Temmuz 16, 2016 07:25 Europe/Istanbul

El Kudüs El Arabi gazetesi şöyle yazıyor:

Son günlerde tekfirci IŞİD terör örgütü Irak, Libya ve Suriye’de bir kaç cepheden daha fazla cephelerde karşı tarafın operasyonları ile karşı karşıya bulunuyor. Aslında bu durum tahmin edilebilen bir durumdu, çünkü özellikle bu örgüte karşı olan tarafların sayısı arttı ve her biri de kendine özgü hedefleri gütmeye çalışıyor. Eskiden IŞİD çeşitli bölgelerdeki güçlerinin yardımlarıyla bir dizi zafer elde etmeyi başarmıştı, ancak şimdi en şiddetli biçimde saldırıya uğradığı gözleniyor. IŞİD ilk günlerde ele geçirdiği Felluce kentinde ağır saldırıya uğradı ve kenti kaybetti, şimdi de Rakka ve Menbec kentlerinde kuşatma altında bulunuyor. IŞİD Libya’daki ana üssü yani Sirte kentinde de çeşitli örgütlerin ve güçlerin saldırısına uğruyor. IŞİD kuşatmaları kırmak için eskiden yaptığı gibi intihar saldırılarından yararlanıyor ve Suriyeli muhalif grupların yardımlarıyla sınır bölgesinde işgal ettiği alanları genişletmeye çalışıyor.

Bugün Suriye’deki savaşa Ruslar da karışmış bulunuyor. Bu çerçevede Suriye muhalif liderlerden biri, geçen 10 Haziran tarihinde Moskova yönetiminin Suriye’de silahlı muhalifleri işbirliği konusunda ikna etme çabalarından söz etti. Ancak Amerika’nın Suriye’deki eski büyükelçisi Robert Ford, Rusya’nın 2015 sohbaharında başlattıkları askeri operasyonlardan sonra karşı karşıya bulunduğu krize işaretle, Suriye’de sahada oynayan aktörlerin sayısı arttığını ve hiç bir taraf tek başına savaşta kesin zafer elde edemediğini belirtiyor. Ford, Rusya’nın Suriyeli muhaliflerle temasa geçmesini Moskova için stratejik bir kriz şeklinde yorumluyor ve Rusların bu krizden çıkmak için yol haritaları olmadığını kaydediyor.

Amerikalı diplomat Ford şöyle devam ediyor:

Şartlar ne olursa olsun, IŞİD’in nüfuzunu arttırması bölgede ve özellikle Irak ve Suriye’de ittifakların kurulma sürecini bozduğu anlaşılıyor. Çünkü her iki cephede tarafların çıkarları birbiriyle çelişiyor. Rusya lideri Vladimir Putin Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ve müttefikleri Hizbullah ve İran’ın yanında yer almış bulunuyor. Irak’ta ise Amerika ve Bağdat hedef konusunda uzlaşmalarına karşı çatışmalardan sonraki uygulamalar konusunda anlaşamiyor. Aynı durum IŞİD yenildikten sonraki aşamada yapılanmak için savaşın iç kanatlar için de geçerlidir. Kürtler için ister Irak’ta olsun ister Suriye’de, eski nüfuz alanlarına yayılmak için bir fırsat doğmuştur ve Batı medyasının yazdığı gibi Kürtler IŞİD’e karşı yürütülen savaşın içinde yeni bir savaş başlatmıştır.

Amerikalı diplomat Ford Suriye demokratik güçleri ittifakının ilerlemesini şöyle değerlendiriyor: bu ittifakı Amerika ve askeri müsteşarları kurdu ve demokratik birlik partisine bağlı güçlerin himayesi ile Rakka veya Menbec kentlerinde IŞİD’in üslerine doğru ilerleme sürecinde işbirliği yapıyor. Ancak Amerika Kürtlerin arasında anlaşmazlık çıkararak onlardan sözde büyük kürdistan sınırları üzerinde odaklanmalarını ve Arapların yoğunlukta yaşadığı bölgelerde ilerlemekten kaçınmalarını istiyor. Nitekim sırf Kürt bir devlet inşa etmeyi hayal eden taraflar da karşı karşıya bulundukları sorunları kabul ediyor.

