İran milletinin Nevruz gelenekleri-2
(last modified Tue, 19 Mar 2019 19:21:16 GMT )
Mart 19, 2019 21:21 Europe/Istanbul
  • İran milletinin Nevruz gelenekleri-2

Her yıl ilkbaharın ilk gününde ve yeni yıla girildiği anda İran milleti dünya genelinde nerede olursa olsun geleneksel Heftsin sofrasının başında oturur ve yeni yılı sevgi, sevinç ve neşe ile karşılar.

Heftsin sofrasını kurmak, İran milletinin en güzel Nevruz etkinliklerinden biridir ve aile fertlerinin yeni yıla girerken o manevi anlarda bir araya gelmeleri ve neşelenmelerinin simgesi sayılır.

 

Heftsin sofrası, Fars dilinde “S” harfi ile başlayan yedi yiyeceğin bir araya gelmesi ile kurulan bir sofradır ve bol yiyecek ve bol tarım ürünü dileği ile kurulur. Yedi “S” anlamına gelen Heftsin sofrasında yer alan ve bu harfle başlayan yedi nesne ise şöyle:

  • Yeniden doğuş ve yaşamın yeniden başlamasını simgeleyen sebze,
  • Bitkilerin üremesi ve verimliliğini simgeleyen ve buğdaydan yapılan Semenu ya da Türkçe adı ile Uğut,
  • Sağlık, güzellik ve verimlilik simgesi olan elma,
  • Gönül verme ve doğurma simgesi iğde,
  • Sağlık için ilaç niteliği ve yaşamda neşe simgeleri somak ve sarımsak,
  • Sabır simgesi olan sirke, zira hazırlanışı uzun süre sürüyor.

 

Aslında Heftsin sofrası sadece bu yedi simgesel nesne ile sınırlı değildir. İran halkı bu sofraya başka şeyler de koyar. Örneğin doğurganlık ve yaratılış simgesi olarak boyanmış yumurtalar, şeffaflık ve dürüstlüğü simgeleyen ve sofranın başına konan bir ayna, bereket ve aydınlık simgesi olarak su, hayat ve canlılık ve ayrıca Esfend ayının simgesi olarak kırmızı küçük balık, Heftsin sofrasında bulunan diğer bazı nesnelerdir.

Sermaye ve işlerin revaçta olmasını simgeleyen sikke, nur ve aydınlık ve sıcaklık simgesi olan mum, çeşitli çiçekler de Heftsin sofrasında göze çarpan başka bazı simgesel nesnelerdir.

Ve tüm bunların başında Müslümanlar için özel yeri olan Kur'an'ı Kerim Heftsin sofrasının olmazsa olmazıdır. Bu arada İran’ın bazı yörelerinde simgesel Heftsin sofrasının yanında başka sofralar da kurulur ve içine süt veya yoğurt aklık ve paklık simgesi ve ekmek, peynir ve sebze bereket simgesi olarak yerleştirilir.

 

İran’da yeni yıla girerken, aile fertleri eski bir adete göre yeni elbise giymeyi uğurlu ve mübarek bir adet olarak bilir. Buna göre herkes yeni yıla girmeden önce yıkandıktan sonra Nevruz bayramı için özel olarak aldığı yeni elbiselerini giyiyor ve böylece cismine yaptığı temizliğin ardından ruhunu ve batınını da temizlemiş gibi oluyor ve kendini yepyeni bir yaşam için hazırlıyor. Yeni elbiselerini giyen herkes Hetfsin sofrasının başında oturuyor ve manevi ve ruhani bir atmosferde yeni yılı karşılama duasını okuyor:

« یا مقلب القلوب و الابصار ، یا مدبّر اللیل و النهار ، یا مُحوّل الحَول و الاحوال ، حَوِّل حالَنا الی احسن الحال

 

 

Heftsin sofrasının başında yeni yılı bu dua ile karşılayanlar duanın ardından Kur'an'ı Kerim’den bir kaç ayeti tilavet etmeyi ihmal etmiyor.

Yeni yıla girildiğinde genellikle aile büyüğü diğer üyelere bayramlık hediyesi veya para verir ve herkes tatlı yiyerek ağzını tatlandırır ve ardından bayram kutlanır. Bu arada bazı İranlı aileler dini inançlarına göre yeni yıla kutsal mekanların manevi ortamında girmeyi ve böylece bu mekanlarda yatan evliyaların marifet ve kerametinden yararlanmayı tercih eder. Kuşkusuz bu manevi mekanlarda yeni yılı karşılamak gönüllere ayrı bir nur ve safa kazandırır. Bu yüzden İran’da her sene yeni yıla girerken başta kutsal Meşhed kentinde İmam Rıza -s- külliyesi, kutsal Kum kentinde Hz. Masuma -s- külliyesi ve Şiraz’da Ahmet bin Musa -s- külliyesi olmak üzere kutsal mekanlar bu insanları sevenlerin akınına uğrar.

