İmam Humeyni –ks– mektebinde - 91
Bugünkü sohbetimizde İmam Humeyni’nin -ks- ders celselerinde disiplin ve düzen konusunu ele almak istiyoruz.
Hatırlanacağı üzere geçen bölümde İmam Humeyni’nin -ks- ders celselerinin cazipliğinin sırrından söz ettik ve dedik ki bu celselere bazen katılan talebe sayısı bir kaç bini buluyordu.
İmam’ın -ks- ders celselerinde talebelerin yanı sıra geçmiş ulema ve büyük alimlerin hürmeti korunuyor ve İmam dersleri monoton ve sıkıcı geçmemesi için bazen mizah unsurundan da yararlanıyordu.
Şimdi ise sohbetimizin devamında İmam Humeyni’nin -ks- talim ve tedris sırasında disipline ve düzenli olmaya verdiği önemden ve talebeleri için titiz bilimsel programlar hazırlamasından söz etmek istiyoruz.
Düzen, sözcük itibarı ile tertip, kargaşasızlık, doğruluk ve düzgün olma demektir. Düzen yaratılışın temelidir; zira yaratılış sisteminde her mahluk kendine has konumu ve özel görev ve misyonu vardır.
Yılın mevsimlerinin dolaşımı, gece gündüzün birbirini takip etmesi kendine özel düzeni ve disiplini vardır; nitekim yıldızların ve gezegenlerin hareketi, bitkilerin yeşermesi, mahlukları hayatı, hepsi belli bir düzene tabidir ve yüce Allah’ın tedbirlerine bağlıdır.

İslam dini de son ilahi din olarak insanların saadete ve kurtuluşa ermeleri için belli ve düzenli bir takım kuralları olduğu gibi, öğretileri de insanları yaşamın çeşitli alanlarında düzenli olmaya davet etmiştir.
Yeni bilimlerde de yaşamda düzenli olmakla başarılı olmak arasında doğrudan bağlantı bulunduğu belirtiliyor. Beşeri bilim ve tecrübelere göre başarılı insanlar yaşamlarının tüm fikri ve pratik boyutlarında disiplinli insanlardır ve bu maharetlerine dayanarak yaşam zorluklarının üstesinden gelebilir. Bu tür insanlar genellikle işlerinde ümitvar, sabırlı ve şevklidir ve zorluklar ve engeller onları hedeflerine ulaşma yolunda çaba sarf etmekten alıkoyamaz. Düzenli ve disiplinli olmak insanın cismi ve fiziki gücünü ve yaşam tarzını olumlu etkiler ve başarıya ulaşmak için gereken enerjiyi kazandırır.
İmam Humeyni -ks- dini ilimler merkezlerinde birçok talebe düzenli ve disiplinli pek fazla önemsemediği dönemde işlerinde ve özellikle derslerinde düzene ve disipline uyan ve bu konuya büyük hassasiyet sergileyen ender ulemadan biriydi. İmam -ks- sadece kendi derslerinde disiplin ve düzene önem vermez, aynı zamanda talebelerine de bu özelliği kendilerinde geliştirmeyi tavsiye ederdi; zira İmam insanların her işte başarılı olmalarını düzenli ve disiplinli olmaya bağlı biliyordu.
Seyyid Hamid Ruhani İmam Humeyni -ks- kıyamı hakkında yazdığı eserde şöyle diyor:
İmam derslerine tam zamanında geliyordu ve düzensiz davranan ve derslere er veya geç gelen ve yaşamlarında düzensiz olan talebeleri görünce acı çekiyor ve her fırsatta bu talebelere dünyada ancak düzenli ve disiplinli insanlar yaşamlarında başarılı olduklarını hatırlatıyordu.
İmam Humeyni’nin -ks- ders celselerinde disipline olan bağlılığı, zamanın boşa harcanmasını önlemek ve talebelerine pratik örnek olabilmek için herkesten daha erken dersin düzenlendiği yere geliyordu.
Hüccetülislam Erivani bu bağlamda şu anıyı paylaşıyor:
Kum’un Salman camiinde İmam’ın derslerine katıldığımız günlerde İmam’dan daha erken sınıfa varmamız ender yaşanan bir olaydı. Ben ve diğer talebeler camiye vardığımızda İmam’ın herkesten önce geldiğine ve minberin üzerinde oturduğuna ve ders vermeye hazır olduğuna şahit oluyorduk.
İmam Humeyni -ks- türlü bahanelerle düzensizliklerini haklı göstermeye çalışan ve derslere geç katılan öğrencilere tepki gösteriyor ve derslere katılırken düzenli ve disiplinli olmalarını istiyordu.
Ayetullah Murtaza Benifazl bu konuda şöyle anlatıyor:
Bendeniz yaklaşık sekiz yıl İmam’ın fıkıh ve usul derslerine katıldım ve her zaman ders celselerine zamanında başladığına şahit oldum. İmam hatta Salmas camiinde ders verdiği dönemde bazı talebelerin başka derslere katıldıkları için bir kaç dakika geç kaldıkları zaman rahatsız oluyor ve bazen bu tür talebeleri düzenli olma konusunda ikaz ediyordu.
Yine İmam Humeyni’nin -ks- kendisi talebe olduğu günlerde katıldığı derslere tam zamanında katıldığı anlatılır.
İmam’ın ahlak dersi hocası Merhum Ayetullah Şahabadi İmam’ın ders celselerine katılma konusunda düzenli olduğunu belirterek şöyle anlatıyordu:
Ruhullah, hakikaten ruhullahtır. Ben Ruhullah’ın bir gün bile besmeleden sonra derse girdiğine şahit olmadım. Ruhullah her zaman ben besmele demeden derste hazırdı.
