Farsça öğrenelim, güzel konuşalım - 72
İran halkı Perşembe geceleri genellikle evde kalmaz.
Kimileri camilere veya dinî mahfillere ve meclislere gider ve bu manevi ortamlarda Kur'an'ı Kerim tilavet eder ve Allah tealaya münacatta bulunur. Kimileri ise arkadaşları ve yakınları ile birlikte kentlerin içinde veya dışında olan parklara akın eder. Tahran’da bir çok park ve yeşil alan vardır. Bazı aileler akşam yemeğini evde hazırladıktan sonra yaptıkları yemeği parka götürür. Bazıları ise başkasının evine misafirliğe gider ve geceyi geç vakite kadar bir arada geçirirler. İran’da gece misafirliği genellikle sade düzenlenen ve Perşembe geceleri aileleri ve dostları bir araya getiren bir misafirliktir. Bu sade ziyafette arkadaşlar bir araya gelir ve çay, mevye ve çerez tüketirler. Çocuklar ise oyun oynar ve eğlenir. Bu arada eğer TV kanallarında ailelerin sevdiği bir dizi varsa kaçırılmaz, birlikte seyredilir.
Muhammed’in sınıf arkadaşlarından biri olan Said memleketi Şiraz’dan yeni dönmüştür. Ramin, Hamid ve bir kaç arkadaş daha Perşembe gece Said’in evine gitmeye karar veriyor. Hamid Muhammed’i de götürelim diyor ve ardından ona telefon ediyor.
Şimdi bugünkü dersimizin ilk diyaloğunu dinleyelim. Ama önce her derste olduğu gibi ilkin diyaloglarda geçen kelimeleri gözden geçirelim ve tekrarlayalım.
الو alo – بفرمایید buyrun - من صحبت می کنم ben konuşuyorum –
من می خواهم صحبت کنم ben konuşmak istiyorum – اتاق oda - 417- 417
گوشی ahize – لحظه an – خدمت hizmet - گوشی چند لحظه خدمتتان biraz bekleyin - حالت چه طور است؟ nasılsın? - تو چه طوری؟ sen nasılsın? –
تو هستی؟ sen var mısın? - خوبم iyiyim - بد نیستم fena değilim - چه خبر؟ ne haber? – امشب bu akşam (bu gece) - ما می رویم biz gidiyoruz –
ما می خواهیم برویم biz gitmek istiyoruz - شب نشینی gece misafirliği –
خانه ev - تو می آیی؟ sen geliyor musun? - دیگر ( برای تاکید و تعجب ) daha –
مهمانی misafirlik - ساده sade - بعد از sonra – شام akşam yemeği –
دوستان arkadaşlar - آنها می آیند onlar geliyor - خوش می گذرد eğleniriz – دعوت davet - من ندارم benim yok - لازم نیست gerekli değil - من تلفن کردم ben telefon ettim –
ما می آییم biz geliyoruz - من گفتم ben söyledim - چند نفر از bir kaç kişi -
ساعت چند؟ saat kaçta? - شما می روید siz gidiyorsunuz – حدود yaklaşık – 9 9 –
فردا yarın – تعطیل tatil - ما هستیم biz varız - ما می توانیم باشیم biz olabiliriz –
راستی sahi – هفته hafta – پیش geçen - او برگشته است o dönmüştür – بله evet –
ماه ay – قبل önce - از یک ماه قبل bir ay önceden - ما ندیده ایم biz görmedik –
ما می رویم biz gidiyoruz - تو می آیی sen geliyorsun - من ندارم benim yok – کار iş - مهم önemli – پیراهن gömlek - من اتو می کنم ben ütü ederim –
من باید اتو کنم ben ütü etmeliyim – تا kadar - من آماده می شوم ben hazırlanıyorum - ما منتظرت هستیم biz seni bekliyoruz – خیابان cadde - سر خیابان caddenin başında - حتما " mutlaka - خدا حافظ Allah’a ısmarladık
Kelimeleri not alıp tekrarladığınızı umuyorum. Şimdi bu diyaloğu dinleyin ve tekrarlayın.
منشی - الو بفرمایید .
Sekreter: Alo, buyrun.
حمید - الو . سلام . می خواهم با آقای محمد صحبت کنم . اتاق 417
Hamid: Alo, selam. Ben Muhammed beyle konuşmak istiyorum. Oda 417.
منشی - سلام . گوشی چند لحظه خدمتتان
Sekreter: Selam, biraz bekleyin.
محمد - الو بفرمایید .
Muhammed: Alo, buyrun.
حمید - سلام محمد . حالت چه طور است ؟
Hamid: Selam Muhammed. Nasılsın?
محمد - سلام حمید - تو هستی ؟ خوبم . تو چه طوری ؟
Muhammed: Selam Hamid, sen misin? Sen nasılsın?
حمید - بد نیستم .
Hamid: Fena değilm.
محمد - چه خبر ؟
Muhammed: Ne haber?
حمید - امشب می خواهیم برای شب نشینی به خانه ی سعید برویم . تو هم می آیی ؟
Hamid: Bu akşam gece misafirliğne Said’in evine gidiyoruz. Sen de geliyor musun?
