Şubat 28, 2021 21:40 Europe/Istanbul

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’nin çeşitli konularla ilgili görüşlerine yer verdiğimiz “Velayet Güneşinden” adlı sohbetimizde birlikteyiz.

Bilgeler Meclisi Başkanı ve üyeleri geçen hafta İmam Humeyni -ks- Hüseyniyesi’nde İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei ile görüştü. Görüşmede ülkenin önde gelen ulema ve kanaat önderlerinin yer alması itibarı ile Ayetullah Hamanei ilkin toplumun günümüzde İslam’ın maarifi ve değerleri ile ilgili kavramlarına olan ihtiyacını ve bu kavramları güncelleştirme zaruretine işaretle önemli beyanatta bulundu.

İslam dini uygulamalı bir dindir ve ahkamı ve yasaları zaman aşımına uğramaz. İslami fıkıh da dinamik bir fıkıhtır. Buna göre ve İslam dininin temelleri ve belirlediği hedeflerin temelinde zaman ve mekanın doğru ve titiz bir şekilde tespit edilmesi sayesinde toplumun dinden beklentilerine uygun mekanizmaları geliştirmek mümkündür. Bir başka ifade ile İslam’ın cihanşümul elemanlarını algılamak ve İslami felsefe, düşünce ve nizama ulaşmak mümkün.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei dini ilimler merkezleri ve bu merkezlerin alimleri ve akademisyenlerden İslami kavramların uygulama alanına kadar yaymalarını belirterek şöyle buyurdu:

İslam’ın maarifleri ve değerleri kavramsal bir topluluktur ve bu kavramları halkın arasında yaygınlaştırmak ve onları uygulamak, çok büyük ve çok önemli iştir. Bu kavramlar ne zaman hayata geçirildiyse ülkemize, milletimiz ve İslam Cumhuriyeti nizamına onur kazandırdı ve nerede bundan gaflet ettiysek, bereketlerinden mahrum kaldık.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuya açıklık getirmek için bazı örneklere işaret etti. Bu örneklerin biri korona virüs salgını ile ilgiliydi. Ayetullah Hamanei, yardımlaşma İslam dininin maariflerinde değersel bir kavram olduğunu, korona virüs salgını şartlarında yardımlaşma gibi yüce bir kavramın halk, gençler, devlet erkanları ve inkılapçı kurumlarla hayata geçirilmesi ve mümince yardım hareketinin şekillenmesi hakikaten birçok düğümün çözümlenmesine katkı sağladığını ve toplum üzerinde olumsuz etkisi olduğunu kaydetti.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei bir başka örnekte İmam Humeyni’nin -ks- tevekkül, görev, fedakarlık, cihat ve şehadet gibi kavramları beyan ederek bu kavramların toplumda ve halkın yaşamında yaygınlaştırdığını, ki bunun sonucu da İran milletinin dayatılan uluslararası sekiz yıllık savaşta zafer kazanması olduğunu vurguladı.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında Nisa suresinin 64. Ayetinde yüce Allah “Biz her peygamberi -Allah'ın izniyle- ancak kendisine itaat edilmesi için gönderdik.” Şeklinde buyurduğunu hatırlatarak bu itaat ve teslim olmak, sırf namaz ve oruç gibi kişisel meselelerle sınırlı olmadığını ve yaşamın tüm alanları için geçerli olması gerektiğini, İmam Humeyni -ks- bu ayetlere dayanarak dinin tezlerini ülkenin yönetimi ve sosyal alanlarında uyguladığını ifade etti.

Ayetullah Hamanei şöyle ekledi:

İmam Sebe suresinin 46. ayetinde "(Resûlüm! Onlara) de ki: Size bir tek öğüt vereceğim: Allah için ikişer ikişer ve teker teker ayağa kalkın" şeklinde buyruğunu kullanarak büyük bir hareketi başlattı.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle devam etti:

Daha sonra ve zamanla düşünürler, meraklılar, İmam’ı sevenler ve talebeleri ve en başta İmam’ın kendisi bu düşünceyi geliştirdi ve bu da inkılabın başlamasına ve gelişmesine ve zafere ulaşmasına ve ardından da İslami nizamın kurulmasına vesile oldu. Yani bakın, İslami ve Kuranî kavramlar ve İslami maarif kavramları nasıl hayatı bu şekilde ve amel meydanında etkileyebiliyor. Bu, bu mekanizmanın ve bu hareketin mucizevi tesirine bir örnektir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’ye göre şimdi İslami nizam kurularak ülkülerine göre istikbarı, zulmü ve zorbalığı reddettiği ve tayyibe hayatı ve insanın ahlaki açıdan yücelmesini ve faziletlerin yayılmasını gündeme getirdiği bir sırada, bu ülkülerin gerçekleşmesi için gereken araç gereci tedarik etmeli ve İslam’ın manevi ve maarif temeli olan bu kavramların peşinden gitmeli ve hayata geçirmeliyiz. Bu, gerçekte İslami hükûmet dizilimi için bir nevi yazılım gibidir.

