Temmuz 16, 2023 08:27 Europe/Istanbul
  • Türkiye'den köşe yazarları

Karar: Kılıçdaroğlu'ndan tartışmalara yanıt: CHP'nin değişime değil yenilenmeye ihtiyacı var

Cumhuriyet:

İktidarın kök maaş oyunu: Emekliye sıfır zam!

Yeniasya:

Dövizdeki artış üreticiyi zorda bırakıyor

Şimdi ise hafta içi köşe yazıları:
 

...***

Cevher İlhan 15 Temmuz tarihli Yeniasya gazetesinde, "Döviz garantili “dev kara delikler”başlıklı yazısını okuyucularla paylaşıyor.

" Başta “beşli çete” ile “yandaş müteahhitler”e peşkeş çekilen Kamu Özel İşbirliği kapsamındaki dolar garantili ihalelere dair her ne kadar iktidardakilerce “devletin kasasından bir kuruş çıkmıyor” dense de çeyrek asrı aşan döviz üzerinden ödemelerin 153 milyar doları bulacağı bildiriliyor. Zira daha iki sene önce 19 Şehir Hastanesine 95 milyar dolar garantisi verildiğini, 31 Hastanenin garantisinin 142 milyar dolar olduğunu nazara veren ekonomi yazarı İbrahim Kahveci’nin tesbitiyle “Şehir Hastanelerinin Hazine garantisi artık 1 trilyon liraya ulaşıyor.” (Karar, 22.4.20)"diyen yazar, yazısınıjjn devamında şu ifadelere yer veriyor:

...***

Buna TL’in dibe vurup dolar-dövizin katlandığı kur artışından kaynaklı “güncelleme” eklenldiğinde döviz garantili köprü, otoyol, tünel ve şehir hastanelerinin trilyonları bulan yüksek mâliyeti milletin cebinden çıkıyor. Gelecek nesiller ağır borçlar altına sokuluyor.

Ancak en ilginci, en son Cumhurbaşkanı’nın Osmangazi Köprüsü’nden 7 yılda 70 milyon aracın geçişini “bir rekor” olarak sunmasında sırıttığı gibi, kamu bütçesinde büyük gedik oluşturan garantili ihâlelere ilişkin hâlâ gerçekleri saptıran propagandalarla bile bile kamuoyunun yanıltması.

Oysa günlük 40 bin araç üzerinden verilen gelir garantisinin sağlanması için bu köprüden 7 yılda 102 milyondan fazla aracın geçmesi gerekirken 1 Temmuz 2014’te hizmete açılan Osmangazi Köprüsünden 40 bin araç geçiş garantisine karşı resmi mercilerce “yılda ortalama 10 milyon aracın geçtiğinin duyurulması” aslında kamunun uğratıldığı büyük zararın itirafı oluyor. Böylece TL’nin değer kaybıyla enflasyon farkı hariç- 7 yılda köprüye ödenen garanti 1.2 milyar doları geçiyor.   

Bu konuda ana muhalefet partisi Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın’ın “Günlük 40 bin araç geçiş garantisinin sağlanması için bir yılda tam 14 milyon 600 bin aracın; 7 yılda ise 102 milyon 200 binden fazla aracın geçmesi lazım. Buna göre 7 yılda toplam 32 milyon 200 bin araç için garanti ödemesi yapılması ve araç başına 35 dolar+yüzde 8 KDV üzerinden 37,8 dolar) bugünkü kura göre ödemesi 985 liraya vardığı tesbiti gerçeği ortaya koyuyor. (gazeteler, 9.7.23)

Özetle, köprünün bütçeye 7 yıllık garantili maliyeti 1 milyar 217 milyon doları aşıyor. TL’nin kaybıyla sözleşmedeki enflasyon farkının eklenmesiyle bu rakam daha da büyüyor.

Bu durum, döviz garantili ihalelerin nasıl dev bir kara deliğe dönüşüp milleti yüz milyarlarca vahim zararlara duçar ettiğini açıkça ortaya çıkarıyor.

...***

Orhan Uğuroğlu 15 Temmuz tarihli Yeniçağ gazetesinde, " AKP iktidarının yüz karası 15 Temmuz destan olmaz"başlıklı yazısını okuyucularla paylaşıyor.

" Brüt 54 net 50 yıllık meslek hayatımda şu ilkelerden asla taviz vermedim: Dürüst ve güvenilir, Haber kaynakları gazetecilere “yazmamak” kaydı ile belge ve bilgi verirler. Bu kurala uymayan gazeteciye “yazılmak” için de bilgi, belge gelmez."diyen yazar, yazısının devamında şu ifadelere yer veriyor:

...***

10 Temmuz 2016’da “Akar Paşa; Lütfen demir yumruk olun” başlıklı yazımda Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’a hitaben özetle şöyle yazdım:

“İki olay var ki Akar Paşam, bu yazıyı yazmama neden oldu.

Birincisi; Jandarma’nın savaş helikopterinde ne işi vardı hayatlarını kaybeden ve yüreklerimize ateş düşmesine neden olan eş ve çocukların?

İkincisi; Askerî karakolların basılması, saldırıya uğraması, bomba yüklü araçlarla, uzun namlulu silahlarla yakılıp yıkılması sonucunda şehit ve gaziler verilmesi.

Askerî istihbaratı MİT'e devretmesi Türk Silahlı Kuvvetlerini anlaşılan o ki büyük zaafa uğrattı.”

11 Temmuz sabahı Genelkurmay Basın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü aradı.

Yazımda bahsettiğim konularda “yazılmak” kaydı ile şeffaf bilgiler verdi.

