Haziran 22, 2021 06:33 Europe/Istanbul

Bugün sizlerle çocuk yaşamında oyun oynamanın önemi hakkında konuşacağız zira oyun, çocuğun doğası ile bütünleşen bir olaydır.

İnsan bu dünyaya ayak bastığından kemale ulaşana kadar, ardı ardına, her biri yaşamının tarihinden bölümler olan gelişme ve büyümenin aşamalarını geride bırakır. Fakat büyümenin aşamaları sürekli, tek düzey ve peşpeşe görünse de aslında her aşama diğer aşamadan çok daha farklıdır. Bu yüzden terbiye ve yetiştirme ancak gelişme aşamalarına göre gerçekleşirse doğru ve faydalı olur.  

İtalyan doktor olan bayan Maria Montessori bu konuda şöyle diyor:

Önemli olan ise böyle hassas aşamaların ortaya çıkmasını gözetlememizdir, onları fırsat bilmeliyiz ve bu kadar önemli olan bir başka konu ise sadece hassas aşamaların başlamasını gözetlemekle kalmayıp üstelik uygun hobi ve uğraşlarla onların isteğine karşılık vermektir, buna ilaveten bu fırsatlardan yararlanmadan kaybetmemektir. Bu aşamalar belirli zamanda gelir ve belirli zamanda zeval bulur; eğer bu dönem geçerse, ilgi kaybolur ve onu oluşturmak ise tekrar imkansızdır; değerli güçler zayıflamış ve yok olmuştur.

Bebeğin ilk aylardaki gelişme dönemi, oyunlarla beraberdir ve bebek oyun oynarken büyüklerini de taklit etmeye başlar, duygularını açığa vurur ayrıca duygularını veya zevklerini ne zaman açıklaması veya dizginlemesini öğrenir. Oyun çocuk zihninin gelişmesine ilaveten onun sosyal bilincini de geliştirir ve ona oyun sırasında karşılaştığı zorlukları çözmekle kendini gelecek hayatındaki ciddi zorlukları çözme yeteneği kazandırır.

Oyun bir çocuğun en güzel anlarını oluşturur, onun doğası ile bütünleşmiştir ve ihtiyaçlarından ve haklarından biridir; oyun bir çocuğun özellikle okul öncesi en büyük eğlencesidir. Çocuk oyun oynama sebebini bilmiyor ve bu sebebi bulma yeteneği de yoktur fakat yine de oyun oynamaktan vazgeçemiyor. Bazı psikologlara göre çocuk hava ve suya ihtiyaç duyduğu gibi oyuna ve eğlenceye ihtiyacı vardır.

Günümüzde yeteri kadar ve doğru bir şekilde oyun oynamayan çocukların Uygun zihinsel gelişimden yoksun oldukları ve büyüdüklerinde münzevi oldukları ispatlanmıştır. Çocuk topluca oynanan oyunlarla, barış içinde bir arada yaşama, başkalarıyla işbirliği ve dayanışmayı ve onların haklarına saygılı olmayı, kurallar ve düzene uymayı, kendini savunmayı ve başkalarına karşı sorumluluk taşımayı öğrenir; sorunların çözümünde attığı her adımda veya olumlu bir rol üstlenmekle mutlu olur ve gelecek  hakkında daha da umutlu olur.

İslami öğretiler anne ve babanın ilgisini bu doğal ihtiyaca çekerek, insan hayatının çeşitli evrelerinde ince konulara değiniyor. İlk evre, çocukluk dönemidir, gerçi görünüşte bir nevi gaflet, habersizlik, oyun ve yaramazlıkla geçiyor fakat çocuk aklının gelişmesinde önemli rol oynar. İmam Cafer Sadık -as- şöyle buyurur:

دَعِ ابنَکَ یَلعَب سَبعَ سِنینَ وَ یُؤَدَّبُ سَبعَ سِنینَ وَ اَلزَمهُ نَفسَکَ سَبعَ سِنینَ».

Bırak çocuğun 7 yaşına kadar oyun oynasın, ikinci 7 yılda ona terbiye vermeye ve edep öğretmeye çalış ve üçüncü yedi yılda da ona dikkat et.

Çocuklarda çok çeşitli ve farklı oyunlar vardır. Misafirlik oyunu gibi bazı oyunlar çocuğu sosyal roller ve ilişkilere alıştırır. Diğer bazı oyunlarda çocuk bazı mesleklerle tanışır. Bu oyunların bazıları hayalidir ve çocukların hayal gücünden kaynaklanır. Bu hayali oyunlar çocuğa kendisi hakkında, hali hazırda ve gelecekteki işleri ve olaylar hakkında görüş sahibi olma fırsatı veriyor. Aslında bu oyunlar yaşamın sorunları ve yetişkinlik sorumluluklarına bir nevi hazırlık sayılır. Hayali oyunların yardımı ile çocuklar, kendi yaşamları ve şartlarını değerlendirirler.

