Ekim 31, 2017 18:57 Europe/Istanbul

Bugünkü sohbetimizde İran diyarının kızıl altını olan safran'dan söz edeceğiz.

İran ülkesi farklı iklimleri, verimli toprağı, gayretli ve çalışkan halkı sayesinde bolluk diyarına dönüşmüştür.Çeşitli bitkilerin yetiştirme yeri olan İran, bu dalda zaman zaman küresel üne kavuştuğu kaydedilmiştir. Safran bitkisinin yetiştirilmesi tarihi bir geçmişe sahip olup, milattan önceki döneme rastlıyor. Rivayetlere göre İranlılar bu değerli bitkiyi tanıyan ilk kavimler arasında yer alıp onun büyütme ve yetiştirmesi ile ilgilenmişlerdir. Milattan önce İran'da Medler hükümeti döneminde bu bitkinin asıl yetiştirilme mekanı ülke batısında yer alan Kirmanşah ve Hemedan illerindeki Elvend dağlarının eteği olmuştur.

Gittikçe safran yetiştirmenin yaygınlaşması onun İran'ın diğer illerine intikal etmesini sağlamasının yanısıra, asırlar boyunca safranın satışı yolundan oluşan ticaret nedeniyle diğer ülke halklarının bu zengin bitkiyi tanımalarına vesile olmuştur. Ayrıca tarihçilere göre İskender'in İran'a düzenlediği saldırı;Yunanlılar, Romalılar ve daha sonra Çinlilerin bu değerli bitkiyi tanımalarına neden oldu. Bununla birlikte küresel ticaret pazarında hâlâ ''Safran'' ve ''İran'' sözcükleri birbirlerini yansıtan ünvanlar olmuştur.

İranlılar her zaman dünyanın en iyi safran ürününün toptan ticareti ve üretimini ellerinde bulundurmuşlar. Bu tarımsal ürün en az su miktarını kendisine aldığı için ülkenin çeşitli bölgelerinde safranın ekim şartları hazır bulunuyor. Günümüzde İran'ın çeşitli bölgeleri özellikle doğu ve kuzey doğu illeri Safran bitkisinin ekimi ve yetiştirilmesi için özel bir alan oluşturmuştur.İran'ın illeri arasında güney Horasan ili bu bitkinin kaynak bölgesi olarak küresel üne sahip bulunmakta.

Safran sağlık çiçeği, baharatın sultanı ve kızıl altın sıfatlarıyla ünlenmiştir. Botanik ve tarım açısından safran bir çok özelliklere sahip bulunuyor. Bu bitkinin büyüme ve çiçeklenme çağı sonbahar ve yapraklarının yeşerme zamanı ise kış mevsimidir. Safran'ın solgunluğu ve yapraklarının dökülüş zamanı da bahara denk geliyor. Sonbahar mevsiminde sabah erken saatleri Safran çiçeğinin toplanması için en uygun zamandır. İran'ın çeşitli illerinden halk bu zengin çiçeğin toplanmasını yakından izlemek için safran'ın bulunduğu bölgelere giderler.

Image Caption

Bu bitki mor çiçekler ve huniye benzeyen kırmızı tepeciklerden oluşmuş, Safran isimli ürün ise bitkinin üç kısımlı renkli ve hoş kokulu tepeciklerinden elde ediliyor. Safranın en kısa zamanda tarlalardan toplanması gerekir.Daha sonra özel aşamalardan geçerek Safranın kırmızı tepecikleri ayrıltılıp iyi bir kaliteye sahip olması için çok dikkatli bir şekilde kurutuluyor.

Safran ürününün tüketimi konusunda en eski tarihi belge Hahamenişi dönemine işaret ediyor. O dönemden geriye kalan bir yazıt üzerinde İran şahının kullandığı safranın miktarı yaklaşık bir kg olarak kayd edilmiştir. Bir kg safranın üretilmesi için 100 bin ila 200bin safran çiçeği lazımdır. 150 bin safran çiçeğinin toplanması için de bir işçinin 40 saat çalışması gerekir. Ortalama olarak her yıl 200 ila 300 ton safran dünyada üretilir ve bu miktarın %90'dan fazlası İran'a ait bulunuyor. 250 ton safran üretmek için 25 milyon safran çiçeğinin toplanması gerekir.

