Eylül belgesi, İran’ın sorumluluğu ve karşı tarafın sorumsuzluğu belgesi
(last modified Thu, 07 Sep 2023 16:50:30 GMT )
Eylül 07, 2023 19:50 Europe/Istanbul
  • Eylül belgesi, İran’ın sorumluluğu ve karşı tarafın sorumsuzluğu belgesi

Son günlerde, kapsamlı Ortak Eylem Planı KOEP müzakerelerine ilişkin Eylül belgesinin niteliği ve içeriği ile uygulanmasının gerekliliği, medyada dikkat çekmektedir.

Bu terim yani “Eylül Belgesi” ilk kez İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan’ın İran ile 4+1 grubu arasında varılan son anlaşmaya ilişkin sözlerinde kullanıldı. Hüseyin Emir Abdullahiyan geçen Pazar günü: "KOEP’in karşı taraflarıyla görüşmelerimiz yürütüldü ve yazıya geçirildi, karşı taraflarla aramızda 'Eylül belgesi' olarak bilinen bir belge de hazır. Ne olursa olsun bazı gelişmeler anlaşmamızı etkiledi ve erteledi. Bu değişikliklerin bir kısmı geçen yıl yaşanan kargaşalar, bir kısmı da Ukrayna'daki savaştı. Karşı taraflar bu fırsatları bize şartlar dayatmak için kullanmaya çalıştılar, ama biz hiçbir zaman kırmızı çizgileri aşmadık.” dedi.
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Nasır Ken'ani de düzenlediği basın toplantısında Dışişleri Bakanı'nın Eylül ayı belgesine ilişkin bir soruya şöyle yanıt verdi: “Eylül belgesi yeni bir belge sayılmıyor, aslında İran ve 4+1 müzakereleriyle aynı süreçti. KOEP müzakerelerinin Eylül 2022'deki son taslağı veya Şehrivar 1401, sonuçlandırılmaya ve tüm tarafların KOEP anlaşmasına geri dönmesine hazırdı.”
İran dışişleri bakanı, İran ile 4+1 grubu arasında Eylül 2022'de yapılan anlaşmaya değiniyor ve uygulanması konusunda büyük bir iyimserlik havası mevcuttur. Ancak batılı tarafların kötü niyetleri ve 2022'de İran'da yaşanan kargaşalar hakkındaki yanlış düşünceleri, Amerika ve Avrupalı ortaklarının açıkça KOEP müzakerelerinden çekilmeden söz etmelerine sebep oldu. 
ABD Başkanı Joe Biden ve hükümetinin üst düzey yetkililerinin KOEP’in korunması ve sözde yeniden canlandırılmasının gerekliliği konusundaki defalarca vurgularına rağmen, İran'da son zamanlarda yaşanan huzursuzlukla birlikte Washington, Avrupalı ortaklarıyla birlikte bunu İran İslam Cumhuriyeti'ni zayıflatmak için eşsiz bir fırsat olarak gördü ve İslam Cumhuriyeti nizamının çökmekte olduğunu gibi boş bir hayale kapıldılar.
Bu yüzden Viyana görüşmelerinin ve İran Dışişleri Bakanı'nın Eylül belgesinde bahsettiği hususların yeniden başlatılması yönünde herhangi bir çaba gösterilmediler; bunun yerine Washington ve Brüksel tüm dikkatlerini İran'daki isyanları ve kargaşaları desteklemeye adadılar ve mümkün olduğu kadar isyan ve kaos ateşini alevlendirmek için her yolu denediler.
Aslında Biden hükümeti bir yandan KOEP meselesinde İran'a yönelik diplomasi iddiasında bulunurken, aynı zamanda Tahran'la dolaylı mesajlaşmaları sürdürüp doğrudan müzakerelerde ısrar ederek, İran'ın iç işlerine müdahale etti ve sorun çıkaranları cesaretlendirmeye çalıştı. 
Fakat İran'daki karışıklıkların sona ermesinin ardından Brüksel ve Washington, başta İran İslam Cumhuriyeti'nin devrilmesi olmak üzere şom hedeflerine ulaşma konusunda hayal kırıklığına uğradılar ve aralarında AB'nin dış politikasından sorumlu olan Borrell'in de bulunduğu Avrupalı yetkililer, bir kez daha KOEP’in korunmasına yönelik eylemlerin yeniden başlatılması gerektiğini iddia etti. Ayrıca Washington, kendi tabirleri ile Tahran'ın barışçıl olmayan nükleer faaliyetlerden korunması için İran'la etkileşim ve diyaloğun gerekliliğinden bir kez daha bahsetti.
Hali hazırda İran Dışişleri Bakanı Emir Abdullahiyan, Tahran'ın KOEP ve ilgili müzakerelerine ilişkin ilkeli tutumunu yineliyor. Diplomasi ve müzakere yolundan hiçbir zaman aspmdıklarına işaret ederek, KOEP’in masadan kaldırılmadığını ve müzakerelerin gündemlerinde olmadığını söyleyebilecek bir noktaya daha gelmediklerini vurguladı. 
İran İslam Cumhuriyeti'nin Viyana görüşmelerinde Batılı taraflara ve dolaylı olarak Amerika’ya defalarca beyan ettiği ilkeli tutumu, Tahran’ın, İran'a yönelik yaptırımların kaldırılması karşılığında KOEP’in yeniden uygulanması kapsamı dışında herhangi bir müzakereyi kabul etmeyeceği ve aynı zamanda Washington'dan bir daha KOEP’ten çekilmeme garantisidir. İran ayrıca sadece 2015 KOEP çerçevesindeki müzakereleri kabul etmekte ve bunun ötesindeki konuları asla kabul etmemektedir./