Şubat 01, 2016 14:29 Europe/Istanbul

Programımız boyunca sizleri Fars dili ve İran’ın İslamî kültür ve medeniyeti ile tanıştırmak istiyoruz. Programımız boyunca ayrıca İran diyarı ve insanları ile da tanışmanızı umuyoruz.

Fars dili gerçekte İran diyarının dilidir. İran diyarı geçmişte bugün İran olarak adlandırılan ülkeden çok daha geniş toprakları kapsayan bir ülkeydi. Günümüzde Fars dili İran, Afganistan ve Tacikistan’ın tümünde ve Pakistan ve Hindistan ve Fars Körfezi bölgesinde yer alan Bahreyn gibi bazı Arap ülkelerinin bazı bölümlerinde konuşulan bir dildir.Yine Fars dili dünyada yaklaşık 200 milyon kişi tarafından konuşulan bir dil olduğu da belirtilmelidir.

Bilindiği üzere Fars dili dünyanın en eski ve en tarihî dillerinden biridir. Peki ama, acaba bu dilden geriye kalan ilk yazılı eserlerin hangi döneme ait olduğunu biliyor musunuz? Acaba bu dilin edebî mazisini bilir misiniz? Eğer cevabınız hayır ise, bu soruların cevabını programımız boyunca bulucağınızdan emin olabilirsiniz.

Fars dili çok eski bir dil olduğundan, mazisi üç döneme ayrılmıştır. İlk dönem millattan önce 5. ila 3. yüzyıllara aittir ve buna “Eski Farsça” denir. Eski Farsça 2500 yıl öncesine dayanan bu döneme ait kitabelerde, çanakların ve derilerin üzerindeki yazılarda göze çarpar. Tarihî dilleri araştıran uzmanlar ve tarihçiler, İran’da konuşulan dillerin yazılı eserlerinden bazılarının milattan önce 8. yüzyıla ait olduğunu belirtiyor, ki bu da Fars dilinin zenginliğini ve derin mazisini yansıtıyor.

Eski Farsça’dan sonra ikinci dönemde konuşulan Farsça dönemine, yani “Orta Farsça” dönemine geliyoruz, ki bu dönemde milattan önce 3. yüzyıldan başlıyor ve miladi 7. yüzyıla kadar, yani İslam’ın zuhurundan bir süre sonrasına kadar uzanıyor. Bu dönemden Fars dilinde bir çok edebî ve tarihî eser geride kalmıştır. Orta Farsça gerçekte eski Farsça’nın değişim yaşayarak “Yeni Farsça”ya (Dari Farsça) dönüştüğü geçiş dönemi sayılır.

Fars dilinin üçüncü dönemi ise miladi 7. yüzyıldan başlıyor ve günümüze dek İran diyarında yaygın olarak konuşulan dili kapsıyor. Bu döneme ait oldukça değerli edebî, tarihî ve bilimsel eserler bulunuyor.

Aslında fikrî ve edebî eserlerinin mazisi derin olan ve iki bin yılı aşan millet sayısı, beşeri tarihte pek fazla değildir. İran ise böyle bir mazisi ile edebiyat dünyasında özel bir yeri vardır ve bir çok büyük bilgin ömrünü, bu dilin üzerinde sarf ettiği emekle geçirmiştir.

Kuşkusuz dünya genelinde tüm edebiyat hayranları İran edebiyatının ününü duymuş ve İranlı edebiyat ustalarının eserlerini ve özellikle Fars dilini öğrenmeye merak sarmıştır.

İran’ın Mevlana, Firdevsi, Hayyam, Sadi ve Hafız gibi büyük şairleri ve İbni Sina, Biruni, Razi ve Farabi gibi büyük bilginleri, Fars dilinde değerli ve ebedi eserlere imza atmış ve dünya çapında üne kavuşmuştur. Bu eserler edebiyat hayranlarını Fars dilini öğrenmeye ayrıca teşvik etmiştir.

Öte yandan Fars dili, İslam dünyasının ikinci dili ve İran’ın İslamî kültür ve medeniyetinin birinci dili olarak dinî, felsefi, irfani ve tarihî alanlarda bir çok eserde kulanılan ve İslamî ilimlerin meraklıları tarafından sürekli ilgi gören bir dildir. Nitekim dünyanın dört bir yanında müslümanlar İslam dinini ve İslamî ilimleri Fars dili aracılığı ile öğrenmiştir.

Bugün Fars dili dünyanın bir çok ülkesinde üniversitelerde ve bilimsel, kültürel ve edebî merkezlerde edebiyat ve kültür ve düşünce dili olarak okutuluyor. Yine dünyanın çeşitli üniversitelerinde Fars dili ve edebiyatı departmanının bulunması da, edebiyat hayranlarının bu dile yönelik ilgisini gösteriyor.

İran’ın İslamî Kültür ve İrşad Bakanlığı ve yine İslamî Kültür ve İletişim Kurumu, dünyanın bir çok ülkesinde Fars dili kursu düzenleyerek bu dilin yaygınlaşmasına ve İran kültürü ve Fars dili meraklılarının bu dili öğrenmelerine katkı sağlıyor.

İran’da da üniversiteler ve bir çok Fars dili eğitim merkezi, Fars dili kurslarını düzenleyerek yabancıların bu dili öğrenmelerine imkan sağlıyor.

Bu arada Fars dilinde derin mazisi ve eski tarihi yüzünden bazı değişiklikler yaşandığı ve bu tür değişikliklerin ilkin dilin muhavere alanında yaşandığından, Farsça’nın konuşma dili ile yazma dilinin birbirinden farklı olduğu belirtilmelidir.

Gerçekte Fars dilinde konuşma ile bu dilde yazma birbirinden farklıdır ve bu dilde konuşma ve yazma hem tonlama, hem kullanılan sözcükler ve hem gramer bakımından farklılık arz eder.

Fars dilinde konuşma ve yazma dilleri farklı olduğundan ve dilin en önemli işlevi insanların arasında sözlü irtibat kurmaktan ibaret olduğundan, Fars dili eğitimi ile ilgili hazırladığımız kursun başında ilkin Fars dilinde konuşma ile tanıştırmak istiyoruz sizleri. Böylece hepiniz konuşma dilini öğrendikten sonra Farsça bilen başka insanlarla konuşarak onların söylediklerini rahatça anlayabilir ve kendiniz de bu sözlü irtibata katılabilirsiniz. Konuşma dilinin eğitiminden sonra yazma diline geçiyoruz. Böylece hepiniz Fars dilini tam olarak öğrenmiş olursunuz.

Programımız boyunca kullandığımız eğitim yöntemi, dünyada bilinen ve en muteber yöntem olan diyalog yöntemidir. Bu yöntemde siz değerli dostlarımız öğrenci konumunda bazı sabit karakterlerle tanışıyor ve programımız boyunca bu kişilerin yaşamında yaşanan gelişmeleri takip ediyorsunuz.