İran’la Nükleer Görüşmeler Hakkında ABD’nin Tutumundaki Açık Çelişkiler
Parstoday – Amerikan gazetesi Washington Post, ABD ve Siyonist rejimin İran’a yönelik saldırılarının ardından oluşan müzakere atmosferine dair analizinde şu ifadeleri kullandı: Avrupalı yetkililer, İran’la yeni bir nükleer anlaşmaya ihtiyaç olduğunu düşünüyor; ancak ABD’nin saldırıları diplomatik ortamı zedelemiş ve müzakere sürecini zorlaştırmıştır.
Habere göre, Avrupalı yetkililer ilk değerlendirmelerinde ABD saldırılarının İran’ın nükleer programını yavaşlatmış olsa da tamamen durduramadığını ifade ediyorlar. Ancak esas endişeleri, gelecekte bir anlaşmaya varma olasılığının tamamen ortadan kalkmış olabileceği yönünde.
Avrupalı yetkililer, İran’ın nükleer faaliyetlerini denetlemenin ve sınırlandırmanın tek yolunun diplomatik müzakere olduğunu kabul etmekle birlikte, İsrail’in ardından ABD’nin düzenlediği saldırıların, İran’ın nükleer caydırıcılığa yönelmesine neden olabileceğini de belirtiyorlar.
Parstoday’in IRNA’ya dayandırdığı haberine göre, ABD’nin eski başkanı Donald Trump, çelişkili açıklamalarda bulunarak, bir yandan “İran’a hiçbir teklifimiz yok” çünkü “İran’ın nükleer tesisleri tamamen yok edildi” dedi; öte yandan sadece birkaç gün önce müzakerelerin yeniden başlayabileceğini söylemişti.
Tüm bu gelişmelere rağmen, Avrupa tarafı hâlâ İran’la müzakereleri yeniden başlatmaya çalışıyor. Ancak yetkililer, hem İran’ı hem de ABD’yi yeniden masaya oturtmanın ve bu süreci daha geniş bir anlaşmaya muhtemelen Avrupalı ülkeler ve diğer küresel güçlerin de dahil olacağı bir formata dönüştürmenin zor olacağını kabul ediyor.
Avrupalılar, Trump’ın sık sık pozisyon değiştirdiğinin farkında ve bu nedenle onun üslubunun değişebileceğini göz önünde bulunduruyorlar. Ancak Trump eğer müzakereleri yeniden başlatırsa, bu süreci göreve geldiğinden beri dışladığı Avrupalı liderler olmadan da yürütebilir.
Bu koşullarda, Avrupa ülkelerinin Trump üzerinde ne kadar etkili olabileceği belirsiz. Özellikle de geçtiğimiz ay İsrail’in savaş kampanyasına katılmış ve ardından Avrupa’nın geleneksel müttefikleriyle istişare etmeden sürece son verdiği düşünülürse.
İran açısından ise, yaptırımların hafifletilmesi, zaman içinde bir anlaşma için yeterli motivasyon yaratabilir. Ancak Avrupalı liderler, İran’a gelecekte ABD veya İsrail’in tek taraflı askeri bir saldırıdan kaçınacağına dair garanti veremeyeceklerinin de farkındalar.
İran Dışişleri Bakanı Seyyid Abbas Arakçi, diplomasiye hızlı dönüş konusunda şüpheyle yaklaştı ve Tahran’ın “daha fazla zamana ihtiyacı olduğunu” belirtti. Ayrıca, Washington’un müzakereler süresince yeni saldırılar düzenlemeyeceğine dair güvence vermesi gerektiğini söyledi.
Bu arada, Avrupalı bir yetkili, olası yeni müzakere çerçevesinin İran’ın nükleer tesislerine verilen hasarın boyutu ve geriye kalan kapasiteye bağlı olacağını, ancak kesin sonuçlara ulaşmanın zaman alacağını belirtti.
Avrupalı ülkeler, İran’dan Nükleer Silahların Yayılmasını Önleme Antlaşması’ndan (NPT) çekilmemesini ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile işbirliğine devam etmesini istedi. Ancak İran yakın zamanda UAEA ile işbirliğini askıya almaya yönelik bir yasayı kabul etti ve bu durum Avrupa’nın endişelerini artırdı.
Washington Post, taraflar arasındaki görüş ayrılıklarının hâlâ derin olduğunu yazıyor. Trump yönetimi, İran’da uranyum zenginleştirmesinin tamamen durdurulmasını talep ediyor. Ancak İran, bu şartı kabul edilemez buluyor ve barışçıl amaçlarla zenginleştirme hakkının uluslararası anlaşmalarla güvence altına alındığını vurguluyor. Ayrıca, savunma kapasitelerinin müzakere konusu olmayacağını da net şekilde ifade ediyor.