Suriye krizinin başlangıcından beri Batılı medya guruplarının propaganda savaşı 1
Batılı medya gurupları düşünce ve ifade özgürlüğünü savunduklarını iddia ediyorlar.
Ancak gerçekleri gizleyip batılı devletlerin işledikleri cinayetleri haklı göstermeye çalışıyorlar. Batılı güçlerin izledikleri politikalar sonucu yüz binlerce Suriyeli insan öldürüldü ve milyonlarca insan da ülke içinde avare edilip diğer ülkelere sığınıp mülteci duruma düştü.
2011 yılının mart ayında Suriye'de iç savaş ateşi yakıldı. 400 bini aşkın Suriyeli masum insan öldürüldü. 22 milyonluk Suriye nüfusunun yarısı mülteci duruma düştü. Şehirler enkaza çevrildi. 5 milyon Suriyeli diğer ülkelere sığındı. İlkin Türkiye hükümeti, Amerika ve batılı ülkelerin desteğinde ve Suudi Arabistan ile Katarın petro dolarlarıyla özgür Suriye ordusunu kurdurup Suriye'de polis ve güvenlik güçlerini katliamdan geçirdi. Suriyelileri Türkiye'ye mülteci olarak akın etmeye teşvik etti.
Ardında Suriye'nin komşusu bazı ülkelerde Amerika'nın denetiminde savaş planlama komiteleri kuruldu. Tekfirci terör örgütleri Suriye'ye sevk edilip silahlandırıldılar. Tekfirci teröristler halebi ele geçirmeye başladılar. Ancak halkın direnişiyle karşılaşıp sadece Halebin bir kısmını işgal ettiler. Halep El-Kaidenin uzantısı olarak cephetünnusra gibi selefi Vahhabi terör örgütlerin işgaline uğradı. Bunun ardından en güzel tarihi bir şehir olan Halep tahrip edildi. Haleb son 4 yılda sürekli terör örgütlerince el değiştirdi. 3 milyon nüfusuna sahip Halep halkının yarısı avare edildi ve 30 bini aşkın Halepli de öldürüldü.
Halebin tekfirci terör örgütlerinin işgalinden kurtarma operasyonları başlatıldığında Batılı güçlerle bölgesel müttefikleri, Halep halkına ağıt yakmaya başladılar. Suriye ordusu ve halk güçlerinin Halep halkını katliamdan geçireceğini, teslim olan silahlı terörist unsurların ortadan kaldırıldıklarını iddia edip, Halebin temizlenmesini engellemeye çalıştılar. Haleb'in terör örgütlerinden temizlenmesi ardından Suriye halk direniş güçleriyle İran'a karşı büyük bir karalama kampanyasını sürdürdüler. İran ve Suriye ordusunu Sünni düşmanı ve mezhep savaşı yürütmekle suçladılar. Hâlbuki Suriye ordusunun yüzde 80'ı Sünni kökenli askerler ve komutanlardan oluşuyor. Buna karşılık selefi Vahhabi tekfirci terör örgütleri Suriyeli ve Türkiyeli ve bölge ülkelerindeki Alevi ve Şii Müslümanları tekfir edip, onları katliamdan geçirecekleri tehdidinde bulundular. Başka bir ifadeyle Batılı güçler ve onların işbirlikçisi bölgesel rejimler Mezhep savaşı üzerinde yatırım yapıp, Suriye'de tekfirci teröristlerin katliam ve işgallerini devam etmesini sağlamaya çalışmaktadırlar.
Haleb'in terör örgütlerinden temizlenmesi eşiğinde ve ardından batılı medya guruplarıyla onların Türkiye ve Arap ülkelerindeki uzantılar, uyduruk sahneler düzenleyip, Halep halkının katliamdan geçirildiğini iddia edip, kamuoyunu aldatmaya ve galeyana getirmeye çalıştılar. Batılı medya gurupları sahte çekimler ve görüntüler yayınlayarak kadın ve çocukların öldürüldüğünü, tecavüze uğratıldıkları iddialarında bulundular. Bundan amaçları mezhep savaşlarını halk kitlelerine aşılamak ve onları harekete geçirmekti. Batılı yayın kuruluşları teröristlerin katliamlarını ve cinayetlerini gizlemek ve onların çirkin çehrelerini parlatmak için Suriye ordusu ve destekçisi halk direniş güçlerini karalamaya başladılar.
Kanadalı gazeteci Eva Bratlett 9 Aralık günü BM'de katıldığı basın bir konferansta batılı medya guruplarının Suriye olaylarını çarpıttıklarını ve yalan haberler yayınladıklarını, yalan haberlerden dolayı Suriye'de insani facianın büyük bir yaşanmasına sebep olduğunu söyledi. Eva Bratlett defalarca Humus, malula, Lazkiye ve Tarsus'u ziyaret ettiğini, 4 kez Haleb'e gittiğini Suriye halkının Beşar Esad hükümetini desteklediklerini, ancak batılı medya guruplarının bu gerçekleri çarpıtıp, yalan haberler yayınladıklarını belirtti.
