Türkiye'den köşe yazarları
Star: Türkiye'de büyük depremin ardından arama kurtarma çalışmaları devam ediyor
Karar:
Deprem sonrası valilerin görev yeri değiştirildi
Yeniasya:
Kılıçdaroğlu: Otoriter yönetimi gençler bitirecek
Şimdi ise hafta içi köşe yazıları:
...***
Kazım Güleçyüz 5 Şubat tarihli Yeniasya gazetesinde, "Yolsuzlukların hesabı sorulacak"başlıklı yazısını okuyucularla paylaşıyor.
" Millet İttifakının “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”ndeki taahhütleri taramaya devam ediyoruz: Sivil toplumun da destek ve katkısıyla “Yolsuzlukla Mücadele Strateji ve Eylem Planı” hazırlayacak ve kararlılıkla uygulayacağız. Yolsuzlukla mücadelede idarî, yargı ve TBMM denetimini etkinleştireceğiz. Rüşvet ve yolsuzluk suçlarında yargı süreçlerini hızlandıracak, cezaları artıracak, zamanaşımını kaldıracak, bu suçların af kapsamına alınmamasını sağlayacağız."diyen yazar, yazısının devamında şu ifadelere yer veriyor:
...***
* Uluslararası Yolsuzluk Sözleşmesi başta olmak üzere tüm uluslararası mekanizmaları kullanarak yolsuzluktan elde edilen ve yurtdışına kaçırılan gelirleri ülkemize geri getirecek, bu çerçevede, AB Müktesebatına uyum çalışmaları kapsamında da öngörülen “Malvarlıklarının Geri Alınması Ofisi”ni kuracağız.
* Kamu alımları ve ihalelerde rekabeti ortadan kaldıran, ihaleyi istisna, keyfîliği kural haline getiren, yolsuzluk kapısını açık tutan istisna ve muafiyet hükümlerini kaldıracağız. Devletin mal ve gayrimenkul satışlarında 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu kapsamında suistimale yol açan uygulamalara son vereceğiz.
* Sayıştay’ı Anayasada bir yüksek mahkeme olarak düzenleyeceğiz. Sayıştay üyelerinin tamamının Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından üçte iki nitelikli çoğunlukla seçilmesini sağlayacağız. Sayıştay denetiminin kapsamını, kamu kaynağı kullanan tüm kurum ve kuruluşları içerecek şekilde genişleteceğiz.
* Sayıştay Başkanlığı tarafından tespit edilen kamu zararları ve bunlar hakkındaki suç duyurularıyla ilgili keyfîliğe son vereceğiz.
* Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin, Bakanların, siyasî parti genel merkez yöneticilerinin, il başkanlarının, belediye başkanlarının ve belediye meclis üyelerinin, görevlerini yerine getirirken uymaları gereken siyasî etik ilkelerinin düzenlenmesi amacıyla Siyasî Etik Kanununu çıkaracağız.
* Kanun kapsamındaki kişilerin; görev, unvan ve yetkilerini kullanarak kendileri, yakınları veya üçüncü kişiler lehine etik dışı aracılıkta bulunmalarını; akraba, eş, dost veya diğer tanıdıklarını kayırmalarını, herhangi bir nedenle ayrımcılık yapmalarını engelleyeceğiz.
* Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sonrası dönemdeki haksız gelir ve servet transferi ile rant devşirmeye dayalı politikalara son verecek, gelirin bireyler, haneler ve bölgeler arasında âdil ve dengeli dağılımını sağlayacağız.
...***
Uğur Emek 5 Şubat tarihli Karar gazetesinde, " Altılı Masa’nın kıymetli garantileri"başlıklı yazısını okuyucularla paylaşıyor.
" Malum Altılı Masa 30 Ocak, 2023 Pazartesi günü iktidara geldiklerinde uygulayacaklarını vaat ettikleri “Ortak Politikalar Mutabakat Metnini” açıkladı. Politikalar arasında sizlerle bu köşede 2 yıldır, buradan önce de 10 yıl boyunca kişisel bloğumda konuştuğumuz Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) konuları da bulunuyor. Altılı Masa KÖİ’ler üzerinde hangi yöntemlerle ve kimlerle birlikte çalıştılar gerçekten bilmiyorum."diyen yazar, yazısının devamında şu ifadelere yer veriyor:
...***
Bundan birkaç ay önce Gelecek Partisi Ekonomi Politikaları Başkanı Kerim Rota telefonla aradı ve KÖİ sözleşmelerinin iptali, kamulaştırılması ve değiştirilmesi gibi konularda konuştuk. Kerim bey konuşmasına “Altılı Masa’nın diğer partilerinden de sizi arayan olmuştur” diye başladı. Ben de “hayır olmadı” dedim. Anlaşılan, Masa’nın diğer beş partisi KÖİ’ler konusundaki benim müktesebatımı yeterli bulmamışlar. Olur! Sorun değil. Mevcut hükümetin Özel İhtisas Komisyonlarını düzenleyen partili memurları da benim müktesebatımı yeterli bulmamışlar ve davet etmemişlerdi.
Hadi gelin Altılı Masa’nın metninin ciddiye alalım ve mutabakata varılan politikalarının bizim heybeye düşen kısmını birlikte okuyalım. Nasıl mı? Başlayalım. Metinde KÖİ’lere ilişkin 24 önerme var. Bu öneriler beş başlık altında toplanmış. Birisi genel olarak “Kamu Özel İşbirliği.” Diğerleri “Enerji”
Bu kadar kusur kadı kızında da olur diyelim ve esasa bakalım.
