Gazze ve siyonist rejimin bitmeyen savaş çığırtkanlığı - 2
2014 yılında siyonist İsrail’in Gazze şeridine dayattığı savaşta yaşanan gelişmeler ve Filistin direnişinin kazanımları ve korudukları bölgelerin hakkında Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin Kassam tuygaları komutanlarından Ebu Mas’ab Lübnan’ın El Ahbar gazetesine verdiği mülakatta ilginç detaylara değiniyor.
El Ahbar muhabiri soruyor:
Savaş başlamadan 20 gün önce yakında muhtemel bir savaş başlayacağı hakkında bazı uyarılar gelmişti. Acaba Kassam tugayları bu savaşla ilgili gerekli değerlendirmeleri yapmış mıydı, yoksa savaş aniden mi başladı?
Ebu Masab şöyle diyor:
Siyonist düşmanın gerginlikleri tırmandırmayı gündemine aldığı belliydi ve tüm gelişmeler büyük bir çatışmaya doğru ilerliyordu. O sıralarda siyonist işgalciler Gazze şeridine karşı füze saldırılarını ve askeri tecavüzlerini arttırdı ve böylece savaş bize dayatıldı, yani savaş bizim seçimimiz değildi, fakat ilahi fazl ve yardımla biz bu savaşta direndik ve düşmana ağır kayıpları dayattık ve siyonist düşman hiç bir hedefine ulaşamadan geri çekilmek zorunda kaldı.
Ebu Masab, direnişin ilk deniz operasyonu olan Zikim üssündeki operasyonu da şöyle değerlendiriyor:
Zikim operasyonu direnişin uygulamalarında köklü bir değişim ve işgalciler için büyük bir şok oldu. Bizce bu operasyon düşmanı gafil avlamakta en büyük operasyon sayılabilir ve sahada da bir çok boyutu ve tesiri oldu. Bu boyutlardan biri sayıları milyonlarca olan siyonist yerleşkecilerin Kassam güçlerinin tehdidi altına girmesiydi. Gerçi düşman bu önemli operasyonu başarısız gibi göstermeye çalıştı, ancak daha sonra yayımlanan görüntüler bu operasyonun büyük bir başarı olduğunu gösterdi ve operasyonu yapan komandolar görevlerini tamamladıktan sonra ve geri çekilirken şehit düştü.
Kassam komutanlarından Ebu Masab direniş füzelerinin Tel aviv ve işgal altındaki Filistin’de diğer kentleri vurması ve bu füzelerin direnişin hesaplarında yeri hakkında da şöyle diyor:
Füzeler siyonist düşmanla savaşımızda stratejik silah sayılır. Özellikle direnişle İsrail arasında güç dengesi olmadığından bu füzeler siyonist rejimin iç cephesine geniş baskı yapmayı ve düşmanı yıpratmayı ve hassas merkezlerini hedef almayı başardı. Kassam tugaylarının füze sistemleri bu savaşta etkinliğini gösterebilecek kadar geliştiğini ortaya koydu ve siyonistlerin hassas hedeflerini ve askeri havaalanlarını hedef aldı ve Gazze çevresindeki yerleşkecileri de evini barkını bırakıp kaçmaya zorladı. Şimdi de, işgalcilerin ahmaklığı yüzünden gelecekte yaşanabilecek çatışmalarda siyonistleri ne gibi sürprizlerin beklediği kestirilemiyor. Gerçekte 2012 ile 2014 yıllarında kullanılan füzeler menzil ve tahrip gücü ve hedefe tam isabet bakımından birbirinden çok farklıydı.
Filistinli komutan Ebu Masab direnişin savaşın sekizinci gününde kullandığı Ebabil adlı İHA’ların yapımı ve başarıları hakkında da şöyle diyor:
Ebabil İHA’ları tamamen Kassam tuygaları uzmanlarının ürünüydü ve Filistin’de imal edildi. Bu İHA’lar psikolojik etki veya propaganda amaçlı üretilmedi. Bu İHA’lar istihbarat toplama ve taarruz amaçlı üretildi ve 2014 savaşı sırasında ve başka zamanlarda da görevlerini başarılı bir şekilde yerine getirdi.
Ebu Masab siyonist düşmanın direnişin tünellerine yönelik korkusu ve hatta bu tünelleri kazmayı durdurmaya karşı Gazze kuşatmasının kaldırılacağı ile ilgili siyasi önerisi hakkında da şöyle diyor:
Tüneller bizim siyonist rejimle güç dengemizi sağlamak için kullandığımız silahtır. Biz bu tünelleri düşmanın hava üstünlüğüne karşı koymak için kazdık ve böylece ansızın baskın unsurunu elde ettik ve işgal edilen bölgelerin çevresindeki engelleri bertaraf etmeyi başardı. Bu tüneller başarılı olduklarını ve faydalarını göstermiştir ve gelecekte de işgalci siyonistlerin korkulu rüyası olmaya devam edecektir.
Kassam tugayları komutanlarından Ebu Masab, direniş komutanlarına yönelik suikastlerin savaş sürecini etkilemesi konusunda da bu şahsiyetlerin şehit edilmesi büyük bir kayıp olduğunu, fakat direnişin kişilerin temelinde şekillenmediğini, Filistin direnişi bundan önce de onlarca büyük komutanını kaybettiğini fakat faaliyetleri aksamadığını, bilakis daha da geliştiğini vurguluyor.