İlaç, gıda ve sanayi sektörlerinde de bu ürün kullanılıyor. Eskilerde Zekeriyayı Razi, İbni Sina ve Ebu Reyhan Biruni gibi İranlı ünlü tabip ve alimler çeşitli hastalıkların tedavi işlemlerinde safranın etkin özelliğine vurgu yapmışlardır zira farmakolojik açıdan anti kanser özelliği olan Karotinoid çeşitlerinin tümü safranda bulunur. Ayrıca safran alzheimer ve parkinson gibi hastalıkları önleyip grip, hazımsızlık, sarılık, hepatit ve şeker hastalıkların tedavi sürecinde bir çok etki sağladığı kaydedilmiştir.

karaciğer ve böbrekleri temizlemesi, bronşitin tedavisinde olumlu bir tesir bırakması, kanda yağ oranı ve tansiyonu düşürmesi ve ağrı kesici olarak kullanılması Safranın diğer faydalarından sayılır. Anti konvüzlan etkiye sahip olan safran teskinleyici ve uyku vericidir. Hafıza'nın güçlenmesine yardımcı olup B1, B2, B6 ve C vitaminleri bu bitkide oldukça fazladır.  Safranın bir başka farmakolojik etkilerinden biri de onun anti depresan olmasıdır ki eskilerde safran daha çok bu özelliği ile ün kazanmıştır. Bir fincan demlenmiş safranın içilmesi neşe ve mutluluk ahvalini insanda oluşturur ancak safranın kullanılmasında her maddede olduğu gibi ılımlı davranmak gerekiyor.bilimsel araştırmalara göre her ay 3g safran tüketimi vücut için faydalıdır ve 5g'dan fazla kullanılması zarar vericidir.

Safran gıda sanayiinde de çok kullanılan maddeler arasında gelmiştir. Amerikan gıda ve ilaç kurumunun çeşitli ülkelerde yaptığı araştırmalarına göre safran doğal renk verici bir madde olarak tanıtılıp yemek pişirmekte ondan koku ve tad verici bir madde olarak kullanılması sakıncasız görülmüştür. Safrandan yemekte kullanmanın uzun bir geçmişi vardır. İran halkı eski çağlarda kendi tören ve bayramlarında safrandan güzel rengi,hoş kokusu ve tadı nedeniyle tatlılar ile dondurmaların hazırlama ve süsleme işleminde kullanırlardı.

Safranın bir diğer kullanım alanı ise sanat dünyasında görülmüştür.  İranlılar safrandan yarattıkları eserlerde özelikle tezhip, kitap süsleme, güzel hat sanatı ve halı dokuma alanlarında safrandan bayağı fayda almışlardır. Pop kültüründe ise safranın taşıdığı önem ve kutsallığı nedeniyle  sanatçılar Kuran-i Kerim'i veya dualarının yazılışında onun rengindenbir çok yerde kullanmışlardır.

İran safranının yüksek kaliteli bir ürün olduğu onun İspanya gibi dünyanın çeşitli ülkelerine ihrac edilmesine sebep olmuştur. Son yıllarda İspanya ülkesi safran üretiminde dünyanın ikinci ülkesi olarak tanındı. Ancak onun kendi safranı hakkında yaptığı reklamları öyle bir durumda gerçekleşiyordu ki en fazla İran'dan bu ürünü ithal etmiş bulunuyordu. İran safranın eşsiz kalitesi İspanya gibi ülkeleri bu ürünü toptan alıp daha sonra kendi ambalajları ile uluslar arası piyasalara göndermeye yönlendirdi. Çin, Hindistan, Singapur, Malezya, Japonya, Tayvan, Fransa, İtalya ve Almanya gibi ülkeler de safran üreten ülkeler arasında yer alıyorlar.

Son yıllar boyunca İran'da bilgi temelli firmaların kurulması ile çeşitli alanlarda bir çok başarı elde edilmiştir. Bu firmalarda bulunan araştırmacılar, geliştirici ve uygulamalı çalışmalarla yeni fikirlerin ortaya koyması ve kendi ürünlerinin katma değerini artırmak yönünde hareket etmişlerdir. Safran üretimi alanında ise bilgi temelli firmalar yeni yöntemler bularak bu değerli ürünün üreticileri ve ihracatçıları için yardım etmeye ve değer özelliklerinin heba olmasını önlemeye çalışıyorlar. Örneğin safran çiçeğinin mor kısımları yıllarca kullanılmayarak bırakılmıştır ancak son yıllarda bitkinin bu kısmı üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda  anti oksidanı olması nedeniyle farmakolojik açıdan önem taşıdığı tesbit edilmştir.