Aralık 06, 2019 16:47 Europe/Istanbul

Bugünkü bölümümüzde Amerika'nın İran'ın geride kalması için ciddi sorular ortaya çıkarma çabaları ve İran'ın ekonomik caydırıcılık gücünü konu edineceğiz.

İslam Cumhuriyeti düzeni hali hazırda hayatının kırkıncı yılına adım basmıştır. İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamenei İslam İnkılabının zaferi ve İslam Cumhuriyetinin hayatının yeni evresine ayak basması dolayısı ile İslam İnkılabının İkinci Adımı doğrultusunda adım atmak için belli koşullar ve hususlara dikkat edilmesi gereğinin altını çizdi.

İslam inkılabı Rehberi bu gerekli olan zaruretleri 7 başlık çerçevesinde ele aldılar. Bu başlıklar, bilim ve araştırma, maneviyat ve ahlak,  ekonomi, adalet ve yolsuzluk ile mücadele, bağımsızlık ve özgürlük,  dış ilişkilerde milli izzetin korunması, düşman ile sınırların belirlenmesi ve en son da hayat tarzından ibarettir.

İslam İnkılabı Lideri, güçlü İran İslam Cumhuriyeti'nin bugün de İnkılabın başlangıcı gibi emperyalistlerin ortaya çıkardığı sorunlar ile tamamen anlamlı bir fark ile karşı karşıya olduğuna değinerek şöyle bir hatırlatmada bulundu:" Bugün, emperyalistlerin asıl sorunu güçlü  İran'ın Siyonist Rejim sınırlarındaki varlığı, Amerika'nın Batı Asya bölgesindeki gayrı meşru nüfuzunun azalması, İslam Cumhuriyetinin işgal altındaki toprakların tam ortasında, Filistinli mücahit ve savaşçıları desteklemesi ve Hizbullah ve direniş bayrağının tüm bölge çapında göndere çekilmesidir. Geçmişte Batı'nın sorunu İran'ın ilkel silahlar alımını engellemekti ancak günümüzdeki asıl sorunu gelişmiş İran silahlarının Direniş güçlerine aktarılmasını engellemektir. O günlerde Amerika birkaç kendini satmış İranlı veya birkaç helikopter ve uçak ile İslami düzeni ve İran milletini yenebileceğini sanıyordu ancak günümüzde İslam Cumhuriyeti ile siyasi ve güvenlik açıdan savaşmak için onlarca düşman veya paniğe düşmüş devletten oluşan büyük bir koalisyona ihtiyaç duymaktadır. Tabii yine de bu karşılaşmada hezimete uğrayacaktır."

İşte İslam Cumhuriyetinin geçmişi bu şanlı yolun sadece bir kısmıdır. Bu yüzden İslam İnkılabı Liderinin sözlerinde geleceğe büyük bir önem verilmektedir.

İslam İnkılabı Lideri bu şanlı hareketin zaruri şartlarından birinin de görevlerin tanınması ve onları hayata geçirmek olduğuna değinerek şöyle bir vurguda bulunmaktadırlar:" Kuşkusuz İslam İnkılabı ileriye doğru yol kat edecektir. Ancak toplumun bireyleri özellikle de gençler, İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu, tüm silahlı kuvvetler ve devlet üniversite çalışanları bile bu hareketteki görevlerini bilmeleri gerekiyor. Bu kesimler Rahmetli İmam Humeyni gibi ilahi evliyaların amellerini örnek edinerek kendi görevlerine amel etmeleri gerekiyor. "

Amerika açık nedenlerden dolayı İran'ın gücünün artmasından yana değildir. Çünkü Amerika'da yönetim düzeninin mahiyeti ve esası emperyalizm ve sultacılığa dayalıdır. Amerika'nın stratejik hedeflerinden biri de İran'ın dünyada öne çıkmasına yol açacak bilimsel gelişimden geri kalmasını sağlamasıdır. İran, bilimsel gelişme kaydetmesi halinde bölgesel ve küresel düzeyde başarılı bir sembol haline gelecektir.

İslam İnkılabının zaferinden geçmiş kırk yıllık sürede elde edilen tecrübeler ve aynı zamanda edinilen dersler, İslam İnkılabının ikinci adımı evresinde sorunların giderilmesi doğrultusunda yararlanılması gereken önemli bir etkendir.

Ayetullah Seyyid Ali Hamenei bu hususta, İslami birliğin düşmanlarının İran ve İslam alemi ile aralarının açılamasına yönelik bazı tuzakları ve komplolarına değinerek şöyle bir ifadede bulundular:" Herkes bu sahte duvarın ortaya çıkmaması için çaba göstermekle mükelleftir."