Amerikalı diplomat Ford şöyle devam ediyor:

Amerika ile ittifaka giden YPG/PYD güçleri Washington’un terör örgütü ilan ettiği PKK ile elele vererek IŞİD’in kaçtığı Tel Ebyez ve Haseke köyleri gibi bölgelerde Arapları asimile etmekle suçlanıyor. Bu durum uzun vadede ciddi gerginliklere ve etnik çatışmalara yol açacabilir ve bu da IŞİD’in köklü bir şekilde yok olmasını engeller. Gerçekte hali hazırda IŞİD’e karşı açılan cepheleri birbirine bağlayan tek etken, kısa vadeli kazanımlardır ve IŞİD’e karşı başlatılan her operasyon kendine özgü yapı ve siyasi şartlara göre ilerliyor.

Irak Başbakanı Haydar İbadi’nin Felluce kentini kurtarma operasyonunu komuta etmesi bazı sıkıntılarla beraberdi. Bu sıkıntılar Irak Sadr hareketinin bürokratik fesat ve intihar eylemleri ile mücadelede zafiyete vurgu yapmasından kaynaklanıyordu. Bağdat yönetimi tüm intihar saldırıları ve terör saldırılarının kaynağı Felluce olduğunu savunuyor, fakat uzmanlar Diyale eyaletini adres gösteriyordu.

Öte yandan görev süresinin sona ermesi için sayılı günler kalan Amerika yönetimi Suriye’de her ne pahasına olursa olsun IŞİD’i yok etmeyi amaçlıyor. Suriye’de Rakka kentine karşı operasyonlarını Rus uzmanların desteği ile yürüten Şam yönetimi ise kaybettiği özgüveni yeniden kazanmak ve yine kaybettiği bölgeleri yeniden geri almak istiyor.

Bu arada Amerikalı diplomatların Başkan Obama’nın Suriye politikasından rahatsız oldukları anlaşılıyor, nitekim Obama’ya yazdıkları son mektupları da buna işaret ediyor. Fakat bu politikanın değişmesi mümkün gözükmüyor. Fransa haber ajansı bu konuda yayımladığı bir makalesinde şöyle diyor:

Suriye’de devam eden iç savaşta şimdiye kadar 280 bin kişi hayatını kaybetti, milyonlarca kişi de evsiz barksız kaldı. Teröristlerin misket bombaları ve kimyasal bombaları sınırsız kullanması, katliam, tecavüz, işkenceleri, Suriye toprakları isyancıların cirit attığı alana çevirdi. Amerikalı bir yetkili Suriye yönetimi suçlamak için Beşar Esad yönetiminin uygulamaları insani yardım kavramına aykırı olduğunu iddia etti. Yine bir başka Amerikalı yetkili Suriye’de insan yolun sonuna geldiğini düşündüğünü ileri sürdü. Buna karşın Amerika Başkanı obamma ancak Beşar Esad ve hamileri İran ve Rusya bu deliliklere son verebileceğine inanıyor. Ancak üst düzey diplomatlar bile bu beş yıllık savaşı durmakta sergiledikleri acizlik vicdanlarını sızlattığını itiraf ediyor. Onlar gelecekte ne olursa olsun yine de Suriye uzun yıllar halkına hizmet edemeyeceği bir ülkeye dönüşeceğini kaydediyor.

Kasıtlı bir şekilde medyaya sızdırılan bir mektuba göre Amerikalı 51 üst düzey diplomat Amerika Başkanı Obama’dan bu sürece son vermesini istiyor ve Obama’nın bu bağlamda ahlaki açıdan zorunluluğu söz konusu olduğunu belirtiyor. Söz konusu diplomatlar Beşar Esad’ı hakiki barış müzakerelerine zorlamak için Obama’nın Suriye’ye karşı hava operasyonları düzenlemesi gerektiğini savunuyor ve bu politikanın Beşar Esad’a karşı hoşnutsuzluğu arttıracağını ve belki de bu krize ve kaosa son vereceğini ileri sürüyor.

Ancak beyaz saray bu 180 derecelik dönüşe hazır olmadığını açıkça belirtiyor. Beyaz saray sözcüsü Jeniffer Feridman ifşa edilen mektuba gösterdiği tepkide şöyle diyor:

Amerika Başkanı Obama her zaman Suriye krizinin çözümü için askeri yolun peşinde olmadığını vurgulamıştır ve bu süreç aynı şekilde kalacaktır.