İmam Humeyni -ks- talebelere ders sayılarını azaltmayı ve böylece derslere düzenli bir şekilde katılmayı tavsiye ediyordu.
Bu konuda Hüccetülislam Muhammed Hasan Murtazavi Lengerudi şöyle anlatıyor:
Bazı talebeler çok sayıda derse girdikleri için İmam’ın dersine geç katılıyordu. İmam bu durumdan rahatsız oluyordu. Bir gün İmam şöyle buyurdu: Ben benim dersime katılın demiyorum, fakat katıldığınız her derse zamanında katılın, diyorum.
İmam Humeyni’nin -ks- talim ve tedris faaliyetlerinde disiplinli ve düzenli oluşunun en önemli cilvelerinden biri, ders celselerini düzenlemeye yönelik sorumluluk taşıması ve türlü bahanelerle tatil edilmesinden kaçınmasıydı.
Hüccetülislam Nasıri bu bağlamda şöyle diyor:
Ne zaman bir dersi herhangi bir bahane ile tatil edilirse İmam hakikaten rahatsız oluyor ve bize şöyle diyordu: Eğer biz herhangi bir sebepten ötürü derse gelemiyorsak, sizler dersi tatil etmemeli ve kendiniz dersi gözden geçirmelisiniz.
Hüccetülislam Gayuri de İmam’ın derslerin tatil edilmesine karşı olması ile ilgili sorumluluk taşıması hakkında şöyle diyor:
İmam’ın en önemli özelliği, düzenli olmasıydı. Ben eğitimim sırasında İmam kadar ciddi ve düzenli birine rastlamadım. İmam’ın önceden vereceği dersi gözden geçirmeden ders vermesi asla yaşanmamıştır. İmam derslere fevkalade bağlıydı. Örneğin bir dönem Kum’un Salmas camiinde usul dersine başladığında bu ders dört buçuk yıl sürdü. Bu yıllarda tatil günlerin dışında İmam sadece iki gün dersini tatil ilan etti, ki bir günü hasta olduğu içindi.
İmam Humeyni -ks- hatta en zor siyasi şartlar altında derslerini tatil etmez ve ilim ve bilim öğrenmeye öncelik tanırdı. İmam hatta oğlu Hac Mustafa Baas rejimi tarafından çok acı bir gelişme çerçevesinde tutukladığı zaman derslerini tatil etmedi.
Hüccetülislam Seyyid Hamid Ruhani bu olayı şöyle anlatıyor:
En büyük hadiseler ve olaylar İmam’ı İslami fıkıh dersini vermekten alıkoyamadı veya derslerini isteksiz vermeye sebebiyet vermedi. İmam hatta yaşamının en hassas günlerinde karşılaştığı siyasi meselelere rağmen derse başladığı zaman sanki hiç bir hadise yaşanmamış gibi fıkhi konuları açıyordu. Örneğin merhum Mustafa Humeyni Baas rejimi tarafından tutuklanarak Bağdat’a götürüldüğü günlerde İmam derslerinde hiç bir değişiklik yapmadı, hatta geçmiş günlere kıyasla derslerini daha derin bir şekilde vermeye başladı.
İmam Humeyni -ks- hatta oğlu Hac Mustafa Humeyni vefat ettiğinde de derslerini tatil etmedi ve İmam’a saygı olarak derslerini tatil etmek isteyen diğer ulemaya da bunu yapmaları mesajı gönderdi. O günlerde Necel alimleri Hac Mustafa Humeyni’nin yas merasimlerini şehadetinin kırkıncı gününe kadar düzenlemek istiyordu; ancak İmam onlara dersleri tatil etmemeleri gerektiğini söyledi. İmam ulemaya derslere devam etmelerini söylerken, oğlu Mustafa’yı seven talebelere de derslere devam etmelerini ve bu tür durumlara karşı sabırsız davranmamalarını tavsiye etti.
İmam Humeyni’nin -ks- derslerin düzenli olarak yapılması konusunda hassasiyet, hatta Feyziye medresesi şahın casusluk örgütü tarafından saldırıya uğradığında dersini tatil etmek istemedi.
Ayetullah Nuri Hemedani bu bağlamda şu anıyı paylaşıyor:
İmam’ın özelliklerinden biri ders celselerini çok önemsemekti. Nitekim İmam her zaman tam zamanında derse geliyor ve bir dakika bile gecikmiyordu. İmam baskı yıllarında Feyziye’de ders veriyordu. Bir gün şahın casusluk örgütü Savak medreseye saldırdığında talebelerin hepsi geldi ve İmam da tam zamanında derse başladı. Oysa biz saldırı yüzünden dersi tatil edeceğini düşünmüştük. Ancak İmam tam aksine Hz. Masuma külliyesinde avluda ve toprak üzerinde oturarak ders vermeye başladı.
İmam Humeyni -ks- derslerinde fıkıh, usul ve ahlak meselelerini ders vermenin yanında, son celseleri talebelerini nasihat etmeye ayırıyordu, ki bu da derslerinin daha da cazip olmasına vesile oluyordu.
Merhum Ayetullah Rafsancani bu konuda şöyle anlatıyor:
Bizim için en hoş anlarımız genellikle her eğitim döneminin son günleriydi. Zira ne zaman dönemin sonuna yaklaşacak olursak İmam bir günü ders yerine nasihat etmeye ayırıyordu. Bunun sebebi ise talebeler tebliğ etmek üzere gittiklerinde beraberin ahlaki malzemeleri de olmasıydı.