Pars Today

İran’da her yıl olduğu gibi bu yıl yine Kutsal Savunma Haftası anma törenleri başladı.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei kutsal savunma yıllarının gazilerini ve kahramanlarını takdir etme merasiminde İmam Humeyni’nin -ks- emsalsiz kumandanlığının boyutlarını, İran milletinin akılcı ve halkçı savunmasını anlattı.

İran milletinin İslam inkılabı düşmanlarına karşı sekiz yıl süren kutsal savunması hiç kuşkusuz ebedi bir sermayedir ve İslami İran tarihinde özel bir yeri vardır. İranlı Müslüman gençler, Irak’ın Baas rejimi hş. 31 Şehriver 1359 tarihinde İran topraklarına saldırdığında hemen savaş cephelerine koştu ve iman gücü ile eşit şartlarda olmayan bu savaşta canı pahasına ülkelerini savundu.

Sonunda ve sekiz yıl süren direnişin ardından dişine kadar silah kuşanmış düşman bozguna uğratıldı.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei pazartesi günü telekonferans yöntemi ile katıldığı kutsal savunma yıllarının gazilerini ve kahramanlarını takdir etme töreninde yaptığı konuşmada önemli noktalara temas etti.

Ayetullah Hamanei İran’ın bu hassas zaman dilimi üzerinde durmak tüm asırlarda tüm kuşaklar için emsal teşkil edeceğini ve bu önemli hadisenin boyutlarını anlatmak, düşman karşısında direniş ve fedakarlık yapma kültürünü geliştireceğini vurguladı.

Ayetullah Hamanei kutsal savunmayı İran milletinin tedbirli ve yenilikçi olduğunu yansıtan en akılcı hareketi olduğunu, bu hareket birçok tarihi, sosyal, siyasi, ailevi edebiyata kaynaklık ettiğini kaydetti.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei, Saddam başta Amerika olmak üzere süper güçlerin elinde bir maşa olduğunu belirterek şöyle ekledi:

İslam inkılabından darbe yiyen Amerika, bölgede yeni bir İranlı – İslami kimliğin zuhur etmesinden korkan güçler, NATO ve Doğu ve Batı Avrupa ülkeleri İslam inkılabını ve İslami nizamı yıkmak için Saddam’ı kışkırttılar.

Daha sonraları ortaya çıkan belgeler, savaştan önce Saddam Amerikalılarla anlaştığını ve savaş sırasında da Doğu ve Batı’nın Baas rejimine askeri, istihbarat ve mali yardımlarını BAE, Kuveyt, S. Arabistan ve diğer yollardan sürdürdüklerini ve yük gemileri BAE’ne yanaşarak Saddam’a askeri teçhizat verdiklerini ortaya koydu. Ancak buna karşın İran’ın hiç bir silahı ve askeri teçhizatı yoktu. Bizim askeri imkanlarımız kısıtlıydı. Bu durum düşmanı teşvik ediyordu. Düşman bu durumu büyük ölçüde anlıyor ve biliyor ve böylece saldırmaya teşvik oluyordu.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında sekiz yıllık dayatılan savaşın nasıl başladığını beyan ettikten sonra İran milletinin düşman karşısında kahramanca direnişinde önemli noktaları beyan etti.

Ayetullah Hamanei bu bağlamda İmam Humeyni’nin -ks- kutsal savunma yıllarının başından sonuna kadar önderliği ve kumandanlığı çok hassas ve harikulade olduğunu belirterek şöyle devam etti:

İmam ta baştan bu savaşın boyutlarını ve gerçek hacmini idrak etti ve muhteşem bir tespitte bulunarak bu savaş iki komşu ülke arasında bir savaş olmadığını, İslam inkılabı ve İran milletinin düşmanları Saddam’ın arkasında saklanarak İslami nizam karşısında saf tuttuklarını, Saddam sadece bir maşa olduğunu ilan etti. İmam şöyle buyuruyordu: Amerika Sovyetler Birliği’nden beter, Sovyetler Birliği Amerika’dan beter, İngiliz her ikisinden beter diyordu; yani bu savaşın perde arkasında kimlerin yer aldığını açıkça bildiğini beyan ediyordu.

