İslam'da Ahlak-23
Bu bölümde izzet kaynağı olan İslam'da zillete boyun eğmenin nefyedilmesi hususunda konuşacağız.
Bildiğiniz üzere biz İslami toplumdaki ahlaki özelliklerinden söz ediyoruz. Vahdet, birlik, barış, adalettaleplik ve zulümle mücadele ruhunun görüldüğü böyle bir toplumda izzettaleplik ve zilletle mücadele kültürü de İslami toplumun belirgin özelliklerinden biri haline gelmiştir. Bu kültürün kaynağı hayat verici kitap Kuran-ı Kerim'de görülmektedir. Bu çerçevede Münafıkun suresinin 8'inci ayetinde şöyle buyrulmuştur: "... وَلِلَّهِ الْعِزَّةُ وَلِرَسُولِهِ وَلِلْمُؤْمِنِینَ وَلَٰکِنَّ الْمُنَافِقِینَ لَا یَعْلَمُونَ"
"....Halbuki asıl güç ve izzet Allah’ındır, resulünündür, müminlerindir; fakat münafıklar bunu bilmezler!"
İmam Hüseyin as dünya tutkunu Emevilerin tehditleri karşısında izzettaleplik ve zilletle mücadele ikilemi yaşadığında işte bu İlahi ayetten esinlenerek şöyle bir haykırışta bulundu: " Bilin ki bu aşağılık, bu aşağılığın çocuğu, beni kılıç ve zillete boyun eğme ikileminde bırakmıştır. Ancak zillete boyun eğmek bizden uzaktır. Çünkü Allahu Teala, Peygamberi ve müminler de bizim zillete boyun eğmemizi beğenmeyeceklerdir. " Ardından İmam Hüseyin as izzettalep nübüvvet ve imamet hanedanının onun şahsiyetinin şekillenmesine üstlendiği yapıcı role değinerek şöyle buyurmuştur: " Yetiştiğim pak annelerin eteğinde, pak zatlı ve gayretli canlar ve şerefli nefisler, pespayelere uymamızı reva görmez. "
Tevhide dayalı inançlar, Allah Resulü ve İlahi evliyanın siyeri ve yaşam tarzına göre de hiçbir Allah eksenli insan hayat ve memat arasındaki seçimde zalimler ile barış ve uzlaşmaya yönelemez. Çünkü Allah'a inanmanın yollarından ve kazanımlarından biri de tüm insanların, özellikle de bir ve vâhid Allah'a tapanların kendilerini zilletin kulluğundan ve prangalarından kurtarmalarıdır. Böyle bir insan tüm içi boş, kof güçlerin zilletinden kendini kurtarıp İlahi izzet özelliğini gösterir.
Bu tevhide dayalı düşünce ve görüşün kurumsallaşması için İlahi kulluğu izzet, gurur ve övgü kaynağı olarak bilen İmam Ali as da değerli oğlu İmam Hüseyin as'a öğüt dolu mektubunda şöyle buyurmuştur: " Aziz oğlum! Seni arzularına ve isteklerine götüren her türlü zillet ve pespayelikten bile uzak dur. Çünkü böyle yapmadığında elde ettiğin şey, hiçbir zaman izzet ve şerefle eşit olmayacaktır. "
Tabii bu tevhide dayalı izzet yaratıcı ve zillet düşmanlığını körükleyen bakışına zıt olarak kimi kıt görüşlüler, yüzeysel yaklaşanlar bir kaç gün daha fazla yaşamak, fani dünyanın refahı ve keyfinden bir kaç gün daha fazla yararlanmak için, her türlü zillete boyun eğerler. Bunu ise genellikle iktidarda bulunun, gücü elinde bulunduran, zengin ve eğlenceye boğulmuş veya refahtalep ve tembelliğe boğulan milletler ve toplumlar yapar. Bunlar kısa süreli zilletlere boyun eğerek hemen bitecek, içi boş keyifler yaşamak isterler.
Her zaman " ben hayvanlar misali hayat merasında beslenen, otlayan kimi insanlar gibi değilim " diye buyuran İmam Ali as zillete boyun eğmemek hususunda da şöyle buyurmaktadır: " Ömrünün sonuna kadar efendi olmak, refahta yaşamak şartı ile bile bir an zillete boyun eğmek büyük hasar verici bir girişimdir. "
Kuşkusuz bu izzet yaratıcı ve zillet düşmanı görüşe sahip olmayanlar kendince izzetli yaşamak için güç ve servet odaklarına bağlı olmaları gerektiğini düşünür. Onlara göre bu kesimlerden uzak durmak ve onlar ile mücadele etmek zillet ve horluğa neden olacaktır. İzzet veren Allahu Teala ise bu yanlış ve sapkın görüşün nefyinde izzetin, iktidarın ve insanlık aleminin görkeminin esin kaynağı sayılan Allah Resulüne şöyle buyurmaktadır: " "قُلِ اللَّهُمَّ مَالِکَ الْمُلْکِ تُؤْتِی الْمُلْکَ مَنْ تَشَاءُ وَتَنْزِعُ الْمُلْکَ مِمَّنْ تَشَاءُ وَتُعِزُّ مَنْ تَشَاءُ وَتُذِلُّ مَنْ تَشَاءُ ۖ بِیَدِکَ الْخَیْرُ ۖ إِنَّکَ عَلَىٰ کُلِّ شَیْءٍ قَدِیرٌ"
"﴾26﴿ De ki: "Ey mülkün gerçek sahibi olan Allahım! Mülkü dilediğine verirsin, dilediğinden çekip alırsın. Dilediğini yüceltirsin, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir. Hiç kuşku yok sen her şeye kādirsin."
Genel olarak izzet yaratıcı ve zillet düşmanı öz Muhammedi İslam'da zillete boyun eğmek için hiçbir yer yoktur. Özellikle de birinin kendi seçimi ile buna boyun eğmesi affedilemez bir durumdur. Allah Resulü 14 yüzyıl öncede de şöyle buyurmuştur:" Herkes kendi isteği ile zorbalık, para ve hilenin karşısında zilletine itiraf ederse ve bunu kabul ederse Ehlibeyt hanedanından değildir. "