Öncelikle bardağın dolu tarafından bakalım. Altılı Masa şu “el koyacağız, kamulaştıracağız, vuracağız, kıracağız” kabadayılığından vaz geçmiş. Ortada sözleşmeler ve sözleşmelerin de bir hukuku var. Ne o öyle? Adalet ve hukuk diyeceksiniz. Sonra da sözleşme hukukuna uymayacaksınız.
Mevcut sözleşmelerle ilgili “KÖİ Projeleri”, “Enerji”, “Ulaştırma” ve “Sağlık” alanlarında ayrı ayrı öneriler var.
KÖİ projeleri bölümündeki ana tema “hata, usulsüzlük ve yolsuzluk araştırmasıdır”. Usulsüzlük ve yolsuzluk tespit edilemezse öyküde sorun yok. Şehir hastaneleri ve ulaştırma bölümlerinde de benzeri vurgular yapılıyor.
Bu tür araştırmalar gereklidir, ama yeterli değildir.
CHP 2022 Mart’ında Ankara’da “Türkiye Sağlık Forumu” düzenledi. Forumdaki bulguları kitaplaştırdı. Şehir hastaneleri konusunda 10 sayfalık bir metinleri var.
Bu metinde yer alan tespitlerden birisi şudur: “Şehir hastanelerinde hizmet standartlarının performansı denetlenmiyor. Bu hastanelerde sunulan eksik ve hatalı hizmetlere yaptırım uygulanmıyor.” (s. 234)
Mevcut KÖİ sözleşmelerinin en büyük sorunlarından birisi performans denetimidir. Eksik ve hatalı performansa yaptırım uygulan(ma)ması KÖİ sözleşmelerinin feshine giden yolun başlangıcıdır.
Nitekim KÖİ’ler dâhil eksik sözleşme hakkındaki çalışmalarıyla 2016 yılında Nobel Ekonomi ödülünü alan Oliver Hart da bunu söylüyor.
Hadi Altılı Masa’nın bileşenlerinin Oliver Hart’ı bilmemesine ve okumamasına bir şey demeyelim. Bu tür çalışmaları bizler gibi eli boş akademisyenler okusunlar.
Peki, CHP yetkilileri kendi kitaplarını da mı okumadılar yahu, kendi kitaplarını!
Eğer okudular ve Masa’da bunu önerdilerse; diğerleri bu önerinin nesini beğenmediler. Hata, usulsüzlük ve yolsuzluk gibi hafiyecilik maceralarına soyunacaklarına bu tür bir can alıcı önerinin nesini değersiz buldular Allah Aşkına?
...***
Esfender Korkmaz 5 Şubat tarihli Yeniçağ gazetesinde, " İstikrar umudu yeni iktidarda"başlıklı yazısını okuyucularla paylaşıyor.
"2023 Ocak ayı enflasyon oranları açıklandı. Tüketici Fiyatlarında (TÜFE)de yıllık artış yüzde 57,68 oldu. Yurt İçi Üretici Fiyatları (Yİ-ÜFE) de yıllık enflasyon yüzde 86,46 oldu. Açıklanan TÜFE oranları yine tartışma yarattı. Zira gerek İTO ve gerekse ENAG'ın açıkladığı enflasyon daha yüksek çıktı. İlgili bakanlar, sanki enflasyonu muhalefet yaratmış gibi, ''Cumhuriyetin 100. yıl dönümünde yüksek enflasyon sorununu kalıcı bir şekilde çözeceğiz'' diyor. Diyelim ki çözdünüz… Yaşamış olduğumuz yüksek enflasyonun yarattığı tahribatın sorumlusu kim olacak?"diyen yazar, yazısının devamında şu ifadelere yer veriyor:
...***
Yüksek enflasyon nedeni ile belirsizlik yatırımları engelledi. Yabancı sermaye çıktı. Maaş ve ücret alanlar kaybetti. Yoksulluk arttı.
Kaldı ki açıklanan yüzde 57,68 TÜFE oranı da yüksek bir orandır. İstikrar, üretim ve tüketim üzerindeki etkileri açısından, yüzde 80 enflasyonla yüzde 60 enflasyon arasında bir fark yoktur.
Öte yandan 2023 enflasyonu da yüksek olacaktır. Zira;
*Cumhurbaşkanı yüzde 9 olan faizin de düşürüleceğini söylüyor. Bu durumda; TL'den kaçış hızlanacak, tasarruf eğilimi düşecek, tüketim eğilimi artacak ve enflasyon da artacaktır.
*TL'den kaçış dolarizasyonu artıracak; yüksek dış açıklar, CDS oranlarının yüksek olması nedeni ile dış borçları çevirmek zorlaşacak, yabancı sermaye çıkışı döviz ihtiyacını artıracak ve değerli olmasına rağmen kurlar artacaktır. Kur artışı doğrudan enflasyona yansıyor.
*Seçim popülizmi, kamu kaynaklarının israfı da enflasyonu artıracaktır.
*Yİ-ÜFE'nin daha yüksek olması nedeniyle maliyet artışları zorunlu olarak perakendeye yansıyacak ve TÜFE artacaktır.
Mamafih, OECD üye ülkeler 2023 enflasyon tahmininde, Türkiye'yi ilk sıraya koydu.
Öte yandan AKP iktidarı, enflasyonun yükseliş döneminde TÜFE 12 aylık ortalama daha düşük çıkıyor diye iş yerleri için kira artışını TÜFE 12 ay ortalamasına göre yapılmasına karar verdi. Enflasyonun düşüş döneminde 12 aylık ortalamanın daha yüksek olacağını ya göremedi veya her kararda olduğu gibi günü kurtarmaya baktı.
Şimdi Ocak ayında yıllık TÜFE 57,68 olurken 12 aylık TÜFE yüzde 72,45 oldu. İş yeri kiraları yüzde 72,45 oranında artırılacak.