Nisan 18, 2024 19:36 Europe/Istanbul
  • İran İslam Cumhuriyeti ve Batı Asya’da direnişin temelini atan şahsiyet/ İmam Humeyni’nin -ra- 14 siyasi görüşü

İslam İnkılabı Rehberi Ayetullah Hamenei’den önce İran İslam inkılabının kurucusu (1902-1989), İslam hukuku ve siyaset felsefesinin zamana ve mekana göre toplumu yönetmeye yönelik yeni planlar yapma yeteneğine sahip olduğunu gösterdi.

İlk Veliy-i Fakih ve dini inkılabın Lideri olan İmam Humeyni’nin -ra- inkılapçı düşüncesi, İran toplumunun çeşitli kültürel, bilimsel, insani, siyasi ve askeri boyutlardaki parlayışı ve gelişmesiyle ilgili başarılı sonuçları ve özellikle Lübnan’dan Yemen’e kadar Batı Asya’da sömürgeciliğe karşı bir nevi bağımsızlık  çalışması oluşturabilmesi açısından büyük önem taşıyor.

İmam Humeyni -ra-, İslami yönetim teorisini yeniden canlandırarak İran'ın İslami hareketini teorik açıdan başlattı. Kraliyet hükümetini gayri meşru ilan ettiler ve ilahi öğretilere dayanan hükümet dışında herhangi bir hükümeti reddettiler.

İmam Humeyni'nin (ra) Resimleri

İmam -ra-, halifelik teorisini, kraliyet meşrutiyetini ve velayet-i fakih teorisini "İslam Cumhuriyeti teorisi"ne yükseltti. Bu konu, İmam Humeyni’nin -ra- İslami hareketinin son asırdaki diğer İslami hareketlerle olan temel farklılıklarından biridir.

İran'da dini bir otoritenin önderliğindeki kraliyet hükümetinin devrilmesi ve İslam Cumhuriyeti'nin kurulması, İslami uyanış hareketinin çağdaş dönemin en önemli zaferidir.

İmam Humeyni -ra- ve mücadele arkadaşlarının en önemli teorik başarısı; İslam Cumhuriyeti anayasasının onaylanmasıdır.

İlk defa İslam toplumunun modern çağın zaman ve mekân zaruretlerine göre nasıl yönetileceği teorisi, pratik bir şekilde kanunlaştırıldı ve elitler ve İran halkının seçtikleri kişiler ve halkın çeşitli kesimleri tarafından onaylandı.

İslam Cumhuriyeti Anayasası, İslami öğretiler ve yönetim deneyimi ile Rönesans'tan bu yana insanlığın kolektif bilgeliğinin birleşimidir. Anayasanın içeriği İslam'a, şekli ise modern çağ insanlığının kolektif aklına dayanmaktadır. Dolayısıyla milletin kararlara katılması esası olan Şura ilkesi; Kuvvetler ayrılığı ilkesi ile yürütme organı, yargı, İslam Şura Meclisi, Anayasayı Koruma Konseyi, Uzmanlar Hubregan Meclisi, İslami Nizamın Maslahatını Teşhis Konseyi, Yüksek Milli Güvenlik Konseyi ve şehir meclislerinin kurulması Anayasa'da dikkate alınmıştır.

İmam Humeyni aynı anda Doğu ve Batı bloklarının karşısında durdu ve Amerika'nın ve Siyonizmin zulmüne ve doyumsuzluğuna karşı İslam dünyasında "İslam Ümmetinin Direniş Cephesi"ni kurdular.

İmam Humeyni önderliğindeki İran İslam Devrimi, İslam ümmetinin ve dünyanın fikri-siyasi denklemlerini değiştirdi. İslam İnkılabı'nın zaferinin etkisiyle uluslararası ilişkilerde ve dünyanın siyasi-devrimci düşüncesinde "İslam İnkılabı Söylemi Çağı", "Siyasal İslam" ve "Dini Yönetim" olarak yeni bir dönem başladı.

İmam Humeyni (ra) ve Ayetullah Hamenei

İmam Humeyni'nin siyasi düşüncelerinin temelleri

İç boyutta İmam -ra- halkı tüm işlerin başı olarak kabul ediyor ve dış boyutta ise sömürgecilikle yüzleşmek ve müslümanların birleşmesi, İmam Humeyni’nin -sra- siyasi felsefesinin temel endişesiydi. Halkın iradesini ve kanaatini yasama ve karar alma sistemine dahil etmek onun içtihadının önemli görüşlerinden biridir ki bu da İslami sloganlara sahip diktatörlerin ve otokratların düşünceleriyle açık bir tezat teşkil etmektedir.

İmam Humeyni'nin kendi bakış açısıyla siyaset ve yönetimin teorik yönlerini gösteren bazı sözleri şöyledir:

 

1-İslam hükümetinin ilkeleri

İslam devletinin üç esası şunlardır: Birincisi, İslam hükümdarında adaletin gerekliliği ilkesi. İkincisi, Müslümanların hükümdara oy verme ve kendi kaderlerini belirleme özgürlüğü ilkesi ve üçüncüsü, İslam devletinin dış müdahaleden bağımsızlığı ve Müslümanların kaderi üzerinde kontrol sahibi olmaları ilkesi.

 

2- Cumhuriyet türü

"İslam Cumhuriyeti hükümeti diğer cumhuriyetler gibi bir cumhuriyettir, ancak hukuku İslam hukukudur."

