Şubat 06, 2017 17:42 Europe/Istanbul

Bugünkü sohbetimizde Muhammed Lensel, prof. İsmail Kilbes, Danial Papis ve Beri Robin adlı şahsiyetlerin İslam inkılabının dini boyutu ve dünya genelinde dine yönelişi ihya etme bağlamında tesirleri ile ilgili görüşlerini sizlerle paylaşmak istiyoruz.

İran İslam inkılabı beşeri hayatta yeni bir dönemin başlangıcı oldu. Bu inkılap aslında çağdaş insanın manevi, dini ve İslami kimliğinin yeniden ihya edilmesinin başlangıç noktasıydı.

Bir çok uzman beşeri camianın dini ve manevi hayatı İran İslam inkılabının zafere kavuşması ile birlikte yeniden canlandığına inanıyor ve bu açıdan 1980’li yılları bu sürecinin ilk yılları olarak değerlendiriyor.

Gerçekte eğer çağdaş dünyada dini kimliğin ihya edilmesi için belli bir tarihten söz edecek olursak, bu tarih İran’da İslam inkılabı zafere kavuştuğu 1979 yılı olması gerekir, zira bu inkılap tüm dinlerde dini düşüncelerin bakımında muazzam bir şahlanışı tetikledi.

Avusturya’nın İslam hayatının yeniden ihya ediliş kültürel merkezi Başkanı Muhammed Lensel İmam Humeyni –ks– hareketinin Avrupa üzerindeki tesiri başlıklı bir makalede şöyle diyor:

Kuşkusuz İmam Humeyni’nin –ks– önderlik ettiği İslam inkılabı sadece Avrupa’da İslam’dan yeni bir imaj sunmakla kalmadı, aynı zamanda gayri müslimlerin de dini yaşamını altüst etti. Bir başka ifade ile bugün hatta Avrupa’da dini yaşam yeni bir değer ve anlam kazandı. bu cümleyi avusturya’nın eski Cumhurbaşkanı bir konuşmasında ifade etti ve şöyle dedi: İslam inkılabı tüm dini insanlara yeni bir itibar ve özgüven duygusu armağan etti.

İspanya’nın ünlü filozofu prof. İsmail Kilbes insan yaşamında dinin yeniden ihya oluşuna işaret ederek İmam Humeyni’nin –ks– bu süreçte konumunu şöyle ifade ediyor:

Din yeniden dirilmiştir. Kiliseler yeni bir can kazanmıştır. Artık üniversitelerde din ve dini düşünceler çirkin ve değersiz telakki edilmiyor. Manevi güzellikler güncel yaşamdan yeniden gözden çgeçiriliyor. Dünya kurtuluş için ve sosyal ilişkilerini güzelleştirmek için dinin gücüne ve manevi cazibelere şiddetle yönelmeye başlamıştır ve tüm bunlar İmam Humeyni –ks– dini inkılabı ile dünya camiasının düşüncesinde ve kafasında başlattığı yeni bir davetin ürünüdür.

Amerika dış politika derneği Başkanı Danial Papis Türkiye’nin İstanbul kentinde düzenlenen bir konferansta şöyle diyor:

İtiraf etmeliyiz ki İslam inkılabından önce bizler dini düşünceler için hiç bir yer ayırmamıştık, ama bundan böyle biz Amerikalılar için din üzerinde araştırma ve etüt yapmakm için bir zemin oluşturmak şarttır.

Batılı ünlü gazeteci ve normal İslam makalesinin yazarı Beri Robin’in Brüksel’de düzenlenen ve ünlü gazetecilerin katıldığı oturumda yaptığı konuşma da İslam inkılabından sonra dine olan yönelişin yeniden ihya edildiği yönünde bir başka örnektir. Robin oturumda şöyle diyor:

Washington son yıllarda din ile siyasi ve diplomatik iletişim arasındaki bağlantının önemini idrak edememişti ve bu mesele biz Amerikalılar için bir çok soruna yol açtı ve Washington’a pahalıya mal oldu. Eğer gelecekte bu tür sorunlarla karşılaşmak istemiyorsak, dinin beşeri toplumların tem ve köklü bir gerçeği olduğunu anlamalıyız.