuşkusuz kalpten yükselen bu talep yüce Allah tarafından kabul edilecektir.
Tecehhüd sırasında yalvarıp yakarmak ve tevbe etmek ve huşu içinde geceleri uyanık kalmak ve günahlardan pişmanlık duymak ve Allah’ın lütuf ve merhametine umut bağlamak, dünyanın en güzel manzaralarından birini yaratır, öyle ki gökteki melekler bu manzarayı seyreder.
İslam peygamberi (sav) şöyle buyurur:
İnsan zevk aldığı uykusundan uyanıp gözleri uykuluyken gece namazı ile Allah’ı hoşnut etmek istediğinde yüce Allah meleklerin huzurunda o kulu ile övünür ve şöyle buyurur: Acaba benim şu kulumu görüyor musunuz? Ona vacip kılmadığım namız için yatağından kalkmış. Sizler şahit olun ki ben onu bağışladım.
Gece namazı mümin kulun şereflenmesine vesile olur. İmam sadık (sa) İslam peygamberinden (sav) naklen şöyle buyurur:
Gece namazı kılmak, ilahi mükafatların artmasına vesile olur.
Kur'an'ı Kerim’de izlenen talim ve terbiye ile ilgili yöntemlerden biri şöyle ki ne zaman şayeste veya şayeste olmayan bir amelden söz ederse, yüce Allah katında mükafatı veya cezasından da söz ediyor, oysa gece namazı için hiç bir mükafat belirtilmemiştir.
İmam Sadık (sa) şöyle buyurur: İnsanın yapacağı her iyi amel için, gece namazı hariç, Kur'an'ı Kerim’de bir mükafat belirlenmiştir, ki yüce Allah bu amelin büyüklüğü ve azameti için mükafatını belirtmemiş ve sadece şöyle buyurmuştur:
Korkuyla ve umutla Rablerine yalvarmak üzere (ibadet ettikleri için), vücutları yataklardan uzak kalır ve kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar. Yaptıklarına karşılık olarak, onlar için ne mutluluklar saklandığını hiç kimse bilemez. 015