Ayetullah Hamanei şöyle ekledi:

Bu ülkülere ulaşmak için bazı araç gereçler gereklidir. Bizi bu ülkülere ulaştıracak araç gereçler de hiç kuşkusuz İslam’ın maarifleri arasında vardır; zira bize nereye varacağımızın söylendiği halde bize yolun gösterilmemesi imkansızdır.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei’ye göre İslami nizamın kırk iki yıllık deneyimi, zaman ilerledikçe İslami nizam için yeni sorunlar, yeni meydanlar ve yeni işlerin gündeme geldiğini gösteriyor ve bu nizamı nizamın ideolojisini besleyen altyapının geliştirilmesi ihtiyacı ile karşı karşıya getiriyor. Yani İslami nizam sahip olduğu yazılımı ve manevi yapıyı sürekli yenilemesi ve güncelleştirmesi gerekiyor.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei, İslami nizamın ideolojik temelini besleme ve yazılımını güncelleştirme görevini, fikri durgunluktan ve gericilikten ve ayrıca sapkın düşüncelerden uzak duran yetkili ulema, düşünürler ve kanaat önderleri üstlenmeleri gerektiğini belirterek şöyle devam etti:

İslami düşünceyi ve İslam maarifini yenileme ve güncelleştirme derken amaç bu düşünceyi ve maarifini değiştirmek değildir. Bunun anlamı, kitapta ve sünnette bazı hakikatlerin yer aldığı ve bizler ihtiyaç duymadıkça onları fark etmediğimiz ve ders almadığımız ve ancak ihtiyaç duyduğumuzda fark edip ders aldığımızdır.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei güncel meselelere uygun bir kaç örneğe işaret ederek şöyle ekledi:

Örneğin İslami nizam düşmanın şartlı baskıları ile karşılaştığı zaman ve yaptırımları bir veya bir kaç şarta endekslediği ve bu şartları yerine getirmek nizam için saptırıcı ve helak edici olduğunda İslami nizam ne yapmalıdır?

Ayetullah Hamanei bu soruya şöyle cevap verdi:

Bu şartlarda, vatandaşlar bazı bölümleri düşman baskılarından kaynaklanan bir takım sorunlarla karşı karşıya bulunduğu bir sırada direniş ve sabır gibi dini kavramlar toplumda toplu bir harekete dönüşmek gerekir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının ikinci bölümünde nükleer meseleye işaret etti. Ayetullah Hamanei konuşmasında, son günlerde Amerika ve üç Avrupa ülkesinin İran hakkında kullandıkları edebiyatı müstekbirce, alacaklı ve insaf dışı niteleyerek şöyle dedi:

Bunlar sürekli İran’ın nükleer anlaşmadaki yükümlülüklerinden dem vuruyor ve neden bu yükümlülüklerini askıya aldınız, diyor. İran İslam Cumhuriyeti ta ilk günden uzun süre İslam tealimine göre yükümlülüklerini yerine getirdi; oysa ta ilk günden yükümlülüklerini yerine getirmeyen taraf bu dört ülke oldu. Dolayısıyla asıl onların sorgulanmaları gerekir. Amerika Bercam anlaşmasından çekildiğinde, ötekilerle ona eşlik ettiler. Kur'an'ı Kerim’in emri ise şöyledir: Sen de yükümlülüklerini bırak.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei “Biz İran’ın nükleer silah elde etmesine müsaade etmeyiz” diyen kişiyi uluslararası siyonizmin palyaçosu adlandırarak şöyle dedi:

Şu uluslararası siyonist palyaço da sürekli, biz İran’ın nükleer silah elde etmesine müsaade etmeyiz, diyor. Oysa ona söylenmesi gereken şey şu ki, eğer İran İslam Cumhuriyeti nükleer silah elde etmek isteseydi, ne o ne de onun büyükleri buna mani olamazdı.

Ayetullah Hamanei, İran İslam Cumhuriyeti’nin nükleer silah yapmasına mani olan şey, sıradan insanların katliamına yol açan her türlü nükleer veya kimyasal silahın yapımını yasaklayan İslami düşünce ve ilkelerdir.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında Amerika’nın nükleer bombardımanında 220 bin insan katledildiği ve yine mazlum Yemen milletinin kuşatılmasını ve evleri, pazarları, hastaneleri ve okulları Batılıların yapımı olan savaş uçakları ile bombardıman edildiğini hatırlatarak şöyle dedi:

Sivilleri ve masum insanları katliam etmek Amerikalıların ve Batılıların yöntemidir. İran İslam Cumhuriyeti bu yöntemi reddetmektedir ve buna göre de nükleer silah peşinde değildir.

Ayetullah Hamanei şöyle ekledi:

Ancak biz ülkenin ihtiyaçlarına göre nükleer yetenekleri kazanmakta kararlıyız ve bu yüzden uranyumu yüzde 20 seviyesinde zenginleştirmek bir kısıtlama olamaz ve gerektiği yere kadar zenginleştirme seviyesi arttırılacaktır; örneğin nükleer yakıtla çalışan motorlar veya başka işlerde gerektiği takdirde uranyumun zenginleştirme seviyesini yüzde 60’lara kadar yükseltiriz.

İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle devam etti:

Batılılar bizim nükleer silah peşinde olmadığımızı da çok iyi biliyorlar. Nükleer silah onların bahanesidir. Onlar hatta bizim konvansiyon silahlarımıza da karşıdır; zira İran’ın güç bileşenlerini elinden almak istiyorlar.

Ayetullah Hamanei nükleer santraller daha temiz ve daha ucuz ve daha sağlıklı enerji ürettikleri ve pek de uzak olmayan bir gelecekte en önemli enerji kaynaklarından biri olacağı gerçeğine işaretle ülkenin uranyumu zenginleştirmeye ihtiyacı kesin bir konu olduğunu belirterek şöyle dedi:

Zenginleştirmeye o gün geldiğinde başlanmaz; buna şimdiden ve o gün için hazırlanmak üzere başlamak gerekir. Batı İran nükleer enerjiye ihtiyaç duyduğu zaman onlara muhtaç olmasını ve bu ihtiyacı dayatmaları ve haraç kesmelerinin malzemesi yapmak istiyor. İran İslam Cumhuriyeti nükleer meselede mantıklı tutumundan da geri adım atmaz ve ülkenin maslahatı ve ihtiyacına göre hareket edecektir.