Aralık 27, 2020 08:32 Europe/Istanbul

Hatırlanacağı üzere geçen sohbetimizde sizleri İran bahçelerinde havuzların ve sulama sistemleri ve bazı özelliklerine değindik. Bugün yine geçen sohbetimizin devamında dünya miras listesinde yer alan diğer 5 bahçenin kendilerine has özellikleri ve seçkinliğine sebep olan nedenlerine değineceğiz.

Bu bahçeler sırasıyla Abbasabad Bahçesi, Şazde Mahan Bahçesi, Devletabad Bahçesi, Pehivanpur Bahçesi ve Ekberiye Bahçe’leridir.

Tarihi Abbasabad Bahçesi, İran’ın kuzeyinde Mazenderan ilinin tarihi eserlerinden biri olarak Behşehr kentinin 9 km mesafesinde bulunuyor. Tarihi kompleksin alanı yaklaşık 500 hektardır ve doğal gölünün alanı da en az 10 hektardır ve derinliği ise bazen 18 metreye ulaşıyor. Behşehr’in Abbasabad gölü ortasında tavanı kemerli olan tuğladan yapılmış bir bina bulunuyor. Binanın üst katında ise ahşaptan yapılmış tavanı kiremitli bir kat daha varmış. Bina, gölün su aldığı dönemde suyun altına giriyor ve sadece tavan kısmı dışarıda kalıyor.

Binanın ilginç olan yanı ise üst kata çıkmak için içeride veya dışarıda hiçbir merdivenin bulunmamasıdır. Muhtemelen bina ilk başta barajın güçlendirilmesi için yapılmış fakat daha sonra eğlence amacı ile kullanılmıştır. Binaya, iskele şeklinde bir köprü ile kuzey taraftan ulaşılabilir. Fakat binanın eğlenmeye ilaveten baraj yapımı için teknik ve bilimsel işlevi de varmış zira su basıncını kırarak barajın yıkılmasını engelliyor.

 

Gölün suyu kış yağışlarından temin edilerek kanallar yolu ile göle aktarılıyor, yaz aylarında ise çevre köyleri ve pirinç tarlalarının suyunu temin ediyor.

Abbasabad tarihi bahçesi, doğal bir tepenin üstünde inşa edilmiştir. Safevi dönemi mühendisleri tepenin üstünü adeta keserek merdivenler ve sahanlıklarla katlı ve merdivenli bir bahçe ve tepenin en üstünde bir bina inşa ettiler.

Burada bulunan barajın mühendisleri, gölün maksimum su aldığı zaman suyun potansiyel enerjisi nedeni ile baraja uygulanan baskıyı azaltmak için, suyun kapaklardan akmasını engellediler zira kapaklardan taşan su, barajı tahrip edebilirdi. Bu yüzden barajda inşa ettikleri tünelin kapaklarını açarak barajda biriken fazla suyu  dışarı akıtabildiler. Gölün ortasında bulunan binada havuz ve fıskiye kalıntıları görünüyor. Binaya su ise kiremit borularla taşınıyormuş.

Behşehr Abbasabad Bahçesi kompleksinde 7 metre çap ve 14 metre yükseklikte tuğladan iki kule, Safeviler döneminden geriye kalmıştır. Kulelerin malzemesi genelde tuğla ve Saruj harcıdır. Sulama ekseninin iki tarafında bulunan kuleler görünüşe göre sadece gözlem kulesi görevi yapmıyor, aynı zamanda bahçenin değişen yükseklikleri nedeni ile sıvının darbelerini engellemeye de çalışıyorlarmış.

Abbasabad Bahçesinde bulunan su değirmeni iki güçlü nehir arasında inşa edilmiş ve taş döşemeli bir yolla bahçeye bağlanıyor. Burada su üstü kapalı bir kanalla üstü açık kanala yönlendiriliyor ardından uygun bir meyille değirmenin çarkını döndürüyor. Safevi dönemi mühendisleri burada inşa ettikleri su değirmeni ile su enerjisini en iyi şekilde kullanmış bulunuyorlar.

Mevcut kanıtlara göre Behşehr Abbasabad Bahçesi İran’ın en eşsiz ve yine İran’ın çölünde olmayan bahçeleri arasında en önemlileridir.