İslam İnkılabı Rehberi düşmanın bu komplosunun etkisiz hale getirilmesi için kutsal savunma yılları ve inkılap zaferi döneminin coşkusu ile hareket edilmesi gerektiğine vurgu yaparak şöyle bir değerlendirmede bulundular:" Düşman, her taraftan husumetini şiddetlendirerek böylece devrimci ve İslami düşünceden kaynaklanan direnişi bölgede yok etmek istemektedir. Ancak mümin, dirençli ve dayanıklı gençler ve insanlar, IŞİD gibi kanser tümörlerini kazıyarak düşmanlara diz çöktürmüş ve bir kez daha " Biz başarabiliriz." kavramını herkese ispatlamıştır."

Bu değerli model, yeni ve devrimci bir düşünce tarzı olarak, İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusu ve Gönüllü Güçler gibi kurumlar çerçevesinde başka ülkelerdeki devrimci hareketlerin örneği haline gelmiştir.

Lübnan Hizbullah  hareketi, Filistin İslami Cihat Hareketi ve Suriye ile Yemen'de olduğu gibi bölge ülkelerindeki direniş grupları, tekfirci terör örgütleri ve saldırgan güçler karşısında direnmeye devam ederek bu İslami hareketin stratejik derinliğinin göstergesidir.

Bu yüzdendir ki Amerika ve İslam İnkılabı düşmanları kırk yıldır ellerinden gelen düşmanlıkları hayata geçirmişlerdir.

Mevcutta ise zamanın ilerlemesi ile Amerika rejimi liderleri asıl düşünceleri ve niyetlerini öncekilerine göre daha net bir şekilde belli ediyorlar. Bunlar ilk başta İran'ın davranışlarını değiştirmesini istiyordu ancak daha sonra İran'da yönetimin değiştirilmesini istedi. Şimdi de İran'ın mahiyetinin değiştirilmesini istediklerine itiraf etmektedirler. Amerika devlet adamları bu açık husumetlerini İslam İnkılabı Muhafızlar Ordusunu terör örgütü olarak adlandırmak sureti ile daha da belirgin bir şekilde ortaya koydular.

Amerika değişimden söz ediyorsa ilk önce iğneyi kendine batırması gerekiyor.  Amerika ekonomik terör, Batı Asya'da sivillerin katliamı için gönderdiği milyarlarca silah, savaş suçluları ve muhabirlerinin katillerinin yargılanmasını engellemek, küresel barış, istikrar ve düzeni tehdit etme ve ayrıca insan hakları, çevre ve uluslararası değerler ve hukuka umursamazlığı yönündeki davranışlarını değiştirerek mahiyetinde değişikliğe gitmelidir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamenei Seyyidüşşeheda İmam Hüseyin as'ın şehadet günü ve İslam İnkılabı Muhafızlar Birliği günü dolayısı ile yaptığı konuşmada düşmanların İran İslam Cumhuriyetine karşı kırk yıllık husumetlerinin başarısızlığına ve İslam İnkılabının aynı süre zarfında gelişmesine değinirken bunun Amerika'nın İran Milletinin hareketinin durdurulmasındaki çaresizliğinin ve acziyetinin göstergesi olduğuna vurgu yaparak şöyle dediler:" Aziz İran'ın düşmanları, kırk yıldır İran milleti aleyhinde her türlü siyasi, ekonomik ve propaganda baskısına başvurmuşlardır ancak İslam Cumhuriyetinin yeni kurulduğu dönemlerde bile hiçbir halt edemediler."

İslam İnkılabı Lideri İran İslam Cumhuriyetinin bölgede üstün bir konuma sahip olduğuna değinerek sözlerine şunları da eklediler:" Düşmanların zannettiğinin aksine İslami düzenin izzeti ve gücü nükleer bombadan kaynaklanmıyor. Çünkü zaten biz en başından beri nükleer silahın bizim dini ilkelerimize ters düştüğünü söylemiştik. İran milletinin İslam alemi gözündeki izzeti ve gücü, halkının basireti, fedakarlığı ve direnişinden dolayıdır. "

İslam İnkılabının ikinci adımının temeli işte bu ilkelere dayanmaktadır. Bu çerçevede İslam İnkılabı Liderinin stratejik bildirisi çerçevesinde düşmanların insanları yeise sürüklemek telkinlerine rağmen özgüven ve yaratıcılık ruhunun yüksek bir seviyede olması, İslam İnkılabı ülkülerine bağlı kalınması, genç kuşağın İslami değerlerin hayata geçirilmesinde aktif olup pasiflikten kaçınması ve yeteneklerin ortaya çıkması gibi hususlara vurgu yapılmıştır.

Etiketler