Nisan 24, 2016 06:54 Europe/Istanbul

Uluslararası aktörlerin arasında Suriye krizinin çözümü üzerinde görüş birliği yoktur ve görüşleri birbirine kısmen yakın olan Türkiye, Arabistan ve katar dışında Rusya ve Amerika’nın görüşleri birbiriyle pek örtüşmediği anlaşılıyor.

Sohbetimizin son bölümünde Suriye krizini bölge meseleleri uzmanı Hasan Hanizade ile konuştu. Hanizade, son günlerde Amerikan medyasının Washington ve Moskova’nın Beşar Esad’ın iktidardan çekilmesi üzerine uzlaştığına dair bir haberi yayımladığını, ancak Rusya hemen bu haberi tekzip ettiğini belirtiyor. Hanizade’ye göre Beşar Esad’ın iktidardan çekilmesi ve Suriye krizinin iki güçlü aktörü yani Amerika ve Rusya’nın uzlaşmasında psikolojik savaş çok önemli görünüyor.

Ortadoğu meseleleri uzmanı Hanizade şöyle devam ediyor:

Kuşkusuz bu tür spekülasyonları umursamamak gerekir, çünkü eğer Beşar Esad iktidardan çekilmek isteseydi, işin ta başında bunu yapardı ve Rusya da bunu onaylardı, yoksa şimdi bunca siyasi ve insani ve mali bedel ödeyip de Suriye nizamını koruduktan sonra iktidardan çekilmesi anlamsız olur. Üstelik unutmamak gerekir ki Suriye milleti de ecnebi devletlerin onlar için karar almasına müsaade etmeyeceğini göstermiştir. Sonuçta bence bu psikolojik savaşı ciddiye almamak gerekir. Zaten Beşar Esad’ın iktidardan çekileceği ile spekülasyonları da genellikle muhalif gruplar gündeme getiriyor ve hiç bir değeri bulunmuyor. Esad Suriye’nin geleceğinin bir parçasıdır ve Suriye milleti bu kriz boyunca hiç kimseyi ve hiç bir grubu Beşar Esad’a tercih etmediğini ispatlamıştır. Üstelik Amerikalıların da Beşar Esad’ın yerine hazır ve elde bir seçenekleri de yoktur.

Ortadoğu meseleleri uzmanı Hanizade’ye şu soruyu yöneltiyoruz:

Beşar Esad erken seçime gitmeye hazır olduklarını açıkladı ve şimdi Suriye cumhurbaşkanlığı seçimlerini erken almak istiyor. Acaba sizce mevcut şartlarda böyle bir adım mantıklı mıdır?

Hanizade sorumuza şöyle karşılık veriyor:

Eğer şu anda cumhurbaşkanlığı yapılırsa, Beşar Esad kesin oy çoğunluğu ile Cumhurbaşkanı seçilir. Esad’ın Suriye’de sempatisi başka hiç bir seçenekle karşılaştırılamaz ve bence Suriye’de hür ve demokratik her türlü seçim yapılırsa yapılsın, Beşar Esad yüksek oy oranı ile bir kez daha seçilecektir. Nitekim Suriye milleti bundan önceki seçimde de ona %95’in üzerinde oy verdi. Bence bir sonraki seçimde bu oy oranı daha da artar, çünkü Beşar Esad’ın sempatisi daha da artmıştır. Üstelik görünen o ki uluslararası kurumların gözetiminde yapılacak hür ve sağlıklı seçimlerle beraber Suriye krizinin nihai çözümü de kolaylaşacaktır.

Ortadoğu meseleleri uzmanı Hanizade’ye şu soruyu yöneltiyoruz:

Siz Beşar Esad’ın sempatisi arttığını ve hatta %95’in üzerinde oy getireceğini mi düşünüyorsunuz?

Hanizade sorumuza şöyle karşılık veriyor: bu konuda belirleyici etken, Suriye milletidir. Ancak Amerikalıların kendileri yaptıkları hesaplara göre Beşar Esad’a destek çok yüksektir ve Esad’ın tekfirci terör örgütlerine karşı koyması bu desteği daha da arttırmıştır. Bu destek hem Suriye’nin aydın kesimi ve hem halk kitleleri arasında göze çarpıyor. Amerikalılar da Suriye’de hiç bir siyasi şahsiyetin Beşar Esad kadar sempatisi olmadığını çok iyi biliyor ve bu yüzden de Suriye’ye karşı nasıl davranacaklarını bilemiyor. Eğer siz Amerikalıların Suriye’ye yönelik tutumunu rasat ederseniz, onlar artık Beşar Esad’ın illa çekilmesi gerektiğinden söz etmiyor, çünkü bu mümkün değil.

Ortadoğu meseleleri uzmanı Hanizade’ye şu soruyu yöneltiyoruz:

Bölgede Arabistan gibi bazı bölgesel aktörler Suriye barış müzakerelerini hüsrana uğratmaya çalışıyor. Sizce Amerika’da başkanlık seçimlerine kadar Suriye’nin siyaset arenasında ne gibi gelişmeler yaşanabilir?