Ayetullah Hamanei, halkı kutsal savunma sahasına getirmek rahmetli İmam’ın hayati teşhisi olduğunu belirterek İmam derin idrak gücü ile, inkılapta olduğu gibi milleti çok yönlü savaş meydanına getirdiğini, zira silahlı kuvvetler tek başına bu sorunu çözemeyeceğini anladığını kaydetti.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında emsalsiz kişilik, manevi nüfuz, gerçekleri ve hakikatleri beyan etmekte masumiyet ve sadakat ve titiz bakış, İmam Humeyni’nin -ks- sekiz yıl süren kutsal savunmada kumandanlığının diğer bazı özellikleri olduğunu belirterek şöyle dedi: İmam fevkalade ve emsalsiz bir tavırla emir veriyor ve işleri yürütüyordu. Abadan kuşatmasının kırılması, Hürremşehir ve Susangerd’in kurtuluşu bu kesin tavrın sonuçlarından bazılarıdır. Millete moral vermek ve gerektiği yerde düşmanı aşağılamak, zaferlerde yıkıcı afet olan böbürlenmeleri önlemek, ihtiyaç duyulduğu zamanlarda İslam mücahitlerine moral vermek ve takdir etmek, bu şefkatli baba ve sahaya hakim olan manevi lider başvurduğu yöntemlerdi ve kutsal savunmayı bu şekilde yönetiyordu.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İslam Cumhuriyeti’nin dayatılan savaşta zafer kazanmasını güneş gibi parlak ve aydın olduğunu belirterek şöyle dedi:

Düşmanın bu savaşı başlatma amacı İslami nizamı devirmek, İran’a yeniden musallat olmak ve ülkeyi parçalamaktı; ancak İran topraklarından tek bir karışı bile işgal edemedi, İran milletini ve İslam Cumhuriyetini tek bir adım geri attıramadı. Üstelik İran sekiz yıllık savaşın sonunda savaştan önceki döneme kıyasla çok daha güçlü ve daha enerjikti. Bunlar yaşanan büyük zaferlerdir.

Ayetullah Hamanei İran son iki asırda Gacarlar ve Pehleviler dönemlerindeki savaşlarda sürekli yenik düştüğünü ve o dönemin İran liderleri aşağılandığını belirterek şöyle devam etti:

İran milleti kutsal savunma yıllarında Doğu ve Batı güçleri ve uydularına karşı direndi ve onurlu bir şekilde zafer kazandı. Buna göre bu onurlu savunma İran milletinin kimliğinin bir parçasıdır.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei tabiri ile kutsal savunma yıllarında halkın katılımı hakkında yeni bir model şekillendi. O yıllarda halkın katılımı muhteşemdi ve birçok yetenek ortaya çıktı. Ayetullah Hamanei bu konuda da şöyle dedi:

Bu geniş halk katılımı ile oluşan modelde önemli yetenekler de ortaya çıkıyordu. Örneğin Kirman eyaletinden köylü bir genç Hac Kasım Süleymani’ye dönüştü; yani elini hiç silah almamış bir öğrenci ya da bir köylü gönüllü cepheye gidiyor ve örneğin bir buçuk yıl içinde karargahın üst düzey üyesi oluyor; ya da genç bir subay şehit Seyyad Şirazi ya da Şehit Babai gibi seçkin ve güçlü komutana dönüştü; ya da savaş cephelerinde gönüllü bir gazeteci şehit Bakıri gibi bir dehaya dönüştü.