Eva Bratlett ; BBC, New York Times, The Guardian ve buna benzer yayın kuruluşların Haleb ile ilgili olarak yalan ve sahte haber ve görüntüler yayınladıklarını ve kamuoyunu aldatmaya çalıştıklarını söyledi. Eva Bratlett, Haleb halkının sivilleri kurtarma timleri hakkında hiçbir bilgiye sahip değillerdir. Ancak sivilleri kurtarma timlerinin bir kız öğrenciyi 3 ay zarfında 3 kez enkaz altından çıkardıklarıyla ilgili görüntüleri yayınlandığını, bu görüntülerin sinema filmi gibi sahte olduğunu, beyaz külahlılara hiçbir kimsenin güvenmediğini, Suriye insan hakları gözlem örgütünün de güvenilmez bir örgüt olduğunu söyledi. Kanadalı gazeteci Eva Bratlett ayrıca, doğru haberleşme yapılsaydı bunca Suriyeli de hayatını kaybetmezdi dedi.
Arap ülkelerinde batılı sömürgeci güçlerin işbirlikçisi dikta rejimlere karşı İslami diriliş temelli halk kıyamları başladığında, Batılı güçler demokratik talepleri bastırıp, İslami uyanış hareketini etkisiz hale getirip yönlendirmek için büyük çarpıtma harekâtını başlattı. Batılı politikacılar, güç odakları ve lobilerle birlikte medya gurupları, Batının sömürgeci politikaları doğrultusunda bu İslami ve demokratik özgürlükçü halk hareketlerini saptırmak ve yönlendirmek için büyük çabalar harcadılar. Bu durum, batılı medya guruplarının devletçi politikalar izleme zorunda kaldıklarını ve bağımsız yayın kuruluşları olmadıklarını gözler önüne seriyor.
Suriye krizinin başlatıldığından beri, batılı, Arap ve Siyonist İsrail rejimi medya gurupları Suriye ile ilgili haber ve yorumlar yayınlamaya başladılar. Bu yayın kuruluşları gerçekleri saptırmaya ve ters yüz etmeye çalıştılar. Birkaç kişilik protesto gösterilerini montaj teknikleriyle büyük kalabalıklar olarak yansıttılar. Ölü sayısını birkaç kata çıkardılar.
Tekfirci teröristler kimyasal silahlar kullandıkları halde bu silahların Suriye ordusunun kullandığını iddia edip, Suriye hükümetine yoğun propaganda savaşı yürüttüler. Sivil, kadın ve çocuklara karşı kitle imha silahları ve kimyasal silahlarla saldırıp katliamdan geçiren tekfirci teröristler yerine, Suriye hükümetini suçladılar. Batılı sömürgeci güçlerin oyuncağı durumundaki uluslararası kuruluşlar da bu oyunlar ve insani facialara yol açan bu oyunlar karşısında sesiz ve seyirci kalmakla yetinmeyip, yalan ve çarpık iddiaları doğruladılar.
Suudi Arabistan Krallık rejimi, Arap ülkeleri basın yayın kuruluşları ve medya guruplarına baskı yapıp onları yönlendirerek Suriye ile ilgili olarak Arap milletlerinin zihnini kirletmeye çalıştı. Bütün bu yayın kuruluşlarının amacı, Suriye hükümetini karalamak, kamuoyunu Suriye hükümeti ve ordusuna karşı seferber etmek, tekfirci teröristlerin vahşi ve insanlık dışı saldırı ve katliamlarını destekleyip, kamuoyu nezdinde katil terör örgütlerine meşruiyet kazandırmaktır. Batılı medya guruplarıyla Arap medya gurupları, tekbir merkezden yönetilen propaganda savaşını sürdürüp, benzer kavramları kullanarak Suriye hükümetini ve terörizmle mücadele sürecini karalayıp çarpıtmaya çalışmaktadırlar.
Arapça BBC, SKY New, El-Arabiye, ve el-cezire kanallarının yayınları hakkında yapılan araştırmaya göre, Suriye krizinin başladığı günden beri, batılı ülkelerle Arap rejimleri ve ırkçı İsrail rejimi basın yayın kuruluşları koordineli bir şekilde Suriye hükümeti ve ordusuna karşı karalama kampanyasını sürdürüp, dünya kamu oyunu aldatmaya ve de terör örgütlerini haklı göstermeye çalışmaktadırlar.
Bir süre önce İngiltere Barış sitesi de yayınladığı raporunda, Batılı devletlerin Libya'da olduğu gibi, tek yanlı haberler yayınlayarak Suriye'de iç savaşı ateşini körüklemeye, ardından bu ülkeyi işgal etmeye çalışıyorlar. Batılı medya gurupları da yönetimlerin yönlendirmesiyle haberlerin doğu olup olmadığını sorgulamadan ve araştırmadan yayınlıyor ve benzer bir tutum izliyorlar.
Haleb'in tekfirci teröristleri temizleme operasyonları başlatıldıktan sonra batılı medya gurupları, eski alışkanlıklarını bırakıp, Suriye devlet haber ajansına itibar etmeye başladılar. Nitekim BBC muhabirlerinden birinin açıklamasına göre, Arap ülkelerinden birinde muhabirlerin eğitim seminerine katılmışlardı. BBC, daha önce Londra merkezli Suriye muhaliflerine yakın "Suriye insan hakları gözlem örgütü "nün yayınladığı haberlerin kullanılmasına salık vermişti. Ancak haleb'in terör örgütlerinden temizlenmesi operasyonları ardından sadece Suriye ile ilgili haberlerin Suriye devletinin resmi haber ajansı Sana'ya dayandırılarak haberlerin yayınlanması istendi. Çünkü batılı güçler Haleb'in tekfirci terörizmden temizlenmesi hakkında yalan haberler türeten muhaliflerin haberlerini kullanmaları halinde güvenilirliklerinin tamamen yitirileceğinden endişe duymaya başladılar.