Çocuklar başkaları ile bağlantı kurmaya isteklidirler, bu istek ise onları yaşıtları ve diğer çocuklarla ilişki kurmaya yönlendiriyor. Aslında çocuklar bilinçli veya bilinçsizce çevrelerindeki insanlar arasındaki ilişkilere duyarlıdırlar ve onları taklit ediyorlar. Böylece onun şahsiyetinin şekillenmesinde en önemli faktörlerden biri çocukça düşünceler ve yaşam oyunu oluyor. Çocuk kendi oyuncakları ile sadece oyun oynamıyor, oyuncağı kendisi ile dost olan, onunla kavga eden, öğüt veren, endişelerini paylaşan ve streslerini boşaltan canlı bir varlıktır. Doğal olarak çocukların kullandığı oyuncaklar da bu konuda büyük öneme sahiptir ve anne ile babanın çocukların oyunlarına yön  verme ve seçimindeki rolü önemli ve esaslıdır.

İslam çocukların bu doğal isteğini reddetmezken üstelik anne ve babalara çocukların oyun oynaması için gerekli olanakları hazırlamasını ve sosyal açıdan hangi konum ve hangi yetkide olurlarsa olsunlar, çocukları ile oyun oynamak için zaman ayırmalarını istiyor. Bir rivayete göre Resulullah'ın -saa- çocukların oyununa çok önem verdiği, öyle ki bazen secde halinde iken çocuk yaştaki torunu İmam Hüseyin -as- hazretin sırtına binince, o hazretin sahabenin endişelenecek kadar uzunca secde halinde kaldığı, belirtiliyor. Sahabe namazın ardından uzun secdenin sebebini sorunca o hazret şöyle buyururdu: Evladım beni kendi bineği yapmıştı, ihtiyacını karşılamadan onu acele ile indirmeyi uygun görmedim.

Ebeveynin çocukları ile etkileşimde bulunabilme yollarından biri, yapıcı oyunlar ve eğlencelerdir. Çocuklar enerji doludurlar ve bu enerjiyi bir şekilde boşaltmaları gerekir. Çocuğun yaşadığı ortamda enerjisini boşaltacak olumlu ve yapıcı ortam bulunmayınca, çocukta huzursuzluk ve anormal durumların ortaya çıkmasına sebep olur. Fakat eğer bu enerjiler yapıcı ve pozitif bir şekilde kullanılırsa, çocuk tıpkı bir jeneratör gibi tekrar enerji üretmeye başlar. Bu mesele ise çocukta yaratıcılığın gelişmesine sebep olabilir.

Oyun oynamak çocukların heyecan ve duygularının gelişmesi için en iyi araçtır. Çocuk oyun oynarken duygularını açığa çıkartmak, kontrol etmek ve uygun şekilde tatmin etmesini öğrenir. Topluca oyun oynama fırsatı olan çocuklar, daha fazla empati gösterirler. Oyun oynamak, çocuklarda fiziksel olarak kasların ve organların koordinasyonunu sağlıyor. Oyun oynama fırsatı olan çocuklar, daha çevikler ve hayatın zorluklarına karşı daha hazırlıklıdırlar.

Çocukla oyunda önemli konulara dikkat etmek gerekir. Bazen ebeveyn ve eğitmenlerin de oyunlara katılarak çocukla oynamaları gerekir. Böylece çocuğa saygıyı öğretirken yeni oyunlar ve oyun yöntemleri ile bir çok ahlaki değerler ve yasalara saygılı olmayı çocuklara pratikte gösterilebilir. Çocukla oyunda ebeveyn ve eğitmenlerin dikkat etmesi gereken bir diğer önemli konu ise onların kendilerini çocuk seviyesine kadar aşağı çekmeleridir. Bir çocuğa eşlik edince onu çok iyi bir şekilde yönlendirerek yol gösterilebilir. Masum imamlar ve ehlibeyt -as- siyerinde bu yöntem çok iyi bir şekilde görülüyor. nitekim Rasûlüllah -saa-, “yanında çocuk olanın, onunla çocukluk yapması gerektiğini” belirtiyor. Bu arada çocuğu, sevdiği oyundan zorla ayırmak veya özel bir oyunu çocuğa dayatmamak gerekir. Çocuğu bir oyuna teşvik veya menetmenin en iyi yolu onu ikna etmektir.

Günümüzde çocukların oyun şekli değişmiştir. Günümüzde çocuklar sanal ortamda ve bilgisayar oyunları ile oynuyorlar ve gerçek oyuncaklar ile doğada oynamaktan mahrum kalmışlardır. Hiç şüphesiz doğada yaşayan insan fiziksel ve ruhsal olarak daha sağlıklıdır ve terbiye açısından, düşünmek için özellikle yaratılış hedefleri hakkında daha fazla düşünmeye imkanı olacaktır.

Günün birinde Rasûlüllah -saa- toprakla oynayan bir grup çocuğa rastladı. Sahabelerden biri çocukları bu işten menetti fakat Resul Ekrem -saa- “bırakın onları; zira toprak çocukların bahçesidir” buyurdu.

Toplumda modern teknolojinin gelişmesi çocukların hayatında ve özellikle onların oyunlarında büyük rolü ve etkileri vardır. Bilgisayarların insanın hayatında yeri her geçen gün daha da arttığı için bu teknolojinin çocukların gelişmesi ve büyümesini nasıl olumlu etkileyeceği veya durduracağını anlamak gerekir. Günümüzde dijital oyunlar çocukların neredeyse tüm boş zamanını dolduruyor. Bu oyunlar eğitim yönleri veya bağlantı hizmetleri gibi olumlu yönlerine ilaveten ebeveynin kontrol etmesi gereken olumsuz yönleri de söz konusudur.