Aralık 22, 2020 13:02 Europe/Istanbul
  • İslam'da Ahlak-23

Bu bölümde izzet kaynağı olan İslam'da zillete boyun eğmenin nefyedilmesi hususunda konuşacağız.

Bildiğiniz üzere  biz İslami toplumdaki ahlaki özelliklerinden söz ediyoruz.  Vahdet, birlik, barış, adalettaleplik ve zulümle mücadele ruhunun  görüldüğü böyle bir toplumda  izzettaleplik ve  zilletle mücadele kültürü  de İslami toplumun belirgin özelliklerinden biri haline gelmiştir. Bu kültürün kaynağı  hayat verici  kitap Kuran-ı Kerim'de görülmektedir. Bu çerçevede Münafıkun suresinin  8'inci ayetinde şöyle buyrulmuştur: "... وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِینَ وَلَٰکِنَّ الْمُنَافِقِینَ لَا یَعْلَمُونَ"

"....Halbuki asıl güç ve izzet Allah’ındır, resulünündür, müminlerindir; fakat münafıklar bunu bilmezler!"   

İmam Hüseyin as dünya tutkunu  Emevilerin  tehditleri karşısında   izzettaleplik ve zilletle mücadele ikilemi yaşadığında   işte bu İlahi ayetten esinlenerek şöyle bir haykırışta bulundu: " Bilin ki bu aşağılık, bu aşağılığın çocuğu, beni kılıç ve zillete boyun eğme ikileminde bırakmıştır.   Ancak  zillete boyun eğmek bizden uzaktır.  Çünkü Allahu Teala, Peygamberi ve müminler de  bizim zillete boyun eğmemizi beğenmeyeceklerdir. "  Ardından  İmam Hüseyin as   izzettalep  nübüvvet ve imamet hanedanının   onun şahsiyetinin şekillenmesine  üstlendiği yapıcı role değinerek şöyle buyurmuştur: " Yetiştiğim pak  annelerin  eteğinde, pak zatlı ve gayretli canlar ve şerefli nefisler, pespayelere uymamızı reva görmez. "

Tevhide dayalı inançlar, Allah Resulü ve İlahi evliyanın  siyeri ve yaşam tarzına göre de  hiçbir Allah eksenli insan  hayat ve memat arasındaki seçimde zalimler ile barış ve uzlaşmaya yönelemez. Çünkü   Allah'a inanmanın  yollarından ve kazanımlarından biri de   tüm insanların, özellikle de bir ve vâhid Allah'a tapanların  kendilerini  zilletin  kulluğundan ve prangalarından kurtarmalarıdır.  Böyle bir insan  tüm içi boş, kof güçlerin  zilletinden kendini kurtarıp  İlahi izzet özelliğini gösterir.   

Bu tevhide dayalı düşünce ve görüşün  kurumsallaşması için İlahi kulluğu  izzet, gurur ve  övgü kaynağı olarak bilen İmam Ali as da  değerli oğlu İmam Hüseyin as'a  öğüt dolu mektubunda  şöyle buyurmuştur:  " Aziz oğlum!  Seni arzularına ve isteklerine götüren her türlü zillet ve pespayelikten  bile uzak dur. Çünkü böyle yapmadığında elde ettiğin şey, hiçbir zaman izzet ve şerefle eşit olmayacaktır. "

Tabii bu tevhide dayalı izzet yaratıcı ve  zillet düşmanlığını körükleyen  bakışına zıt olarak  kimi kıt görüşlüler, yüzeysel yaklaşanlar  bir kaç gün daha fazla yaşamak, fani dünyanın refahı ve keyfinden bir kaç gün daha fazla yararlanmak için,  her türlü zillete boyun eğerler. Bunu ise  genellikle  iktidarda bulunun, gücü elinde bulunduran, zengin ve eğlenceye boğulmuş veya refahtalep ve tembelliğe boğulan milletler ve toplumlar yapar.  Bunlar  kısa süreli  zilletlere boyun eğerek hemen bitecek, içi boş keyifler yaşamak isterler.   

Her zaman " ben  hayvanlar misali hayat merasında beslenen, otlayan kimi insanlar  gibi değilim " diye buyuran İmam Ali as    zillete boyun eğmemek hususunda da şöyle buyurmaktadır: "   Ömrünün sonuna kadar efendi olmak, refahta yaşamak şartı ile bile bir an zillete boyun eğmek büyük hasar verici bir girişimdir. "

Kuşkusuz  bu izzet yaratıcı ve  zillet düşmanı görüşe sahip olmayanlar  kendince   izzetli yaşamak için güç ve servet odaklarına bağlı olmaları gerektiğini düşünür. Onlara göre  bu kesimlerden uzak durmak ve onlar ile mücadele etmek zillet ve horluğa neden olacaktır.  İzzet veren Allahu Teala ise  bu yanlış ve sapkın görüşün nefyinde  izzetin, iktidarın ve insanlık aleminin görkeminin  esin kaynağı sayılan Allah Resulüne  şöyle buyurmaktadır: "  "قُلِ اللَّهُمَّ مَالِکَ الْمُلْکِ تُؤْتِی الْمُلْکَ مَنْ تَشَاءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْکَ مِمَّنْ تَشَاءُ وَتُعِزُّ مَنْ تَشَاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَاءُ ۖ بِیَدِکَ الْخَیْرُ ۖ إِنَّکَ عَلَىٰ کُلِّ شَیْءٍ قَدِیرٌ"

"﴾26﴿   De ki: "Ey mülkün gerçek sahibi olan Allahım! Mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini yüceltirsin, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Hiç kuşku yok sen her şeye kādirsin."

Genel olarak izzet yaratıcı ve zillet düşmanı öz Muhammedi İslam'da  zillete boyun eğmek için hiçbir yer yoktur.  Özellikle de  birinin  kendi seçimi ile buna boyun eğmesi affedilemez bir durumdur.   Allah Resulü   14 yüzyıl öncede de  şöyle buyurmuştur:"    Herkes kendi isteği ile  zorbalık, para ve  hilenin karşısında zilletine itiraf ederse ve bunu kabul ederse  Ehlibeyt hanedanından değildir. "