Farsça Öğrenelim- 11
Geçen bölümde Muhammed ve Ramin bugün alış veriş yapmak üzere anlaşmıştı.
İki arkadaşımız markete gidip biraz yiyecek ve öteberi almak istiyor. Said onlarla alış verişe gidemiyor, çünkü çok işi var. Said Muhammed’den onun için de biraz alış veriş yapmasını istiyor.
Şimdi bugünkü dersimizin ilk diyaloğunu dinleyelim. Ama önce her derste olduğu gibi ilkin diyaloglarda geçen kelimeleri gözden geçirelim ve tekrarlayalım.
امروز - بعدازظهر - به کجا - شما می روید - ما می رویم - فروشگاه - کدام - فروشگاه کتاب - کتابفروشی - ما نمی رویم - سوپر مارکت - چیزی ؟ - تو می خواهی - من فکر می کنم - چند - تخم مرغ - بسته - پنیر - یک بسته پنیر- من لازم دارم - تو لازم داری - حتما - برای تو - من می خرم - تو زحمت می کشی - خیلی ممنون - پدرت - او تلفن کرد - او سلام رساند - ساعت چند ؟ - تقریباً - ساعت - 8 - 20 دقیقه - ساعت 8:20 دقیقه - الان - در - در مصر - آنها هستند - آنها نیستند - تعطیلات - برای تعطیلات - سال - هرسال
Bugün, öğleden sonra, nereye, siz gidiyorsunuz, biz gidiyoruz, market, hangi, kitap marketi, kitabevi, biz gitmiyoruz, market, ne?, sen istiyorsun, ben zannediyorum, kaç, yumurta, paket, peynir, bir paket peynir, bana lazım, sana lazım, tabi, senin için, ben alırım, sana zahmet olacak, çok sağol, baban, o telefon etti, o selam söyledi, saat kaç?, yaklaşık, saat, 8, 20 dakika, saat 8:20, şimdi, Mısır’da, onlar var, onlar yok, tatil, tatil için, yıl, her yıl.
Kelimeleri not alıp tekrarladığınızı umuyorum. Şimdi Muhammed ile Said arasında geçen diyaloğu dinleyin ve tekrarlayın.
در اتاق ورق زدن کتاب - فنجان چای
Odada, kağıt sesi, çay fincanı sesi
سعید - محمد ، شما امروز بعد از ظهر به کجا می روید ؟
Said: Muhammed, siz bugün öğleden sonra nereye gidiyorsunuz?
محمد - به فروشگاه می رویم .
Muhammed: Markete gidiyoruz.
سعید - به کدام فروشگاه می روید ؟ به فروشگاه کتاب می روید ؟
Said: Hangi markete gidiyorsunuz? Kitap marketine mi gidiyorsunuz?
محمد - نه . ما به کتابفروشی نمی رویم . ما به سوپر مارکت می رویم. تو چیزی لازم داری ؟
Muhammed: Hayır, biz kitabevine gitmiyoruz. Biz süpermarkete gidiyoruz. Sen bir şey istiyor musun?
سعید - آره فکر می کنم چند تخم مرغ و یک بسته پنیر لازم دارم .
Said: Evet, zannediyorum bir kaç yumurta ve bir paket peynir istiyorum.
محمد - حتما . من برایت می خرم .
Muhammed: Tabi, ben senin için alırım.
سعید - خیلی ممنون . زحمت می کشی .
Said: Çok sağol, sana zahmet olacak.
Diyaloğu dikkatle dinlediniz mi? Nasıldı? Kolay olduğunu düşünüyorum.
Şimdi bir kez daha aynı diyaloğu bu kez tercümesiz dinleyin ve tekrarlayın.
سعید - محمد ، شما امروز بعد از ظهر به کجا می روید ؟
محمد - به فروشگاه می رویم .
سعید - به کدوم فروشگاه می روید ؟ به فروشگاه کتاب می روید ؟
محمد - نه . ما به کتابفروشی نمی رویم . ما به سوپر مارکت می رویم. تو چیزی لازم داری ؟
سعید - آره . فکر می کنم چند تخم مرغ و یک بسته پنیر لازم دارم .
محمد - حتما . من برایت می خرم .
سعید - خیلی ممنون . زحمت می کشی .
Bu arada birden Said, Muhammed’in babası Birleşik Arap Emirlikleri’nden telefon ettiğini, ama Muhammed o sırada berbere gittiğini hatırlıyor. Said bunu Muhammed’e anlatıyor. Şimdi bu diyaloğu dinleyip tekrarlayalım.
سعید - راستی . پدرت امروز تلفن کرد . سلام رساند .
Said: Sahi, baban bugün telefon etti, selam söyledi.
محمد - اِه ؟ ساعت چند ؟
Muhammed: Ee? Saat kaçta?
سعید - فکر می کنم تقریباً ساعت 8 و 20 دقیقه بود .
Said: Zannedersem yaklaşık saat 8:20’deydi.
محمد - او از مصر زنگ می زد ؟
Muhammed: O Mısır’dan mı aradı?
سعید - نه . پدرت گفت : آنها الان در امارات هستند .
Said: Hayır, baban onlar şu anda BAE’inde, dedi.
محمد - بله . آنها هر سال برای تعطیلات به امارات می روند .
Muhammed: Evet, onlar her yıl tatil için BAE’ine gidiyorlar.
Said ile Muhammed arasında geçen bu kısa diyaloğu da dinlediniz ve yeni sözcüklerle tanıştınız. Şimdi bir kez daha aynı diyaloğu bu kez tercümesiz dinleyin ve tekrarlayın.
سعید - راستی . پدرت امروز تلفن کرد . سلام رساند .
محمد - اِه ؟ ساعت چند ؟
سعید - فکر می کنم . تقریباً ساعت 8 و 20 دقیقه بود .
محمد - او از مصر زنگ می زد ؟
سعید - نه . پدرت گفت آنها الان در امارات هستند .
محمد - بله . آنها هر سال برای تعطیلات به امارات می روند .