Ebu Masab kara harekatını bekleyip beklemediklerini de şöyle anlatıyor:
Biz defalarca kara savaşı konusunda uyarıda bulunmuş ve ayrıca İsrail için ağır bedeli olacağını söylemiştik. Ancak siyonist rejim bu uyarıları dinlemedi ve bu yüzden çeşitli cephelerde ağır darbeler yedi ve onlarca siyonist asker helak edildi ve onlarcası da yaralandı ve onlarca araçları da imha edildi. Düşman hatlarının arkasında yapılan operasyonlar siyonistlerin hesaplarını iyice sarstı ve ağır kayıp vermelerine yol açtı. Biz kara savaşını yönetmekte başarılı olduğumuz ve işgalcilerin hedeflerini bozguna uğrattığımız ve bir çok hedefimize ulaştığımızı düşünüyoruz. Bu savaşta hatta bir kaç siyonist askeri esir almaktan başka bir getiri elde etmemiş olsak bile, bu bize yeter.
Direniş komutanı Ebu Masab Tel aviv’in siyonist asker Hodar Golden Kassam güçleri tarafından ateşkes sırasında esir aldığı iddiası hakkında da şöyle diyor: düşman Gazze şeridinin doğusuna saldırdı, direniş güçleri direndi ve ağır bir çatışmaya girdi. Siyonist düşman bizim kahraman güçlerimize karşı hezimete uğradı ve bu yüzden bizim ateşkesi ihlal ettiğimizi ileri sürdü, oysa çatışmalar ateşkesten önce gerçekleşmişti.
Şimdi de biz esirlerin onurlu bir şekilde takas edilmesini ve böylece kahraman esirlerimizi kurtarmak istiyoruz. Biz onlara vefa borcumuz vardır ve onların meselesi bizim meselelerimizin önceliği arasındadır. Allah’tan bu gelişmenin yakında yaşanmasını diliyoruz.
Hamas hareketi 1991 yılının sonlarına doğru İzzeddin Kassam tuygayları adındaki askeri kanadının kuruluşunu ilan etmesinin ardından faaliyetlerinde yeni bir merhaleye geçti. Yeni yapılanmanın faaliyetleri gelişen bir süreç izleyerek siyonist işgalci askerlere ve yerleşkecilere karşı mücadele etmeye odaklandı. Aralık 1992 tarihinde hareketin mücahitleri siyonist asker Nesim Tolidano’yu esir alma operasyonunu gerçekleştirdi. Bu operasyon Hamas faaliyetlerinde önemli ve temel bir eğilimdi, çünkü bu operasyon Kassam tugaylarının kurulmasından sonra yapılıyordu.
Kassam tugayları piramit yapısı ile çok iyi eğitilen askeri ve uzmanlık bölümlerden oluşuyor. Kassam tugayların her biri altı bölümden oluşuyor ve her bölümün 5 bin gücü bulunuyor. Kassam tugayları dört beş tugaydan oluşuyor. Kassam tugaylarının insan gücü 30 bin olarak tahmin ediliyor. Bunlar çeşitli bölükler şeklinde Gazze şeridinin çeşitli bölgelerinde bulunuyor ve her bili belli mevzilerde belli görevleri yürütüyor.
Filistin İslamî direniş ilk günlerlde taş ve bıçakla kendini donatırken, şimdi ise çeşitli ateşli silahlara sahiptir ve şehadet operasyonlarının yanı sıra füze sanayiini de geliştiren bir güç sayılır. Direnişin füze gücü İsrail’e ağır darbe indirdi ve şimdi de imal ettiği füzelerin menzili 160 kilometreye ulaşıyor. Hamas hareketi füze sanayiini işgal altındaki Filistin’in en derin noktalarını vurabilecek şekilde geliştirdi. Kassam tugayları da şimdi Kassam füzeleri ile ün yaptı. Bu füze Filistin ve özellikle Gazze’de askeri faaliyetlerde en çok kullanılan silahtır ve Hamas’ın füzelerinin menzili en yüksek düzey çıkarılmıştır.
Hamas’ın M 75 füzesinin menzili 75 kilometredir. Hamas’ın C 80 füzesi de 2014 yılında kullanıldı ve menzili 80 kilometredir. R 160 ise Hamas’ın 160 kilometre menzili olan en güçlü füzelerinden biridir. Siccil 55 de Hamas’ın 55 kilometre menzilli bir başka füzesidir. Kassam tuygalları ayrıca çeşitli zırhlı araçları vurabilecek roketlere sahiptir ve Sam 7 füzeleri ile siyonist rejim savaş uçaklarına karşı koymaktadır. Kassam tugayları 14 Temmuz 2014’te de ilk kez Ebabil İHA’sını kullandı. Bu İHA tamamen Filistin yapımıdır.
Hamas hareketi sözü edilen tüm bu füzeleri ve diğer silahları 51 günlük savaşta korsan İsrail ordusuna ve işgal altındaki Filistin’de büyük kentlere karşı kullandı015