Nisan 27, 2018 08:23 Europe/Istanbul
  • Suriye konulu 2. Brüksel konferansı sona erdi
    Suriye konulu 2. Brüksel konferansı sona erdi

25 Nisan çarşamba günü Suriye konulu 2. Brüksel Konferansı, Amerika'nın Suriyeli mültecilere destek için mali yardımda bulunmayacağını belirtmesi ile sona erdi. Suriye hükümeti temsilcisinin oturuma çağırılmaması, konferansın siyasi itibarını da zedeledi. "Suriye ve bölge geleceğine destek" başlığı ile Brüksel'de iki gün süren konferansın başkanlığını Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler ortak olarak üstlendi.

Konferansa 57 ülke, 10 bölgesel kurum ve Birleşmiş Milletler'in 19 alt Kurumu katılarak,  2018 yılı için Suriye topraklarındaki ve komşu ülkelerinde bulunan Suriyelilere 4,4  milyar dolar mali yardım taahhüdünde bulunuldu; fakat Amerika'nın mali destekte bulunmayacağını bildirmesi nedeni ile söz konusu rakam Birleşmiş Milletler'in beklentisinin çok altında kaldı. 
Suriye yönetimi temsilcilerinin Brüksel konferansına katılmaması ayrıca Cenevre müzakerelerine destek için de bir fırsattı. Oturumda Avrupa Birliği Dış siyaset sorumlusu Federica Mogherini  Suriye krizi için siyasi çözüm yoluna ulaşılması gerektiğini söyledi.  Mogherini  yaşanan savaş için çözüm yolunun,  Birleşmiş Milletler denetimi altında ve Suriyeli taraflar arasında  içerikli siyasi müzakerelerin  olduğuna işaretle,  Cenevre müzakerelerinin kilidinin açılması gerektiğini söyledi.
Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler'in  Cenevre müzakerelerine uluslararası desteği kazanma çabaları,  Suriye yönetiminin konferansa davet edilmemesi ve Suriye yönetiminden üst düzey bir yetkilinin oturma katılmaması,  Suriye konusunda uluslararası toplumda görüş ayrılığını gösterdiği bir dönemde gerçekleşiyor Üstelik  Brüksel'de Konferansı'nın itibarı daha da zedelenmiş bulunuyor. Rusya açısından Suriye yönetiminin oturuma davet edilmemesi Brüksel Konferansı'nın zayıf noktası ve yanlış bir girişimdir.  Rusya'nın temsilcisi ولادیمیر چیژوف" Vladimir Chizhov  bu bağlamda yaptığı açıklamada,  kendilerinin Suriye halkının ihtiyaçları konusunda konuştuklarını  belirterek bu yüzden Suriye halkından da temsilcilerin oturuma katılması gerektiğini söylüyor.
Bu arada Avrupa'nın iki önemli ülkesi olan Fransa ve İngiltere, Amerika ile birlikte son zamanlarda Suriye'ye  illegal askeri  saldırıda bulunarak Suriye halkı ve hükümetine karşı düşmanlıklarını açıkça ortaya koydular.  Bu da Avrupa Birliği Dış siyaset sorumlusu Federica Mogherini’nin  Avrupa'nın Suriye krizi için siyasi bir çözümden  yana olduğu iddialarının tam tersidir. Konferansa katılan Amerika, Suudi Arabistan, Türkiye, Fransa ve İngiltere 2011 yılından itibaren Suriye'nin yasal hükümetini devirmek bağlamında  batılı-Arap koalisyonu çerçevesinde terörist gruplara destekler sağladılar.  Böylece kendi kanaatlerince,  Suriye'nin yasal cumhurbaşkanı Beşar Esad'ı ve hükümetini  devirmeye çalıştılar.  Onların başlıca hedefi bölgede direnişin temel eksenlerinden olan Suriye'ye darbe vurarak bölgede direniş zincirini birbirinden koparmak,  Lübnan Hizbullah hareketini tecrit ederek zayıflatmaktı. 
Tabii ki bu arada Suriye yönetiminin devrilmesiyle İran’ın bölgedeki konumu da zayıflayarak darbe  alacaktı ve böylece İran da bölgede inzivaya sürüklenecekti.  Fakat yine de Suriye'de her yeri yakıp yıkan iç savaşın başlaması onlar için hiçbir  yarar sağlamazken hatta Suriye'de güç dengelerini Suriye yönetimi ve müttefiklerinin lehine değiştirdi.  Üstelik teröristlerin Doğu Guta’da yenilgiyi uğramaları,  Batı'yı Suriye'ye karşı askeri saldırı  düzenlemesine sebep oldu. Böylece kimyasal silahlar bahane edilerek 14 Nisan tarihinde Suriye'ye karşı füzeli saldırı gerçekleşti.  Buna rağmen batılı güçler  Suriye yönetimini Brüksel Konferansı'na davet etmezken Suriye krizinin siyasi çözümü için Cenevre müzakerelerini desteklediklerini iddia ettiler./
 

Etiketler