Hanizade sorumuza şöyle karşılık veriyor:

Gerçek şu ki Amerika’da Beşar Esad’ı iktidardan uzaklaştırmak için hiç bir program veya plan yoktur. üstelik öte yandan Washington’da Suriye krizinin çözümü için de hiç bir program yoktur. amerikalılar Suriye’de olup bitenlere karşı ne yapacağını bilemiyor. Bu yüzden bence Amerika’da başkanlık seçimlerine kadar Suriye’nin siyasi meseleleri bağlamında hiç bir gelişme yaşanmayacak ve durum olduğu gibi sürecek ve bu iş Amerika’da bir sonraki yönetime bırakılacak.

Bu arada Fars haber ajansı yayımladığı raporunda, Suriye ordusu, Suriyeli kürtler ve silahlı muhalifler IŞİD ile mücadelede daha fazla toprak elde etmeye ve böylece siyasi sürece eli dolu katılmaya çalıştıklarını yazdı.

Suriye’de çeşitli silahlı örgütler IŞİD ile mücadeleye ve daha fazla toprak ele geçirmeye başladı.

Fransa haber ajansı ise bu güçlerin Suriye federal yapıya kavuştuğu zaman daha fazla pay elde etmek için çaba harcadığını yazdı. Suriye meseleleri uzmanı Thomas Perit, Fransa haber ajansına yaptığı açıklamada, Suriye ordusu, Suriyeli kürtler ve silahlı muhalifler IŞİD ile mücadelede daha fazla toprak elde etmeye ve böylece siyasi sürece eli dolu katılmaya çalıştıklarını belirtti.

Fransa haber ajansı, Suriye merkezinde Suriye ordusu Rusya’nın hava desteği ile son iki haftada Tedmer ve Karitin kentlerini IŞİD’in pençesinden kurtardığını yazdı.

Öte yandan Suriye silahlı muhalifler de Türkiye ve ABD’nin destekleri ile 20 kadar köyü IŞİD’in işgalinden çıkarmayı başardı ve bir kaç gün önce de Türkiye’den IŞİD’e silah göndermek üzere kullanılan Rai kentinin kontrolünü ele geçirdi.

Öte yandan Suriyeli kürtler de ülkenin kuzeydoğusunda ve Deyrizzur eyaletinde IŞİD’i geri püskürtmeye devam ediyor.

Suriye meseleleri uzmanı Thomas Perit şöyle devam ediyor:

Suriyeli muhaliflerin Türkiye sınırı boyunca izledikleri hedef sadece IŞİD’i yenmek değil, aynı zamanda kürtlerin bu bölgelere musallat olmasını de engellemek ve Suriyeli kürtler ve Suriye ordusu ile aralarındaki stratejik derinliği daha da derinleştirmek istiyor. Suriye yönetimi de Tedmer’i ele geçirirken, bu zaferden siyasi pazarlıklarda yararlanmak istiyor.

Suriye meseleleri uzmanı Thomas Perit’e göre şu ana kadar herhangi bir örgüt bu pastadan büyük bir kapabilecektir, fakat zaman ilerledikçe şartlar daha da karmaşık hale geleceği de kesindir. Özellikle çatışmalar Halep’in doğusuna kaydığı zaman bu bölge hem Suriye yönetim, hem Suriyeli kürtler ve hem silahlı muhalifler için büyük önem arz ediyor.

Suriye meseleleri uzmanı Thomas Perit şöyle devam ediyor:

IŞİD’in işgalinde bulunan bu bölgelerin diğer taraflar için cazip olmasının bir başka sebebi, IŞİD’in Suriye’nin petrol ve doğalgaz zengini bölgeleri ve tarım alanlarının yüzde 40 kadarını bu bölgelerde kendi işgali altında tutmasıdır.

Fransız terör örgütleri uzmanı Romin Kaylet de bu konuda şu değerlendirmede bulunuyor:

Bence Ruslar ve Amerikalılar sonsuza dek Suriye ordusu ile muhaliflerin çatışmasına mani olamaz, yani 27 Şubat’ta başlayan ateşkesi sürdüremez. Bu tarafların ateşkes konumunda kalmaları çok zayıf bir ihtimaldir, çünkü IŞİD’ın elindeki toprakları geri aldıklarında çatışmalar yavaş yavaş yeniden başlayabilir.

Suriye ordusu ve muhaliflerin Suriye’de federalizmi reddetmelerine karşın uzmanları iki tarafa destek veren Rusya ve Amerika gibi aktörlerin federalizme karşı olmadıklarını belirtiyor.

Öte yandan Amerikalılar Suriye’de sağlanan ateşkesten ve tüm silahlı grupların IŞİD ve El Nusra ile savaşmaya başladığından çok memnun görünüyor, fakat esas soru şu ki sonunda hangi taraf IŞİD’in sözde başkenti Rakka’yı kurtaracaktır.

Avrupalı bir diplomat şöyle diyor: eğer Rusya ve Suriye yönetimi Rakka kentine musallat olursa, bu durum onlar için kader belirleyici olacaktır, çünkü bu durumda onlar savaşı kazanan taraf olur ve diğer silahlı gruplar sadece kuzeyde küçük bölgelere musallat olabilir. rakka’yı ele geçirmek çok iyidir, çünkü bu durum IŞİD’in hezimeti anlamına gelir. Ama bu durum aynı zamanda Suriye’de iç savaşın devam edeceği anlamına gelir. 015