Şazde Mahan Bahçesi İran’ın bir diğer tarihi bahçelerinden biridir. Kerman ilinin Mahan kentinin 2 km uzaklığında olan Şazde Mahan Bahçesi Gacarlar döneminin sonlarında inşa edildi. Bahçenin alanı ise yaklaşık 5,5 hektardır.

Bahçedeki fıskiyeler ve havuzlar, uzunlamasında yer alıyorlar ve İran Bahçelerinin en güzel fıskiyelerinden sayılıyorlar. Şazde Mahan Bahçesindeki fıskiyeler yükseklik farkı üzerine çalışan fıskiyelerdir. Dikdörtgen şeklinde olan bahçenin uzunluğu 407 ve eni ise 122 metredir. Kerman ilindeki bu bahçe, İran’ın tarihi bahçelerinin en güzel ve en büyük örneklerinden biridir.

Bölgenin günümüz Kerman-Bem yolu ve eski İpek Yolu üzerinde olması, bir kraliyet bahçesinin kurulması için uygun bir yer sayılır. Bahçenin girişinde özelikle giriş kapının üst kadındaki dış cephe ve bahçe dışındaki manzaraya ilaveten bahçenin Çarbag görüntüsü ve istikametinin tersindeki dağların manzarası gözleri adeta okşuyor. Bu güzel manzaralar yani bahçenin içindeki fıskiye, havuz ve şelalalerin her biri bahçede ana eksene dikey olan eksenleri, var olan bitkilerle birlikte eşsiz bir görüntü sunuyor.

Bahçede bir çok değişik meyve ağacı dikkat çekerken köşkün önündeki havuz ve fıskiyeler, İran geleneksel mimarisinin güzelliğine güzellik katıyor. Bahçenin suyu küçük Tigran nehrinden sağlanıyor. Nehrin suyu ise bahçenin en yüksek yerinden bahçeye giriyor. Su, bahçenin  başından aşağısına kadar eşit şekilde dağıtılıyor ve akışı sırasında da ağaçlar ve bitkileri suluyor. Suyun sürekli akması ise Şazde Mahan Bahçesinin yeşilliğini ve tazeliğini koruyor ve güzel manzarasını her zaman canlı tutuyor. Bahçede akan su Çarbag oluklarından akarak en sonda Mogsim Tigran köyüne varıyor ve hayat vermeye devam ediyor.

İran’ın Badgirler kenti Yezd’in müthiş mekanlarından biri Devletabad Bahçesidir. Çahar Menar mahallesinde bulunan içindeki ağaçlar, gül dalları ile Devletabad Bahçesi bir zamanlar Yezd hükümranı Muhammed Tagihan Bafgi ve ailesinin ikametgahıydı ve bahçe de hükümet işlerinin görüldüğü mekandı. Fakat şimdi yıllardan beri kapıları turistlere açılarak İran’ın tarihi ve doğal cazibelerinden biri haline gelmiştir.

 

Sekizgen kesitli badgir, 3 adet şahneşin, iki oda, küçük havuzlar ve yazlık köşkün salonları, enderuni bölümün geriye kalan kesimleridir. Renkli camları olan orsi kapılar ve ana binanın içindeki havuzlar ve fıskiyeler, bahçenin güzelliğine güzellik katıyor. Badgir önündeki havuz, badgirin yüksekliği ile orantılıdır, öyle ki bahçenin sonunda durduğumuzda badgirin tümünü içinde görebiliyoruz. Bahçenin kendine has tasarımı ve mazisi, İran’ın diğer sekiz bahçesinin yanında dünya miras listesinde yer almasına sebep olmuştur.

Devletabad Bahçesini diğer bahçelerden ayıran ise bahçe için 65 km uzunluğunda bir kanatın inşa edilmesidir. Böylece Mehriz suyu bahçenin hali hazırda bulunduğu yere kadar taşınmıştır. Hali hazırda bahçenin suyu derin kuyudan temin ediliyor ve halen de havuzları su ile doludur, böylece bahçede gezinirken bir nevi zindelik ve tazelik hissediliyor.

Devletabad Bahçesinin tarihi kanatı 200 yıllık mazisi ile 5 farklı kanattan oluşuyor ve Mehriz yüksekliklerinden kaynaklanarak Mehriz tarlalarının bir kısmı sulamak ve birkaç su değirmenini çalıştırmanın ardından 50 km’lik yol kat ettikten sonran Yezd kentine ulaşıyor ve Devletabad Bahçesini suluyor.

