Kazakistan protestolarında ecnebilerin müdahalesi
son günlerde Kazakistan’da halkın protesto eylemleri üzerine hazırladığımız kısa sohbetimizde birlikteyiz.
Kazakistan’da halkın protesto eylemleri bu ülkenin Cumhurbaşkanı protesto eylemlerine gösterdiği tepkide taşıtlara satılan LPG’ye yaptığı zamdan geri adım attığı halde tüm hızıyla devam ediyor.
Bundan önce Kazakistan yönetimi 1 Ocak 2022’den itibaren LPG fiyatlarına yüzde yüz zam yaparak 60 tengeden 120 tengeye çıkardı. Kazakistan’ın milli para birimi olan her 436 tenge bir dolarla eşdeğerdir.
Gerçekte bundan önce Kazakistan’da araç sahipleri her litre LPG için 14 sentten daha az bir parayı ödüyordu. Nur Sultan yönetimi ise bu rakamı 27 sente yükseltmek istedi.
Kazakistan üç çeşit fosil yakıta üreterek dünya piyasalarına ihraç ediyor. Kazakistan günde 1.8 milyon varil ham petrol, 1 milyon ton civarında taş kömür ve 32 milyar metreküp doğalgaz üretiyor.
Öte yandan Kazakistan yönetimi yakın gelecekte bu ülkede yeni bir petrokimya kompleksi açmayı planlıyordu. Bu kompleksin yıllık yakıt ihtiyacı 550 bin ton LPG olarak açıklandı. Nur Sultan yönetimi kompleksin ihtiyacı olan LPG’yi karşılamak için ya doğalgaz ihracatını azaltmak, ya da fiyatları yükselterek Kazakistan halkını araçlarında benzin kullanmaya teşvik etmek zorundaydı. Halkı beniz tüketmeye teşvik etmek, Kazakistan’da doğalgaz tüketimini azaltacak yöntemlerden biriydi. Öte yandan Nur Sultan yönetiminin bu sorunu halletmek için düşündüğü bir başka yöntem ihracatı azaltmaktı.
Kazakistan bakanlar kurulu sorunu çözmek için araçların kullandığı gazın fiyatını arttırma yolunu seçti. Ancak LPG fiyatının 60 tengeden 120 tengeye yükseldiği açıklandıktan bir gün sonra Kazakistan halkı geniş çapta protesto eylemleri düzenlemeye başladı. Bu açıklama Kazakistan’ın büyük kentlerinde halkın itiraz hareketini tetikledi. Son bir haftada Kazakistan’da medya organlarında çıkan haberler ve örneğin güvenlik güçleri ile protestocuların arasında çıkan çatışmalarda yüzlerce kişini ölmesi veya yaralanması, devlet kurumlarının binalarının yakılması, marketler ve mağazaların yağmalanması, Tokayev yönetiminin istifa etmesi, Cumhurbaşkanı Tokayev’in rezidansının yakılması gibi olaylar Kazakistan’ın öfkeli halkının Nur Sultan yönetiminin zam kararına gösterdiği tepkilerin küçük bir bölümüydü. Kazakistan halkı zam haberinden bir gün sonra yani 2 Ocak’tan itibaren sokaklara dökülerek hükümetin kararını protesto etmeye başladı.
Kazakistan’da halkın hükümet karşıtı protestoları üzerine Tokayev hükümeti istifa etti; çok sayıda siyasi ve güvenlik yetkilisi görevden alınarak yeni yetkililer atandı. Ancak Cumhurbaşkanı Tokayev’in zam kararını geri almasına rağmen Kazakistan’da protesto eylemleri yatışmadığı gibi daha şiddetli bir şekilde devam etti. Kazakistan halkının itiraz hareketi devam etmesi üzerine Cumhurbaşkanı Tokayev toplu güvenlik anlaşması kurumundan yardım talebinde bulundu.
Toplu güvenlik anlaşması kurumunun dönem Başkanı ve Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan ise Nur Sultan yönetiminin talebini kabul etti.
Kazakistan İçişleri bakanlığı, son huzursuzlukların sırasında üç bin protestocu gözaltına alındığını, 26 kişi ise hayatını kaybettiğini açıkladı.
Bu arada uzmanların ve politikacıların Kazakistan halkının başlattığı itiraz hareketinin uzaması hakkında yürüttükleri tahminler bir yana yaklaşık otuz yıl iktidarın başında bulunan eski Cumhurbaşkanı Nur Sultan Nazarbayev’in döneminde Kazakistan halkının iktisadi durumu önemli oranda geliştiği ve bu ülkenin orta sınıfı büyük gelişme kaydettiği gerçeği de gözardı edilmemesi gereken bir gerçektir.