Öte yandan kutsal savunma yıllarında en yüce ahlaki ve manevi faziletler ortaya çıkarak gelişti ve büyük sermayelere dönüştü.  Özgüven duygusunun takviye olması İran milletini yeni bilimlere ve teknolojilere yöneltti. Görecede asla mümkün olmayan işleri başarmak ve insani sermayeleri geliştirmek de kutsal savunma yıllarının bazı getirileriydi.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu konuda güzel bir örnek olarak bir kez daha şehit General Süleymani’ye şad etti:

Kutsal savunma yıllarının en değerli insani sermayelerinden biri, bölgede ve diplomasi alanlarında harikulade işleri başaran ve İran milleti halâ bu saygıdeğer şehidin geniş faaliyetlerini bilmediği şehit General Hac Kasım Süleymani’ydi.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İran milletinin Batı medeniyetinin zatını ve gerçeğini öğrenmesi, kutsal savunma yıllarının bir başka önemli noktası olduğunu belirterek şöyle ekledi:

İran’ın çağdaş tarihinde Batılı devletlerin İran milleti hakkında inat ve ihanetleri defalarca aşikar oldu, ancak bu devletler Saddam’ın fasık ve beşeriyet karşıtı despot rejimine tam destek vermekle insan hakları iddialarını pratikte çiğnediler ve gerçek mahiyetlerini gösterdiler. Bunlar Saddam’a hatta kimyasal silahlar da verdiler ve Saddam bu silahları hem bize ve hem kendi halkına karşı kullandı; yani Halepçe’de kimyasal bombaları kullandı.  Bu derin tespit çok önemlidir ve kararlarımızda gözetilmesi gerekir.

Ayetullah Hamanei savaşın mahiyeti konusunda da şöyle dedi:

Savaş korkunç ve haşin bir olaydır, ancak tüm sorunları ve zararlarına rağmen kutsal savunma İran milletine birçok bereketi, müjdeyi, kalkınmayı ve tazeliği armağan etti. Kur'an'ı Kerim Al-i İmran suresinin 170. ayetinde şehitlerin hakkında şöyle buyurur:

Allah'ın, lütuf ve kereminden kendilerine verdikleri ile sevinçli bir halde arkalarından gelecek ve henüz kendilerine katılmamış olan şehit kardeşlerine de hiçbir keder ve korku bulunmadığı müjdesinin sevincini duymaktadırlar.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının son bölümünde korona virüsün hafife alınmamasını tavsiye etti. Ayetullah Hamanei sağlık personelinin korona virüs salgını ile mücadelede fedakarca ve sürekli çabalarını takdir ederek bu acı sürecin ilacı halkın elinde olduğunu ve sosyal mesafeyi korumak, maske takmak ve elleri yıkamak gibi sağlık kurallarına uymakla bu salgın yenilebileceğini vurguladı.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bu yıl Erbain yürüyüşüne de temas ederek şöyle dedi:

İran milleti İmam Hüseyin -s- ve Erbain ziyareti hayranıdır; ancak Erbain yürüyüşü ancak korona virüs salgını ile milli mücadele merkezinin kararına bağlıdır ve merkez şu ana kadar buna karşı çıkmıştır. Dolayısıyla herkes bu karara uymak zorundadır.

Bazı vatandaşların İmam Hüseyin’e -s- saygı ve sevgisini beyan etmek için Irak sınırına akın etmesini eleştiren Ayetullah Hamanei şöyle dedi:

İmam Hüseyin’e -s- sevgi ve saygı evlerde gösterilmelidir; nitekim Erbain gününe özel bir kaç ziyaretname vardır ve vatandaşlar bu ziyaretnameleri okuyarak Seyyidi Şüheda İmam Hüseyin’e -s- sevgi ve saygısını gösterebilir ve kendisini ziyaret etmek istediklerini ancak mevcut şartlarda mümkün olmadığını belirterek o hazretten ziyaret etmeyi nasip etmeyi talep edebilir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin konuşmasını yaptığı salonda Hac suresinin 40.ayetini içeren bir tablo dikkat çekiyordu. Bu ayet aslında Ayetullah Hamanei’nin birçok konuşmasında yaptığı tavsiyelerin özetiydi:

Allah, kendisine (kendi dinine) yardım edenlere muhakkak surette yardım eder. Hiç şüphesiz Allah, güçlüdür, galiptir.