Ayetullah Hamanei’den seçimlere katılmaya vurgu
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei Cuma günü İmam Humeyni’nin -ks- melekuti rihletinin 32. Yıl dönümü dolayısıyla yaptığı konuşmada, İslam Cumhuriyeti tezini, yani öz İslam temelinde ve yine İslam’ın içinden yükselen demokrasiye dayalı bir hükümetin kurulmasının rahmetli İmam’ın en önemli inisiyatifi olduğunu belirterek şöyle buyurdu:
İmam Humeyni’nin -ks- kurduğu İran İslam Cumhuriyeti nizamının kalıcı olmasının muhteşem sırrı, hem de düşmanların bu nizamın zevali hakkında onca öngörülerine rağmen, cumhuriyet ve İslamiyet kelimelerinin birlikteliği, yani İslam ve halkın birlikte hakimiyetidir ve bundan böyle de bu iki kelimenin birlikteliği tüm ilerlemelerin güvencesi olmaya devam edecektir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei ayrıca İmam Humeyni’nin her zaman halkın seçimlere katılma zaruretine vurgu yaptığını belirterek, liyakatli birinin seçilmesi mevcut karmaşıklıkların ve sorunların çözüm yolu olduğunu belirtti.
Ayetullah Hamanei seçilecek Cumhurbaşkanının sosyal adalete, fesatla açık ve çekincesiz mücadeleye ve iç üretimi takviye etmeye bağlılığına vurgu yaparak, vatandaşların seçimlere katılmayı ve başkalarının da buna teşvik etmeyi bir sorumluluk olarak görmelerini istedi.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei, İmam Humeyni’nin -ks- rihlet yıl dönümünde İmam’ın yadı ve anısı bir kez daha canlandığını belirterek şöyle dedi:
İran milleti ve devleti çok uzak geleceklere kadar o emsalsiz lider, o akılcı bilgin, o çevik iradeli insan, o narin yürekli ve derin imanlı insan, sevgili İmam’ımızın yadını ve anısını ve tavsiyelerini korumaya muhtaç olduğunu vurguladı.
Ayetullah Hamanei İslam inkılabının ilk günlerine ve küresel zorbaların sürekli İran İslam Cumhuriyeti nizamı iki ay, altı ay veya en çok bir yıla kadar çökeceği yönünde sayısız öngörülerine işaretle şöyle ekledi:
İmam’ın salabeti, kesin tavrı ve milletin savaşta ve diğer alanlarda parlak zaferleri, bu tantanaları yatıştırdı; ancak İmam Humeyni -ks- rihlet edince, düşmanları ve kötüler bir kez daha İran İslam Cumhuriyeti nizamının zevalini istediklerini tekrarlamaya başladı.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında, hş. 1369 yılında eskimiş ama çok iddialı olan bir partinin resmi ilanı, bir kaç yıl sonra da İslami Şura Meclisi’nde bir grup milletvekilinin İslam Cumhuriyeti nizamının süresi dolmak üzere olduğunu iddia ettikleri mektup ve bazı Amerikalı yetkililerin açıkça İran İslam Cumhuriyeti nizamı kırk yaşını göremeyeceği yönündeki ilan ettikleri görüşleri, İslam Cumhuriyeti nizamının zevali doğrultusundaki yanlış öngörüler olduğunu belirterek, bu zümre öngörülerinde bu arzularını beyan ederken, dünyada başka devrimlerin başarısızlığı ve yok oluşuna istinat ettiklerini kaydetti.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle devam etti:
Hatta İran’da iki önemli hareket olan meşruta hareketi ve milli hareket bir kaç yıl sonra ve Rıza Han’ın kapkara dikta rejimi ve Muhammed Rıza’nın komplike ve darbeci iktidarı işbaşına gelince başarısızlıkla sonuçlandılar. Dolayısıyla İran İslam Cumhuriyeti nizamının yok olacağı ile ilgili öngörüler bu tür tarihi meselelere de dayatıyordu.
Düşmanların tüm öngörüleri buna karşın gerçekleşmediğini ve bunun yerine İslami nizam sürekli ilerlediğini vurgulayan Ayetullah Hamanei, İmam Humeyni’nin -ks- kurduğu nizamın muhteşem ve onurlu kalıcılığının sırrı cumhuriyet ve İslamiyet kelimelerinin birlikteliği, yani İslam ve halkın birlikte hakimiyeti olduğunu ve bundan böyle de bu iki kelimenin birlikteliği tüm ilerlemelerin güvencesi olmaya devam edeceğini vurguladı.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei, sevgili İmam’ın en büyük işi, İslam Cumhuriyeti nizamının düşüncesini ve tezini yaratmak ve bu tezi siyasi tezlerin arasına yerleştirmek ve daha sonra da hayata geçirmek olduğunu vurguladı.