محمد - شب نشینی دیگر چیست ؟
Muhammed: Gece misafirliği de ne demek?
حمید - شب نشینی یعنی یک مهمانی ساده بعد از شام . دوستان دیگر هم می آیند . خوش می گذرد .
Hamid: Gece misafirliği yani akşam yemeğinden sonra sade bir misafirlik. Başka arkadaşlar da geliyor.
محمد - اما من که دعوت ندارم .
Muhammed: Ama ben davetli değilim ki.
حمید - برای شب نشینی دعوت لازم نیست . من به سعید تلفن کردم و گفتم با چند نفر از دوستان به خانه ی شما می آییم .
Hamid: Gece misafirliği için davet gerekli değil. Ben Said’e telefon ettim ve bir kaç arkadaşla senin evine giliyoruz, dedim.
محمد - ساعت چند می روید ؟
Muhammed: Saat kaçta gidiyorsunuz?
حمید - حدود ساعت 9 / فردا هم تعطیل است . می توانیم چند ساعت با هم باشیم .
Hamid: Yaklaşık saat 9’da. Yarın da tatil. Bir kaç saat birlikte olabiliriz.
محمد - راستی سعید هفته پیش در شیراز بود . از شیراز برگشته است ؟
Muhammed: Sahi Said geçen hafta Şiraz’daydı. Şiraz’dan döndü mü?
حمید - بله . چون از یک ماه قبل سعید را ندیده ایم ، به خانه ی آنها می رویم . می آیی ؟
Hamid: Evet. Bir ay önceden beri Said’i görmediğimiz için evine gidiyoruz. Geliyor musun?
محمد - کار مهمی ندارم . باید پیراهنم را اتو کنم . تا ساعت 9 آماده می شوم .
Muhammed: Önemli bir işim yok. Gömleğimi ütü etmeliyim. Saat 9’a kadar hazırlanırım.
حمید - خوب پس من و رامین ساعت 9 سر خیابان منتظرت هستیم .
Hamid: Peki, o zaman ben ve Ramin saat 9’da caddenin başında seni bekliyoruz.
محمد - باشد . حتما . خداحافظ .
Muhammed: Peki, mutlaka, Allah’a ısmarladık.
حمید - خدا حافظ
Hamid: Allah’a emanet ol.
Şimdi bir kez daha aynı diyaloğu bu kez tercümesiz dinleyin ve tekrarlayın.
منشی - الو بفرمایید .
حمید - الو . سلام . می خواهم با آقای محمد صحبت کنم . اتاق 417
منشی - سلام . گوشی چند لحظه خدمتتان
محمد - الو بفرمایید .
حمید - سلام محمد . حالت چه طور است ؟
محمد - سلام حمید - تو هستی ؟ خوبم . تو چه طوری ؟
حمید - بد نیستم .
محمد - چه خبر ؟
حمید - امشب می خواهیم برای شب نشینی به خانه ی سعید برویم . تو هم می آیی ؟
محمد - شب نشینی دیگر چیست ؟
حمید - شب نشینی یعنی یک مهمانی ساده بعد از شام . دوستان دیگر هم می آیند . خوش می گذرد .
محمد - اما من که دعوت ندارم .
حمید - برای شب نشینی دعوت لازم نیست . من به سعید تلفن کردم و گفتم با چند نفر از دوستان به خانه ی شما می آییم .
محمد - ساعت چند می روید ؟
حمید - حدود ساعت 9 / فردا هم تعطیل است . می توانیم چند ساعت با هم باشیم .
محمد - راستی سعید هفته پیش در شیراز بود . از شیراز برگشته است ؟
حمید - بله . چون از یک ماه قبل سعید را ندیده ایم ، به خانه ی آنها می رویم . می آیی ؟
محمد - کار مهمی ندارم . باید پیراهنم را اتو کنم . تا ساعت 9 آماده می شوم .
حمید - خوب پس من و رامین ساعت 9 سر خیابان منتظرت هستیم .
محمد - باشد . حتما . خداحافظ .
حمید - خدا حافظ
Muhammed ahizeyi kapatıyor ve odasına gidiyor. Saate bakıyor. Şimdi saat 5. Onun dört saat zamanı var. İki gündür okuduğu kitabı alıyor. Öykünün sonuna 50 sayfa kalmış. Muhammed hem kitabını okumaya ve hem gömleğini ütü etmeye fırsatı olduğunu düşünüyor. O zaman okumaya başlıyor, çünkü gece erken dönmeyeceğini biliyor.
İranlılar birbirini ziyaret etmek ve misafirliğe gitmek ve misafir ağırlamaktan zevk alıyor ve bu işi hayırlı bir iş olarak görüyor ve bu yüzden genellikle birbirini ziyarete gidiyor ve hatta uzak akrabalardan da habersız kalmıyor. İranlıların konukseverliği başka ülkelerin milletleri arasında da ünlüdür. Umarız siz de bir gün İran’a gelir ve İranlıların misafirperverliğinden zevk alırsınız.