Ekim 07, 2016 12:35 Europe/Istanbul

Aile, bireylerinin güvenlik ve huzur içinde bir arada bulunduğu ve sevgi ve muhabbetin onlar arasında paylaşıldığı güvenli bir ortamdır.

Bu bahçede neşe ve seviç tohumu ekilip yetiştiriliyor. Aile, insanı olgunluk ve mutluluk zirvelerine götüren bir merkezdir. Bu ocakta, yaşamın esasını, büyüme ve gelişme teşkil eder ve her türlü bencillik aile ortamında renk kaybeder. Ailenin sıcak ortamında, temiz yürekler, aşklar ve insanlar, iyi sıfatların yansıdığı bir aynadır.

Ayetullah Cevad Amuli'nin " Kadın Celal ve Cemal Aynasında" adlı eserinde, "İmam Sadık -as- Zorare Bin Ayan'a şöyle buyuruyor: Allah, Âdem'i (a.s) yarattıktan sonra Havva'yı (s.a)yeni bir yaratılışla yarattı. Âdem (a.s) Havva'nın (s.a) yaratılışından haberdar olduktan sonra Rabbinden: "Yakınlığı ve bakışı ile benim huzur bulmama sebep olan bu yarattığın kimdir?" diye sordu. Yüce olan Allah: "Bu Havva'dır. Seninle beraber olmasının ve seninle sohbet etmesini ve sana itaat etmesini istiyor musun? Diye buyurdu. "Âdem (a.s): "Evet rabbim! Bu lütfun karşısında yaşadığım müddetçe sana şükretmek bana farz oldu" dedi.

Allah: "Onu eş edinmeği benden iste. Onda ihtiyaçlarını gidermek ve sana eş olmak kabiliyeti vardır" diye buyurdu." Diye geçer.

Kadın ve erkağin birbirine yönelme  ve ve onların muhabbet ve sevgi ile aynı ortamda huzur bulması, Allah'ın onlar arasında koyduğu rahmet ve muhabbettir ve İllahi muhabbet ve rahmet,  hayvanlardaki erkek ve dişi içgüdüsündan farklıdır... Daha önemli konu ise, Adem'in Havva'ya bakışı ve yakınlığı onun muhabbet ve meveddetine neden oldu ve Allah da bu ilkeyi, onlar arasındaki irtibatın temeli olarak koydu ve bu insani sevgi ve muhabbet, cinsi şehvet içgüdüsünün ortaya çıkışından önce olmuştur. Evlenme ve ailenin kurulmasının kudsiyet kazanması ve muhabbet ve sevgi ocağı olması da işte buradandı.

 Aile, bireylerinin güvenlik ve huzur içinde bir arada bulunduğu ve sevgi ve muhabbetlerin onlar arasında paylaşıldığı güvenli bir ortamdır. Bu bahçede neşe ve seviç tohumu ekilip yetiştiriliyor.Aile, insanı olgunluk ve mutluluk zirvelerine götüren bir merkezdir. Bu ocakta, yaşamın esasını, büyüme ve gelişme teşkil eder ve her türlü bencillik aile ortamında renk kaybeder. Ailenin sıcak ortamında, temiz yürekler, aşklar ve insanlar, iyi sıfatların yansıdığı bir aynadır.

Sosyolojik ve psikolojik araştırmalar, insanın mutluluk ve ilerlemek için ailenin desteği ve onun ahlaki sapkınlıklardan alıkoymasına büyük ihtiyacı olduğunu kanıtlamıştır.

Aile, insan şahsiyetine şekil veren önemli bir unsurdur. Aile ortamı sağlıklı olup ve kirliliklerden arınmış olursa kuşkusuz, bunun sonucunda aile bireylerin psikolojik ve sosyolojik hastalıklardan korunmuş olacak. Eğer aile davranışsal sorunlar yaşarsa, bireyleri, psikolojik, sosyolojik ve ahlaki sorunlara uğrar ki hem kendisi ve hem bütün toplum için tehlikeli olacaktır.

