Vahdet Haftası Özel programı 3
Rahmetli İmam Humeyni'nin müslümanlar arasında vahdete olan basiretli bakışı, tüm zorluklar karşısında durmak ve müslümanları güçlendirmektir.
Müslümanlar arasında vahdet ve birlikteliğin sağlanma gerekliliği aziz İslam dini ve Kur'anı kerimin öğretilerinden sayılır. Yüce Allah Kur'anı kerim'in Hucurat suresinin 10. ayeti kerimesinde şöyle buyuruyor: " Hiç şüphe yok ki mü'minler kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını bulup-düzeltin ve Allah'tan korkup sakınıverin; umulur ki esirgenirsiniz."
Dini, siyasi, İrfanî ve manevi bir kimliğe sahip olan İran İslam cumhuriyetinin kurucusu rahmetli İmam Humeyni-rah- , Ehlibeyt'in -as- öğretileri ve Kur'an mektebinin en iyi takipçilerindendi. İmam Humeyni müslümanlar arasında vahdetin islam dünyasının filizlenmesine neden olacağını savunurdu.Aslında islam dünyasında vahdet ve birliktelik İmam hazretlerinin kadim fikri uğraşı ve temelini oluşturur ve bir an bile bu konudan gafil olmazdı.İmam Humeyni farklı İslam mezheplerinin takipçilerinin bir arada ve vahdet ekseninde bulunmalarını, Müslümanların güçlü olmasına vesile olacağının yanı sıra İslam dünyasının sorunlarını gidermede bir dönüm noktası olacağına inanırdı.İmamın basiretli bakışında Müslümanlar arasında vahdet onları tek bir ümmete dönüştürür ve bu topluluk kırıcı bir dalga gibi istikbar dünyası karşısında direnir ve İslam dininin kurtarıcı öğretilerini dünyada yayar.
Şubat 1979 tarihinde İran İslam İnkılabının zafere kavuşmasıyla birlikte, düşmanların ve yenilgiye uğrayanlar İran milleti arasında tefrika ve dağınıklık oluşturmaya daha titizlikle yaklaştılar. Onlar etnik ve dini tefrikalar oluşturmaya ve İslam inkılabını saptırmak için çok çaba harcadılar. İslam peygamberi Hz. Muhammed'in-saa- kutlu veladet yıl dönümü günlerini Vahdet Haftası olarak adlandırmak , İmam Humeyni'nin düşmanların tefrika ateşi karşısında tedbirli bir eylemi sonucunda gerçekleşti. İslam cumhuriyeti kurucusu İmam Humeyni Ehli sünnet müslümanlarının Allah Resulünün veladet gününü kabul ettiği 12 Rebiuleevvel ile Şii müslümanların aynı kutlu münasebet için belirtmiş olduğu 17 rebiuleevvel tarihleri arasındaki süreci yayınladığı bir mesajda vahdet haftası olarak adlandırdı. Bu önemli mesaj 28 kasım 1981 tarihinde İmam tarafından yayımlandı. O tarihten itibaren İran ve İslam dünyasının genelinde bu kutlu günler sırasında çeşitli etkinlikler, İslami kongreler ve eğlence ve kutlama merasimleri ile peygamber efendimizin veladeti kutlanır.
İmam Humeyni -rah- Müslümalar arasında vahdet meselesine ilişkin önemli beyanatının bir kısmında şöyle buyuruyor: " Milliyetçilikten daha tehlikeli ve üzücü olan şey şii müslümanlar ile ehli sünnet kardeşlerimiz arasında tefrika çıkarmak ve fitneci ve düşmanlık propagandalarını İslami kardeşler arasında yaymaktır. Allah'a hamd olsun İran İslam inkılabında iki grup arasında hiçbir fark yoktur ve hepsi dostluk ve kardeşlik içinde yaşar. İran'da sayıları fazla olan ehli sünnet kardeşlerimiz ülkenin çevre bölgelerinde yaşayıp kendilerinin din alimi ve şeyhleri var, bizlerle kardeştirler ve biz de onlarla kardeş ve beraberiz. Onlar da Amerika ve siyonizme bağlı bazı tefrika oluşturmaya çalışan canilere karşıdır. İslam ülkesinde ehli sünnet kardeşlerimiz bilsinler ki büyük şeytani güçlere bağlı ajanlar Müslümanların iyiliğini istemiyor ve Müslümanların onlardan uzak durması gerekiyor. Ben dünyanın tüm mütaahhit Müslümanlarına kardeşlik eli uzatıyorum."
Bilinmesi ilginç olan şey şu ki şii müslümanlar ile ehli sünnet müslümanları arasında en çok dini ortaklıklar mevcuttur.Tek Allah, tek peygamber, tek kitap ve Kur'an, bir çok şer'i hükümlerde yakınlık , tek kıble ve maad ve kıyamet gününe inanmak. Hatta Ehli Sünnet kardeşlerinin bir çoğu Hz Ali'nin -as- büyüklüğünü kabul etmede şii Müslümanlarla ortak görüşe sahipler.Bu aziz Müslüman kardeşlerimizin birçok büyüğü ve hatta şairlerinden İmam Ali'yi -as- sadakati,yiğitliği ve ihlası yüzünden güzel bir şekilde övmüşlerdir.
