Bölgede Tatbikatların Artması
(last modified Thu, 10 Sep 2020 05:12:44 GMT )
Eylül 10, 2020 08:12 Europe/Istanbul
  • Bölgede Tatbikatların Artması

Birçok tatbikatın bölgede düzenlenmesi Güney Kafkasya ve Doğu Akdeniz'deki milletlerin huzurunu kaçırmanın yanı sıra bölge ortamını huzursuzluğa doğru sürüklüyor. Güney Kafkasya bölgesinde Azerbaycan Cumhuriyeti ile Türkiye'nin 12 günlük ortak tatbikatın ardından Türkiye bir kez daha Nahçıvan Özerk Cumuriyeti'nde tatbikat düzenlemiştir. Bu askeri hareketlenmelere karşılık olarak ise Ermenistan ve Rusya da Türkiye sınırları yakınında tatbikat düzenlemeye hazırlanıyorlar.

 Bölge milletlerinin geçmişi  barış ve huzurun sağlandığını gösterirken  bu tatbikatların düzenlenmesi  bölge hükümetlerini  silahlanma ve mali kaynaklarını  heba etmeye sürüklemektedir. 

 Doğal olarak bu tür askeri  hareketlenmelerin sonucu  insani ve maddi sermayelerin silahlanma rekabeti uğrunda feda edilmeleridir.  Kuşkusuz  militarizmin  masraflarının artması  milletlerin kalkınma ve istikrarlı güvenliğini olumsuz yönde etkileyecektir.  Başka bir ifade ile  militarizmin masraflarının arttırılması  özellikle de gelişmekte olan ülkelerde halkın  refah düzeyini düşürecektir. 

Ermenistan ve Rusya Türkiye sınırlarına yakın bölgelerde  binlerce askeri birlikleri ve teçhizatları ile tatbikat düzenlemeye hazırlanırken Ankara da  Türkiye ve Azerbaycan Cumhuriyeti'nin ortak tatbikatlarının devamında  kara ve hava birliklerinin sembolik düşman mevzilerine saldıracaklarını belirtti. 

Ermenistan dışişleri bakanı Zohrab Mnatsakanyan  son dönemde  İnterfax'e verdiği röportajda  Ankara'nın Bakü'yü desteklemelerine  değinerek  Karabağ münakaşasının geleceği ile ilgili şu açıklamalarda bulundu:"  Türkiye'nin  istikrarsızlaştırıcı siyasetleri ve tacizleri  tüm çevremize ve bölgemize bir tehdit sayılıyor.  Günümüzde Türkiye  Güney Kafkasya bölgesinde istikrarsızlaştırıcı siyasetler uygulamak istiyor. Bu durum ise ciddi kaygılara yol açmıştır.  Türkiye girişimleri ile  hala Ermenistan'ın güvenliğini tehdit etmektedir.  Bu yüzdendir ki  Ermenistan  sınırdaki güvenliğini arttırmak için  ortakları ile  işbirliğini arttırmak istiyor. "

Ermenistan dışişleri bakanının açıklamaları  bu ülkenin  Azerbaycan Cumhuriyeti ile yaşadığı Karabağ münakaşasını sonlandırmak için  harekete geçtiğini telaşlandığını gösteriyor. Ermenistan ayrıca Türkiye'nin Güney Kafkasya'daki etkinliğini de azaltmak istiyor. 

Türkiye hükümeti aynı zamanda Doğu Akdeniz'de tatbikatlar düzenleyerek  Yunanistan'ı  ekonomik gelişme, petrol ve doğalgaz keşifleri ve çıkarma fırsatlarından alıkoymak istiyor.  Bu doğrultuda Türkiye dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Yunan mevkidaşının Doğu Akdeniz'de gerçek mühimmatın kullanılması iddialarına tepki olarak bu mutabakatın  NATO çerçevesinde düzenlendiğini belirtti. 

Bu sözlü tartışmaların ve söz dalaşılarının ardından NATO genel sekreteri Jens Stoltenberg şöyle bir açıklamada bulundu:"  Türkiye ve Yunanistan Doğu Akdeniz krizi hususunda teknik görüşmeler gerçekleştirmiş, ancak hala anlaşmaya varmamışlardır. "

Bu hususta   siyasi meseleler uzmanı Arslan Bulut şöyle bir değerlendirmede bulundu : "  İki ülke uzun zamandır sürekli sorunlar ve krizler yaşamışlardır.  Son dönemde ise  Yunanistan Doğu Akdeniz'de kara suları ve deniz sınırlarına sahip olmamasına rağmen Güney Kıbrıs Rum kesimini desteklemek adına  Ankara'ya baskı uygulayıp  Türkiye'nin planlarına karşı koymaya çalışmıştır.  Görünen o ki Yunanistan  bir taraftan Mısır ve Siyonist Rejimi ve bir yandan da Avrupa Birliği ve Amerika'yı yanına alarak Türkiye aleyhinde bir koalisyon kurmak istiyor.   Onlar  Türkiye'yi kendi karasularına kapatmak istiyorlar. Türkiye'ye açık sularda faaliyet göstermesine izin vermek istemiyorlar. "

Genel bir bakış çerçevesinde   hasım ülkelerin ve tarafların bölgede tatbikat düzenlemesi   özellikle de Güney Kafkasya ve Doğu Akdeniz'deki tatbikatlar   bölge hükümetleri arasında şiddeti ve güvensizliği körüklediğini söylemek mümkün.  

Aynı zamanda kuşkusuz  bölgenin askerileşmesi  sırf yabancı ve bölge dışı ülkelerin lehine olacaktır.  Bu arada bölge ülkeleri ve milletleri  kaderlerini  yabancılara bırakmamalıdırlar.  Yabancı ülkeler ve taraflar sırf kendi çıkarlarını istikrarsızlık üzerinden temin etmek istiyorlar.