Maalesef, Çağdaş dünyada bazı ülkelerde,  aile bireyleri arasında sağlam ve iyi ilişki ve bağ yok, aile bireyleri arasındaki ilişki birçok sebepten zayıflamış, hatta koymuştur. Bunun en önemli nedenlerinden biri, yeni terbiye sistemindeki eksiklik ve zayıflık olabilir, bu modern sistemde dini ve ahlaki terbiye unutulmuş ve tamamen maddiyat dikkate alınmıştır ve ruhsal, düşünsel meseleler, insani fıtrata göre güdülerin ıslahı ve dizginlenmesi gözardı edilmiştir.

Bazı materyalist ekoller, aileye gerçekdışı bir gözle bakarak, kapitalizm ve burjuvazi düzeninin çıkarcı ve maddi münasebetlerinin egemen olmasına mani olan bir merkez olarak aileyi görmekteler.

Buna göre, kutsal aile kurumunu yok etmek için büyük çaba sarf etmişler ve bireyleri arasındaki ilişki ve bağı koparmak için kanun ve kurallar koymuşlardır.

Oysa, bugün sosyologlar, insanlara her alanda destek ve ilgi ve ihtiyaçlarının karşılanmasının ancak sağlıklı ailelerin kurulması ve maddi ve manevi hayatın sürmesi ile mümkün olduğu konusunda uyarıda bulunuyorlar.

Başarılı aile, bireyleri arasında bütün münasebetlerin normal ve başarılı bir şekilde seyrettiği bir mecmuadır. Bu aile bireyleri, kendi insani kabiliyetlerini, bireysel ve toplumsal ihtiyaçlarını gidermek için kullanıyor.

Sağlıklı bir aile aynen sağlıklı bir toprak gibidir ki bunda bireyler, sağlam biçimde kök atar ve bu yüzden olgunlaşmaya doğru sağlıklı büyüme ve gelişme imkanına sahipler.

Sağlıklı aile düzeninde, her bir bireyin rolü var, çocuklar, anne ve babalarını en çok örnek alırlar. Anne ve baba aslında çocuklarının öğretmenidir ve bunun için en fazla zamanlarını ayırırlar ve onlara ilgi gösterirler, onları doğru yaşam yoluna sevkederler. Bütün aile bireyleri birbirlerinin yanındalar. Bu ilişki, onlar arasında olumlu gurur ve özgüvenin artmasına neden olacaktır.

Son sıralarda İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamanei, sağlıklı aile ile mümkün olacak ailenin etkinliği konusunu hükümetler ve öncü kültürlerin önemli stratejilerinden biri olarak gündeme getirdi.

İslam İnkılabı Rehberi, İran İslam Cumhuriyeti Anayasası'nın 110 maddesi 1. fıkrası uyarınca, "Aileye ilişkin Genel Politikalar"ı 3 erk başkanlarına tebliğ ederek, yetkililerden toplumun bu temel birimi ve yapı taşına her an gelebilecek zararlar ve sorunları dikkate almalarını istedi. 

İslam İnkılabı Rehberi makro düzeyde, aile içinden bakışını daha geniş bir alana yayarak, İslami toplum çerçevesinin, "aile" ekseninde kurulması gerektiğine vurgu yapar.

16 maddeli politikalarının 1. maddesinde, İslam Cumhuriyeti nizamının "aile eksenli toplumun oluşturulması, aile temelleri ve çocukların İslami terbiye ve gelişim merkezi olarak İslami aile modeline göre esas işlevlerinin güçlendirilmesi ve huzur ocağı olması" yönünde hareket etmesi gerektiğini belirtmiştir.

Aslında, aile İslami toplumun yapı taşı ve ülkenin ilerleme ve güçlenme dayanağı sayılır.

Her toplumda aile,  bir simge olarak, o toplumun geleneği ve kurallarını yansıtır.

İran İslam Cumhuriyeti Anayasası uyarınca, İslami hükümet, aile kurumunu güçlendirmeli ve ana belgeler, vizyon belgeleri ve ulusal eylem planlarında, aile dikkate alınmalıdır.

