Nijeryalı Şiiler'in Hüseyni Erbain arifesindeki mazlumiyeti

Nijeryalı Şii Müslümanlar, mesafa açısından uzak oldukları ve mali sorunları sebebiyle Kerbela'da düzenlenen Hüseyni merasimlere katılamadıkları için kendi kent ve bölgelerinde büyük matem grupları halinde yürüyüş düzenliyor.

Erbain arefesinde, ancak Nijerya ordusu, Erbain yürüyüşçülerine saldırı düzenleyerek, onlarca masum insanı kurşuna dizerek şehit etti.

Çağlar boyunca Hüseyni Erbain, dünya Şiilerinin takviminde çok önemli ve tanınmış bir gündür, Erbain gününde İmam Hüseyin -as- ziyaretine Ehl-i Beyt -sa- rivayetlerinde büyük vurgu yapılmıştır, hatta bu ziyaretin mümin olmanın belirtilerinden olduğu ifade edilmiştir.

Geçmişte Kısa süren dönemler dışında her daim baskı altına olan Şii azınlıklar, İmam Hüseyin -as- ziyaretini kendi canlarının pahasına bile İlahi bir gelenek olarak düzenliyor ve Erbain gününde sapalardan ve Ehl-i Beyt düşmanlarının gözündan uzak bir şekilde İmam Hüseyin -as- türbesine geliyordu. Ancak şimdi Erbain, küresel renk ve koku almıştır.

20 milyonluk Erbain yürüşüne Şiisi ve Sünnisi dahil farklı din ve mezhep mensupları ve Ehl-i Beyt aşıkları katılarak, dünyayı bu dev kalabalık tablosu karşısında hayrete düşürüyor. Buna rağmen, Batı dünyasının medya devleri, Irak'ın kalbindeki dünyanın en büyük mitingini görmezden geliyor, oysa her geçen gün, hidayet ana yoluna akın eden Hüseyni ziyaretçilerin sayısı her geçen gün daha da artıyor.

Kerbela'daki Hüseyni Erbain merasimine milyonların katılmasına rağmen dünyanın bazı noktalarındaki Eyl-i Beyt aşıklarından çok sayıda kişi, bu büyük yürüyüşe katılma imkanı ve fırsatı bulamıyor.

Birkaç yıldır, Irak'taki Hüsyeni Erbain merasimine katılamayanlar, kendi kentleri ve ülkelerinde yürüyüşler düzenleyerek, İmam Hüseyin ziyaretine kendi sevgi ve muhabbetini göstermiş oluyor.

Nijerya'da da aynı niyetle büyük yürüyüşler düzenleniyor.

Nijerya, 150 milyon nüfusu bulunan bir ülkedir, Afrika'nın kuzeyinde yer alan Nijerya nüfusunun yarısını Müslümanlar ve diğer yarısını de Hıristiyanlar teşkil etmektedir.

Bu ülkede 40 yıl öncesine kadar hiçbir Şii yoktu, ancak İran'da İslam İnkılabı'nın zaferinin ardından Paris'te İmam Humeyni -ra- ile sürgündeyken görüşen genç öğrenci İbrahim Zakzaki, Ehl-i Beyt -as- mezhebini kabul etti ve İslam İnkılabı'nın zaferiyle birlikte Şiiliği kendi mezhebi olarak seçmiş oldu.

Bu olayın ardından Zakzaki Nijerya'da Ehl-i Beyt mektebini tebliğ etmeye başladı.

Şeyh Zakzaki kendi hatıralarında, sayılarının 27 kişiye ulaştığında çok mutlu ve umutlu olduklarını yazıyor.

Şeyh Zakzaki'nin tebliğinin üzerinden sadece 40 yıldan az bir süre geçerken şu an Niyerya'da yaklaşık 20 milyon Şii bulunmaktadır, bunların ekseriyeti, Şii olmayan ailelerde dünyaya gelmiş insanlardır ve bu yıllar boyunca Ehl-i Beyt mektebiyle tanıştıktan sonra Şiiliği kabul etmişlerdir.