Ayetullah Hamanei, İmam Humeyni’nin -ks- İslami maarifi bilmesi ve bu maarife tam hakimiyeti, İslam Cumhuriyeti tezinin gelişmesi ve gerçekleşmesinin dayanağı olduğunu belirterek, İmam İslam’ın hakimiyetine ve halka yönelik güven duygusuna öz İslam’ın içinden ulaştığını ve bunlara derinden inandığını ifade etti.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İslam Cumhuriyeti nizamının İslami ve halkçı olmak üzere iki boyutuna karşı çıkanlara işaretle şöyle dedi:
İslam hakimiyetine karşı çıkanların bir bölümü, dindar olmayan seküler kesimdi. Bunlar din ülkenin siyasi nizamını oluşturamayacağını ve ülkeyi yönetemeyeceğini ve ancak bireysel ibadetlerle uğraşması gerektiğini savunuyordu. Bu arada bazı seküler zümre de dini esastan zararlı ve toplumun afyonu olarak biliyordu. İslam hakimiyetine karşı çıkan bir başka muhalif kesim dine inanan, fakat İslam siyasete bulaşmamalı, diye kesimdir. Bunlar gerçekte dindar seküler kesimdir ve dinin siyasi, sosyal ve kültürel yaşam alanlarına karışmaması gerektiğini savunuyorlar.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İslam Cumhuriyeti nizamının halkçı olmasına karşı çıkanlar da iki kesim olduğunu belirterek şöyle dedi:
Bu muhaliflerden bazıları liberal seküler kesimdir. Bunlar demokrasi ve halkçılığın liberaller ve teknokratlar tarafından kurulması gerektiğini, bu konu din ve inançla ilgisi olmadığını savunuyor. Dini demokrasiye karşı çıkan ikinci grup dine inanan, fakat insanlar dini hakimiyette hiç bir yeri olmadığını ve din halktan bağımsız hükûmet kurması gerektiğini savunan kesimdir, ki bu görüşün radikal şeklini son yıllarda IŞİD örgütünün kuruluşunda gördük.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei dinin halka dayanarak hakimiyetini duygusal bir algı değil, alimane bir tez olduğunu belirterek, dini demokrasi İslam dininden kaynaklandığını, bunu kim inkar ederse, Kur'an'ı Kerim’i okumadığı ve üzerinde düşünmediği anlaşıldığını ifade etti.
Ayetullah Hamanei halkın Allah Resulü’ne -s- itaat etmelerine vurgu yapan Kur'an'ı Kerim’de birçok ayete istinat ederek şöyle devam etti:
Kur'an'ı Kerim’in yüzlerce ayetinde halkın Allah Resulü’ne -s- itaat ettiği beyan edilmiştir ki cihat ayetleri, eşitlik ve adaletin inşa edilmesi, sosyal ve iktisadi konular, uluslararası anlaşmalar ve yine onlarca alanla ilgili ayetler buna birer örnektir ve bunların hepsi bir arada hükûmet kurma anlamına gelir.
Ayetullah Hamanei konuşmasının bu bölümünün sonunda yaptığı değerlendirmede şu vurguyu yaptı:
Kur'an'ı Kerim ayetleri, hadisler ve Allah Resulü’nün -s- sünnetine göre kim İslam’a inanıyorsa, İslam’ın hakimiyetine de inanmalıdır.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei İslam’ın hakimiyet meselesini beyan ettikten sonra cumhuriyet ve demokrasi meselesine geçti ve halkın oylarının itibarı çok önemli olduğunu belirterek şöyle dedi:
Bu konuya iki açıdan bakabiliriz: Birincisi, dini ve itikadi açıdan ve sorumluluk ve hak çerçevesinde ve ikincisi, dinin hakimiyetini uygulamanın halk olmaksızın mümkün olmadığıdır.
Ayetullah Hamanei halkın oylarının dini ve itikadi açıdan önemi hakkında şöyle dedi:
Ayetlerde ve rivayetlerde halk kitleleri ve has kesimler toplumun kaderi ve sapmaların ve sınıfsal çatlakların önlenmesinden sorumlu tutulmuş ve emri maruf da genel bir görev sayılmış, ki en önemli maruf da dini hükümetin kurulmasıdır. Yine insanlar kendi kaderini belirleme iradesi ve hakkına sahiptir ki, halkın hakimiyeti kendi kaderini belirleme hakkının cilvesidir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei dini demokrasiye de hükümetlerin halkın desteğine olan ihtiyacı açısından işaret ederek şöyle dedi:
Hükümetler halkın desteği olmazsa, zorbalığa ve zulme yönelmekten başka çaresi olamaz. Öte yandan İslami hükümette zulüm caiz olmadığından, İslami hükûmet ancak halkın desteği ile kurulabilir, sürdürülebilir.
