İslam ve Batı Asya ülkelerinin tehdit kaynağı İngiltere Kraliyeti
(last modified Sat, 17 Dec 2016 15:03:14 GMT )
Aralık 17, 2016 17:03 Europe/Istanbul
  • Rehber
    Rehber

İslam inkılabı rehberi Ayetullah Hamenei Tahran'da düzenlenen İslami vahdet konferansına katılan Şii ve Sünni İslam âlimleri, İslam ülkeleri Elçileri ve İran halk kesimlerinden bir grupla yaptığı görüşmede, İngiltere yönetiminin küstahça İran İslam cumhuriyetini Bölge ülkelerine karşı tehdit oluşturduğunu, ancak İngiltere herkesin bildiği gibi, asıl tehdit, fesat ve fitne kaynağının İngiltere kraliyet rejimi olduğunu vurguladı.

    Ayetullah Hamanei, Doğu Asya'daki Miyanmar Müslümanlarının katliamından tutun, Batı Afrika'daki Nijerya'ya kadar ve Batı Asya bölgelerindeki Müslümanların katliamı gerçekleştiren ve mezhep savaşını körükleme fitnesini salanın İngiltere'nin ta kendisi olduğunu, Müstekbir güçlerin tefrika ve ayrılık salma fitne ateşini körüklediklerini, İngiliz Şia'sıyla Amerikancı Sünni'nin bir makasın iki kolu olarak ihtilaf ve çatışma çıkararak İslam ülkelerini ve Müslümanları birbirine düşürmeye ve zayıflatmaya çalıştıklarını belirtti.

   İslami gruplar ve hareketler arasında tefrika çıkarmak ve onları çatıştırmak, İngiltere'nin "böl-yönet" fitne ve fesadının bir sonucudur. İngiltere yöneticileri daima önemli ve Stratejik Batı Asya ülkelerini etkileyip sömürmek amacıyla tefrika salma politikasını izlemiş ve görünüşte İslami olan farklı terör örgütlerini türetip, Müslümanları karşı karşıya getirip, savaş ateşini yakmaya, ardından İnsan haklarını savunmak iddiasıyla müdahale etmeye çalışmıştır.

   İngiltere Eski Başbakanı müteveffa Margaret Thatcher, İslam'ı Batı düşmanı ve tehdit ile terörizm kaynağı olarak ilan etmiş ve NATO'nun İslam'a karşı mücadele etmesini istemişti. İngiltere rejimi günümüz de de İran İslam cumhuriyetini sömürgeci güçler karşısında direnen sarsılmaz bir kale olarak gördükleri için, bölgesel sinsi politikalarını yürütmek için İran'ı suçlamaktadırlar. Muhafazakar ve Sağcı İngiltere'nin yeni başbakanı Theresa May de İngilizlerin türevi ve bağımlısı fars Körfezi İşbirliği konseyi üyesi Arap Monarşi rejimlerinin Bahreyn'in başkentindeki zirve toplantısına katılıp, İran İslam cumhuriyetinin batı Asya ve Fars Körfezi ülkelerine karşı tehdit kaynağı olduğunu, İngiltere'nin bölge güvenliğini sağlamak görevini üstlenebileceğini iddia etti.

   İngiltere medya gurupları başta olmak üzere diğer ülkelerin basın yayın kuruluşlarının bilgi ve belgelerine göre, Londra rejimi, Ortadoğu ve İslam ülkelerinin güvensizleştirilmesinde etkin rol oynamaktadır. İngiliz gazetesi The Guardian bile Londra yönetiminin bölgesel savaşları körüklediğini yazdı. Bu gazete İngiltere'nin savaş suçu ve insanlık suçu işleyen Ortadoğu ve batı Asya ülkelerindeki rejimlere silah sattığını bildirdi. Nitekim İngiltere 2015 yılında Yemen ve Bahreyn'de katliamlar yapan ve Arabistan halkını bastıran Suudi Krallık rejimine bir Milyar 700 milyon dolar Silah satmakla kalmayıp gelecek 10 yılda Suudi rejimine 9 milyar 200 milyon dolar da silah satacak. İngiltere'nin sinsi politikalarıyla silahları ve Amerikan silah ihracatı, İslam ve Arap ülkelerindeki etnik ve tekfirci terör örgütlerini beslemeleri, Müslümanların katliamına sebep olmaktadır. Söz konusu terör örgütleri, İngiltere casusluk ve terör örgütü Mİ6 ile Amerika CİA ve Pentagon örgütlerinin eğitimi ve silahlandırılması ve yönlendirilmesiyle hareket edip kan akıtıp yıkım ve katliamlar gerçekleştirmektedirler.

    İran İslam cumhuriyetiyse, bölge ülkelerinin bağımsızlığını, barış ve güvenliğinin sağlanmasını, bölgesel işbirliğinin geliştirilmesini, emperyalist ve sömürgeci güçlerin askeri ve istihbarat güçlerinin bölge ülkelerinden atılmasını, bölge milletlerinin özgürlük ve demokratik taleplerinin temin edilmesini, milletlerin kendi kaderlerinin bizzat seçim yoluyla ve hür iradeleriyle belirlenmesi gereğini vurgulamakta ve İngiltere başta olmak üzere sultacı güçlerin halk düşmanı girişimlerinin etkisiz hale getirilmesini istemektedir. İngiltere yönetimi, Yemen, Suriye ve Irak ile Filistin halkının katliamını ve bu ülkelerin yıkımını desteklemektedir.

    İngiltere'nin yeni başbakanı Theresa May geçtiğimiz günlerde yaptığı konuşmada; yapay ve gayri Meşru Yahudi İsrail devletinin İşgal edilen Filistin topraklarında kurulmasını sağlayan İngiltere eski başbakanı "Arthur James Balfour" bildirgesine sahip çıkıp, Filistin halkına karşı yapılan sürgün ve katliamları destekledi ve Filistin halkına kin kustu.

    İslam inkılabı rehberi Ayetullah Haemenei bölgede ırkçı İsrail terör rejiminin kurulması, İslam ve Arap ülkelerindeki katliamların ve yıkımların sorumlusunun İngiltere ve Amerika olduğunu belirtip, Azimüşşan Peygamber efendimiz Hz. Muhammed -sav- ve Kuran'ı kerimin öğretilerine bütün Şii ve Sünni Müslümanların uyması ve İslami vahdet temelinde hareket edip, sömürgeci müstekbir güçlere karşı mücadele edilmesi ve Filistin halkının Siyonizm'in sultasından kurtarılmasına çalışmaları gerektiğini vurguladı.