Gelinen noktada ise Müslümanlar ve hatta dünyadaki gayri Müslümanlar bile, Şiilerin Kerbela'daki dev mitingini bilmekteler, İslam düşmanlarının bu emsalsiz olayı boykot etmek için verdikleri bütün çabalara rağmen, İmam Hüseyin -as- muhabbet nuru giderek, insanlığın karanlık dünyasını aydınlatıyor, ancak burada, mazlum Nijeryalı Şiilerin büyük hareketi dikkatlerden uzak kalmıştır. Nijeryalı Şii Müslümanlar, mesafa açısından uzak oldukları ve mali sorunları sebebiyle Kerbela'da düzenlenen Hüseyni merasimlere katılamadıkları için kendi kent ve bölgelerinde büyük matem grupları halinde yürüyüş düzenliyor. 

Onlar Zaria'daki Hüseyniye'de düzenlenen Hüseyni Erbain'e katılmak için 80-160 kilometre yok katıyor.

Zaria'da yaşayan Şeyh Zakzaki, Şiilerin toplanma ve dini faaliyet yeri olarak bu Hüseyniye'yi inşa etti. Bu merasime katılan Nijeryalı sayısı yaklaşık 8 milyon kişiya çıkıyor, onlar arasında diğer İslam mezhepleri mensupları, hattı Hıristiyanlar da var.

Cadona eyaletindeki Hıristiyan rahiplerin Hüseyni Erbain'a katılmaları, Nijeryalı Şiiler'in Hüseyni hareketi doğru biçimde anlatmak için samimi çabalarını gösteriyor.

Bir papaz olan "Yuhna Boru" Erbain merasimine neden katıldığını gazetecilere şöyle anlatıyor:

"Adalet için İmam Hüseyin ile dayanışmamızı beyan etmek için neden bu yürüyüşe katılmayalım. Biz, İmam Hüseyin'in şehit edilişinin ardından Ehl-i Beyt -as-ın çektiği acı ve çileleri anlamak istiyor"/

Hüseyn-i adalet ve özgürlük simgesi olarak gören milyonlarca siyah giyen Şii, Nijerya çöllerinde Zaria'ya doğru Bokoharam terör örgütünün tehditlerine rağmen yol katıyor.

Buna ilaveten, Nijerya ordusu da bu yıllar boyunca, Şiiler için ciddi bir tehdit olmuştur. ABD ve müttefiklerince muhtelif silah ve imkanlarla donatılan IŞİD teröristleri Irak'ta Erbain yürüyüşüne katılan Hüseyni aşıklarına yaklaşmaya cüret etmezken, mazlum Nijeryalı Şiiler, yoldaki tehditler ve tehlikeleri göz alarak, Hüseyin'in muhabbet yoluna koyulurlar. 

Kerbela'ya giden caddelerde, aşk cinsinden evsahipleri, her şeylerini misafirleriyle paylaşıyor ve kimsenin aç, susuz ve yorgun olmasına izin vermiyorlar.

Ziyaretçinin elini ayağını yıkıyor ve kendi evleri ve çadırlarına alıyorlar. Ancak Nijeryalı Şiiler, çöllüklerden geçen cadde üzerinde en az imkanlarla yol katıyorlar, ne evsahibi onları yolda bekliyor ne de kurulan herhangi bir çadır var. 

Ancak bütün bu zorluklar ve tehlikeler, onların iradelerini zayıflatmıyor, onlar, canları göz alıyorlar, ancak Hüseyin'den vaz geçmiyorlar.

Nitekim bu yıl Hüseyni Erbain arifesinde, onlarca Şii, Nijerya ordusuna bağlı askerlerce kurşuna dizileyerek şehit oldular.

