Ekim 24, 2020 15:27 Europe/Istanbul

Bu bölümde iyi huyluluğun diğer etkilerinden ve boyutlarından sizlere konuşacağız.

İyi huyluluğun diğer tecellilerinden biri de  sadakat ve doğru söylemektir.  Sadakati ve doğruluğu ise insanların sözlerinde ve tavırlarında görmek lazım.  Bu iki özellik arasında   uyum varsa   o zaman doğru söyleyen kişi sadakatli bir kişidir. Bu doğrultuda  Kuran-ı Kerim'de Allahu Teala  sadakat ve doğruluğun tam tecellisi olarak tanıtılmıştır. 

Bu hususta Kuran-ı Kerim'in Nisa suresinin  87'inci ayetinde şöyle buyrulmuştur: "﴾87﴿ Allah -ki, kendisinden başka tanrı yoktur- elbette kıyamet günü hepinizi huzuruna toplayacaktır, bunda hiçbir kuşku yoktur. Sözce Allah’tan daha doğru kim vardır!"

İlahi sadakatin en bariz ve en belirgin  belirtilerinden biri de   Allah'ın vaatleridir.  İster  dünyada gerçekleştirilmesi vaat edilen ister öbür dünya için verilen  vaatler için bu geçerlidir.  Kuran-ı Kerim'de ise bu hususta Nisa suresinin 122'inci ayetinde şöyle buyrulmuştur:" ﴾122﴿  İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanları, içinde ebedî kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Allah bunu hak bir söz olarak vaad etti. Söz bakımından Allah’tan daha doğru kim olabilir!" 

Yüce Allah tevhid  ve iman getirenlerden davranışları ve söylemlerinde sadakatli ve doğru olmalarını  istiyor ve  hayatlarının tüm aşamalarında  bu yolda adım atmalarını tavsiye ediyor.   

Kuran-ı Kerim'de ise bu tür sadakate bağlı insanlar hakkında ise Ahzap suresinin 23'üncü ayetinde şöyle buyrulmuştur:" ﴾23﴿ Müminlerden bir kısmı Allah’a verdikleri sözü yerine getirdiler, kimileri onun yolunda can verdiler, kimileri de ecellerini bekliyorlar; (vaadlerini) asla değiştirmediler. "

Buna esasen  doğru söyleyenler  Allah'ın katında özel ve yüce bir konuma sahip olurlar. Öyle ki   özel kesim arasında bile yer alırlar.  Allahu Teala bu hususta Nisa suresinin 69'uncu ayetinde şöyle buyurmaktadır:" ﴾69﴿ Kim Allah’a ve peygambere itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine lutuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehidler ve sâlih kişilerle beraberdirler; bunlar ne güzel arkadaşlardır!

Bu dünyada  insanlar görünüşte sadakatli davranıp aslında riyakarlıkla diğer insanları kandırabilirler.  Çünkü dünyadaki değerlendirmeler hep görünüşteki davranışlardan ve söylemlerden yola çıkarak yapılır.  Belki de birinin riyakarlığı ömrünün sonuna dek gizli kalır. Ancak kıyamet günü ve sonrası gerçekler ortaya çıkar ve  hiçbir izahata izin verilmez. Sırf gerçek sadakat  insana yarar sağlar ve Allah'ın rızası ve memnuniyetini  kazandırır. 

Alemlerin tüm sıralarına vakıf olan  Allah tüm gizli ve açıkları bilen yaratan, Maide suresinin 119'uncu ayetine göre kıyamet gününde şöyle buyurur:" ﴾119﴿  Allah şöyle buyurur: "Bugün doğrulara doğruluklarının fayda vereceği gündür. Onlar için, ebedî kalacakları ve altından ırmaklar akan cennetler vardır. Allah onlardan hoşnuttur, onlar da O’nun rızâsını kazanmaktan ötürü mutludurlar. İşte büyük kurtuluş budur."

Gerçek sadakatli insanları tanımak için baş vurulan yöntem de onların performansına ve icraatlarına bakmaktır.  Başka bir ifade ile   sadakat ve doğruluk hususunda iddialarda bulunan kimselerin  ne kadar ülküleri ve ilkelerine bağlı kalacakları ve bu değerleri için mücadele verdikleri ve cihat yaptıklarına bakmak gerekir.   

Kuran-ı Kerim'de ise doğruluk payının anlaşılması için  Hucurat suresinin  15'inci ayetinde şöyle buyrulmuştur:" ﴾15﴿ Müminler ancak, Allah’a ve resulüne iman eden, sonra şüpheye düşmeyen, Allah yolunda malları ve canlarıyla cihad eden kimselerdir. İçleri dışları bir olanlar işte bunlardır."

Kuşkusuz sadakat kadar hiçbir etken insanların gönüllerini kazanamaz ve onları  İslami değerlere ve hedeflere yönlendiremez.  Gerçekte  yüzeysel ve aldatıcı sloganlar yerine dinine bağlı bir insan   pratik adımları ve tavırları ile  öz Muhammedi İslam'ını  yayabilir ve dini ve insani ülkülerini hayata geçirebilir.  Kuşkusuz bu yöntem en etkili yöntemdir.  

Kendi döneminde kültürel ve İslami bir gelişmeye imza atan İmam Sadık as  ise   bu doğrultuda şöyle buyurmuşlardır:"   Halkı söz ile değil  amelleriniz ile  hayır ve iyiliğe çağırın. Halk  sizin  farklı alanlardaki  pratik çabalarınızı, takva ve sadakatinizi görünce etkilenir.  "

Nihayetinde   hak ve batıl arasında açık bir çatışma ve çarpışma söz konusu olduğu mevcut dönemde, küresel küfür elebaşlarının  tüm araçlar ve yöntemlere baş vurarak  İslam'ı bozmaya ve kötü göstermeye çalıştıkları sırada   komplolara ve tezgahlara karşı koymanın en güzel yolu da gerçek İslam'a doğru hareket edip sadakatli davranmak ve amel ile iyiliğe çağırmaktır. 

Mevcut dönemde Müslümanlar her zamandan daha fazla  hassas sorumluluklarını ve görevlerini yerine getirmeli.  Her türlü slogandan uzak bir şekilde  sadakatli davranıp  öz Muhammedi İslam'ın yayılmasına yardımcı olmalıdır.