Ayetullah Hamanei ayrıca şu vurguyu yaptı:
Dolayısıyla dini demokrasi ve İslam Cumhuriyeti nizamı çok has ve öz bir dini plandır ve bazılarının “İmam demokrasiyi Batılılardan aldı” sözleri mesnetsiz sözdür, zira İmam sakınca yüzünden Allah’ın hükmünden vazgeçecek biri değildi. İmam toplumda İslami hicaba uyma elzemini gündeme getirdiğinde bazıları ve hatta yakınları buna karşıydı, fakat İmam kesin tavırla dinin hükmünü beyan etti.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle devam etti:
Sevgili İmam derin dini maarife dayanan bu yeni dini düşüncesi ile asırlar boyu istibdat rejimlere alışan İran milletini meydana getirdi ve böylece yeteneklerine inanarak bir kaç bin yıllık saltanat düzenini yıkmak ve dünyanın tüm süper güçlerinin desteği ile dayatılan sekiz yıllık savaşta direnmek gibi büyük işleri yapmalarını sağladı.
Ayetullah Hamanei, İmam Humeyni -ks- cumhuriyet ve İslamiyeti, yani İslam’ın hakimiyeti ve halkın hakimiyeti gibi iki önemli kelimenin tüm sorunların düğümünü çözebileceğine inandığını belirterek şöyle ekledi:
Ne zaman halk devreye girdiyse ve İslam kriterlerine uyulduysa ilerledik ve nerede bu iki kelimeye uymadıysak, ilerleyemedik.
Ayetullah Hamanei bu bağlamda bir örnek vererek şöyle dedi:
Eğer ekonomide, küçük ve orta işletmelerin büyümesini, yani halkın üretim alanına girmeleri için zemin hazırlanmasını yapmış olsaydık, şu anda iktisadi durumumuz daha iyi olurdu. Dolayısıyla eğer yetkililer iç ve dış meselelerde İslami ilkelere uyar ve halkın katılımına zemin hazırlarsa, sorunlar da hallolacaktır.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının devamında İmam Humeyni’nin -ks- İslam ve demokrasi hakkında bazı beyanatına işaretle şöyle dedi:
İmam -ks- açısından İslam bir yandan irtica ve iltikat, zulüm, istikbar, fesat, rant, ABD sultası ve ecnebi müdahalesi ve eşrafçılık ve sınıfların arasında uçuruma karşı ve öbür yandan mahrumların taraftarı ve adalet yanlısıdır.
Ayetullah Hamanei ayrıca İmam’ın demokrasi ve seçimlerle ilgili görüşüne işaretle de şöyle ekledi:
İmam -ks- seçimleri dini fariza olarak bilirdi ve vasiyetnamesinde şöyle demişti: Seçimlere bazı durumlarda katılmamak, belki de büyük günahların başında yer alabilir. Seçimlere katılmakta müsamahakar davranmak dünyevi ve hatta bir kaç kuşağa kadar sonuçları olabilir ve ilahi katta hesabı sorulabilir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei şöyle ekledi:
Yüce Allah’ın inayeti ile İmam vefat ettikten sonra İran milleti ilahi hibe olan dini demokrasiyi korudu ve düşmanların halkı nizamdan koparma kumpasın ve onları İslam ve dini demokrasi inancından uzaklaştırması karşısında dimdik durdu. Maalesef bazıları türlü edebiyatları ile düşmanın sözlerini tekrarlıyor; bazen ideolojiyi bir kenara bırakmak ve liberal demokrasiye doğru hareket etmekten söz ediyor, bazen dinin kutsiyetini koruma açısından yaklaşıyor ve hatta bazen İslam ahkamı demokrasi ile bir araya gelemediğinden söz ediyorlar. Ancak bu sözleri tekrarlayanlar İran milleti için yürek yakmıyorlar ve sadece İslam’ın köküne darbe vurma peşindeler.
