Haziran 09, 2017 15:17 Europe/Istanbul

Bugün yine sizi Tahran’ın bir başka güzelliği ile tanıştırmak istiyoruz.

Muhammed ve arkadaşı Ramin birlikte Tahran’ın kuzeyinde bir parka gitmişler. İki arkadaş güzel bir tepenin üzerinde oturmuş, uzaktan Tahran’ın manzarasını seyrediyor. Tahran gerçekten büyük bir kenttir. Buradan Tahran görmeye değerdir. Kulelerin ve evlerin yanan ışıkları, bu manzaraya ayrı bir güzellik kazandırıyor. Tepenin üzerinde hava kentin içine göre daha serin. Şimdi sonbahardayız ve Muhammed ve Ramin sonbahar rüzgarının soğuğunu hissediyor.

Tahran hem eski evleri ve hem yeni ve modern evleri ve kuleleri barındıran güzel bir kenttir. Muhammed Tahran’ın kuleleri ve otobanları ve köprüleri kendisi için her zaman ilginç ve cazip geldiğini söylüyor. Muhammed Ramin ile Tahran hakkında konuşuyor.

Şimdi bugünkü dersimizin ilk diyaloğunu dinleyelim. Ama önce her derste olduğu gibi ilkin diyaloglarda geçen kelimeleri gözden geçirelim ve tekrarlayalım.

 

بالا yukarı - ما می بینیم biz görüyoruz - ما می توانیم ببنیم biz görebiliyoruz

خیلی çok – قشنگ güzel – بزرگ büyük – زیبا güzel  - جالب ilginç – بسیار bir hayli – منظره manzara - چه چیزهایی neleri – ساختمان bina – ساختمانها binalar – برج kule – برجها kuleler  - زمان zaman - زمانی که ... zaman – آمدم geldim

من فکر نمی کردم ben zannetmiyordum (düşünmüyordum) – مدرن modern

یعنی yani – من می بینم ben görüyorum

من فکر می کردم ببینم ben görebileceğimi zannediyordum (düşünüyordum)

تو فکر می کردی sen zannediyordun – خانه ev - یک طبقه tek katlı – کوچک küçük – وقتی iken – بچه çocuk - من بودم ben idim - ما زندگی می کردیم biz yaşıyorduk

شما زندگی نمی کنید siz yaşamıyorsunuz – الان şimdi - او فروخت o sattı  - پدرم babam – قدیمی eski – زیبا güzel – آپارتمان apartman - ما زندگی می کنیم biz yaşıyoruz

کدام hangi – بیشتر fazla - تو دوست داری sen seviyorsun

من دوست داشتم ben seviyordum – حیاط bahçe – برادر (erkek) kardeş

برادرها (erkek) kardeşler - من بازی می کردم ben oynuyordum  -

درست است doğrudur – هنوز henüz (hâla) - تو می بینی sen görürsün

تو می توانی ببینی sen görebilirsin – کوچه sokak - کوچه ها sokaklar

 

Kelimeleri not alıp tekrarladığınızı umuyorum. Şimdi bu diyaloğu dinleyin ve tekrarlayın.

 

رامین - از این بالا می توانیم تهران را ببینیم . خیلی قشنگ است .

Ramin: Bu yukarıdan Tahran’ı görebiliyoruz. Çok güzel.

محمد - آره . تهران خیلی بزرگ و زیبا است .

Muhammed: Evet. Tahran çok büyük ve güzel.

رامین - به نظر تو چه چیزهایی در تهران جالب هستند ؟

Ramin: Sence Tahran’da neler ilginçtir?

محمد - ساختمانها و برجهای بلند تهران برای من خیلی جالب است . زمانی که به ایران آمدم ، فکر نمی کردم در تهران ساختمانهای مدرن هم ببینم .

Muhammed: Tahran’ın binaları ve yüksek kuleleri benim için çok ilginçtir. İran’a geldiğim zaman, Tahran’da modern binaları da görebileceğimi zannetmiyordum.

رامین - یعنی فکر می کردی ساختمانهای تهران قدیمی هستند؟

Ramin: Yani Tahran’ın binaları eski olduğunu mu düşünüyordun?

محمد - آره . فکر می کردم که بیشتر خانه ها یک طبقه است و تهران شهر کوچکی است .