Bahçedeki köşkün en önemli kısmı, su ve havanın en iyi şekilde birbiri ile adeta harmanlanarak kullanılan Farsçada Heşti denilen vestibüldür. Burada rüzgar havuzdaki su nedeni ile serinlenerek badgirlerden şahneşin ve salonlara akarak oraları serinletiyor.

 

Yezd ilinde ve Mehriz kentinde bulunan Pehlivanpur Bahçesi mimari açıdan İranlı eski bahçelerdeki mimari tarzının giderek günümüz bahçe düzenine doğru değişimin göstergesidir. Pehlivanpur Bahçesine girer girmez insanın ruhunu okşayan ilk şey, ana kanalda akan suyun sesidir. Bu su aslında Hasanabad kanatından kaynaklanan kanattan akan sudur. Çevresindeki çınar ağaçlarını sulayarak akan su, Pehlivanpur Bahçesine doğru akarken başka hiçbir bahçeden geçmiyor. Hasananad kanatına ilaveten Şah Hüseyini ve Mezvirabad kanatları da bu güzel bahçenin sulamasında büyük payları vardır.

Yüzölçümü 5 hektar olan bu Bahçe, giriş bölümü, köşk binası, kışlık bina, Gelin kulesi, halı dokuma ve eğirme atölyeleri, ahırlar ve depodan oluşuyor. Pehlivanpur Bahçesinin ana yolunda bahçenin en güzel binası yani köşk veya nam-ı diğer şerbethane bulunuyor. Hasanabad kanatının suyu köşkün ortasından geçmesinin ardından bahçeye akıyor.

Pehlivanpur bahçesi, içinde akan kanat suyu nedeni ile kendine has güzel ve çekici yönleri vardır.

Dünya miras listesinde kayıtlara alınan en son İran Bahçesi, Ekberiye Bahçesidir. Bu bahçe Güney Horasan ilinin Bircend kentinde ve yaklaşık 3,5 hektar alana sahiptir. Kerpiç duvarları ile 3 taraftan kapatılan bahçede ana bina, müştemilat ve ahır bulunuyor. Ekberiye Bahçesinin giriş bölümün tavanı mukarnes işlemelidir.

Ekberiye Bahçesi de diğer İranlı bahçeler gibi tek ana eksenlidir. İran’ın Ahameniş döneminden kalan çarbag tarzı Ekberiye Bahçesinde de göze çarpıyor. Çarbag örneği, İran’ın sanat ve kültüründe derin kökleri vardır öyle ki halı dokuma gibi sanatlarda da çarbag, bir tarz olarak işleniyor.

Bahçenin ana binasına ulaşan ana yolun iki tarafında bulunan uzun çam ağaçları bahçenin güzelliğine güzellik katıyor.

Güney bahçesi, kuzey bahçeden daha küçük ve adından da anlaşıldığı gibi bahçenin güneyinde bulunuyor. Bu bahçe ise merkezi bina, müştemilat ve batı cephede ise ahırlardan oluşuyor. Bahçenin en önemli unsurlarından biri ise kare şeklinde bahçenin büyük alanını kapsayan büyükçe havuzdur. Havuzun ortasında ise yine kare şeklinde bir platform vardır.

Eski dönemlerde bahçenin suyu Ekberiye kanatından sağlanırdı. Su yer altı kanallar ve borularca binanın güney havuzuna ulaşır ve ardından üstü kapalı oluklarca binanın altından bahçeye aktarılırdı. Bahçenin sulama sistemi, açık hava, ışık ve toprak, bu bahçede de diğer İran bahçelerinde olduğu gibi titiz bir yöntem ve programlar sağlanır. Nitekim oluklar ve kanalların iki tarafında dikilen çam ağaçlarının gölgesi suyun buharlaşmasını engeller.

 

Ekberiye Bahçesi ve İran’ın çöl bölgelerinde inşa edilen diğer bahçelerin en önemli özelliği ise mimarların çölün uygunsuz ve elverişsiz doğa ile mücadelesidir. Bu önemli konu, bahçenin yeşilliği, çevre ile teamülü, mimari tarzlarda vahdet ve tarihi tarzların korunması ile birlikte yenilikçiliğin yaşatılması, iklimin tanınması ve doğal ihtiyaçların giderilmesi ile birlikte var olan olanaklarla uyum sağlamak için suyun en iyi şekilde kullanılmasına, böylece çölün kalbinde küçük bir cennetin oluşmasına sebep olmuştur.

Etiketler