Bu yılki yürüyüş sırasında Nijerya'da şehit olanlar arasında sadece 3 yaşı olan Zeyneb de vardı, ancak askerler ona da acımadılar.

Askerler, yedisi hariç şehitlerin cenazelerini bilinmeyen noktaya götürerek, acılı ailelere bu cenazeleri teslim etmediler.

Nijerya ordusunun İslam hareketine karşı şiddet eylemi sadece bu değil, geçmişte de benzer saldırılar Şiiler'e yapılmıştır.

Aralık 2015 tarihinde de Nijerya ordusu, Şiiler'in bir askeri aracın geçişine mani olduğu gerekçesiyle önceden tezgahlanmış bir planla, yaklaşık bin kişiyi Zaria'da katliam ettiler.

Ordu mensupları, Zaria Hüseyniyesi'ni tahrip ederek, Şeyh Zakzaki'nin evini de ateşe verdiler.

Zakzaki'nin evinde çocuk ve kadınlar dahil insanlar öldürüldü ve yaralandı.

Şeyh Zakzaki'nin oğullarından 3'ü anne ve babalarının gözü önünde öldürüldüler.

Ordu güçleri sonunda, Şeyh Zakzaki ve eşini ağır biçimde yaralarak, onları bilinmeyen noktaya götürdüler ve şu ana kadar onları tutuklamış bulunuyorlar.

Nijerya Ordusu, şehitlerin cenazelerini ailelerine teslim etmekten kaçındı ve yaklaşık onlardan 300'ünü toplu şekilde defnettiler.

Bu olaydan birkaç ay önce, Nijerya güvenlik güçleri, eylemcileri, gerçek kurşunla hedef alarak, en az 33 kişiyi şehit etmişlerdir. Bu saldırıda, Zakzaki'nin 3 oğlu da şehit oldu ve onlarca vatandaş da yaralandı.

Ahmet, Hemit ve Mahmut, Şeyh Zakzaki'nin bu saldırıda şehit olan 3 oğluydu.

Nijeryalı Şii Müslümanlar'a karşı cinayet, Batı basınının tam sessizliği ve İslam ülkelerinin duyarsızlığı eşliğinde sürüyor.

Buna rağmen, bu milyonluk topluma karşı bunca organize suçlara rağmen, Şiiler, Ehl-i Sünnet ve Hıristiyan dahil Nijerya halkı arasında, iyi huylu ve sakin insanlar olmakla biliniyor. 

Onların güzel işlerinden biri, Aşura günü ve Erbain'de hastalar için kan bağışında bulunmalarıdır.

Bu günlerde hastaneler, kan bağışı yapmak isteyen çok sayıda kişiden kan almak için seferber oluyor ve hangi din ve grup mensubu olursa olan muhtaç hastalar, Şiilerin bağışta bulunduğu kanlarla yeniden hayata tutunuyorlar ve bu Şiiliğin Nijerya'daki hızlı yayılma nedenlerinden biridir.

Şeyh Zakzaki, yönetimdeki yolsuzluk ve hükümetin Siyonist rejim ve tekfirci vahhabilikle ilişkisi karşısında halkı uyandırma görevini iyi yerine getirirken, asla kendi mensuplarına, kendi hedefleri için şiddete başvurmalarına izin vermedi. 

Hatta Kudüs günü yürüyüşü sırasında 3 oğlunun şehit olmasının ardından halkı huzur ve sükunete çağırdı.

Bir yılı aşkın bir süredir ağır yaralı olması ve sığlık hizmetlerinden yoksun bırakılmasına rağmen İslam hareketi lideri Şeyh Zakzaki güvenlik güçlerince tutuklu bulunuyor, buna rağmen bu yılda Nijeryalı Şiiler, Hüseyni Erbain merasimini düzenleyerek, bu ülkede Zakzaki tarafından temeli atılan hareketin her geçen gün yeni mensuplar kazandığını gösterdiler./