İmam Humeyni(ra)

 

3-İslam cumhuriyetinin görevleri

İslam Cumhuriyeti'nin çalışmalarının temeli, ülkenin bağımsızlığını ve milletimizin özgürlüğünü sağlamak, yolsuzluk ve fesatla mücadele etmek, yasaları düzenlemek ve tedvin etmektir ki, ekonomik, siyasi, sosyal ve kültürel tüm alanlarda gerekli reformları İslami standartlara göre uygulansın. Bu reformlar tüm halkın tam katılımıyla gerçekleşecek ve hedefi her şeyden önce yoksulluğu ortadan kaldırmak ve her türlü baskıya maruz kalan halkımızın ezici çoğunluğunun yaşam koşullarını iyileştirmektir.

 

4- Parlamentonun konumu ve mevzuat

"İslami Şura Meclisi'nin manası, halkın serbestçe bir avukat ataması ve oturup ülke meseleleri hakkında istişarede bulunmasıdır."

 

5- Seçimler ve kamu iradesi

Şah'ın devrilmesinden sonra işleri devralacak grubun en önemli asli görevlerinden biri, seçimlerde hiçbir sınıf veya zümrenin güç ve nüfuzunun bulunmadığı serbest seçimlerin şartlarını sağlamaktır.

 

6- Dış politikanın ilke ve temelleri

İslam Devleti politikası, bağımsızlığın, halkı ve hükümetin ve ülke bağımsızlığın korunması ve tam bağımsızlığın ardından karşılıklı saygıdır ve süper güç olan ve olmayanlar arasında bir fark yoktur.

 

7-Filistin meselesi ve dünyanın özgürlük arayanları

İran milleti, başta Filistinli kardeşler olmak üzere tüm özgürlük savaşçılarının saldırgan İsrail'e karşı mücadelesine her zaman destek olmuştur. Biz her zaman onların hareketini destekledik ve onlara elimizden geldiğince yardımcı olduk.

 

8-Müslümanların birliği

Müslümanların ve İslam devletlerinin birliği, benim hayat planlarımın başında yer alıyor. İslam devletleri arasındaki ihtilaflardan endişe duyuyorum. Müslümanlarla hükümetleri arasında uçuruma yol açan olayların farkındayım; korkuyorum.

 

9 –Mustazaflar ve sosyal adalet

İslam Cumhuriyeti'nin gerçekleşmesi ve bizim başarımız ve sizin başarınız ile benzer bir İslami adalet biçimini tesis edeceğimizi; Hepimizin sorunlarımızın çözülmesini, çalışanların mağduriyetinin çözülmesini, işçilerin mağduriyetinin çözülmesini umut ediyorum.

İslam cumhuriyetinde mustazafları desteklemeliler. Mustazaflar güçlenmelidirler, altüst olmalılar.

 

İmam Humeyni (ra) aile üyeleriyle birlikte

10-Özgürlük

Özgürlük halka aittir. Kanun; özgürlük vermiştir. Allah insanlara özgürlük verdi. İslam özgürlük vermiştir. Anayasa insanlara özgürlük vermiştir.

 

11-Adalet

"İslâm; Onun Allah'ı adildir, Peygamberi de adildir, masum imamı da adildir. Hakimi adil olduğu zaman geçerlidir.

 

12- İnsan hakları

"İfade özgürlüğü, seçim özgürlüğü, basın özgürlüğü, radyo-televizyon özgürlüğü, reklam özgürlüğü, bunlar insan haklarıdır ve en temel insan haklarıdır."

“Manevi bir destek noktası yok; insan ıslah edilemez. Ancak dayanak noktası manevi kaynak olmadıkça, insanı ıslah etmek ve insan haklarını korumak mümkün değildir.”

 

13-Sömürgecilikten kurtulma

“Kabile monarşileri ve barbarlık çağının mirası olan ve milletleri geride tutmak için yabancıların eli ile İslam devletleri başkanları arasındaki mevcut ihtilaflar, onların maslahatlarında düşünme mecalini onlardan almıştır. Sömürgeciliğin milletlere, hatta İslami liderlere aşıladığı çaresizlik ve umutsuzluk ruhu, çözüm bulmayı düşünmelerini engellemiştir. Yaşlılığın soğuk ve zayıflık dönemine ulaşmayan genç kesimin, her vesile ile halkı uyandırmasını umut ediyorum.

 

14- Amerika’yı eleştirmek

“Yüz milyonlarca Müslümanın haklarının yok sayılması ve onların kaderlerine çeteleri hakim kılması ve sahte İsrail rejiminin Müslümanların haklarını gasp etmesine izin vermesi ve özgürlükten oksun bırakılması ve ortaçağ gibi davranılması, ABD başkanlarının dosyasında kayıtlı olan suçlardır".

İmam Humeyni (ra) halk arasında

Sonuç olarak:

Teoride ve pratikte İmam Humeyni -ra-, İslam toplumunu çağdaş zaman ve mekanın ihtiyaçlarına göre yönetmenin yeni bir yolunu sunmaya çalıştı. Bu sayede pek çok teorik yenilik ortaya koymuş, İslam fıkhının ve siyaset felsefesinin zamana ve mekana göre toplumu yönetme konusunda yeni planlar yapma kabiliyetine sahip olduğunu göstermiştir.

İslami siyasal düşüncenin özü, gücün adil dağılımı ve insanların kendi kaderlerini planlamaya pratik katılımıdır. Hükümetin asli görevi insanların geçimini yönetmek, özgürlük ve adaleti tesis etmektir./