Hüseyni Erbain-2
(last modified Sun, 26 Sep 2021 06:18:08 GMT )
Eylül 26, 2021 09:18 Europe/Istanbul

Programımızın 2'inci bölümünde Erbain yürüyüşlerinin büyük sırrı ile tanışacağız.

Ebain  Hüseyin bin Ali as ve vefakar yarenlerinin Aşura günündeki şehadetinin hatırlatıcısıdır.  Erbain'de yapılan ziyaret ise  iman kriterlerinden biri olarak görülmektedir.  Tüm Şialar  imanlarını Hz. Zeyneb sa'ya borçludurlar. İşte Erbain'in sırrı da budur. 

 Erbain  kelimesi Arapça'da  40 anlamına gelmektedir.   Müslümanlar birinin ölümünden kırk gün sonra, onu  anmak için  Erbain veya kırkıncı gün olarak bir tören düzenlerler.    Tabii ki  Şia mezhebinde  Safer'in 20'sine denk gelen  İmam Hüseyin ve yarenlerinin şehadet yıldönümü en bilinen  Erbain günüdür.   Böyle bir günde  Kerbela şehitleri hatırlanır ve  onlara biatler tazelenir. 

 Kerbela ziyaretçileri  Erbain gününde  İmam Hüseyin as'ın  türbesini görmeye çalışırlar.  Sağ ellerini kaldırık   bu mutahhar  mezara işaret ederek yüksek bir sesle şöyle seslenir: " « فَمَعَکُمْ مَعَکُمْ لا مَعَ عَدُوِّکُمْ:

" Ben düşmanlarınızla değil sizlerleyim. "

 Evet  biz sizden ayrılmayacağız, ister sizi görmeyelim, ister sizinle olalım, ister siz şahit olasınız, ister özgür olasınız, ister gücünüzün zirvesinde olasınız her halükarda sizlerle beraberiz.  Biz sizlerleyiz. Sadece sizinle." 

 

 Erbain,  Hüseyin bin Ali as ve vefakar yarenlerinin hatırasını yaşatmak  günüdür. Onların şehit düştüğü Aşura gününü yaşatmak günüdür.  Hak ve haktalepliliği,  hayatlarının  ülküsü olarak belirleyenler ve İslam ve Kurani hükümlerini korumaya çalışanların tüm varlıklarından vaz geçip fedakarlıkta bulunduğu bir gündür. Ancak bu büyük hareketin devam ettirilmesi için  Hz. Zeyneb sa   eşsiz ve önemli bir rol üstlenmiştir.  Öyle bir rol ki  Aşura'nın korunması ve yaşatılmasında kilit rol oynamış ve  Erbain'de zirveye ulaşmıştır. 

  Zeyneb sa, İmam Ali as ve Fatıma sa'nın kızıdır.  Zeyneb,  Allah Resulünün değerli torunudur.   Zeyneb sa   ceddi sayılan Hatice sa'nın  özelliklerine de sahip biridir.  Bu azametli kadın,   iffet ve  sabır özelliklerinin yanı sıra  Akile bin Haşim adı ile de bilinmektedir. Yani  Beni Haşim arasında çok akıllı olan bir kadın olarak ün yapmıştır.  İmam Seccad as ise  bu değerli kadını  "  Öğretmensiz Öğretmen" olarak tanıtmıştır.   Ancak Zeyneb sa'yı   Zeyneb yapan şey  ve adını İmam Hüseyin as'ın adının yanında kalıcılaştıran husus  dönemin imamının yanında yer alması ve doğru seçim yapmasıdır. 

İmam Hüseyin as  Kerbela'ya ulaşmadan önce  Medine'deki hanedanına  yazdığı mektupta şu ifadelere yer vermişti: "  Bilin ki siz Beni Haşim'den   bu yolculukta bana katılan herkes şehit düşecektir ve bana eşlik etmeyen sizlerden herkes  de zafere gidemeyecek muzaffer olamayacaktır. " 

Tam da İmam Hüseyin as'ın buyurduğu gibi oldu.  Aşura günü   İmam Hüseyin as ve tüm vefakar yarenleri bir bir şehit düştü.  Ancak  tam da zafer ve fethi simgeleyen bir şehadet gerçekleşti. Ancak  imamlarının yanında bulunmayan  özellikle de İmam Hüseyin as karşısında savaşanlar eninde sonunda mağlup olup kesin zafere ulaşamadılar. Çünkü  Zeyneb sa   Aşura'dan Erbain'e dek  dirayetli ve cesaretli bir şekilde  ifşaatları ile  Emevilerin  görünüşteki zaferini  tarihin en acı yenilgilerinden birine  dönüştürdü.  

Zeyneb sa  öyle bir şey yaptı ki  Yezid aynı dönemde  Emirelmüminin lakabını yitirdi ve fasık lakabını aldı.  Kufe'deki  halife sarayına  "yalancı oğlu yalancı" sözleri ile incitilen ve hakarete uğrayan İmam Hüseyin as  Allah Resulünün kızının oğlu olarak tanınmaya başlandı. Bu da büyük bir değişim ve düşündürücü bir gelişme idi. 