Ayetullah Hamanei İran anayasasında hem Cumhuriyet ve hem İslamiyet göz önünde bulundurulduğunu belirterek şöyle dedi:
Anayasada Cumhurbaşkanı olmanın şartları, siyasi ve dini ricalden olmak, takvalı olmak, emaneti korumak gibi şartlardır. Bunun anlamı da şu ki yürütmenin başı akılcı uygulamaları ile siyasette halkın maslahatını gözetlemesi ve inanç meydanında da halkın dinini korumasıdır.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının bir başka bölümünde seçimlerin daha da ısındığına işaretle şöyle dedi:
Halkı türlü bahanelerle seçimlere katılmamaya davet etmek, düşmanın sözüne uymaktır ve eğer nizamın demokrasi veya dininden herhangi biri zayıflarsa, İslam ve İran darbe ve tokat yemiş olur. Bazıları hepimizin hissettiği geçim sıkıntısı yüzünden seçimlere katılma konusunda kararsız oldukları söyleniyor; ya da bazıları önceki dönemde büyük bir şevkle birine oy verdik, fakat işin sonunda hoşnut olmadık, bu yüzden bu seçimlere katılmayacaklarını söylüyor. Bunlar doğru gerekçeler değildir ve bizi seçimlere katılmaktan soğutmaması gerekir. Eğer yönetimde zafiyetler, yetersizlikler ve karmaşa varsı, bunu seçimlere katılmamakla değil, doğru ve iyi seçim yapmak ve halkçı ve İslami bir yönetimi işbaşına getirmekle düzeltmeliyiz.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei seçmenlerin titizlikle seçmeleri ve adayların icraatını göz önünde bulundurmalarına vurgu yaparak şöyle devam etti:
Sırf vaatler ve sözlerle yetinmemeliyiz, nitekim halen devam eden nükleer müzakerelerde de sürekli yetkililere işler ancak amelde belli olduğunu ve sözlere güvenilemeyeceğini söylüyoruz. Bir işin doğruluğunu sözle teşhis edemeyiz. Dolayısıyla adayların geçmişine ve sözlerini tutup tutmadığına bakmak gerekir.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei cumhurbaşkanlığı adaylarına da bir kaç tavsiyede bulundu.
Ayetullah Hamanei adaylara yapabileceklerinden emin olmadıkları vaatlerde bulunmaktan kaçınmalarını kesin tavsiye ederek şöyle dedi:
Desteksiz vaatlerde bulunmak caiz değildir. Bu tür vaatler günah ve ülkenin zararınadır, zira vaatler gerçekleşmediği zaman halk seçimden ve nizamdan soğumaya başlıyor, bu yüzden sadece uzmanların onayladığı vaatlerde bulunun.
Ayetullah Hamanei adaylardan ayrıca halka karşı sadakatle davranmalarını ve ancak yürekten inandıkları şiarların üzerinde durmalarını ve inanmadıkları şiarlardan kaçınmalarını istedi.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei halkı seçimlere katılmaya teşvik etmek herkesin görevi olduğunu, herkes ister aile, ister eş dost, tüm halk kesimlerini seçimlere katılmaya davet etmesi gerektiğini ve bu da başkalarını hak yoluna hidayet etmek olduğunu vurgulayarak şöyle dedi:
Adaylardan bir başka beklenti, zafer kazandıkları takdirde kendilerini sosyal adalet, fakirle gani arasındaki mesafeyi azaltmak, fesatla çekinmeden mücadele etmek, iç üretimi takviye etmek, kaçakçılık ve orantısız ithalat ve bu yoldan cebini dolduran ve iç üretimin belini kıranlarla mücadele konusunda sorumlu bilsinler. Adaylar bu konulara karşı açıkça tavır sergilesinler ki eğer daha sonra bunları yapmadılarsa, gözetleme kurumları onları sorgulayabilsin.
İslam İnkılabı Lideri Ayetullah Hamanei konuşmasının son bölümünde de cumhurbaşkanlığı seçimlerinde bazı aday adaylarının salahiyetinin onaylanmaması üzerine gündeme gelen meselelerin hakkında dini ve insani bir ikazda bulunarak şöyle dedi:
Salahiyeti onaylanmayan bazı aday adayları hakkında cefa ve zulüm oldu; onlara ve muhterem ve onurlu ailelerine gerçek dışı iftiralar atıldı, ki daha sonra yalan ve yanlış oldukları anlaşıldı.
Bu tür mesnetsiz iddiaların halk arasında ve sanal ortamda yayılmasına işaret eden Ayetullah Hamanei şöyle ekledi:
İnsanların onurunu korumak en büyük haklardan sayılır; dolayısıyla benim yetkili kurumlardan ricam ve talebim, birinin evladı veya ailesi hakkında gerçek dışı rapor geldiğinde ,bunları telafi etmeleridir.
Ayetullah Hamanei şu dilekte bulundu:
Yüce Allah bizi müminlere zulüm ve hakaret etmek ve görevimizi yerine getirmemekten korusun; rahmetli İmam’ımızı büyük evliyaları ile mahşur etsin ve onu ve şehitleri bizden hoşnut etsin ve İran milletine hayırlı kaderi belirleyerek bu seçimleri de düşmanın belini kıran seçimlerden yapsın.