Güney Horasan’ın Kuru İkliminde İran’ın Yeşil ve Sanat Bahçeleri
Parstoday – Güney Horasan’ın kuru ikliminin kalbinde, İran bahçeleri cennet tasavvurundan ve hassas mühendislikten ilham alarak küçük ve yemyeşil cennetler yaratmışlardır.
Güney Horasan’daki İran bahçeleri, cennet kavramını temel alarak tasarlanmış ve akıllı mühendislikle kendi kendine yeten küçük iklimler oluşturmuştur; serin, hoş kokulu ve manzarayla uyumlu bu mekânlar, çölün kuraklığı ve yakıcı sıcaklığına karşı huzurlu bir sığınak sunar. Parstoday’in Press TV’ye dayandırdığı habere göre, Rahimabad ve Şevketabad gibi bahçeler sadece özel dinlenme alanları değil; aynı zamanda yönetim ve sosyal yaşamın yürütüldüğü gelişmiş merkezler olarak işlev görmüşlerdir. Mimari düzenlemeleri, törenlere ev sahipliği yapmaya, misafir ağırlamaya ve kamusal–özel yaşamı yeşil bir mekân içinde ayırmaya uygun şekilde şekillendirilmiştir.
Biricend’deki Ekberiye Bahçesi’nin su sistemi, bir su mühendisliği şaheseridir; görsel güzelliği artıran yüzeysel arklar ile buharlaşmayı azaltan yer altı kanallarının hassas birleşiminden oluşur. Bu sistem, yıllık ortalama sadece 18,6 santimetre yağış alan bir bölgede bahçenin korunması için titizlikle tasarlanmıştır.
Engebeli ve kurak topraklarda, güneşin ovaya vurduğu ve dağların ufku sardığı bu coğrafyada İran bahçeleri yalnızca güzellikleriyle değil, aynı zamanda insanın yaratıcılığını ve iradesini yansıtan semboller olarak öne çıkar.
Bu sert iklimin ortasında şekillenen bu yeşil bahçeler; felsefe, sanat ve pratik dehanın şaşırtıcı bir birleşimidir. Çölün ortasında küçük cennetler yaratarak İran’ın kurak topraklarını büyüleyici manzaralara dönüştürmüşlerdir.
Güney Horasan, bu kadim mimarinin görkemli örneklerine ev sahipliği yapmaktadır; her biri uyum ve sürdürülebilirliğin ayrı bir hikâyesini anlatır. Biricend’deki Ekberiye Bahçesi, sahip olduğu evrensel değer sebebiyle UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne kaydedilmiş bu koleksiyonun nadide mücevheridir.
Öne çıkan diğer bahçeler arasında Biricend’deki Rahimabad ve Şevketabad ile Tabas’taki Gülşen Bahçesi yer alır. Bu canlı alanlar İran’ın dört bölümlü (çahâr-bâğ) bahçe tasarımına dayanır ve serin, kokulu ve doğayla uyumlu mikroiklimler oluşturur.
Bu bahçeler, cennet kavramını gerçeğe dönüştürmüş; çölün sertliğiyle keskin bir tezat oluşturmuş ve suyun akışı ile geometrinin buluştuğu kadim bir kültürün kalıcı sembolleri hâline gelmiştir.
Biricend’deki Ekberiye Bahçesi: Güney Horasan’da İran Bahçeciliğinin Zirvesi
Biricend’deki Ekberiye Bahçesi, Güney Horasan’da İran bahçe sanatının doruğunu gözler önüne serer; burada “çahâr-bâğ” ilkeleri olağanüstü bir açıklık ve zarafetle hayata geçirilmiştir.
Ekberiye’nin tasarımı kuzey–güney eksenine oturan bir simetri ve geometri örneğidir. Bahçenin ana aksı, iki yanında yükselen çam ağaçlarıyla çevrili olup, sadece bir geçit olmanın ötesinde daha girişte düzen ve ihtişam hissi verir. Yüksek çamların ve onların dibindeki kısa şimşirlerin birleşimi, gözleri doğal olarak ana köşke yönlendiren katmanlı bir yeşil duvar oluşturur. Yol boyunca her bölüm, hesaplanmış ve huzur verici manzaralar sunacak biçimde özenle düzenlenmiştir.
İran bahçelerinin vazgeçilmez unsuru olan su, Ekberiye’de büyük bir ustalıkla yönetilir. Bahçeye güneyden giren su, önce merkezi havuzu doldurur ve sonra simetrik kanallardan akarak bahçeyi serinletir. Kanalların bir kısmı açık olup suyun hoş sesini yayar; bir kısmı ise buharlaşmayı azaltmak için yer altından geçer.
Güney Horasan’ın Diğer Önemli Bahçeleri: İran Sanat ve Bilgeliğinin Yansımaları
UNESCO’ya kayıtlı Ekberiye Bahçesi bölgede öne çıksa da, İran bahçe geleneği Güney Horasan’ın başka alanlarında da kendini göstermektedir; her bahçe temel ilkeleri kendi işlevi ve coğrafyasına uyarlayarak farklı bir karakter kazanır.
Biricend’deki Rahimabad Bahçesi, İsmail Han Şevket’ül-Mülk tarafından yaptırılmış olup klasik İran bahçesinin resmi ve görkemli bir örneğidir. Düzenli geometrisi güç ve düzen duygusu verir; ana aks servi ağaçlarıyla çevrili olup bakışları köşke yönlendirir. Aksın başındaki ve sonundaki yapılar bahçenin genel simetrisini pekiştirir.
Ekberiye’de suyun akıcı hareketinin aksine, bu bahçede su daha çok yansıtıcı bir rol üstlenir; yapıların önündeki yarım daire biçimli havuzlar ve merkezi su aynaları gökyüzünü ve çevredeki mimariyi yansıtır. Su, bahçenin eski künğünden (kanat) sağlanır.
Biricend’deki Şevketabad Bahçesi ise daha içe dönük ve törensel yaşama uygun bir karakter taşır. Sıkı bir yerleşim düzeniyle yapıları yeşil alanla bütünleştirir ve kamusal–özel yaşamı net biçimde ayırır. Bahçenin güney kısmı hanedan ailesine ayrılmış olup iç mekânları törenler ve toplantılar için tasarlanmıştır.
Tabas’taki Gülşen Bahçesi, tecrübeyi bambaşka ama aynı derecede büyüleyici bir boyuta taşır; çölün ortasında doğal bir hurmalığı andırır. Biricend bahçelerinin resmî düzenine kıyasla daha organik bir tasarıma sahiptir ve iki ana aksın kesişimiyle işlevsel bölümlere ayrılmıştır.
Bahçe, yüksek hurma ağaçlarıyla kaplıdır ve onların altında nar ile turunç ağaçları çok katmanlı, gölgeli ve yeşil bir atmosfer oluşturur. Gülşen’in hayat damarı, bahçeye yayılan arklar ve fıskiyeler aracılığıyla akan çeşitli kaynaklardır; bu sular daha sonra Tabas kentinin su ihtiyacını da karşılar.