İslam'ın  başlangıç tarihine  baktığımız zaman ve  bu büyük İslam kadının Kerbela öncesi siyeri ve hayat tarzını araştırdığımız zaman, belki de birkaç paragraftan fazla bilgiye erişemeyiz.  Erbain ve Medine'ye dönüşünün ardından bu değerli Ehlibeyt kadınının hayatını araştırırsak  doğru dürüst bilgilerin olmadığını ve hata defnedildiği alanın bile belli olmadığını anlarız. Ancak  bu kırk gün içerisinde konuşmaları ve tavırlarının hepsinin kayıtlı olduğunu görürüz.   

Hz. Zeyneb sa bu sürede öyle davranmıştır ki sanki Hüseyin as'ın ta kendisidir. İnsanlar, şehit düşen ağabeyi gibi cesaret ve açık sözlülük açısından eşsiz olan bir kadını gördüler.  Sabrı kıran  ve gamları da yıpratan bir kadını gördüler.  Coşmuş olmasına rağmen kendine mukayyet olan ve bir şekilde  Allah'a karşı memnuniyet duyan bir kadını gördüler.  Bu memnuniyet  o kadar güzeldi ki  düşmanları bile övgü yağdırmaya yöneltti.   

 Zeyneb sa   Aşura günü güneş batışı sırasında   ağabeyinin  nur dolu ve kanlı vücudunu görünce göklere bakarak " Ey Allahım!  Seninde yolundaki bu kurbanı ve hayatını kaybedeni  biz Peygamber hanedanından kabul buyurun. " 

Her şeyden daha şaşırtıcı ise  o sırada Kufe'nin  eli kanlı katili ve hakimi İbni Ziyad'ın  ona sorduğu soruya cevabıdır. İbni Ziyad " Ant olsun ki  güzellikten başka bir şey görmedim.  Onlar  Allahu Teala'nın onlar için ölümü mukadder buyurduğu mert insanlardı. " 

 Zeyneb sa  İmam Hüseyin as'ın kıyamının parlak geleceğinden emin bir şekilde ve bu kıyamın kapsamlı ve kalıcı mesajlarından emin olarak  Şam sarayında  da herkesi hayrete düşürdü ve  Yezid'e hitaben şöyle dedi: " Ey Yezid! Senin gibi biri ile konuşmaya zorlandıysam da bil ki   senin kadir kıymetin benim nezdimde zerre kadar bile değildir. Ancak  seni yermek ve  seni serzeniş etmek benim için büyük bir şeydir.... Ey Yezid!    Elinden geleni ardına koyma, bildiğin her numarayı yap,  elinden geleni yap, ant olsun ki  Allah bize şeref inayet buyurmuştur. Hiçbir zaman bizi kalplerden  silemezsin, vahyimizi yok edemezsin.... Bil ki  sözün az daha geçerli olacaktır, kısa süre daha hüküm süreceksin. "

 

İmam Hasan el-Askeri as is müminlerin emarelerinden birinin İmam Hüseyin as Erbain ziyaretini yapmak olduğunu belirtmiştir.  Ancak bu iman emaresi olan ziyaret nedir? Burada kesin olan husus ziyaretin  marifete, tanımaya yönelik manevi bir yolculuk olmasıdır.  Ziyaretçi ise nerede, kiminle ve hangi hedef uğruna görüştüğünü ve hangi yolda adım attığını  bilmelidir.  

Erbain ziyaretçisi ise  her adımı ile,  İmam Hüseyin as'ı tanıma ve  marifet bulma yönünde bir adım atmış olur.  İmam Hüseyin as ziyaretçisi   İmam Hüseyin as'ın kıyamının  gizli ve açık iki yönü olduğunu  anlar.  Görünüşte ve açıkta olan yanı,  Yezid, Yezidler ve zalimler ile mücadele etmek  ve sulta ile savaşıp  emri maruf nehyi münker yapmaktır. Ancak  gizli yanı  İmam Hüseyin as Erbain ziyaretinde görülmektedir. 

 İmam Sadık as tarafından  yarenlerinden biri olan Safvan Cemmal için yazdığı bu duanın ilk bölümünde  bu kıyamın özünü anlatan bir cümleye rastlarız: "  . »بَذَلَ مُهْجَتَهُ فِیکَ لِیَسْتَنْقِذَ عِبَادَکَ مِنَ الْجَهَالَةِ وَ حَیْرَةِ الضَّلالَةِ  Bu da  İmam Hüseyin as'ın tüm vücudunu Allah yolunda verdiği ve sadece insanlar ve Allah'ın kullarını  cehalet ve cahillikten ayrıca karanlıktan kurtarmak için bu yola çıktığı anlamına gelir.  

  İmam Hüseyin as dönemi toplum,  Muaviye ve Yezid'in zehirli siyasetleri ile  tamamen akıl görünüşlü cehalet ile dolmuştu. Bu cahillik o kadar ilerlemişti ki  insanlar bilinçsiz bir şekilde Allah Resulünün torununu da katlettiler ve bundan sevinç bile duydular.  Ancak Zeyneb sa toplumu sarsmayı ve uyuyan cehaletle dolu kalpleri uyandırdı.  İşte  bu yüzden Erbain  ziyareti,  de iman kriterlerindendir.  Tüm Şialar   imanlarını Hz. Zeyneb sa'ya borçludurlar.  İşte Erbain'in sırrı da budur.