 

İran’da yeni yıla girildikten sonra Nevruz bayramı ziyaretleri ve sılai rahim gibi güzel bir gelenek başlar ve yeni yılın ilk ayı olan Ferverdin ayının 13. gününe kadar devam eder. Nevruz bayramlaşması ve karşılıklı ziyaretler yakın akrabalar ve eş dost arasında bazen Ferverdin ayının sonuna kadar da devam edebilir.

İran kültüründe büyüklerin aile ve akraba arasında özel yeri ve itibarı olduğundan küçükler öncelikle onları ziyaret etmeyi ve Nevruz bayramını kutlamayı bir görev bilir. Buna göre Nevruz bayramı ziyaretleri genellikle küçüklerin nineleri, dedeleri, büyükanneleri ve büyükbabaları ve ardından anne ve babaları ziyaret etmeleri başlar.

 

Öte yandan Nevruz bayramı ziyaretleri genellikle karşılık bulur. Böylece yılın ilk günlerinde eş dost ve akrabalar arasında görüşmeler tekrarlanır. Bu ziyaretler karşılıklı hediye vermeler ve birlikte bol bol meyve, tatlı ve çerez tüketmekle beraber gerçekleşir.

İnsanlar bayram ziyaretlerinde aralarında varsa kin ve husumetleri ve kırgınlıkları unutmaya ve yerini sevgi ve şefkatle doldurmaya çalışır.

 

İran’da bir başka adete göre, eğer herhangi bir aile bir yakınını kaybetmişse, bayram günü yakınları ve dostları saygı icabı yas içinde olan aileyi ziyarete gider ve dualar eşliğinde vefat eden kişi için mağfiret dileğinde bulunurlar. Yine bazıları varsa yakın hastaları veya yalnız akraba, ilkin onları ziyaret eder ve böylece onlara moral vermeye çalışır.

Nevruz bayramında İran’da hastaneler ve esirgeme kurumları halkın en güzel sevgi gösterilerine sahne olur.

Kısacası Nevruz bayramı İran’da dostluğa, sevgi ve şefkate uzanan bir köprü olduğu ve bu tarihi bayramın en güzel işlevi kin ve nefreti gönüllerden silmek olduğu söylenebilir.

 

Nevruz bayramı tatilinde eş dost ve akrabalarla bayramlaşmadan sonra geriye kalan süre dinlenmek ve seyahat etmek için uygun fırsat sayılır. Bu yüzden İranlı aileler genellikle Nevruz bayramı tatilinde ülkenin çeşitli güzel yörelerine seyahat eder.

İlkbahar mevsimi doğanın yeniden doğduğu mevsim olduğundan, İran’ın kuzeyinde, Hazar denizi kıyılarında yer alan Gilan, Mazandaran ve Gülistan eyaletleri ve yeşeren ormanları İranlı ailelerin Nevruz bayramı tatili için en çok tercih ettiği yörelerdir.

 

Öte yandan daha ılık ve daha değişik bir havayı tercih eden aileler ise İran’ın güneyinde Fars körfezinin güzel sahillerini tatil yapmak için seçiyor. Bu arada ülkenin İsfahan, Şiraz, Tebriz, Kirman, Yezd, Meşhed ve Kum gibi tarihi ve dini özellikleri ile ön plana çıkan kentleri de Nevruz bayramında yerli turistleri ağırlıyor. Özetle Nevruz bayramı birçok İranlı aile için seyahat etmek üzere çok iyi bir fırsat sayılıyor ve bu yüzden ülke genelinde çeşitli turistik kentler Nevruz misafirlerini ağırlamak için Esfend ayından itibaren hazırlık yapmaya başlıyor ve böylece ziyaretçileri memnun geri yollamaya çalışıyor.

İran’da Nevruz bayramı tatilinin son günü, Ferverdin ayının 13. günüdür. Doğa günü olarak da bilinen bu günde İranlı aileler doğaya sığınıyor ve tatilin son gününü doğa ile birlikte geçiriyor.

Piknik şeklinde düzenlenen bu etkinlikten sonra İran halkı yüksek bir moral ve büyük bir enerji ile yeni yıla başlıyor.

Biz de bir kez daha hepinize sağlıklı, neşe ve saadet dolu bir yıl dileyerek ilkbaharı ve Nevruz bayramını karşılıyoruz.