Aile ocağı, sevgi ve aşk yuvası - 22
Bugün çiftlerin duygusal boşanmalarını önleme yolları üzerinde durmak istiyoruz.
Hatırlanacağı üzere geçen bölümlerde aile içinde çiftlerin duygusal boşanması ve bu durumun aile ocağı ve özellikle çocukların üzerindeki olumsuz etkilerinden söz ettik ve dedik ki çiftlerin her biri duygusal boşanmanın önlenmesinde etkili rol ifa edebilir. Bugünkü sohbetimizde konumuzun devamında duygusal boşanmanın önlenmesinde etkili olan bazı etkenleri ve yolları irdelemeye çalışacağız.
Geçen bölümde duygusal boşanmanın hem bireyin ve hem toplumun üzerinde çok olumsuz etkileri söz konusu olduğunu anlattık. Kuşkusuz bu olumsuz etkileri önlemek için en iyi yöntem, duygusal boşanmanın yaşanmasını önlemektir. Bir başka ifade ile aile ortamının hastalanmasına müsaade etmek ve sonra tedavisini düşünmek yerine en iyisi hastalanmasını önlemektir.
Duygusal boşanmanın en etkili önleme yöntemlerinden biri, çiftlerin birbirine karşı sevgi ile davranmasıdır. Peki bu sevginin oluşması ve karşı tarafa iletilmesi için ne yapmak gerekir?
Psikologlar ve aile danışmanları, karı kocanın evlilik kurumundan memnuniyet duymalarına sebebiyet veren en önemli etkenin, aile içinde sevgi ve samimiyetin hüküm sürmesinden ibaret olduğunu belirtiyor. Gerçekte bu etken olmaksızın karı koca birbiriyle yaşamaktan asla zevk almıyor ve aileyi her an bir anlaşmazlık veya bir sürtüşmenin patlak vermesi tehdit ediyor. Fakat bu memnuniyet duygusu de kendiliğinden oluşmuyor ve aile fertleri ve karı kocanın bu duyguyu yaratmaları gerekiyor. Bir başka ifade ile karı koca, aile içindeki ilişkilerinde sevgi etkeninin oluşmasını ve korunmasını güvence altına alacak etkenleri aramaları gerekiyor.
Karı kocanın birbirine sevgilerini çeşitli yollardan ifade etmesi aralarında her türlü kırgınlık ve küskünlüğü engeller ve aralarındaki safa ve samimiyeti kat kat arttırır. Kuşkusuz her insan içindeki duygularını ancak sevdiği ve güvendiği bir başka insanla paylaşır. Eğer karı koca birbirinin sevgisinden ve samimiyetinden emin değilse, aralarında hiç bir zaman samimi diyalog oluşmaz. Bu yüzden aile ortamı her daim karı kocanın birbirine karşı sözlü veya başka her türlü sevgi ifadesi ile dolup taşması gerekir. Bu bağlamda Allah Resulü –s– şöyle buyurur: Erkeğin eşine seni seviyorum demesi asla onun kalbinden çıkmaz.
Karı kocanın birbirine sevgilerini ifade etmelerinin bir başka yolu hediye vermektir. İmam Ali –s– bu konuda şöyle buyurur:
Hediye vermek insanların dostluğunu kazanmaya ve birbirine karşı sevgilerinin artmasına vesile olur.
Aile içinde duygusal boşanmayı önlemenin bir başka yolu, çiftlerin sürekli iyi anılarını gözden geçirmeleridir. Bir başka ifade ile aile içinde yaşanan iyi anıların sürekli gözden geçirilmesi gerekir. Eğer karı koca güzel günler yaşamışsa ona aska bırakmamaları gerekir. Ortak yaşam bir çiçek gibi suya ve bakıma muhtaçtır. Dolasıyla çiftler karşılaştıkları sorunlardan kurtulmak için sürekli geçmişteki iyi anılarını gözden geçirmeleri ve bu güzel anıları tekrarlamaya çalışmaları ve en azından birbirine hatırlatmaları gerekir.
