Rusya ve Batı'nın Türkiye'nin İdlib Müdahalesi Karşısında Çelişkili Tutumu
Suriye ordusu ve ortaklarının özellikle de Rusya'nın İdlib eyaletine ve etraf bölgelerine yönelik teröristleri temizleme operasyonlarının başlaması ile Türkiye bu bölgedeki silahlı grupların ve teröristlerin asıl hamisi olarak onları donatıp kuşatarak şimdi de doğrudan Suriye ordusu ile askeri mücadeleye kalkışmış ve gerçekte Suriye'ye savaş açmıştır. Bu husus da Rusya ve Batılıların çelişkili tutumlarına yol açmıştır.
27 Şubat Perşembe Akşamı ise Suriye uçaklarının Türkiye ordusunun İdlib'deki mevzilerine saldırısında en az 33 Türkiye askeri gücü hayatını kaybetti.
Rusya savunma bakanı ise 28 Şubat Cuma günü bir bildiri yayımlayarak Türkiye askerlerinin yapılan saldırılarda yaralanması ve öldürülmesi ile ilgili şöyle bir açıklamada bulundu: " Ankara İdlib'de askerlerinin olduğu hususunda bizi bilgilendirmemişti. Türkiye askeri güçleri orada olmamalıydı. Türkiye askerleri İdlib'e yönelik hava saldırılarında hedef alınan silahlı gruplar arasında idiler. "
Rusya savunma bakanlığı bildirisinde Rusya hava güçlerinin Perşembe akşamı saldırılarında bir rolleri olmadığı, ancak Ankara'nın teröristleri top atışları ve İHA'lar ile desteklediği bu yüzden Moskova ile İdlib hususunda yapılan anlaşmanın ihlal edildiği bildirildi.
Türkiye Suriyeli uçakların kasıtlı olarak bu ülkenin İdlib bölgesindeki askeri üslerine saldırdıklarını iddia etmiştir. Aslında gerçek böyle ise o zaman sorulması gereken bir soru vardır. Türkiye askerleri terörist unsurlar arasında ne yapıyordu?
Rusya'nın bu yöndeki tutumu, aslında Türkiye'nin doğrudan teröristleri desteklemesi ve doğrudan Suriye ordusu mevzilerine saldırılarını kınaması anlamına gelir. Moskova Şam'ın ortağı olarak Türkiye'yi İdlib eyaletinde son olaylardan sorumlu görüp bir yandan da Suriye ordusunun bu bölgeye yönelik operasyonunu desteklemiştir.
Buna rağmen Ankara İdlib'e yönelik mevcut yaklaşımında ısrarcıdır. Yani bölgedeki terör gruplarını desteklemekte ve hatta Suriye ordusu ile doğrudan çatışmakta ısrar edip nihayetinde Rus ve Türkiye askerlerinin karşılaşmasına yol açacak tehlikeli bir oyun oynamaktadır.
Nitekim şimdiye kadar da bu karşılaşma sözde yanlışlıkla da olsa gerçekleşmiştir. Bu çerçevede Rus uçağı Türkiye tarafından hedef alınmıştı ve öbür yandan da şimdi de Türkiye zırhlı araçları da son saldırıda hedef alındı.
Ayrıca Rusya Türkiye'nin Suriye ordusu mevzilerine yönelik saldırılarının artmasının ardından Cuma günü seyir füzeleri ile donanmış iki filosunu Suriye kara sularına gönderdiğini duyurdu.
Rusya dışişleri bakanı Sergey Lavrov şöyle bir açıklamada bulundu: "Suriye ordusu İdlib'de teröristler ile mücadele etmekte haklıdır. "
Rusya, Suriye'nin İdlib'i temizlemeye yönelik operasyonlarını kararlı bir şekilde desteklemiş ve BMT Güvenlik Konsey toplantılarında da bu konuya vurgu yapmıştır.
Bu çerçevede Rusya temsilcisi Vasiliy Nebenziya şöyle bir açıklamada bulunmuştur: "Güvenlik Konseyi Suriye hakkında bir çok toplantı düzenledi. Bu toplantılarda Batılıların sözleri hep tekrarlandı. Aslında uzun vadeli olarak tek çözüm yolu teröristlerin çıkarılmasıdır. "
Amerika elebaşılığındaki Batılılar ise Türkiye'nin İdlib'e yönelik saldırısını ve askeri operasyonu desteklemiştir. Bu doğrultuda Güvenlik Konseyi daimi üyeleri Amerika, Fransa ve Britanya çatışmaların hemen durdurulmasını istediler. Tabii onlar Suriye güçlerinin İdlib eyaletinden çekilmesini hedeflemişlerdi.
Amerika temsilcisi ise bu Kelly Craft ise bu husust şöyle dedi: " Çatışmaların bir an önce durdurulması için çabalarımızı sürdürmeliyiz. Bu da Rusya'nın Suriye hükümeti güçlerini İdlib'den çekilmeye zorlaması demektir. "
Amerika dışişleri bakanlığı da Türkiye askeri konvoyuna yönelik Perşembe akşamı saldırısını kınayarak bir bildiri yayımlayıp NATO'daki ortağı yanında yer aldıklarını bildirdiler. Ayrıca Avrupa Birliği de bu bölgedeki çatışmalar ve savaşların hususunda uyarıda bulundu.