Pars Today
Amerika'da Donald Trump'ın başkanlık döneminin sona ermesi ile Suudi Arabistan'ın bölgesel siyasetlerinde de değişikliklerin emareleri belirmeye başladı. Bu değişiklik sinyalleri açıkça görülmektedir. Suudi Arabistan yüklü miktarda masrafa katlanarak Donald Trump kozundan bölgesel siyaset çapında yararlanmak istedi. Böylece Trump da Suudi Arabistan'ın Yemen'de işlediği insan hakları ihlallerine göz yumdu ve Riyad hükümeti de bu cinayet dolu savaşı daha rahat bir şekilde sürdürdü.
Tükiye Giresun üniversitesi öğretim üyesi Dr. Abbas Karaağaçlı, Amerika'nın bölgedeki silah politikalarını eleştirdi.
Avrupa Birliği özellikle de Almanya, Fransa ve Britanya 2015 yılında İran ile yapılan Bercam Nükleer Anlaşmasının sağlanmasında önemli bir rol oynadı. Buna rağmen Amerika'nın bu anlaşmayı terk etmesinin ardından Avrupalılar bu anlaşma çerçevesindeki taahhütlerini yerine getirmekte başarısız kaldılar.
Amerika başkanı Donald Trump’ın eski ulusal güvenlik danışmanı John Bolton her zaman İran’a karşı düşmanca tutum izliyor ve Tahran’a karşı maksimum baskı politikasının mimarlarındandır. Donald Trump ve John Bolton arasındaki ihtilaf, nihayet Bolton’un görevden uzaklaştırılmasına sebep oldu.
Amerika dış siyasetinin Trump başkanlığı dönemindeki bariz özelliklerinden biri birçok çelişkili durumun yaşanmasıdır. Bunun açık bir örneği de Amerika'nın Türkiye'nin Rusya'dan S-400 alımına gösterdiği tepki ve Washington'un Ankara'ya yönelik tehditleri ve itirazlarıdır.
Amerika devleti son kırk yılda İran İslam Cumhuriyeti nizamına karşı sürekli hasmane tutum izledi ve İran’a karşı koymak ve İslami nizamı zayıf düşürmek için her yola başvurdu.
Katarlı makamların açıklamaları ve davranışları bu ülkenin dış siyaset alanında 2011 yılına geri döndüğünü gösteriyor.
Avusturya parlamentosu dış siyaset komisyonu başkanı Andreas Schieder, Avrupa Birliğinden Arabistan'lı gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın ölümüyle ilgili Suud rejimine yaptırım uygulamasını istedi.
İran Atom Enerjisi Kurumu başkanı Ali Ekber Salihi, İran İslam Cumhuriyeti'nin dış politikasını mantıklı bir şekilde geliştirdiğini belirterek, "İran İslam Cumhuriyeti, ABD karşısında üstün bir konuma sahiptir" dedi.
İran İslam cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, İran'ın dış siyasetinin tüm dünya ülkeleri ile yaygın teamül esasına dayandığını bildirdi.