Aile danışmanlarının ailelere ve çiftlere yaptıkları tavsiyelerden biri, ilk adımlar ortak yaşamlarının ilk beş yılında onlar için hangi olayların yaşandığını gözden geçirmeleridir. Karı koca bunu yaparken, yaşadıkları iyi ve hoş olayları mı yoksa kötü ve nahoş olaylar mı daha fazla olduğunu araştırabilir, ya da hangi anılarını asla unutmadıklarını ve gözlerinde daha canlı göründüğünü düşünebilir. Yine karı koca ortak yaşımın ilk beş yılını gözden geçirdiklerinde mutlu mu oluyorlar, yoksa mutsuzluk duygusuna mı kapılıyorlar, ona bakabilir. Ya de evin erkeği veya kadını söz konusu anıların şekillenmesinde ne kadar rol ifa ettiğini düşünebilir. Yani bu olayların hangisine kadın veya erkek tek başına sebep olmuş veya hangisinde her ikisi rol ifa etmiş, onu araştırabilir. Yine karı koca birlikte yaşadıkları hoş anıları mı daha iyi hatırlıyor, ya da birlikte geçirdikleri kötü anları mı hatırlıyor, bunu de düşünebilir. Ve daha da önemlisi, acaba sizin için hoş gözüken bir anı, eşiniz için de aynı şekilde hoş görünüyor mu, karı koca bunu da araştırabilir.
Kuşkusuz geçmişte yaşanan olumsuz anıların ele alınması ve analizi yapılması karı kocanın şimdiki durumunu olumlu etkilemediği gibi, düşüncelerini daha da perişan edebilir. Kötü ve acı anları bir daha asla tekrarlanmaması gereken anılar kategorisine yerleştirip dosyasını kapatmak gerekir. Buna göre karı koca geçmişteki kötü anıları anmak yerine sürekli iyi anıları düşünmeleri ve kendileri ve çocukları için yaratabilecekleri güzel anlardan en iyi şekilde yararlanmaları gerekir.
Aile içinde duygusal boşanmayı önlemenin bir başka yolu, çiftlerin akrabalar, yakınlar ve dostları ile ilişkilerini derinleştirmeleri ve pekiştirmeleridir. Çiftlerin kendileri ile aynı düzeyde olan insanlarla ilişki kurmalı ve onları seven insanlardan oluşan daha iyi bir ilişki ve ortam yaratmalıdır. Bu tür bağların ve ilişkilerin insan psikolojisinin sağlığı üzerinde fevkelade etkisi vardır. Kur'an'ı Kerim akıl ve düşünce sahibi olan insanların en önemli görev ve programlarından birini, bu tür bağları kurmak ve korumak olduğunu buyuruyor.
İranlı büyük alim ve filozof Allame Tebatebai, bu tür ilişkilerin kurulması ve korunması ve saygı duyulması hakkında şöyle diyor: Bu tür bağların tümü saygı ile karşılanmalı, herkesin hakkını eda etmeli ve bu bağların kopmasına yol açacak işlerden kaçınılmalıdır.
İslam dini de insanların arasındaki ilişkilerin kesilmesi ve sorunların ortaya çıkmasını önlemek üzere bir çok tavsiyede bulunur ve sılai rahim, bu tavsiyelerden biridir. İslam dini tüm insanların arasında geniş bir ilişki ağının oluşmasından başka aile ve akraba kurumları gibi daha küçük ölçeklerde daha güçlü bağların kurulmasına vurgu yapıyor ve bu tür ilişkilerin korunmasında şer’i yükümlülükleri hatırlatıyor.
İslam dini akrabalarla ilişkiden sılai rahim şeklinde söz ediyor ve sılai rahimin zaruretine bir çok ayette ve rivayette vurgu yapıyor ve insanların akrabalar ve yakınları ile ilişkilerini kesmeleri konusunda uyarıyor. Bu konu, Kur'an'ı Kerim’in sılai rahime verdiği büyük önemli yansıtıyor, çünkü sılai rahim insanların arasındaki bağların ve ilişkilerin en güzel şeklidir ve insanların varlık boyutlarından en önemlilerinden biri olan duygusal boyutunu tamamlamaktadır.
Tüm psikologlar ve sosyal bilimler uzmanları insanın ahlaki gelişmesi, duygusal gelişmesine bağlı olduğu konusunda hemfikirdir. Yani insanın duygusal ihtiyaçları arttıkça, ahlaki gelişmesinin zemini de bir o kadar gelişir ve sonuçta insan daha fazla ve daha hızlı bir şekilde kemale erebilir. Üstelik duygusal ihtiyaçların karşılanması insanın psikolojik sağlığını te temin eder.