Suriye’de beş yıl süren savaş boyunca Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry az çok müzakere sürecini sürdürmüş ve Washington bu krizi sonlandırmak için müzakere yolunu tercih etmiştir. Öte yandan Obama’nın Moskova ve Şam’daki mevkidaşları Amerika başkanının sessizliğinin sebebini çok iyi biliyor ve şu anda üstün konumda oldukları için teröristlerle her türlü müzakereyi reddediyor.

Rusya savunma Bakanı Sergei Şoygo Suriye’yi ziyaret ederek Halep savaşını başlatmak için askeri güçlerin hazırlık seviyesini inceledi ve Rusya düşmanlarına ateşkes süresi sona erdikten sonra IŞİD ve El Nusra teröristlerini yeniden vurmaya başlayacakları mesajını iletti. Rus Bakan Şoygo Suriye’de Rus savaş uçaklarının konuşlandığı Lazkiye’deki Hamimim askeri üssünü ziyaret etti. Rus Bakan ayrıca S-400 füze savunma sistemleri ve Rus pilotların ve askerlerin Hamimim’deki ikametgahları hakkında bilgi aldı. Şoygo ziyareti sırasında Rusya’da görev yapan bazı Rus komutanların raporlarını da dinledi.

Rusya’nın Suriye’deki askeri gücünün komutanı General Aleksandır Defornikov Rusya savunma Bakanı Şoygo’nun ziyaretinden sonra yaptığı açıklamada, Rus bakanın Suriye’deki cephelerdeki gelişmeler ve Rus savaş uçaklarının IŞİD mevzilerini vurmakta sergiledikleri performans hakkında bilgi edindiğini belirtti. General Defornikov, General Şoygo ayrıca Rusya’nın Suriye’de çatışma tarafları arasında barış sağlamak için kurduğu merkezin görevi hakkında bilgi aldığını ifade etti.

Rusya medyası ise savunma Bakanı General Şoygo ve bazı Rus askeri müsteşarların Suriye ordusunun üst düzey subayları ile Hamimim üssünde bir araya gelerek Halep operasyonunu masaya yatırdıklarını yazdı.

Rusya savunma Bakanı Lazkiye’de Hamimim askeri üssünü ziyaret ettikten sonra Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad ile görüştü. Görüşmede Suriye krizinin çözüm yolları, Suriye ordusunun hazırlık seviyesi ve teröristlerle mücadele gücünü arttırmak için gereksinimleri ele alındı.

Suriye medyası, Rusya savunma Bakanı Şoygo’nun Rusya lideri Putin’den Suriye Cumhurbaşkanı Beşar Esad’a getirdiği mesajda, El-Nusra ve Ceyşül Fetih terör örgütlerini hedef alan bir plandan ibaret olduğunu yazdı. Rus medyasına göre General Şoygo Beşar Esad’a Halep ateşkesinin süresi sona erdiği ve Rusya tekrar savaş arenasına geri döneceği mesajını verdi. Bu gelişme aynı zamanda Putin’le Esad arasında anlaşmazlık yaşandığı spekülasyonlarına da son noktayı koymuş oldu. Gerçekte Rusya savunma Bakanı Şoygo’nun Hamimim üssünde S-400 füze savunma sistemini ziyaret etmesi, Amerika’nın Suriye ordusunu ve Rus savaş uçaklarını bombardıman ederek yok edeceği ile ilgili ileri sürülen gayri resmi mesajlarına bir tepkiydi.

Öte yandan Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov Amerika yönetimini Suriye krizinin çözümü için düzenlenen Cenevre müzakerelerinin askıya alınmasından sorumlu tuttu. Sergei Lavrov Amerika yönetimi bölgedeki müttefiklerine baskı uygulamadığını, Suriyeli taraflar bu yüzden Cenevre müzakerelerine gelmediklerini kaydetti.

Aslında Rusya ile Amerika arasında bu gerginlik, Amerika Dışişleri Bakanı John Kerry Amerika’nın Beşar Esad’ın kaderi ile ilgili sabrı tükenmek üzere olduğunu açıklamasından sonra başladı. gerçi Amerika Dışişleri Bakanlığı, John Kerry’nin bu sözleri Rusya’ya yönelik olmadığını belirtmeye çalıştı, fakat Sergei Lavrov bu sözlere hemen tepki gösterdi ve bu sözleri hayretle karşıladığını belirtti.015