Birinci konuya özet yanıt şuydu;

-“Jandarma mevzuatlarında da helikopterlere ailelerin binebileceği hükmü var"

Bu konudaki ayrıntılı bilgiyi 12 Haziran’da, “Keşke her kurum Genelkurmay gibi olsa” başlığı ile yazdım.

İkinci konuya özet yanıt şuydu;

-“GES adlı askerî istihbarat MİT'e bağladı. Çok da iyi oldu.

-Genelkurmay bünyesinde teknolojik olarak zamanın gerisinde kalmıştı. Ödenek sıkıntıları bilirsiniz her zaman olur ki aşılamamıştı.

-MİT'e devir olunca bu sorun çok kısa sürede çözüldü.

-Yaklaşık 130 milyon dolarlık teçhizat ile başlandı. Kadro konusu çözüldü. Teknolojisi çağın çok gerisinde kalan teşkilat bu sayede çok güçlü hale getirildi. Çağımızda bu ileri teknolojiye sahip olamazsanız hiçbir şey yapamazsınız.

-MİT'in o bölümünün başında Tuğgeneral bir asker var ki kendisi uzman istihbaratçıdır. Bununla da kalınmadı ve istihbarat uzmanı 5 kıdemli emekli Albay da o kadroda görev aldı. Dolayısıyla MİT'in imkânları ile Genelkurmay'ın imkânları birleşince çok daha güçlü bir yapı oluşturuldu…”

13 Temmuz’da verilen ayrıntılı bilgiyi de “MİT'e Tuğgeneral ve 5 Albay atandı” başlığı ile yazdım.

13 Temmuz 2016 sabahı arayan Tuğgeneral Ertuğrulgazi Özkürkçü Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın şükranlarını belirtmek için karargâha yemeğe davet ettiğini söyledi.

31 Temmuz’da Ankara’ya döneceğimi vurguladım ve 1 Ağustos’ta öğle yemeğine gelirim dedim.

Özkürkçü paşa dedi ki;

-“Orhan Bey Yüksek Askeri Şûra var. Çok yoğun gündemi var. Komutanım vakit bulamaz…”

Yıllardır Askeri Şûra kararlarını izlediğimi belirterek sordum:

-O kadar yoğun olacak ne var ki?

Özkürkçü, “yazılmamak” kaydı ile 13 Temmuz 2016’da şunları söyledi;

-“Komutanım (Hulusi Akar- OU) sizi çok seviyor ve size çok güveniyor. Paralel yapı oluşturan sivil memurlardan generallere kadar her rütbeden çok sayıda FETÖ’cü tasfiye edilecek. Aman abi sakın ha yazma uyanmasınlar…”

Elbette o gün yazmadım.

Bugün ise emekli General Özkürkçü’den izin aldığım için yazıyorum.

Demek ki dönemim Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ordudaki FETÖ’cülerin tasfiye edilmesi için gerekli hazırlığı yapmış.

Ancak soru şu:

-MİT’in “darbe girişimi olacak” uyarısını dikkate alarak askerî güvenlik önlemleri için neden kırmızı alarm vermemiş?

...***

Murat Çabas, 15 Temmuz tarihli Yenimesaj gazetesinde, " Emekliler ters köşe oldu"başlıklı yazısını okuyucularla paylaşıyor.

" Türkiye şartlarında geçinmek için yeterli olmasa da memur maaşlarına, asgari ücrete zam yapıldı ama SSK, Bağ-Kur ve memur emeklileri ise büyük bir mağduriyet yaşadı. Halbuki hükümet ortağından ve bazı hükümet yetkililerinden yapılan açıklamalar emeklileri bir nebze de olsa umutlandırmıştı ama bu umutlar fos çıktı. Malum, TBMM Genel Kurulunda en düşük memur maaşının 22 bin 17 liraya çıkarılmasını, emekli aylıklarına yüzde 25 oranında zam yapılmasını ve bazı vergilerde artış öngören kanun teklifinin ikinci bölümü üzerindeki görüşmeler önceki gün tamamlandı."diyen yazar, yazısının devamında şu ifadelere yer veriyor:

...***

Emekliler aynen memurlar gibi maaşlarında seyyanen bir zam bekliyorlardı, fakat ilgili kanun teklifi hiçbir değişiklik yapılmadan kabul edildi.

Emeklilerin umutlanmasının nedeni hükümetin ittifak ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM grup toplantısında yaptığı şu konuşmaydı:

"Sayıları 15.9 milyona ulaşmış emeklilerimize yapılan yüzde 25'lik maaş artışı, gördüğümüz kadarıyla makul bulunmamıştır. MHP olarak açık ve samimi teklifimiz şudur: Memur maaşlarına yapılan 8 bin 77 liralık seyyanen artışın kök ücrete ve aynı şekilde emekli maaşlarına yansıtılması beklenti ve talebimizdir."

Hükümet kanadından bu beklenti ve talebe de olumsuz bir cevap gelmemiş, hatta en üst düzeyde olabileceği yönünde açıklamalar yapılmıştı.

AKP Grup Başkanı Abdullah Güler, "Bize de çok sayıda itirazlar ve talepler geldi. Oransal manada beklentinin daha fazla olduğunu söylediler. Mümkündür, bu manada çalışanlarımızın özellikle enflasyona ezdirilmesi, özlük haklarının artırılması noktasında çabamız olacaktır" demişti. 

Önceki gün kanun teklifi oylanmadan önce Meclis'te söz alan MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, Bahçeli'nin sözlerini tekrar hatırlatarak, "Bu iyileştirmeler yapıldığı takdirde emeklilerimizin yüreğine su serpeceğini ve ferahlatacağını düşünmekteyiz" diye konuşmuştu.

Emeklileri umutlandıran bu açıklamalar muhalefet partilerinden yapılmadı, bizzat hükümet ortağı ve hükümetten yapıldı. 

 

Etiketler