Kazakistan’da orta sınıfın gelişmesine paralel olarak bu ülkenin Batı yandaşı özel sektörü de gelişmeye başladı, öyle ki hali hazırda Kazakistan’da 22 bin özel teşekkülün kurulduğu ve faaliyet yürüttüğü belirtiliyor. Ancak bu teşekküllerin hepsi Batı yandaşı olduğu ve yine Rusya’nın Kazakistan’daki varlığına karşı çıktığı ifade ediliyor. Bu yüzden Kazakistan’da Rusya taraftarları söz konusu teşekküllerin tümünün kapatılmasını istiyor. Yine Rusya taraftarları Kazakistan’ın sözde Türk dilini konuşan ülkelerin birliğinden de çekilmesini istiyor.
Her halükarda Kazakistan’da hükümet karşıtı protesto eylemlerinin devam etmesi bağımsız siyaset çevrelerinde protestoların hakkında kuşkulara yol açtığı anlaşılıyor. Gerçekte başta Amerika olmak üzere Kazakistan gibi orta Asya cumhuriyetlerinde pek fazla nüfuzu bulunmayan Batılı devletlerin protestocuları kışkırtmakta aktif rol ifa ettikleri anlaşılıyor.
Kuşkusuz Amerika elebaşılığındaki bu ülkeler hâlâ başta Kazakistan olmak üzere orta Asya ülkelerinde kadife devrim hayalini yaşıyor. Oysa Batılı devletlerin bundan önce Ukrayna, Gürcistan ve Kırgızistan’da yaptırmak istedikleri kadife devrimlerinde başarısız oldukları da biliniyor.
Bu doğrultuda Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev’in ülkesinde cereyan eden son huzursuzluklarda ecnebi müdahalesi söz konusu olduğunu ve yine protestocuların silahlandırıldığı yönündeki son açıklaması, Batılı ülkelerin Kazakistan’ın Rusya eğilimli hükümetini devirmek istedikleri veya en azından Rusya’yı yeni bir cephede uğraştırmaya çalıştıkları düşüncesini güçlendiriyor. Bu yüzden Cumhurbaşkanı Tokayev bir açıklama yaparak, toplu güvenlik iş birliği kurumunun barış gücü Kazakistan yönetiminin talebi üzerine geçici olarak bu ülkede konuşlanacağını belirtti. Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev, ülkesinde tam huzur sağlanıncaya dek toplu güvenlik anlaşması kurumunun barış gücü Kazakistan’ın çeşitli kentlerinde bulunacaklarını, bu gücün büyük bir bölümü Rus askerlerden oluştuğunu kaydetti. Tokayev bu güçler Rusya ve diğer komşu ülkelerden Nur Sultan yönetiminin talebi üzerine Kazakistan’a sevk edildiğini ve güvenliği temin etmek üzere geçici olarak Kazakistan’da kalacaklarını ifade etti.
Kazakistan Cumhurbaşkanı Tokayev gayet saygın bir ifade ile Rusya ve diğer komşu ülkelerin barış gücü Kazakistan’ın misafiri olduklarını belirtti.
Tokayev aynı zamanda son huzursuzlukları başka ülkelerde eğitim gören teröristlerin çıkardığını belirterek Almatı’da şiddet olaylarında da 20 bin kadar terörist bu kente saldırarak kamu mallarına zarar verdiğini ifade etti.
İslami İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatipzade ise Kazakistan’da meydana gelen son olaylara gösterdiği tepkide, Tahran yönetimi Kazakistan gelişmelerini titizlikle rasat ettiğini, bu ülkede ihtilafların diyalog yoluyla bir an önce çözülmesini ve ülkede huzurun yeniden sağlanmasını umduklarını belirtti.
Bundan başka Kazakistan’ın komşu ülkeleri de Tokayav yönetiminin bu krizi barışçıl bir şekilde çözümlemesini temenni etti.
İran’dan sonra Çin Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Venbin de bir açıklama yaparak, Pekin yönetimi Kazakistan’a sorunlarının üstesinden gelebilmesi için elinden geleni yapacağını ve bu ülkede şiddet ve isyanı kışkırtan yabancı odaklara kesin karşı olduklarını belirtti. Çin yönetimi bu açıklamayı Kazakistan’da tırmanan protesto eylemleri üzerine yaptı.
Rusya yönetimi de ecnebi odakları Kazakistan halkını protesto eylemi düzenlemek üzere kışkırtmakla suçladı.
Bu arada Rusya barış gücü Kazakistan’ın Almatı hava limanının kontrolünü ele aldı.
Bu arada Rusya ve Çin gibi bölgenin güçlü devletleri Batılı ülkeleri Kazakistan’ın içişlerine müdahale etmekle suçlarken, bazı Batı yandaşı uzmanlar bu süreçte Kazakistan halkının rolünü ön plana çıkarmaya çalıştığı ve Rusya’nın politikalarını protestoların esas etkeni gibi göstermek istediği belirtilmelidir. Oysa Rusya zaten bölgede bulunuyor, fakat başta ABD olmak üzere Batılı devletler hatta binlerce Kazak halkının ölümü pahasına orta Asya bölgesine nüfuz ederek şom hedeflerine ulaşmaya çalıştığı da ortada duran kesin gerçektir.