Ailenin eksen olması için makra planlar, kurallar ve politikaların her zaman aile ile ilgi ve ilişkisini ve aile hedeflerinden hangi amaç ve ilkeleri karşıladığını belirlemesi gerekiyor.

İslam İnkılabı Rehberi'nin aileye ilişkin genel politikalarının 3. maddesinde, aile ile cami ilişkisine değinir. Bu maddede, "İslami ve milli hüviyetin korunup geliştirilmesi için aile ve cami ilişkisinden kaynaklanan işlevlerin belirginleştirilmesi ve aile ve toplumunun korunması"na vurgu yapılmıştır.

Aile, toplumun en küçük birimi ve toplumsal düzeni şekillendiren belirleyici etkendir.

Muhtelif etkenler ve davranışlar, aile ve bireylerinin güçlenmesinde ektilidir.

Bir mezhebi kurum olarak Cami, ailede manevi ortamın oluşmasında rol ifa ederek, aileyi takviye eder.

Aile ortamı hatırlanacağı üzere, çocukların terbiyesi ve ailenin değerci düzeninin kurulmasında etkilidir. bu ortam, maneviyattan uzak boş değerler peşinde olursa, aile bunalıma girer ve bu da ailenin sağlamlığı ve asaletini tehlikeye atar, nitekim bugün Batı'da aynı sorun ve krizler yaşanmaktadır.

Camiyle sıcak ilişki ve irtibatı olan ailelere hakim ortam genellikle manevi bir otamdır. Camiyle ilişkisi olan kişiler, zamanlarının bir bölümünü bu manevi ve samimi mekanda, ibadet ve dini faaliyetlerle geçirirler ve imanlarını güçlendirirler.

Bu takva maneviyatı, manevi ortamı geliştirerek, aile temellerini daha da güçlendirir.

Bütün kızlar ve erkekler için uygun yaşlarda evlenip, aile kurmaları için kolay imkanların sağlanması ve başarılı evliliklerin yayılması için ulusal ve kapsayıcı bir hareketin oluşturulması ve teşvik amaçlı kurallar ve kanunlar  ve politikalarla toplumda bireyselciliğin reddedilmesi ve İlahi gelenek uyarınca ailenin kurulmasına değer verilmesi" 16 maddeli politikaların 4. maddesinde yer alıyor.

Evlenme, "ben"den "biz"e doğru hareket etmektir. insanların yaradılış ve doğasından kaynaklanan bir kutsal ve doğal ihtiyaçdır.

Bütün semavi dinler, evlenmeyi teşvik eder ve bunu kutsal bir destur olarak görer. Özellikle İslam dini toplumun mutluluğunu ve neslin bekasını sağlayan bu temiz geleneğe vurgu yapmıştır.

Peygamber Efendimiz -saa- bir hadiste şöyle buyuruyor:

"Evlenen, dininin yarısını korumuş olur ve diğer yarısı için Allah'tan korksun".

Kuran-i Kerim, ailenın kurulmasını  karı-koca arasında huzur, güvenlik, rahmet ve muhabbet kaynağı olarak görür ve bunu İlahi ayetlerden sayar.

Rum Suresi'nin 21. ayetinde şöye buyuruyor: "Ve delillerindendir ki sizin cinsinizden eşler yaratmıştır size, onlarla uzlaşıp geçinesiniz diye ve aranıza da sevgi ve merhamet ihsan etmiştir; şüphe yok ki bunda, düşünen topluluğa deliller var".

Ayetullah Hamanei'ye göre, gençleri evlenmeye teşvik etmek, onların kendi kültür özelliklerinden yararlanmalarında önemli payı var.

Karşıt cinse doğal ihtiyacı karşılamak, duyguların bilinçli temizlenesi ve toplumun sağlıklığı olmasında çok önemli ve gerekli bir husustur. bu yüzden, gençlerin evlenmesi için uygun zemin sağlamak ve başarılı evlilikler için uygun propaganda yapmak, çok iyi ve istenen bir durumdur.015