Muhammed: Evet. Evlerin çoğu tek katlı ve Tahran küçük bir kent olduğunu düşünüyordum.

رامین - وقتی من بچه بودم در یک خانه ی بزرگ یک طبقه زندگی می کردیم .

Ramin: Ben çocukken, tek katlı büyük bir evde yaşıyorduk.

محمد - الان در آنجا زندکی نمی کنید ؟

Muhammed: Şimdi orada yaşamıyor musunuz?

رامین - نه . پدرم آن خانه ی زیبا و قدیمی را فروخت . الان در یک آپارتمان زندگی می کنیم .

Ramin: Hayır. Babam o güzel ve eski evi sattı. Şimdi bir apartmanda yaşıyoruz.

محمد - کدام را بیشتر دوست داری ؟ خانه ی قدیمی یا آپارتمان را ؟

Muhammed: Hangisini daha çok seviyorsun? Eski evi mi, apartmanı mı?

رامین - من آن خانه را بسیار دوست داشتم . در حیاط آن با برادرهایم بازی می کردم .

Ramin: Ben o evi çok seviyordum. Bahçesinde kardeşlerimle oynuyordum.

محمد - برجهای تهران خیلی مدرن و زیبا هستند .

Muhammed: Tahran’ın kuleleri çok modern ve güzel.

رامین - درست است . اما هنوز هم خانه های قدیمی را در کوچه ها می توانی ببینی .

Ramin: Doğrudur. Ama hâla sokaklarda eski evleri görebilirsin.

 

Şimdi bir kez daha aynı diyaloğu bu kez tercümesiz dinleyin ve tekrarlayın.

 رامین - از این بالا می توانیم تهران را ببینیم . خیلی قشنگ است .

محمد - آره . تهران خیلی بزرگ و زیبا است .

رامین - به نظر تو چه چیزهایی در تهران جالب هستند ؟

محمد - ساختمانها و برجهای بلند تهران برای من خیلی جالب است . زمانی که به ایران آمدم ، فکر نمی کردم در تهران ساختمانهای مدرن هم ببینم .

رامین - یعنی فکر می کردی ساختمانهای تهران قدیمی هستند؟

محمد - آره . فکر می کردم که بیشتر خانه ها یک طبقه است و تهران شهر کوچکی است .

رامین - وقتی من بچه بودم در یک خانه ی بزرگ یک طبقه زندگی می کردیم .

محمد - الان در آنجا زندکی نمی کنید ؟

رامین - نه . پدرم آن خانه ی زیبا و قدیمی را فروخت . الان در یک آپارتمان زندگی می کنیم .

محمد - کدام را بیشتر دوست داری ؟ خانه ی قدیمی یا آپارتمان را ؟

رامین - من آن خانه را بسیار دوست داشتم . در حیاط آن با برادرهایم بازی می کردم .

محمد - برجهای تهران خیلی مدرن و زیبا هستند .

رامین - درست است . اما هنوز هم خانه های قدیمی را در کوچه ها می توانی ببینی .

 

Muhammed Ramin’e büyük bir kuleyi gösterdi ve hangi caddede olduğunu sordu. Ramin ona bu kulenin Müderris otobanına yakın bir yerde olduğunu söyledi. Tahran’ın kuzeyinde bir çok yüksek bina inşa edildi. Bunlardan bazıları apartman ve bazıları işyeri olarak kullanılıyor. Bu yüksek binalar Tahran’ın eski dokusunu değiştirerek kenti çok güzel bir kente dönüştürdü. Fakat Tahran’ın güneyinde hâla eski evlere rastlamak mümkün. Bu evlerin bazılarının  bahçesinde küçük bir havuz kırmızı balıkları ile dikkat çekiyor. Yine bahçelerde meyve ağaçları ve çiçekler evin güzelliğine güzellik katıyor. Eskiden aileler akşamüstü bahçeye bakan eyvanlarda oturur, çay içer, meyve yerdi.

Hava yavaş yavaş kararıyor ve iki arkadaş aşağı doğru inmeye başlıyor. Tepenin eteğinde bir kahvehane bulunuyor. İki arkadaş kahvehaneye giriyor. İçeride sıcak hava ve taze demlenen çay kokusu çok hoş geliyor. İki arkadaş sohbete devam ediyor.