Vahdet haftası islami ülkelerin görkemli katılımı ve işbirliği ile düzenlenirse düşmanların bütün komplolarını suya düşürecektir.Bu günlerde vahdet ve birlikteliği simgeleyen islami topluluklar ve kongreler kardeşlik, tek yüreklilik ve İslam dünyasının sorunlarını çözmek için iyi bir fırsat sağlıyor. Şimdi maalesef bazı islami ülkeler özellikle kendisini Hâdimü'l-Haremeyn olarak tanıtan ve Kabe, İslam peygamber'inin -saa- türbesi ve İbrahim makamı gibi islami sembollere sahip olan Suudi Arabistan rejimi, Amerikan yetkilileri ve gasıp İsrail rejiminin hasmane siyasetleri ile en çok işbirliği bulunmaktadır. Halbuki islam ülkeleri arasında gerçek vahdetin sayesinde ve onların ortak hareketleri ile islam dünyasının en önemli meselesi olan Filistin kolay bir şekilde çözülür ve Yemen, Irak, Bahreyn, Suriye ve ... gibi krizler meydana gelmezdi.
Eğer islam ülkeleri ortak kararlarla işbirliği ve ortak akıl üzerinden hareket etselerdi o zaman dünya müstekbirleri müslümanların iktidarı ile karşılaşıp islam ülkelerinin büyük petrol rezervlerine ve diğer zenginliklerine tecavüz edemezlerdi. İslam ülkeleri geniş zengin kaynaklara sahip bulunuyorlar öyle ki dünya enerjisinin %70'i ve dünya tabii kaynaklar rezervlerinin %65'i müslümanların elinde bulunuyor. Şimdi Batı Asya bölgesi küresel jeopolitik denklemlerde etkin ve hayati bölgelerden sayılır ve açgözlü gözler onu yağmalamaya çalışıyorlar. Müslümanların tüm boyutlu birlikteliği durumunda ancak islam ülkelerine güç ve büyüklük kazandırılır. İslami vahdet müslümanlara güç vermesinin yanı sıra bu ülkelere ekonomik, kültürel ve bilimsel gelişmelere varmak için yardımcı olur ve diğer alanlarda onların ilerlemesine vesile olur. İslam ülkelerinin büyük zengin kaynaklarını göz önünde bulundurduğumuzda bu ülkeler arasında tek bir para birimi sistemi oluşmuş olsaydı şimdi dünya ekonomik denklemleri başka bir türde gerçekleşir ve dünya servetleri bir kaç müstekbir ülkenin hizmetinde olmazdı.
İmam Humeyni'nin mülümanların vahdeti konusuna olan basiretli bakışı müslümanlara güç verme amaçlıydı.İslam inkılabı rehberi Ayetullah Hamenei de İmam Humeyni gibi vahdeti, İslam dünyasının temel unsurlarından biri olarak görürler ve İslam mezheplerinin takipçilerine hitaben şöyle buyururlar: " Düşmanlar birbirimizin gözünde bizi çirkin yapar, birbirimizin gözünde bizi kötü gösterir, bu düşmanların işidir.Birbirimizi fazla, doğru ve iyi tanımamıza,birbirimizin güçlü yanlarını tanımamıza ve sinerji ortamı oluşturan her türlü hareket, İslam ümmetinin birliğine ve bütünlüğüne yol açacaktır. "
İslami İran diyarından müslümanların vahdetinin yürekleri okşayan nidâsı duyulduğundan beri vahdet haftasında çeşitli islami ülkelerden erkek ve bayan kardeşlerimizin katıldığı görkemli konferans ve kongrelere tanıklık ediyoruz.İşte vahdet haftasının getirilerinden biri de farklı İslami mezhep takipçilerinin aynı yakınsamalar, kararlar ve gönül birliği ilişkileridir. Bu toplulukların oluşması tekfircilerin inzivası ve aşırı grupların marjinalleşmesine yol açmıştır. Bu önemli toplantılardan biri Uluslararası İslami Vahdet Konferansıdır. Bu konferans her yıl muhteşem bir müslüman topluluğunu betimleyen, birleştirici bir sloganın ekseninde başlar. Şimdi, 300'den fazla yabancı siyasi, kültürel, dini ve sosyal şahsiyetin katıldığı bu konferans, dünyadaki şii ve sünni alimler arasında bir yakınlaşma ruhunun takviye edilmesine neden olacaktır. Avrupa'dan gelen müslüman düşünürler ve Siyonizm ile istikbar karşıtı ruhuna sahip olanalar dahil olmak üzere, dünyanın önde gelen tanınmış şahsiyetleri bile Uluslararası İslami Vahdet Konferansı'na katılmak için sabırsızlanıyor.
İslam dünyasının kaygıları mazlum ve zulüm görenleri destekleme doğrultusundadır ve şimdi Filistin'in hakkaniyeti ve İsrail rejiminin gasıp olması herkes için aydınlanmıştır ve adalet isteme haykırışları tüm dinlerin hakiki izleyicilerinden yükselmektedir. Bu yılki Vahdet Haftası'nın görkemli günlerinde, 33. Uluslararası İslami Vahdet konferansı "Mescidi Aksa'yı Savunmakta Ümmetler Birliği" başlığı ile, 14-16 Kasım 2019 tarihleri arasında Tahran'da düzenlenecek. Bu büyük konferans için dört büyük ana komite kuruldu ve Mescidi Aksa'yı savunmakla ilgili 15'ten fazla uzmanlık toplantısı gündemde olacak ki siz değerli dinleyiciler için başka bir programda bu konuları detaylı bir şekilde anlatmaya çalışacağız.